379
EYLÜL-EKİM 2014
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR

  • Dilsiz Anıtlar
    Melih Emre Acar, Arş. Gör., Osmangazi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü



KÜNYE
ANMA

Can Dostum Mehmet Adam

Ersin Arısoy

Kişi önceleri yalnızdır. Ardından çevresinde başka yalnızlar belirir. Yalnızlar arasında yavaştan yakınlaşmalar başlar. Bunun sonucu arkadaşlıklar ortaya çıkar. Bazı arkadaşlarla daha da yakınlaşılır, bu kez dostluklar oluşur. Öyle dostluklar vardır ki, sayıları bir elin parmaklarını geçmez, can dostluklara dönüşür. İşte benim en can dostum Sevgili Mehmet Adam’dır. ODTÜ Mimarlık Fakültesi ikinci sınıfında başlayan birlikteliğimiz son yarım yüzyıllık yaşamımın bütününü doldurmuştur. Kentlerimiz, ülkelerimiz, kıtalarımız ve hatta günümüzde olduğu gibi dünyalarımız aynı ya da ayrı olsun bu can dostluğu sürmüştür ve sürecektir.

Altmışlı yılların ortasında sona eren öğrenciliğimizin ardından aynı iş yerinde hiç çalışmadık. O eğitim ağırlıklı bir yol seçti, benim iş yaşantım son on yıl dışında sürekli bürolarda ve şantiyelerde idi. Yakın ve uzak çevreyi tanıma, kültür dağarcığımızı artırma ve yaşamın tadına birlikte varma çabalarımızın sonu gelmedi.

Mimarlar Odası ile yakından ilişkiliydi. Oda bünyesinde çeşitli kademelerde görev almamasına karşın, özellikle konut ve gecekondu alanlarında eylem ve yayınlarıyla büyük katkıda bulundu.

ODTÜ mezuniyeti sonrası üniversite tarafından yüksek lisansüstü eğitim görmek üzere ABD’ye Pratt Enstitüsü’ne gönderildi. Dostluğumuz yazışmalarla süregeldi. Oradaki deneyimlerini, yaşam farklılıklarını sayfalarca mektupla bana iletti, ben de yurttaki gelişmeler konusunda bilgisiz kalmamasını sağlamaya çaba gösterdim.

Türkiye’ye dönünce babasından kalan mirasla bir Land Rover satın aldı. Amacımız yurdu, yerel kültürü yakından tanımaktı. Bir gezi yaptık. Dağ başlarında, göl kenarlarında, bağ bahçelik yerlerde çadır kurarak gecelediğimiz yolculuğumuzda Sivas’ı, Kayseri’yi, Tunceli’ni, Çemişgezek’i, Gaziantep’i, Mardin’i, Midyat’ı, Hakkâri’yi, Kars’ı ve özellikle Ani’yi o yıllarda algılamak unutulmazdı. Bol fotoğrafla geziyi ölümsüzleştirdik.

Yetmişli yıllarda İngiliz Hükümeti’nin bursuyla Edinburgh Üniversitesi’nde doktora çalışması yapmaya gitti. Askerlik görevimi bitirmiştim. İşe girmeden uzun tatil yapmak işime geldi ve trenle, dört günlük bir yolculuk sonucu Edinburgh’a vardım. Önce kenti, kuzeydeki göller bölgesini tanıdık. Gündüzlerin yirmi saate uzadığı günlerde, balkonda oturup dostumun doktora çalışmasını daktiloya çekmesini izlemenin ve yer yer sohbeti sürdürmenin tadına doyum olmuyordu. Yurda İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan üzerinden, geceleri kampinglerde kalarak tam iki haftada döndük. Kültür dağarcığımız birlikte kabarıyordu.

Ankara’da önce ODTÜ’de konut, mimari tasarım dersleri verdi ve diploma sınıflarını yönlendirdi. Yaz stajında Kastamonu Azdavay’da öğrencilerin bir yönetim yapısı inşa etmelerini sağladı. Sonra TÜBİTAK’ta kitle konutları ve özellikle gecekonduların geliştirilmesi konularını kapsayan bölümün başkanlığını yaptı.

Yetmişli yılların sonuna doğru bir kez daha Edinburgh Üniversitesi’nin yolunu tuttu. Doktora sonrası çalışmalarını yürütüyordu. Ondan yine uzakta kalamazdım. Edinburgh’a damladım. Dönüş yolumuz bu kez Fransa, Almanya, İsviçre, İtalya, Yugoslavya ve Bulgaristan üzerindendi. Yine kampingler, yine bol fotoğraf çekme…

Seksenli yıllarda bir başına çalışmayı yeğledi. Zaman zaman inşaatlar, onarımlar yürüttü. Makaleler yazıp yayıncılığı sürdürdü.

Sağlığı bozuluyordu. Bacaklarından ve dizlerinden sorunları vardı. Bir süre Sapanca’da, Yanıkköy’de aileden kalma evde yalnız kalmayı yeğledi. Koltuk değnekleri aracılığı ile yürüyebiliyordu.  O haline dayanamıyordum.

Sonunda hiç yürüyemez oldu. Eski eşi Emine Komut, oğulları Yiğit Adam ve Ozan Adam ve de özellikle Ankara Koleji ile ODTÜ’den sınıf arkadaşı Ulman Ölçer’in insanüstü çabaları ile bir bakımevine yerleştirildi.

Ayağa kalkması olanaksızlaştı. Bakımevinde, bir yatakta kıpırdamadan yatıyordu.

Ve kaçınılmaz son gelmekte gecikmedi.

Işıklar içinde rahat yat ve uyu CAN DOSTUM.

Bu icerik 5185 defa görüntülenmiştir.
Fotoğraf: Ersin Arısoy