395
MAYIS-HAZİRAN 2017
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • Dünden Bugüne Fikirtepe
    Duygu Parmaksızoğlu, Antropolog, New York Şehir Üniversitesi Antropoloji Bölümü Doktora Öğrencisi

YAYINLAR



KÜNYE

MİMARLIK'tan

Kazanmak ve kaybetmek kavramları üzerinden yarıştırıldığımız referandum süreci nihayet sona erdi. Siyasetin ve ideolojinin toplumsal barışın önüne geçtiği günlere ilişkin bir değerlendirmeyi Mimarlık Gündem sayfalarına taşıdık. Geçtiğimiz aylarda Fikirtepe’de gerçekleştirilen temel atma töreninin sloganı “Güzel Bir Fikirtepe Doğuyor” idi. Aynı kadraja bakıp farklı hikayeleri okuduğumuz durumlardan biri olarak önümüzde duran ‘güzel’ Fikirtepe projesi için birçok yapı çoktan yıkılmış, yenilerinin yapımına başlanmış, hatta bazılarının kaba inşaatı bitmiş de olsa, proje şova dönüştürülüp temeli yine ve yeniden atıldı. Mevcut sosyo-mekânsal dokudaki sokak-mahalleli ilişkisinin bozularak, güvenlikli kapalı sitelerin kutsallaştırılması ve sonrasında olağanlaştırılması döngüsünün bir başka tipik örneğidir Fikirtepe. Bölgedeki dönüşüm sürecinin başından beri tanığı olan Duygu Parmaksızoğlu, “büyük kazançlar elde edildiğini” söyleyen proje yetkililerinin aksine, sürecin asıl kazanan ve kaybedenlerine odaklanıyor. Biz artık, kentlilerin hep kaybeden olmadığı bir sürecin varlığına inanmak istiyoruz.

Geçtiğimiz aylarda Ankara Havagazı Fabrikası’nın gerekli önlemler alınmadan yıkılmaya başlanması, asbest konusunu kentin acil gündemine taşıdı. Konuya halk sağlığı açısından yaklaşıp kamuoyunu raporlarla bilgilendirmesi beklenen yetkililerin “ideolojik nedenlerle konunun abartıldığını” söylemekle yetinmeleri, kafamızdaki soru işaretlerinin giderilmesine hiçbir katkıda bulunmadı. Halk sağlıyla ilgili vahim durumun yanı sıra Ankara’nın az sayıdaki endüstri mirasından birinin daha silinip gitmesi, karar vericilerin değer terazisinin nerede durduğunu gösteriyor. Uzun yıllardır işlevsiz bırakılan bir yapının kent yaşamına katılması, noktasal da olsa kent hafızasını güçlendirebilirdi. Hafızaya tutunacak yüzey oluşturmak, kentle ilişkiyi güçlendirmek ve kopuşu önlemek için adımlar atmak varken, Ankara’nın payına yine yıkım düştü. Üstelik, İzmir Havagazı Fabrikası’nın kültür merkezine ya da yine İzmir’deki eski Un Fabrikası’nın  “meslek fabrikası” adı altında bir eğitim kurumuna dönüşümü gibi yakın dönemde hayata geçirilen ve çalışan modeller varken.

Nitelikli üretimleri, üzerine yazılan eleştiri yazıları ile birlikte dergiye taşımaya devam ediyoruz. 2016 Ulusal Mimarlık “Yapı Dalı Ödülü” sahibi T-Evi, kendi yerelliğinde, mütevazı bir yeni. Özlem Erdoğdu Erkarslan, evin bağlamıyla kurduğu güçlü ilişkiye ve uzun süredir orada olduğunu hissettirmesine neden olan çağrışımsal izlere odaklanıyor. Evrenselliğin yerel bilgi ve kaynakların kullanımıyla da sağlanabileceğini gösteren bir başka örnek ise, 2017 Pritzker Ödülü’nü kazanan RCR Arquitectes’in üretimleri. En küçük yapı detayından ana taşıyıcılara kadar yerel zanaatkârlardan destek alan ofisin küresel ölçekte yakaladığı bu glokal başarı, çalışmaya başlamadan önce proje alanına giderek yerin sesini dinleyip ruhunu kavramaya çalışmalarından kaynaklanıyor.

Aslı Tuncer Madge

Bu icerik 2062 defa görüntülenmiştir.