Zaha Hadid’in Almanya’da Kasım 2005’te tamamlanan Phaeno Bilim Merkezi, hem Hadid’in son dönemde aldığı büyük ölçek projelerinden biri olarak, hem de mimarlık anlamında pek birikimi olmayan Volkswagen’in memleketi, Wolfsburg kenti için de alışılmadık bir örnek oluşturmasıyla dikkat çekiyor.

Kimilerince havalanmak üzere duran bir uzay aracına benzetilen, kimilerince de merak uyandıran bir cisim olarak algılanan proje, büyük, iri ve ağır kurgusuna rağmen, bunun getirisi olabilecek hantallığa hapsolmak yerine, bu kurgunun tasarıma pozitif etkilerini araştıran bir tavır sergiliyor. Yatay olarak kurgulanmış taş devrini andıran ana kütlenin zeminle temasının minimuma indirilmesi ve böylece adeta havada asılı bir hacme dönüşmeye çabalaması da yine bu hantallık ve hafiflik ikileminin oluşturduğu mekansal çözüm önermelerinin bir sonucu. İç hacmin duvar, kolon gibi taşıyıcı ve bölücü elemanlardan uzaklaşarak oluşturduğu sadelik görevini adeta bütün tavanı kaplayan ızgara sistemin yoğunluğuna bırakmış durumda. Bina içi topografyasının dalgalı yapısı ise farklı ve esnek mekan kullanımlarına imkan verirken daha tanımlı mekanlar, restoran ve konferans salonu gibi, yapıyı taşıyan ayakların içinde gömülerek kendilerine yer buluyorlar. Bina pek çok cepheden farklı bir algı sunma çabasını zemin kotunda uyguladığı farklı dolanım kurgularıyla ve iç / dış, ışık / gölge oyunlarıyla sağlamlaştırmak için kullanıyor.

Binanın tamamlanmasına zamansal paralellik gösteren diğer bir Hadid etkinliği ise Londra’ın Rove Sanat Galerisinde Zaha Hadid Mimarlık bürosu tarafından açılan “Gümüş Resimler” (Silver Paintings) adlı sergi oldu. 22 Ekim-26 Kasım 2005 tarihlerinde açık kalan sergi, Hadid’den alıştığımız soyut çizim tekniklerinin harmanlanmasıyla oluşturulmuş, büronun son dönemde üstünde çalıştığı projelerin zengin malzeme kullanımıyla cilalanmış, görsel bir şıklık ve parlaklık sergileyen çizimler.