405
OCAK-ŞUBAT 2019
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
ANMA

İskandinav Soğukluğu ile Meksika Yoksulluğu Arasında: Ziya Tanalı

Celal Abdi Güzer, Prof. Dr., ODTÜ Mimarlık Bölümü

Ziya Tanalı’yı, arkasında kolay doldurulamayacak bir boşluk bırakarak, yitirdik. Kendisi ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nin ilk kuşak mezunlarından, Mimarlar Odası’nın ödül programında “Sinan Ödülü”nü kazanmış bir mimar, yazar, eğitimci, düşünce ve sanat insanı idi. Tanalı 1965-66 yıllarında Stockholm, İsveç’te Prof. Hans Asplund Bürosu’nda, 1967-1973 yıllarında da Ankara üniversitesi İnşaat Dairesi’nde çalıştıktan sonra 1973 yılında Ragıp Buluç ve Ercan Yener ile birlikte Atölye A’yı kurdu. 1983 yılından itibaren mimarlık çalışmalarını tek başına sürdüren Tanalı son dönemde farklı üniversitelerde eğitimci olarak rol aldı.

2008 yılında gerçekleşen Mimarlar Odası, XI. Ulusal Mimarlık Ödülleri kapsamında Tanalı’yı Büyük Ödül’e değer gören Seçici Kurul, ödülün gerekçesini şu sözlerle tanımlıyordu: “Mimarlık mesleğine mimar, eğitimci, eleştirmen, yazar, yönetici olarak yaptığı çok boyutlu katkının yanısıra, meslek hayatı süresince gerek mimarlık ürününün kalitesine yönelik sürdürdüğü taviz vermez tutum, gerekse mimarlığın eleştirel kültürünün yerleşmesine katkıları, yapıtlarının barındırdığı arka plan düşünce zenginliği, ince ayrıntı kalitesi, yalın bir mimari dil ile ulaşılan zenginliği öncelikli kılan kararlı tutumu nedeniyle ödüle değer görüşmüştür.” Gerçekten de Tanalı düşünce ile uygulamayı, tasarım ile eleştiriyi birlikte sürdürmeyi başarmış, mimarlık ile sınırlı kalamayan, onunla dirsek teması içinde olan resim, edebiyat, müzik gibi sanat alanlarını da kapsayan bir düşünce üretimi içinde olmuştur.

2016 yılı sonlarında “Mimarlar Konuşuyor” arşiv projesi kapsamında kendisi ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, “Nereden başladın?” sorusuna “İskandinav soğukluğu ile Meksika yoksulluğu arasında bir yerden...” yanıtını verdiğinin altını çizerken, yokluğun, sadeliğin, arılığın hüznünden bahsetmektedir. Bu anlayışın yapaylığa açık bir minimalizm anlayışından farklı olduğunu belirtirken, tasarımda esas olan ölçek, oran, tekrar gibi unsurların önemini vurgular. Tanalı gerek yazılarında gerekse konuşmalarında sık sık moda kavramı ile arasına koyduğu mesafeyi anımsatır. Zorlama ile yapılara eklenmeye çalışılan anlam ve sonradan yazılmış arka plan öykülerinden duyduğu rahatsızlığı dile getirirken kullandığı tanım “kendi gibi” olmaktır. Bu tür sadelik anlayışının anlam yoksunluğu ile karıştırılmaması gerektiğini belirten Tanalı, karşı durduğu şeyin biçim aktarmacılığı yolu ile ulaşılan yapay bir değer arayışı, yapay bir güncellik kavramı olduğunu söylemektedir. Gerek mimarlık gerekse sanat ortamı ile ilgili düşüncelerini Sadeleştirmeler, Sevgili Düşünceler gibi kitaplarda toplayan Tanalı’nın Mimarlar Odası tarafından yayımlanan ve Zeynep Onur’un editörlüğünü gerçekleştirdiği bir monografi çalışması bulunmaktadır.

Mimarlık ortamı renkli kişiliği ve çok yönlü katkıları ile izler bırakan Ziya Tanalı’nın bıraktığı boşluğu doldurmakta güçlük çekecek.

 

Bu icerik 2308 defa görüntülenmiştir.
<p>Zeynep Onur  (ed.), Haziran 2010, Mimarlar Odası Yayınları, Mimarlığa Emek Verenler Dizisi,  dizi no: 4, Ankara, 255 sayfa.</p>