387
OCAK-ŞUBAT 2016
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE

MİMARLIK'tan

Aslı Tuncer

Gelecek tüm belirsizliğiyle önümüzde duran, bazen korkutan bazen merak uyandıran bir olgu. İnsanoğlu her alanda gelecek tahayyülleri üretmeye devam ediyor. Bu sayıda, günümüzü değerlendirerek geleceğe bakan ve bir vizyon önerisi geliştirmeye çalışan farklı konularda yazılar var, hepsi de merakla nereye gittiğimizi sorguluyor. Başyazıda meslek alanımızın gidişatı değerlendiriliyor ve İktidarın “geçmişte yaptıklarının, gelecekte yapacaklarının teminatı” olduğu düşünüldüğünde pek olumlu bir tablo sergilemediği vurgulanıyor. Sorunlara birlikte çözüm arayarak toplumsal mücadeleye ortak olmak gerektiği belirtiliyor. “İklim Odaklı Gündem” başlığında ele aldığımız yazılarda ise çevre sorunları, Paris İklim Konferansı’nda yaşanan gelişmeler ve Viyana’da yapılan Yeşil Altyapı Konferansı üzerinden ele alınıyor. Paris’te olduğu gibi “sokaktan sesler”in artık yeni bir aktör olarak konuya dahil olma zamanının geldiği vurgulanıyor. Antalya Mimarlık Bienali’ne dair değerlendirmede kentler ve mimarlık, bienalin “Geleceği Düşünmek” teması çerçevesinde tartışılıyor ve yeni bir kentsel örgütlenmenin mümkün olduğu belirtiliyor. Mimarlık ve Eğitim Kurultayı’na ilişkin değerlendirmede, eğitim ile ilgili rakamlardaki anomaliler ortaya konularak sorunların büyüklüğüne dikkat çekiliyor ve etkin beraberlikleri kurgulamanın yöntemlerinin aranması gerektiği belirtiliyor.

Tüm bu yazılarda varılan ortak nokta, konu ne olursa olsun, birliktelik / beraberlik vurgusu oluyor. Bizleri / hepimizi etkileyen sorunlar “biz” olmakla “bir” olmakla ve beraber hareket etmekle çözülecek; yan yana durup, birbirimize destek oldukça ve ortaklıklarımızı hatırladıkça yeni bir yaşam biçimi ortaya çıkacak. Sonucunda ise, alternatif bir politik sistemin, alternatif bir kentin, eğitimin ve insanların iyiliğini gözetecek alternatif bir üretim, dağıtım ve tüketim örgütlenmesinin kapıları aralanacak.

Bu sayının içeriklerinden biri de, Feride Çiçekoğlu’nun Şehrin İtirazı kitabına ilişkin bir değerlendirme. Yeni bir düzen arayışındaki kentlerin ve toplumun bunalımının filmlere yansıdığını düşünen Çiçekoğlu, bu yaşanan krizin izlerini arıyor. Vinçlerle kuşatılmış ve kentsel dönüşüme maruz bırakılmış kentlerde sessiz sakin yaşamaya zorlanan ve söz hakkı tanınmayan toplumun bastırılmışlığının ipuçlarını filmlerde görebiliyor olmak çok da şaşırtıcı değil. Kitabın kapağında ise “Hayat Var” filminden bir kare yer alıyor: Kentin baskısından ve kendi hayatlarının sıkışmışlığından kaçan iki karakter ve yüzlerindeki “umut”.

Bu icerik 2208 defa görüntülenmiştir.