|   | 
    
	
	
	
	
	
		
			
			
				
			
				 
				
			
		
		
		
		    |   | 
		 
		
		      | 
		    
			
			
			
				
					
					
					
				
			
				
					
					
					
						
						
					
				
			
				
					
					
					
						
						
					
				
			
				
					
					
					
					
					
				
			
				
					
					
					
						- 
						 
 
						Önder Algedik, Makine Mühendisi, Enerji ve İklim Uzmanı
  
						
						
					
				
			
				
					
					
					
						- 
						 
 
						İlhan Tekeli, Prof. Dr., ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
  
						
						
					
				
			
				
					
					
					
						- 
						 
 
						Mustafa Suphi Alp, Mimar, Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği Üyesi, Mimarlar Odası Muğla Şubesi Denetleme Komisyonu Üyesi
  
						
						
					
				
			
				
					
					
					
						- 
						 
 
						Zeynep Eres, Doç. Dr, İTÜ Mimarlık Bölümü 
Merve Arslan  Çinko, Arş. Gör., İTÜ Mimarlık Bölümü  
						
						
                        
						- 
						 
 
						Murat Şahin, Doç. Dr., Özyeğin Üniversitesi Mimarlık Bölümü
  
						
						
                        
						
						
                        
						- 
						 
 
						Sevince Bayrak, Yrd. Doç. Dr., MEF Üniversitesi Mimarlık Bölümü, SO? Mimarlık ve Fikriyat
  
						
						
					
				
			
				
					
					
					
						- 
						 
 
						Kemal Reha Kavas, Doç. Dr., Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Bölümü
  
						
						
                        
						- 
						 
 
						Zeynep Eres, Doç. Dr., İTÜ Mimarlık Bölümü
  
						
						
					
				
			
				
					
					
					
						- 
						 
 
						Bozkurt Güvenç, Prof. Dr., Hacettepe Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi
  
						
						
					
				
			
				
					
					
					
						- 
						 
 
						Berin F. Gür, Prof. Dr., TEDÜ Mimarlık Bölümü
  
						
						
					
				
			
				
					
					
					
						- 
						 
 
						Derya Yorgancıoğlu, Yrd. Doç. Dr., Özyeğin Üniversitesi Mimarlık Bölümü
  
						
						
					
				
			
				
					
					
					
						
						
                        
						
						
					
				
			
				
					
					
					
						- 
						 
 
						Mehmet Kerem Özel, Yrd. Doç. Dr., MSGSÜ Mimarlık Bölümü
  
						
						
					
				
			
				
					
					
					
						- 
						 
 
						Fatih Us, Yrd. Doç. Dr, Ondokuz  Mayıs Üniversitesi Mimarlık Bölümü 
Hayal Meriç, Yrd. Doç. Dr, İstanbul  Arel Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü 
Giorgi Tsanatskenishvili, Doç.Dr.,Gürcistan  Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü  
						
						
                        
						- 
						 
 
						Nağme Ebru Karabağ, Yrd. Doç. Dr., Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü
  
						
						
					
				
			
				
					
					
					
						- 
						 
 
						Deniz Güner, Prof. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Bölümü
  
						
						
					
				
			
				
					
					
					
					
					
				
			
				
					
					
					
						- 
						 
 
						Cem Dedekargınoğlu, Mimar
  
						
						
					
				
			
			
			 
			 
			KÜNYE
			 
			 | 
		 
		 
	
	 | 
      | 
    
	 
	 
	
		
		
		
		
		
			TEMA[S] 
			An(ımsa)ma Mekânı: Bologna Soykırım Anıtı 
			Cem Dedekargınoğlu, Mimar
 
			
			
			
			
			
			İtalya’nın  kuzeyinde, verimli Emilia-Romagna topraklarının ortasında yer alan Bologna  kentinin tarihini, aynı zamanda mücadeleler ve acılar tarihi olarak okumak  yerinde olacaktır. Veba salgınları ve savaşlar nedeniyle yıkıldı, terk edildi,  tekrar tekrar imar edildi, inişli çıkışlı kaderi Bologna’yı modern çağda da  yalnız bırakmadı. Temmuz 1943’de müttefik güçlerin bombardımanıyla tarihî  merkezinin önemli bir kısmı tahrip oldu. Savaş sonrası İtalya Komünist  Partisi’nin kalesi olmasından ötürü hedef haline geldi, 1977-1980 arası yaşanan  terör döneminin odak noktası oldu. Kentlisiyle, üniversitelisiyle meydanlarda,  sokaklarda sesini yükseltmesinin bedelini, 2 Ağustos 1980’da, manidar bir  tesadüf olarak, yine tren garında patlayan bir bomba sonucu 85 kişinin ölümü  ile ödedi. 
Tren  Garı’nın olduğu bölge içerisinde, tarihî kent merkezi ile kuzey mahalleleri  birbirine bağlayan Via Giacomo Matteotti üzerinde yer alan anıt, çevresine ve  bağlamına yaklaşımıyla kentin katmanlarıyla farklı bir ilişki önermekte. Anıt güneyinde  demiryolu hattı, Tren Garı ve ardında yer alan tarihî kent merkezi ile,  kuzeyinde 1960’larda bir işçi sınıfı yerleşimi olarak yeniden imar edilmiş  Bolognina Mahallesi ile hem katı bir şekilde tariflenmiş; hem de eski ile yeni  arasındaki bir geçiş bölgesinin en görünür noktasındaki bir köşe parselinde yer  almasından ötürü bu tariflemelere simgesel değeri yüksek bir yorumlama getirmiş  durumda. 
Uluslararası  bir yarışma sonucu, Roma merkezli SET Architects ekibi tarafından tasarlanarak  2016 yılında yapımı tamamlanan anıt, batısında yer alan hızlı tren istasyonunun  bittiği noktada, alanın köşegen çizgisinden geçen doğal taş kaplamalı iki parça  duvardan ve parçaların ortasında yer alan, 10 metre yüksekliğindeki karşılıklı  iki adet corten-çelik strüktürden oluşmaktadır. Bu elemanlarla alanın net bir  şekilde ikiye ayrılmış olması, meydana ve tren yoluna bakan kısımları arasında  kaçınılmaz bir mekânsal farklılığın oluşmasına ve ortada yer alan strüktürün  odak noktası olmasına neden olmuştur. 
Strüktürün  iki parçasının arasında, ancak bir kişinin geçebileceği derecede daralarak  uzayan bir yol, kesme taşlarla ve yerden aydınlatma ile belirgin kılınmış;  böylece kullanıcıların bu iz üzerinden ilerlerken, iki yandaki yatay ve dikey  yerleştirilmiş çelik şeritlerin tariflediği boşluklar üzerinden, toplama  kamplarındaki benzer düzende yerleştirilmiş hücrelerde katledilmiş Yahudilerle bir  özdeşlik kurması amaçlanmış. Bu dar yoldan çıkıldıktan sonra, yine paslı demir  çitlerin arasından görünen Bologna Tren Garı ise, başka bir dönemin, aslında  bize çok yakın gelebilecek acılarını görebilmemize olanak sağlamış. 
Anıt,  ölçek üzerinden kurduğu ilişkiyle hem batısındaki Tren Garı’ndan gelen yayalara  hem de daha büyük ölçekte, kuleli-revaklı Bologna silüetine paslı bir  dikdörtgen prizma olarak eklemlenmesi ile şimdiden kentsel hafızada özgün bir  yer edinmiş durumda. Eski ile yeni, hızlı ile yavaş arasında bir geçiş  bölgesinde bulunması, görünürlüğünü ve işlevselliğini önemli ölçüde  desteklemekte. Belki de bunun için, Yahudi toplumu, bir an(ımsa)ma anıtı için  özellikle burayı seçti. An(ımsa)mak... Belki de şu anda en çok ihtiyacını  duyduğumuz şey. 
			
			
			Bu icerik 5593 defa görüntülenmiştir. 
		
		 
		
	 | 
      | 
    
	 
	
	 
	
	 | 
      |