386
KASIM-ARALIK 2015
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
KIRDAN / KENTTEN

Muratlı: Bir Cumhuriyet Köyü

Zeynep Eres, Doç. Dr., İTÜ, Mimarlık Bölümü

Tekirdağ’ın 30 kilometre kuzeyinde yer alan Muratlı, Osmanlı döneminde küçük bir köy iken, 19. yüzyılın son çeyreğinde demiryolunun yerleşmenin hemen kuzeyinden geçmesi sayesinde gelişmeye başlamış, erken Cumhuriyet döneminde Trakya’nın en büyük örnek köy uygulaması yapılmış ve günümüzde bir ilçe merkezi olmuştur. Bugünkü alanının yaklaşık % 70’ini erken Cumhuriyet döneminde kurulan yerleşme birimi oluşturur.

1940’lı yıllarda bölgede araştırma yapan İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü öğrencisi Münevver Engin’in anlatımından 20. yüzyıl başında demiryolunun güneyinde yer alan Muradiye Mahallesi’ndeki eski köy evlerinin tek katlı ve penceresiz olduğu, üzerlerinin de otla örtülü olduğu anlaşılmaktadır. Onun tabiriyle evler “loş rutubetli yaşanılamayacak derecede iptidaidir”. Bir yandan demiryolu bir yandan göçmenlerle nüfusu artan köy, 1907’de nahiye merkezi, 1919 gibi oldukça erken tarihte de belediye olmuştur. Yavaş yavaş çeşitli kamusal yapıların inşa edildiği yerleşim, esas gelişimini ise 1930’lu yılların ikinci yarısında yaşamıştır.

1935 ve 1938 yıllarında Bulgaristan ve Romanya ile yapılan gönüllü göçmen antlaşmasıyla bu ülkelerde yaşayan Türkler, kendi tabirleriyle “Kemal Paşa” tarafından Türkiye’ye davet edilmişlerdir. Her göçmen ailesine bir dönüm arazi üzerinde bir ev, pulluk, bir çift öküz, tohum ve ağaç fidesi verileceği, ayrıca bir ailenin her bir bireyi başına 15 dönüm hesabıyla arazi verileceği taahhüt edilmiştir. Bu anlaşma çerçevesinde Türkiye’ye yaklaşık 100.000 kişi gelmiş ve bunların % 90 kadarı Trakya’da iskân edilmiştir. Trakya’da yeni köyler ve mahalleler kurulmuştur. Muratlı da Trakya’nın en büyük göçmen köyü olarak belirlenmiş, yaklaşık 700 hanelik iskân programıyla bir “örnek köy” olması amaçlanmıştır.

Demiryolunun kuzeyinde, ray hattına paralel uzun sokaklar ve bunları dik kesen sokaklarla ızgara sistemi kurulan yerleşimde, ilk bir iki yılda bir dönüme bir ev hesabıyla üç oda bir sundurmadan oluşan tip projeye göre evler inşa edilmiştir. Ardından göçmen sayısı arttıkça ikiz ev plan tipi uygulanmaya başlanmıştır. Büyük “asri” pencereleri olan, kırma çatısı kiremitle kaplı bu beyaz kireç badanalı kübik görüntülü evler ve görkemli ilkokul binasıyla Muratlı “ideal Cumhuriyet köyü” fikrinin somut bir örneklemesi olmuştur.

Bugün Muratlı’da 1930’lu yıllardan günümüze az sayıda ev korunarak gelmiştir. Muratlıların “Atatürk’ün armağanı” olarak andığı bu evlerden bazıları, yaşlı sahipleri tarafından özellikle o zor yılların anısına yaşatılmakta, hatta bahçelerine ekmiş oldukları yine devlet tarafından fidesi verilmiş olan armut ve benzeri ağaçlar gölgelik etmeye devam etmektedir. Bugün Muratlı’ya yolunuz düşerse, köylünün “cetvelle çizilmiş gibi” diyerek övündüğü uzun doğrusal sokakları, az katlı sakin huzurlu yapılaşması sizi karşılar. Demiryoluna bakan ilk ev dizisi içindeki bir ev ise, 1936 yılında yeni kurulmakta olan göçmen yerleşimini denetlemeye gelen Atatürk’ün ziyaret ettiği ve konuk olduğu ev olarak günümüzde Atatürk Evi Müzesi’ne dönüştürülmüştür.

Bu icerik 3050 defa görüntülenmiştir.