389
MAYIS-HAZİRAN 2016
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
KENTSEL BELLEK

Ayvalık Rum Mübadil Kültürünün Mekânsal Pratik Alanı: Şeytanın Kahvesi

Bedriye Asımgil, Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Mervenur Efe, Mimar

Toplumun yaşam tarzı ile mekân kullanımları birbiriyle doğrudan ilişkili konular. Ayvalık’ta olduğu gibi, mübadele sonrasında kente gelen farklı kültürden bir topluluğun mekânı dönüştürmesi sonucu, sosyal yaşamın bir parçası olan kahvehaneler yeni bir işlev daha edindiler: Kültürün devamlılığını sağlamak. Rum mübadil kültürünün önemli toplanma mekânlarından olan Şeytanın Kahvesi’ni ele alan yazar, bugün hâlâ yoğun olarak kullanılan kahvehanenin toplumsal uzlaşının mekânı olduğunu söylüyor.

Toplum ve mekân kavramları birbirleriyle ayrılmaz bir bütündür. Tarihsel süreç içerisinde, Anadolu kültürünün toplumsal dinamikleri de mekânsal olarak karşılanmıştır. Toplumsal dinamikleri mekânsal olarak karşılayan oluşumlardan birisi de kahvehanelerdir. Toplumsal örgütlenmenin sivil formu olan kahvehaneler, boş zaman değerlendirme biçimine göre şekillenmektedir. Bu özelleşmiş yapılaşma, belirli bir mekân, belirli bir ilgi alanı, belirli bir kitle gerektirdiği gibi ortak bir sohbet zemini ve söylem de gerektirmektedir. Gündelik yaşamın konuşulduğu, toplumsallaşma ve bireyleşme süreçlerinin deneyimlendiği bu mekânlar insanları biçimlendirirken, insanlar da bu mekânları biçimlendirmektedir.

19. ve 20. yüzyıl Ayvalık yerleşimi, toplumsal yaşam dinamiklerinin, mübadil kimlik ve kültürlerinin yaşatıldığı yerleşimlerden biridir. Bu yerleşimlerdeki mekânlardan birisi olan kahvehaneler, mübadiller bakımından, farklı kültürlerin yaşatılması, grup içi ilişkilerin ve dayanışmanın devamlılığı açısından en belirleyici etken olmuş, gelmiş oldukları çevredeki toplumsal kalıplarını yeni ortamlarında kurmaları ve devam ettirmelerinde önemli bir rol üstlenmiştir.

Ayvalık yerleşimi Anadolu’nun toplumsal ve kültürel kodlarının üretim kaynağı olarak, sosyo-kültürel ve mekânsal reflekslerin birbirini tamamlamasına ve biçimlendirmesine olanak tanımıştır. Ayvalık kadim geleneğini mekân belleği olarak kentsel mekân içinde taşımıştır. Ayvalık kentsel mekânı, kentin günümüzde genişleyen çehresine rağmen, reflekslerin okunmasında etkin veriler sunabilmektedir. Kentin taşıdığı kimlik yönelimli miras, herhangi bir toplumsallık üretiminde hâlâ belirgin bir etkiye sahiptir. Ayvalık, hem Yunan dönemi hem de Osmanlı dönemi eserlerinin somut ve soyut mirasının kolektif bellekte belirgin bir ize sahip olduğu yerleşimlerden biri olarak, geçmişin portresinin okunabildiği önemli mekânlara sahiptir. Tarihî dokunun kolaylıkla hissedilebildiği bu yerleşim, aynı zamanda, mübadele öncesi ve sonrasında, tercih edilen yerleşim yeri olma özelliğinden dolayı, toplumsal belleğe yapısal özelliklerin taşındığı bir mekân olarak işlevselleşmektedir.

I. Dünya Savaşı’ndan önce Ayvalık ağırlıklı olarak Rumların yaşadığı ve Türklerin azınlıkta olduğu bir yerleşim yeridir. Ancak, Ayvalık kültüründe tarihsel süreç içerisinde, her iki toplumun sosyal ilişkilerin oluşmasına ve gerçek anlamda sosyalleşmeye izin veren mekânlar oldukça sınırlıydı. Geleneksel Türk evleri sosyal birliktelikler için çok uygun bir yapıya sahip değildi. Çarşı, Pazar ve mesire yerleri gibi alanlar, çok kısıtlı dönemlerde ve kısıtlı biçimlerde toplumsallaşma olanağı sağlamaktaydı. Böyle bir ortamda kahvehaneler, aşağıda tartışılacak sosyal ilişkilerin gerçekleşmesine izin veren mekânlar olmuşlardır.(1) Ev içi (özel alan) tüketiminin baskın yerleşikliğini, yeni bir kamusal mekânda yani kahvehanede bulan, kahveyle birlikte yeni bir toplumsallık ve kamusallık alanı doğmuş ve bu yenilik geniş kitlelerin gündelik yaşamında ev-cami-çarşı üçgeninin yanı başında seküler bir yüz yüze diyalog zemini sağlayarak yeni bir boyut türetmiştir.(2)

Bu çalışmada, 19.ve 20. yüzyıl Ayvalık yerleşiminde, toplum yaşam dinamiklerinin sonucu sosyal mekânlar olarak ortaya çıkan, mübadil kimlik ve kültürlerinin yaşatıldığı mekânlardan birisi olan, “Şeytanın Kahvesi” ele alınacaktır. Ayvalık’ta “toplumsallık alanlarına alternatif bir mekân olarak inşa edilen”(3) Şeytanın Kahvesi, mübadil kahvehanelerinin önemli bir örneğidir. Çalışma, özgün mekân kurgusuyla günümüze kadar ulaşmış olan Şeytanın Kahvesi’nin, mekânsal kurgusunu, fonksiyonel yapısını, sosyal yönünü ve katkıda bulunduğu kültürel etkileşim yönünü incelemeyi hedeflemektedir. İnceleme, geçmişteki geleneksel kahvehane kültürünün özellikleri esas alınarak yapılmıştır. Böylece, araştırma sonunda seçilen kahvehanenin mekânsal ve fonksiyonel oluşumu, içerdiği tüm aktivitelerin ve mekânı etkileyen diğer faktörlerin temel alınmasıyla mekânsal kurgusu hakkında genel bir yorum geliştirilmiştir.

AYVALIK MÜBADİL KAHVEHANESİ: ŞEYTANIN KAHVESİ

Bugün, geleneksel Ayvalık Rum kahvehanelerinin, yüzyıllar önce Osmanlı’dan görüp benimsedikleri birçok geleneksel özelliklerini korumaları, altı çizilmesi gereken bir unsurdur. Türk kahve kültürü Ayvalık’ta, zamanla “kahvehane” olarak bilinen, gerçek bir mekân anlayışına ve kurumuna dönüşmüştür. Kahve kültürü, tüm özellikleri ve gelenekleriyle kahve mekânlarının şekillenmesine neden olmuş ve özellikle sosyal yaşamı ve kültürel yapıyı etkilemiştir. Kahvehane bir adrestir, bir uğrak, toplumsallık istasyonu ve bir iletişim alanıdır. Bir diğer ifadeyle, bu mekânlar hem bir buluşma hem de bulunma zeminidir. Her duruma ve günün her saatine uyan kahvenin şekillendirdiği bir toplumsallık içerir.(4) Gündelik yaşam pratikleri içinde açık mekân olarak kahvehane (mimarî özellik bağlamında çoğunlukla kentin kamusallığından izole edilmeyen bir yapıya sahip olma anlamında) kişiyi topluma entegre etme sistematiğinde önemli seküler bir alan olarak işlev görmekte ve bu önemini, gelip geçenlerin uğrak yeri olmasından çok müdavimleri sayesinde inşa etmektedir.

Şeytanın Kahvesi, kahve içeceğiyle birlikte, yeni bir toplumsal ve kamusal alan inşasının atası konumundadır. Tarihî dokunun kolaylıkla hissedilebildiği bu yerleşimde yer alan kahvehane, “özel ve kamusal alanda yaygınlığı sürekli güçlenen”‚ “kültürel ve sosyal bir içecek olan kahve”(5) ile, geçmişte olduğu gibi, bugün de toplumsallık biçimini örgütleyen sosyal bir mekân olmuştur. Şeytanın Kahvesi barındırdığı geleneksel yapısı ve yerleşim dokusu içinde olanak sağladığı sosyal etkileşimiyle çok fonksiyonlu sosyal mekânlara güzel bir örnek teşkil etmektedir. “Palabahçe” olarak bilinen “Şeytanın Kahvesi”nin eski adı “Palio Bakthse”dir.

Şeytanın Kahvesi, bugün At Arabacıları Meydanı’nda, Mavi Fırın’ın bulunduğu sokağın devamındaki köşede yer alan, eski bir köşe kahvehanesidir. Atların pazarlandığı bir alan olarak uzun dönem işlev gören At Arabacıları Meydanı, toplumsal davranış kalıplarının, denetimin ve kültürel örüntülerin işlevsel olduğu bir yer olarak, tematik bir sokak örüntüsüne sahiptir. Tematik sokak inşasının sürekliliğinde, Şeytanın Kahvesi’nin konumu, gündelik yaşamın biçimlenmesinde etkin rol oynamaktadır.

Kahvehanede, duvarlara asılı eski fotoğraflar, kahvenin ve Palabahçe’nin tarihinden kesitler yer almaktadır. Kahvehane duvarına asılan resimler, Ayvalık kahvehane mekânlarının ortak noktasıdır. 1900’lü yılların başından itibaren ve özellikle 1970’li yıllara kadar, çoğunlukla Rum vatandaşların oturup sohbet ettiği Ayvalık kahvehaneleri, duvarındaki doğa manzaralarının, gemi resimlerinin ve fotoğraflarının yer aldığı mütevazı, sıcak, sakin bir atmosfere sahip, çeşitli ritüelleri barındıran, insanların biraraya gelerek, radyo dinleyip, kitap okuyup sohbet ettikleri, bazen musiki yaptıkları, bir konu üzerine tartıştıkları yerlerin başında gelmekteydi. Kahvehane duvarına resim asma geleneği, gerek kimliklerin yaşatılması, gerek ortak hafızanın canlı tutulması, gerekse grup içi sosyal ilişkilerin sağlanması açısından, küçük ölçekli de olsa hâlâ günümüzde devam etmektedir.

Bir tüketim mekânı olarak işlev kazanan kahvehane, sosyalleşmenin dışında, aynı zamanda hayat alanını oluşturan unsurları temsil eden aidiyet üretimi, statü, prestij ve kimliğin inşa edildiği,  birer sembolik sistemdir.(6) Bu bağlamda, mübadil kahvehaneleri, mübadil hafızalarının canlı tutulduğu ve mübadil kimliğin inşa edildiği, aidiyet ve kimlik zemini olarak da işlev kazanan sembol mekânlardır. Kahvehanelerde özellikle birinci kuşak mübadiller, mübadele öncesi hayatlarından, gelenek ve göreneklerinden, mübadele yüzünden çekilen acılardan konuşmuş ve bu bilgileri genç kuşaklara aktarmışlardır. Bu sayede, ikinci, üçüncü ve dördüncü kuşak mübadiller, büyüklerinin, atalarının tarihini ve yaşam tarzlarını öğrenmişlerdir. Aynı şekilde kişisel hikâyeler bazen gerçek, bazen de biraz abartıyla süslenmiş olarak aktarılmıştır.

Şeytanın Kahvesi’nde duvarda yer alan fotoğraf ve panolar, mübadiller tarafından ortak hafızanın devamlılığı açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle de genç kuşaklar için ayrı bir anlam taşıyan semboller ve zeytin dalı rölyef çalışmaları, geçmişle gelecek arasında kurulmaya çalışan bağların en basit somut örneklerindendir.

Kahvehanenin iç mekân duvarında yer alan tarih panosunda ve portrenin altında birkaç satır yazıyla, “Şeytan Halil, Midilli, Ağra, Doğum 1877, Ölüm 1932” ifadeleri yer almaktadır. Yapı 1865 yılında yapılmıştır.(7) Yunan müzisyenlerin sürekli konuk olduğu bu mekân, Şeytan Halil tarafından işletilmiştir. Ailesiyle birlikte mübadelede Anadolu’ya gelmiş ve Ayvalık’a yerleşmiştir. “Şeytan” lakabını nasıl ve neden aldığı tam olarak bilinmemekle birlikte, oğlu ve torunu, babalarının ve dedelerinin lakabını korumuş, hatta kahvehanenin tabelasına “Şeytan Halil” olarak yazdırmıştır. Şeytan Halil’in akrabası Suat Kaçak’ın anlattığına göre; Şeytan Halil ailesiyle birlikte mübadele başlamadan hemen önce, kaçak olarak Midilliden Ayvalık’a gelmiştir. Suat’ın babası Mustafa henüz anne karnındadır. Amcası İbrahim ise ailenin diğer erkek çocuğudur. Ayvalık’a vardıklarında bütün evler bomboş, terkedilmiş olduğundan beğendikleri bir evin kapısını açıp yerleşmişlerdir. Böylece ailenin Ayvalık macerası başlamıştır.(8)

Şeytanın Kahvesi, eskiden kalma köhne bir duvar saati, dergiler, gazeteler, kitaplıklar, satrançların olduğu, kültür kokan bir kahvehanedir. Eskiden Yunan Müzisyenler Derneği olarak faaliyet gösteren yapı, bölgenin karakteristik bir malzemesi olan ve Badavut yöresindeki taş ocağından temin edilen sarımsak taşından yapılmıştır. Gölgesinde oturulan ağaç “Telli Kavak“ adını almıştır. Asıl ismi “Kanada Kavağı" olmasına rağmen, çınar ağacı gibi dallanıp budaklandığı için bu ağaca “Telli Kavak” denmektedir. Günümüzde, masalarda kadınlarla erkeklerin birlikte oturduğu bu kahvenin adı "Şeytan’ın Kahvesi” eski adıyla, küçük bahçe anlamına gelen “Palabahçe Kahvesi”dir.

Şeytanın Kahvesi’nin bulunduğu yer, 7-8 kahvehanenin, kasap, bakkal, berber dükkânlarının bulunduğu ve Ayvalık’ın kalbinin attığı bir çarşı yeridir. Bu kahvehanelerden birisi de, karşı köşede bulunan Deveciler Kahvesi’dir, ancak günümüzde depo olarak kullanılmaktadır. Bugün, ancak dört beş kişi ve birkaç motosikletin geçtiği sokak, bir zamanlar İzmir Caddesi olarak bilinen ve çoğu panama şapkalı Grant giyinmiş beyefendilerin uğrak yeri olan bir sokaktır. Geçmişte, insanların biraraya gelerek, radyo dinleyip, kitap okuyup sohbet ettikleri, bazen musiki yaptıkları, bir konu üzerine tartıştıkları bir “halk okulu ve halk eğitim merkezi” (9) gibi olan Şeytanın Kahvesi’nin, bu özelliğini devam ettirebilmek için Suat Kaçak, kahvehanenin bir duvarını 2 Ağustos 2011 tarihinde kütüphaneye dönüştürmüş ve 500 kitapla bir kitaplık oluşturmuştur. Şeytanın Kahvesi, bir yandan duvar resimleri ve panoları, bir yandan da duvar kütüphanesiyle zengin mekânsal çeşitliliğe sahiptir. Kapı ve pencere boşluklarını kaplayan ayna çerçeveler, kahvehanenin iç mekânında ve duvar yüzeylerinde yansımalar oluştururken, kapıdaki renkli camlar da, dışarıda oturan insanları farklı görmemizi sağlamakta ve mekânsal zenginliğe katkıda bulunmaktadır. Ayvalık kültüründe, gerçek anlamda sosyalleşmeye izin veren mekânların oldukça sınırlı olduğu bir dönemde ve ortamda Şeytanın Kahvesi, mübadil toplum için sosyal ilişkilere ve toplumsallaşmaya olanak tanıması açısından büyük önem taşımaktadır.

SONUÇ

Ayvalık, Türk ve Rum kültürün kendi içinde homojen olarak farklılaştığı bir mekândır. Bu mekânın bellek kodlarında bulunan çeşitlilik, 1900’lü yıllarda “Rum kesim” olarak betimlenen (özellikle mübadil) kesimin, kamusallık bağlamında kahvehanelerde biraraya gelmesini sağlamıştır. Bu yeni mekân üretimi, 19. yüzyıldan itibaren başlayan kahvehane kurumsallaşmasının Cumhuriyet ile birlikte kamusallık ve toplumsallık üretiminde devam eden ve sonrasında yapı ve kültür değişimlerinin getirdiği taleplere cevap verecek şekilde tikel toplumsallık mekânları olarak öne çıkan öznelerin toplanma mekânı şeklinde biçimlenir.(10) Şeytanın Kahvesi, mekânların aidiyetler üzerinden sosyallik ve kamusallık üretme potansiyelini içermesi ve geçmişte simgelerle yüklü bir mekânı temsil etmesi yönüyle, kahvehane geleneğini açık bir kamusallık üzerinden devam ettirmektedir.

Toplum öznesi, günümüzde simgelerle yüklü bu mekânı tüketirken aynı zamanda toplumsal kalıplar sergilemekle gündelik yaşamda, Rum kültürünün ve benliğinin sunumunu farklı bir düzeye taşımaktadır. Şeytanın Kahvesi, Ayvalık Rum kültürünün birçok özelliğini ve sosyal değerini yansıtmaktadır.

İnşa edildiği dönemi yansıtan yapım özellikleri, geleneksel sokak dokusu ve mekân kurgusuyla kendi sınırları içerisinde sosyal etkileşimi sağlayan, uğrak yeri olma özelliğini korumaktadır. Değişik zümrelerden ve kültür seviyelerinden insanların kahve içmek ve sohbet etmek amacıyla gittiği bu kahvehane, kısa zamanda toplumun sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayan bir konuma gelmiştir. Şeytanın Kahvesi, kamusal mekânın atmosferinde, insanların birbirlerini tanımaları ve kendi aralarında kaynaşarak, toplumsal çoğulculuğun ayrımına varmaları ve beraberinde, toplumun ortak değerlerinde buluşmasında etkin rol oynamıştır.(11) Çoğunlukla, büyüklerin nasihat ettiği, dostların görüştüğü, şairlerin şiirler okuduğu, haberleşmenin sağlandığı, edep ve erkânın öğrenildiği yer olarak kabul görmüştür.

Kahvehane duvarında yer alan fotoğraf ve panolar, semboller ve rölyef çalışmaları, ortak hafızanın canlandırılmasında, geçmişle gelecek arasında bağın kurulmasında ve ortak kültürel birikim ortamının oluşmasında etken olmuştur. Aynı zamanda kahvehanenin mekânsal zenginliğine de katkıda bulunmaktadır. İç mekân duvarında oluşturulan kütüphane, geçmişte halk okulu ve halk eğitim merkezi özelliğini barındıran kahvehanenin, bu özelliğini günümüzde de devam ettirmek amacıyla düzenlenmiştir. Bu anlayış, geçmişte sahip olduğu kültürel ve eğitsel sorumluluklarının yeniden canlandırılması ile eşdeğerdir. Çünkü burası her şeyden önce bir halk okuludur ve ancak bu sayede kültürel birikim ortamının sürekliliği sağlanabilir. Bu yaklaşım aynı zamanda, kahvehanelerin toplumsal sorumluluklarını güçlendiren bir yaklaşımdır.

Ayvalık’ta, kahvehanelerin asırlar boyu süren serüveni içinde ve özellikle, son 20-25 yıl içerisinde değişen toplumsal kimlik ve görünümleriyle, Şeytanın Kahvesi’nin hâlâ ayakta duruyor olması, geleneksel yerleşimin toplumsal ve kültürel kabullerinin mekânsal boyutta ve toplumsal uzlaşı bağlamında, unutulan kültürel ve sosyal değerlerin yaşatılması açısından, Ayvalık için toplumsal bir kazançtır.

NOTLAR

1. Özdemir, Nebi, 2007, “Osmanlı Tüketim Kültürü, Eğlence ve Yazılı Medya İlişkisi”, Millî Folklor, Yıl:19, sayı:73, s.12.

2. Bingül, İlyaz, 2013, Osmanlı'da Kahvehane ve Toplumsal Hayat Mekanları, Gram Yayınları, İstanbul.

3. Carlier, O. 1999, “Mağrip Kahvehanesi: Erkek Sosyalliği ve Yurttaşlık Hareketleri”, Doğuda Kahve ve Kahvehaneler, (ed.) H. Desmet- Grégoire, F. Georgeon, (çev.) M. Atik ve E. Özdoğan, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, ss.195-228.

4. Kurt, Ali, 2012, “Anadolu’dan İstanbul’a Göç ve Kente Tutunma Sürecinde Göçmenler İçin ‘Kahvehaneler’in Önemini 1950 Sonrası Türk Romanı’ndan Okuma”, DPUJSS, sayı:32, cilt:2, ss.201-214.

5. Heise, Ulla, 2001, Kahve ve Kahvehane, (çev.) Mustafa Tüzel, Dost Kitabevi, Ankara.

6. Lefebvre, Henri, 1991,The Production of Space, (çev.) Donald Nicholson-Smith, Wiley-Blackwell, Oxford-Cambridge.

7. URL1. wordpress.com/2011/10/02/merhaba-ayvalik-1 [Erişim:01.12.2015]

8. URL1.

9. Heise, 2001.

10. Arkan, Seda, 2009, “Osmanlı’da Kahvehaneler ve Toplumsal Yaşama Etkileri”.

11. URL1.

Bu icerik 4375 defa görüntülenmiştir.