|  |   
		
		    |  |  
		    |  | 
						
						 Asuman Türkün, Prof. Dr., YTÜ, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
 
						
						 Leyla Alpagut, Doç. Dr., Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
 
						
						 Mete Tapan, Prof. Dr., İTÜ, Emekli Öğretim Üyesi
 
						
						 Ali Uzay Peker, Prof. Dr., ODTÜ, Mimarlık Bölümü
 
						
						 Ayşen Ciravoğlu, Doç. Dr., YTÜ, Mimarlık Bölümü
 
						
						 Zeynep Ahunbay, Prof. Dr., İTÜ Mimarlık Bölümü
 
						
						 Neslihan Şık, Yüksek Mimar
 
						
						 A. Duygu Kaçar, Yrd. Doç. Dr., Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
 
						
						 Zeynep Eres, Doç. Dr., İTÜ, Mimarlık Bölümü
 
						
						 Şebnem Yücel, Yaşar Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
 
						
						 Devrim Işıkkaya, Yrd. Doç. Dr., Bahçeşehir Üniversitesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü
 
						
						 Hümeyra Birol Akkurt, Doç. Dr., DEÜ, Mimarlık Bölümü
 
						
						 N. Ebru Karabağ Aydeniz, Yrd. Doç. Dr., Yaşar Üniversitesi,  İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü
 Begüm Erdoğmuş Manav, Dr., Mimar
 
						
						 Hilal Tuğba Örmecioğlu, Yrd. Doç. Dr., Akdeniz Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
 
						
						 Ali Cengizkan, Prof. Dr., TEDÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı
 
						
						 Şirvan Kaya, Mimarlık Öğrencisi
 
 KÜNYE
 
 |  |  | 
		
		
			ANMA Y. Mimar Ziya Payzın’ın Ardından Leyla Alpagut, Doç. Dr., Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
 Cumhuriyet’in yetiştirdiği  Türk mimarlardan Ziya Payzın, 10 Eylül 2015 tarihinde aramızdan ayrıldı. 12  Eylül Cumartesi günü Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.  Payzın’ı, 1998 yılında III. TBMM  binası ve Clemens Holzmeister konulu yüksek lisans tezimi hazırladığım sırada  tanıdım. Avusturyalı Mimar Clemens Holzmeister’in tasarımı olan III. Türkiye  Büyük Millet Meclisi binasının inşaat bürosunda hocası Holzmeister ile birlikte  çalışmış, 1948 yılında Holzmeister’in tüm yetkilerini kendisine bırakarak  ülkesine dönmesinin ardından bu anıtsal yapıyı tamamlamıştı. Kendisini tanıdığımda  80 yaşında olan mimar, konu ile ilgili tüm sorularımı yanıtlıyor, toplumsal ve  siyasal açıdan oldukça sancılı bu dönemi ve yaşadıklarını bilgelikle anlatıyordu.  Çalışmak ve üretmek üzerine kurulu yaşama alışkanlığı, dinamik yapısı ve hiçbir  ayrıntıyı atlamayan berrak hafızasına hayran kalmıştım. 2000 yılında,  gençliğinde kayak yapmak için sık sık geldiği Bolu’ya davet ettiğimde çok mutlu  oldu. Büyük depremden hemen sonraydı. Düzce’de yıllar evvel yaptığı ilkokul  binasının depremden sonra ne halde olduğunu merak etmişti. Gittiğimizde  pencereleri ve kapıları oldukça hasarlı ve kapalı olan okulun yüksek penceresinden  bir hamlede atlayarak içeri girmesine şaşırmıştım. Hasarları not etmiş, depreme  dayanıklı bir bina yapmış olmanın gururuyla yine aynı pencereden çıkıvermişti.  Üniversitemizde yaptığımız söyleşide herkesin üç saat boyunca kımıldamadan  dinlediği mimar uzun süre unutulmadı. Yıllar içinde hep görüştüğümüz Ziya  Payzın ile danışmanlığını yürüttüğüm bir belgesel için, son kez olduğunu  bilmeden, geçtiğimiz aylarda biraraya geldik. Neredeyse 100’e ulaşan yaşına  rağmen İstinye’deki evinde aynı güler yüzlü haliyle kapıda karşıladı beni. Rumelili bir ailenin çocuğu olarak  Ankara’da 1918 yılında dünyaya gelen Ziya Payzın’ın çocukluğu Ankara ve  İzmir’de geçti. İstanbul’a çok heves ettiği Yüksek Mühendis Mektebi’ni  kazanarak gitmişti. Burada, Avusturya’lı Clemens Holzmeister'in öğrencisi oldu.  Başarılı öğrencilik döneminin ardından 1943’te okuldan mezun olduktan sonra  Toprak Ofis’te kısa bir süre çalıştı ve yedek subay olarak askerlik görevini  demiryolu bölümünde yaptı. Bu sırada Gelibolu Ordu Evi’ni tasarladı. 1945’te Holzmeister’in  teklifiyle Ankara’da TBMM inşaatında Holzmeister'in bürosunda çalışmaya  başladı. 1948 yılında Holzmeister'in ülkesine dönmesinin ardından 1963’e kadar  süren bu anıtsal inşaatı yürüttü ve tamamladı. 1961-1966 yılları arasında  Kocatepe Cami inşaat müdürlüğünde görev aldı. 1967-1971 yılları arasında  Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde proje derslerini verdi. 1972  yılında iki yıl süre ile Bayındırlık Bakanlığı’nda görev alan Payzın, daha  sonra TBMM Genel Sekreterlik Teknik Yardımcılığı yaptı. Ülkenin bazı  kentlerinde okul, hastane, otel, ofis, hamam, sanayi yapısı, sinema, banka,  konut yapıları ve anıtları bulunmaktadır. Bunlardan bazıları, Adnan Menderes  Evi, İzmir Sasalı Faruk Somer Evi, İstinye Ortaklar Apartmanı, Ankara Otosan  İşhanı, Ankara Gazi Orman Çiftliği Kız Yetiştirme Yurdu Varto Pavyonu,  Gaziantep Kervansaray Otel’dir. Aynı zamanda İstanbul’da Tanker İnşaat A.Ş.’de  danışman ve yönetim kurulu üyesiydi. Ziya Payzın günlük yaşamında  da çevresinin eğitmeniydi. Üretken, yetenekli, yaratıcı ve zeki kimliğinin  yanında mütevazı kişiliğiyle örnek bir insandı. Güncel sorunları yakından  izler, fikirlerini yazardı. Mizah yeteneği, hoşgörüsü, güleryüzlülüğü ile öğrencilerinin,  meslektaşlarının ve çevresinin gönlünde taht kurmuştu. Bu zaman içinde hocamla  ilgili, pek çok öğretici güzel anım oldu. 2013 yılında, İTÜ mezunları arasından  70. Meslek Yılı Ödülü’nü alan hayattaki iki mimardan birisiydi. Şimdi, evlerinin  penceresinden eşi ile birlikte sevgi dolu gülümsedikleri  güzel günleri hiç unutmayarak, Ziya Payzın hocamızın ailesine, yakınlarına ve  öğrencilerine başsağlığı diliyor, acılarını yürekten paylaşıyorum. Bu icerik 11269 defa görüntülenmiştir. |  |  |  |