328
MART-NİSAN 2006
 

İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY

TÜRKÇE ÖZET

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR

MİMARLIK’tan 328



KÜNYE
YİTİRDİKLERİMİZ

Koruma Alanının Büyük Kaybı: CAHİDE TAMER

Y.Mimar Cahide Tamer 5 Aralık 2005 tarihinde İstanbul’da vefat etti ve koruma alanı ilk önemli restoratörlerinden birini kaybetti. Bugün bile eski eser koruma bilincinin istenilen düzeyde olmadığı ülkemizde Cahide Tamer, konuya duyduğu yoğun ilgi nedeniyle (1), 1944-74 arasında, 30 yıl gibi uzun bir süre bu alanda büyük özveriyle çalışmıştır.

1943 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimarlık Bölümü’nü bitirir bitirmez, aynı yılın sonunda Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü Rölöve Bürosu’nda çalışmaya başlayan Cahide Tamer’in, 1943 sonbaharındaki ilk işi, Ayasofya’da sürdürülen rölöve çalışmalarına katılmaktır. Burada, Rölöve Bürosu Şefi Y.Mimar Sedat Çetintaş’a yardım ederek işe başlayan Cahide Tamer, 1944 yılında 3 ay için Ankara, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nde görev yaptıktan sonra İstanbul’a dönmüş ve 1945’te Kariye Camisi’nin onarımında çalışmıştır. Bu tarihten itibaren, restorasyon uygulamalarının belgelenmesi konusunda da, Türkiye açısından önemli bir adım atılmasında öncü olmuştur.

Özellikle Bursa Yeşil Türbe’deki başarılı restorasyon uygulamasıyla adı daima anılan Macit Kural’ın önerisiyle, bundan böyle yapılan her onarım çalışmasının dosyası tutulmaya ve restorasyon öncesi yapılan müdahaleler ve restorasyon sonrası durum belgelenmeye başlamaktadır. Böylece Rölöve Bürosu’nda ilk kez bir arşiv oluşturulmaktadır. O yıllarda eski eserlerin onarımıyla ilgili ne birim fiyatlar, ne şartname, ne de belirli ilkeler vardır. Cahide Tamer, Rölöve Bürosu’ndaki 14 yıllık uygulamaları sırasında teknik şartnameyi kendilerinin yazdıklarını, birim fiyatları tahmin ederek, ya da deneyerek (işi yaptırıp puantaj tutturarak), ustalarla konuşarak geliştirdiklerini ifade etmektedir. Ancak 1958’den sonra, bu çalışmalar bastırılarak, matbu belgeler haline getirilmiştir.

Bilimsel restorasyon konusunda Cahide Tamer’e en büyük katkı, 9 yıllık çalışma hayatından sonra Paris’teki Monuments Historiques Dairesi’ne gitmesi ve 2 ay süreyle orada kalarak, kendi deyişiyle “restorasyon eğitimi görmesi” olmuştur. Bu süre içinde Monuments Historiques Dairesi yetkilileri kendisini önemli restorasyon uygulamalarına götürmüş, yapılanları ve ardındaki ilkeleri yerinde açıklamışlardır. Aynı eğitim sürecine, Fransa’dan sonra gördüğü İtalya, İspanya’daki uygulamalar da katılmıştır. Cahide Tamer, özellikle İtalya’daki restorasyon çalışmalarından çok etkilenmiş ve Türkiye’ye dönüşte de, yaptığı onarımlarda İtalya’yı örnek almaya çalışmıştır. Gezi boyunca tuttuğu sistemli not defterinde, gördükleri ve yapılan restorasyon müdahalelerinin nitelikleri ayrıntılı olarak tanımlanmaktadır.

İlk onarımları arasında yer alan, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü’nce görevlendirildiği Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı Divanhanesi (1947), Boğaz’ın bu en eski ve ünlü yalı örneğini kurtarmak açısından özel önem taşır. Yapı, Cahide Hanım’ın çok az tahsisatla gerçekleştirdiği temel müdahalelerle ayakta tutulmuştur. “Burada yapılanlar yıkımı geciktirmekti” şeklinde yorumladığı çalışmaları arasında, başta yapıyı denizin etkisine karşı sağlam bir duvar üzerine oturtmayı, diğer bir deyişle erimiş/çürümüş alt duvarı sağlamlaştırmayı hedeflemekteydi. Ayrıca dış görünüme yansıyan önemli bir müdahale de, divanhanenin çıkmasını taşıyan niteliksiz direklerin, özgün yapımında var olduğu saptanan eli böğründelerle değiştirilmesi olmuştur. Cahide Tamer, içte ve dışta yaptığı tüm müdahalelerde, ahşabın yalnız çürük ve kırık olanlarının ayıklanmasına, işe yarar kısımların ise yeniden kullanımına özen göstermiştir.

1956’ya dek sürdürdüğü Eski Eserler’deki görevi sırasında, Topkapı Sarayı onarımlarında da çalışmıştır. Örneğin 1950-52 yılları arasında Harem Dairesi Sofa Köşkü’nde yaptığı onarımlar sırasında, yapım tarihiyle ilgili olamayacak üsluptaki kapı kanadı, dolap kapağı, lambri, tavan gibi aksamın üzerinde dikkatli ve sabırlı çalışmalarla, özgün bezeme ve kalemişlerinin ortaya çıkarılmasına önemli katkılarda bulunmuştur. Bu çalışmalarıyla ilgili olarak “Muahhar nakışların hepsini feda etmek belki düşünülemez. Çünkü bu takdirde enteresan bir devir tesirini inkâr etmek icap edecektir” diyerek, her dönemin sergilenmesine çalıştıklarını belirtmektedir. Bu da bilindiği gibi, restorasyon ilkeleri açısından çok doğru ve yerinde bir karardır.

Cahide Tamer, 1953’de Celal Bayar’ın emriyle Rumelihisarı’nın restorasyonuna başlar ve başarılı uygulamalar gerçekleştirir. Ancak 1955’de keşfi tamamlanarak onarımına girişilen Rumelihisarı’nda, 1955-56 yıllarında Fatih Kulesi (Saruca Paşa Kulesi) ve onunla deniz tarafındaki Halil Paşa Kulesi arasındaki surların sağlamlaştırılma ve bütünleme çalışmalarını yürütür. Bir kısmı tamamlanamayacak kadar yıkık olan Halil Paşa Kulesi önündeki Hisarpençe’de de, sağlamlaştırma ve dondurma uygulamaları yapar. Hisarın en önemli sorunu nemdir. Burçların külahları gitmiş olduğundan çatıdan yağmur almakta, suyla eriyen harç, duvarları zayıflatmaktadır. Burada da, derz yenilemeleri ve duvarların sağlamlaştırılması temel hedeftir. Ayrıca Cahide Tamer, duvarların ve burçların üst seviyesinde büyük bir kısmı yıkılmış olan mazgal dişlerinin, var olan özgün örneklerin biçim ve boyutlarından yararlanarak, tamamlanmasını sağlar. 1956’da da, Zağanos Paşa Kulesi ve onunla Fatih Kulesi arasındaki surların sağlamlaştırma ve tamamlama çalışmalarını gerçekleştirir.

Cahide Tamer, 1958-61 yılları arasında Yedikule’de Büyük ve Küçük Altınkapı’nın restorasyonlarını yürütür. Bu çalışmalarda da Rumelihisarı’nda olduğu gibi, yine yerine göre dondurma, sağlamlaştırma ve gereğinde tamamlamalar yapar.

1956’da İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü Uzman Başmimarlık kadrosuna atanan Cahide Hanım, 1959 yılında Prof. Albert Gabriel’in Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne verdiği raporda övgüyle söz ettiği Vatan Caddesi’ndeki Şahbanu Kadın Mektebi; Halıcılar Medresesi; Edirnekapı yakınındaki Vasat Ali Paşa Medresesi ve Beyazıt Kütüphanesi onarımları gibi İstanbul’daki vakıf eserlerinin restorasyonunun yanısıra (Burmalı Mescid de bunlardan biridir/1961), Gebze Çoban Mustafa Paşa Külliyesi’nden Taraklı’daki camiye kadar uzanan Kocaeli-Sakarya bölgesi eserlerinin restorasyonlarında da etkin çalışmalar yapar. Ayrıca 1961 yılında A. Gabriel’in aracılığıyla, Fransız Sarayı’nın bahçesinde bir Osmanlı çeşmesi tasarım ve uygulamasıyla, Fransız Hükümeti tarafından “Chevalier de l’Ordre des Arts et des Lettres” nişanıyla ödüllendirilir. Cahide Tamer, burada ancak birkaçından ana hatlarıyla söz edilebilen restorasyon uygulamalarıyla dolu yoğun meslek hayatını 1974 yılında Vakıflar Başmüdürlüğü’nden emekli olarak tamamlar.

Bu titiz rölöve ve restorasyon çalışmalarının yanısıra Cahide Tamer, çok sistemli olarak arşivlediği, bugün tam bir tarihî belge niteliği taşıyan not defterleri, gazete yazıları, yazışmalar ve özellikle de uygulamalarından restorasyon öncesi/restorasyon sonrası durumları gösteren dialarıyla (2), büyük bir duyarlılık sergilemekteydi. Bu bilgi ve belgelerinden yararlanarak çok sayıda makale yazmış (3), ayrıca hepsi Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu tarafından basılan ve yaptığı restorasyonları inceleyen kitaplar yayımlamıştır.

Restoratör-mimar Cahide Tamer, Türkiye için bundan 60 yıl önce çok zor koşullarda sürdürülen bu mesleğin en önemli öncülerinden biriydi. (4) Kaybı, koruma konusunda çalışanlar için çok büyüktür. Geride bıraktığı yayınları, kendisiyle yapılan söyleşiler, Türkiye’de 1944-74 yılları arasında yapılan restorasyonlarla ilgili önemli bilgilere ulaşılmasını sağlamakta ve Cahide Tamer’i kendi alanında “unutulmaz” kılmaktadır.

Nur Akın

Prof. Dr., İTÜ Mimarlık Bölümü

NOTLAR

1. Mimarlık eğitiminde eski eser onarımıyla ilgili hiçbir dersin olmadığı o dönemde Cahide Tamer'in koruma alanına yönelmesinde, S.H. Eldem’in Milli Mimari Seminerleri ve Rölöve dersleri ile, C.E. Arseven’in Türk Sanatı ve Mimarlık ve Şehircilik derslerinin ve mimarlık öncesi bir süre G.S.A’de resim, minyatür, tezhip ve çini konularında gördüğü eğitimin büyük katkısı olmuştur. Bu ve bundan sonra aktarılacak bilgiler, Mayıs 1994’te hazırladığım bir bildiri için kendisiyle yapılan görüşmelerden alınmıştır. Bkz. Akın, Nur, 1994, “Restorasyon Uygulamalarında İlk Kadın Mimarlar”, XIII. Sanat Tarihi Araştırmaları Haberleşme Semineri: Tarih Öncesinden Günümüze Anadolu Kadınının Sosyal ve Kültürel Konumu, 9-13.05.1994, Topkapı Sarayı .

2. Bu diaların sistemliliği bir üniversite arşivi düzeyindedir.

3. Bu makaleler için Bkz. Kumbaracılar, İ ve C. Tamer, 1996, Yedikule, İstanbul, TTOK, s. 58.

4. Bu vesileyle, aynı dönemlerden diğer iki restoratör-mimar hanım olan Mualla Anhegger Eyüboğlu ve Selma Emler’i de burada anmak gerekir. Bu üçlü gruptan Mualla Anhegger Eyuboğlu’na sağlıklı günler dilerken, yine Topkapı Sarayı ve Rumelihisarı onarımlarında çalışmış olan SelmaEmler’i rahmetle anıyorum.

Bu icerik 7270 defa görüntülenmiştir.