CUMHURİYET DÖNEMİ MİMARLIĞI
			Cumhuriyet Dönemi Sağlık Politikaları ve Kocaeli Memleket Hastanesi 
			Oya  Şenyurt, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Özden  Senem Erol, Y. Mimar
			Cumhuriyetin ilanı sonrası yeniden ele alınan birçok konu gibi sağlık kavramı üzerinden de yeni politikalar geliştirildi ve bunların mekânsal yansımaları yeni isimlerle hayata geçti. Gureba Hastaneleri’nden Numune Hastaneleri’ne, Memleket Hastaneleri’nden Devlet Hastaneleri’ne çeşitli isimler ve işlevler yüklenen sağlık kurumlarının gelişimini ele alan yazarlar, kaderleri ne yazık ki “yıkım” olarak belirlenmiş bu yapılardan biri olan Kocaeli’ndeki hastaneyi inceleyerek tarihe not düşüyorlar.
			
			
			
			
			Bilindiği  gibi, Türkler tarih boyunca sağlık hizmetlerine ve hekime büyük önem vermişlerdir.  Anadolu Selçukluları ve Osmanlı devrinde kurulan tedavi kurumları ile her türlü  hasta iyileştirilmeye çalışılmıştır. Selçuklular döneminden devralınan ileri  seviyede tıp eğitim merkezleri, Osmanlı döneminde korunmuş ve Anadolu  kentlerinde şifa medreseleri kurulmuştur. Ancak bu hizmetlerin modernleşmesi ve  sağlık hizmetlerinin kapsamlı olarak ele alınmasının temeli Cumhuriyet’in  ilanından sonraya dayanır. Bu makale (görece) araştırmacıların daha az  dikkatini çekmiş olan Cumhuriyet’in ilanıyla geliştirilen sağlık politikaları  çerçevesinde, Kocaeli Memleket Hastanesi’nin inşa sürecini, mimari özelliklerini,  kent içindeki konumunu ve önemini ele almaktadır. Buna bağlı olarak, erken  Cumhuriyet döneminde her biri ayrı bölgede inşa edilmiş olan Balıkesir, Kütahya,  Ağrı, Bitlis, Gaziantep, Kayseri, Antalya ve Giresun Memleket Hastaneleri; Kocaeli  örneğiyle karşılaştırılarak, dönemin sağlık yapılarının bugünkü durumlarına ilişkin  bir değerlendirme yapılmıştır.
CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE UYGULANAN SAĞLIK  POLİTİKALARI
  Toplumun  sağlıklı bir yaşam sürdürmesi amacıyla memleketin tüm sağlık hizmetlerinin  yürütülmesi görevi; milli mücadelenin başlangıcında Ankara’da kurulan ilk milli  hükümet bünyesinde 2 Mayıs 1920 ve 3 sayılı kanunla; Sıhhiye ve Muavenet-i  İçtimaiye Vekâleti’ne (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı) verilmiştir. Bakanlık  1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 3017 sayılı Sağlık ve Sosyal Yardım  Bakanlığı Teşkilât ve Memurin Kanunu’na göre gerekli görülen yerlerde  hastaneler, sanatoryumlar, ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri, doğum ve  çocuk bakım evleri, kuduz tedavi müesseseleri gibi tedavi kurumları kurmakla  görevlendirilmiştir. Bunun yanında bu Bakanlık dışında diğer Bakanlıklar ve  resmî kuruluşlar ile özel sektör kuruluşları özel kanunlara göre çeşitli tedavi  kurumları işletebilmektedir. 1923 yılında hükümet kurulduğunda ülke genelinde,  3 Devlet (Memleket) Hastanesi, 6 Belediye Hastanesi, 45 Özel İdare Hastanesi ve  32 Özel, Yabancı ve Ekalliyet Hastanesi bulunmaktadır. Bakanlık, il özel  idarelerince kurulmuş bulunan ve önceleri “Gureba Hastanesi” daha sonra  “Memleket Hastanesi” denilen kuruluşların yeniden düzenlenmesi için yol göstermekte  ve maddi destek vermektedir. Diğer taraftan tüm illere örnek olması amacıyla, ilk  olarak 1924’te Ankara, Diyarbakır, Erzurum ve Sivas Numune Hastaneleri’ni  açmıştır. Numune Hastaneleri’ne paralel olarak 1924 yılında İstanbul Çocuk  Hastanesi, Zonguldak Özel İdaresi’ne ait Memleket Hastanesi ve Vakıflar  İdaresi’ne bağlı İstanbul Gureba Hastanesi Bakanlığa bağlanmıştır. Bu  gelişmelerin yanında Bakanlık tarafından bazı kentlerde yeni devlet hastaneleri  inşa edilmiş ve 1954 yılından sonra Özel İdarelere ait olan “Memleket Hastaneleri”  (6134 sayılı yasa ile İl Özel İdareleri’ne, Belediyelere ve Vakıflara bağlı tüm  hastaneler) Sağlık Bakanlığı’na bağlanarak devralınmıştır.(1) Devir işlemleri sonrasında adları Bakanlık tarafından “Devlet Hastanesi” olarak  değiştirilmiştir.
Cumhuriyet’in ilanından hemen sonra inşa edilen “memleket hastaneleri”;  Konya, Manisa, Kütahya, Yozgat, Tokat, Çanakkale, Mersin, Antalya, Van,  Kırşehir, Ağrı, Ordu, Amasya, Eskişehir, Niğde, Bilecik, Bursa, İzmir, Kocaeli(2) ve Samsun illerinde açılmıştır. İnşaatı bitirilmek üzere olan memleket  hastaneleri ise; Kastamonu, Denizli, Gümüşhane, Çorum, Malatya, Aydın, Burdur,  Çankırı Memleket Hastaneleri  olmuştur.(3) Sözkonusu hastane inşaatı çalışmaları Bakanlık bünyesinde bulunan “Tedavi  Kurumları Genel Müdürlüğü”nün “Sağlık Kurumları Mimarlığı Şubesi” dahilinde  gerçekleştirilmiştir. Kamuya, özel sektöre, yabancılara ve azınlıklara ait  bütün tedavi kurumlarının açılış ruhsatını vermek, inşaatların takibi, kontrolü
ve  gerekli onarımlarını yapmak bu şubenin görevleri arasındadır.(4) Dönemin hükümeti tarafından sistematik bir şekilde düzenlenen sağlık kurumlarının  inşaat işleri yanında, bir takım sağlık propagandaları yapılmaktadır. Hastalıkları  anlatan kısa filmlerin gösterimi, renkli afişlerin kentin belirgin yerlerine asılması,  sağlık konusunu içeren broşürler, müze ve sergi açılışları ile radyodan yapılan  yayınlarla halkın bilinçlendirilmesi amaçlanmıştır.(5) Cumhuriyet dönemi sağlık çalışmalarında belirtilmesi gereken önemli bir ayrıntı  da İsmet İnönü’nün bu konu üzerinde yoğun bir gayret göstermesidir. Gerek  Cumhuriyet öncesi Lozan Antlaşması sırasında sağlık kapitülasyonlarının kaldırılmasındaki  çabası ve gerekse Cumhuriyet döneminde sağlıkla ilgili çıkarılan önemli  yasaların % 90’ının mimarı ve savunucusu olması, onu bu alanda öncü bir isim  kılmıştır.(6)
KOCAELİ MEMLEKET HASTANESİ’NİN İNŞA  SÜRECİ
  Sözü  edilen tüm sağlık politikalarının sonucunda kentler kısa sürede adı “Memleket Hastanesi”  olarak arşiv ve gazete kayıtlarına geçen pek çok sağlık yapısına kavuşmuştur. Bakanlık  tarafından mimari projelerinin hazırlandığı tespit edilen ve burada ele  alınması hedeflenen Kocaeli Memleket Hastanesi ise; 1923-1963 yılları arasında  kentte başka sağlık yapılarının varlığına rağmen(7),  Kocaeli için önemli bir Cumhuriyet mirası olma özelliğini, anı değeri yönüyle  halen korumaktadır.
1924 yılında inşa edildiği tahmin edilen Kocaeli’deki Eski Memleket  Hastanesi’nin İzmit’in tepelerinde konumlanmasından dolayı hastaların yokuş çıkmakta  çektiği zorluklar yüzünden başka bir alana yeni bir hastane yapılması önerisi gazete  haberlerinde yer almıştır. 1940 yılında yapının inşa edileceği arsa için araştırmalara  başlanmış, uzun ve geniş tetkiklerden sonra binanın kentin batısına göre daha  az gelişmiş olduğu doğu kısımdaki Baç Mezarlığı karşısındaki bostanlarda yapılması  uygun görülmüştür. SEKA Kâğıt Fabrikası’nın kuruluşundan sonra, fabrika  etrafında konut inşası hızla artıp kentin batısı gelişirken, Baç semtine bir  hastane kurularak, şehir merkezinin kentin doğusuna doğru kayması hedeflenmiştir.  Bu alana hastane yapıldığı takdirde; Baç Mezarlığı kaldırılıp, mezarlığın park  haline getirilmesi düşünülmekte ve Baç Mahallesi’ndeki eski harap evler ortadan  kaldırılıp semtin temizlenmesi planlanmaktadır. Şehrin en iyi semti olmasına  rağmen ihmal edilen bu kısmın  imar edilecek olmasından halk çok memnun görünmektedir. Yeni hastanenin bu  semte en büyük faydası, “bundan sonra yapılacak binalara örnek oluşturması ve  civarda muntazam ve güzel binalar yapılmasına sebep olmasıdır”. Böyle bir imar  hareketine öncülük ettiği için Memleket Hastanesi, “güzel ve modern şifa yurdu”  olarak nitelendirilmektedir.(8) Yeni bina hazırlıkları devam ederken, eski Memleket Hastanesi’nde 2 Şubat 1943  yılında çıkan yangınla bina kullanılamaz hale gelmiş ve hastane ihtiyacı kısa  sürede inşaata başlamayı zorunlu hale getirmiştir.(9) Hastanenin tahsisatının yarısı temin edilmiş, proje ise Sağlık Bakanlığı  tarafından hazırlanmıştır.(10) 1945 yılında inşasına başlanan yapının 1949 yılında tamamlanamadığı tespit  edilmektedir. Bunun yanı sıra bina, Tekel’e kiralanarak tütün deposu yapılmış  ve halk bu durumun sebeplerini araştırmaya koyulmuştur.
Elektrik,  kalorifer, su tesisatı ve kanalizasyon eksiklikleri nedeniyle hastanenin  tamamlanamadığı anlaşılmaktadır.(11) Hastanenin bir sel ağzında olması ve denizden aşağı rakımda bulunmasından  dolayı tesisat bu bina için çok önemli bir konu haline gelmiş ve hastane  yapımının Sağlık Bakanlığı’na devredilmesi hususunda çalışmalar başlatılmıştır.(12) Ankara’ya milletvekilleri yollanarak, bakanlar ve ilgili kişilerden,  Kocaelililer adına bu projeyi kısa süre içerisinde çözümlemeleri rica edilmiştir.(13)
İlerleyen günlerde verem hastalığının İzmit’te yayılması üzerine inşa  edilmekte olan Memleket Hastanesi’nin bir kısmının verem hastanesi olarak  kullanılması kararlaştırılmıştır.(14) Dört blokluk hastanenin üç bloğu tamamlanmış olup, bu blokların 100 yataklı  verem hastanesi olarak kullanılması planlanmıştır. Hastanenin büyük bir  kısmının veremliler için ayrılmasının sebebi, İzmit’te halkın % 40’nın verem  hastası olması sebebiyledir.(15) Fakat hastanenin verem kısmından sonra diğer kısımlarının inşa ve ikmali  zorlaşmıştır. Ayrıca, Verem Pavyonu’nun Memleket Hastanesi’nin içinde olması  halkta tedirginlik yaratmıştır. Veremli hastaların çamaşırlarının ve  bulaşıklarının diğer hastalarınkilerle birlikte yıkanması, yüzlerce hastanın hayatını  tehlikeye atmıştır.(16) Bununla birlikte, hastanedeki mekânlara ilişkin yetersizlik dikkat çekmektedir.  Yatak sayısının eksikliği yüzünden üç kişi aynı yatağa yatırılmış ve bulaşıcı  hastayla normal hasta aynı yatakta tedavi edilmiştir.(17) Gazetelerde, hastane ile ilgili benzer problemlerin gittikçe arttığına ilişkin  pek çok haber görülür. Tüm bu aksaklıklarla yedi yıl yapımı süren Kocaeli  Memleket Hastanesi, 24 Ocak 1952 tarihinde büyük bir törenle açılmıştır.(18) İlerleyen yıllarda hastanenin en büyük ihtiyacı olan Poliklinik binaları ve Sağlık  Koleji hizmete girmiş(19),  onarımlar uygulanmış(20),  ek binalar inşa edilmiş(21) ve genişletme çalışmaları yapılmıştır(22).
1999  yılı Marmara Depremi sırasında hastane büyük hasar görmüştür. Binanın  kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle, çok sayıdaki yaralı için hastane önünde  seyyar poliklinikler kurulmuştur. Ağır hasar gören giriş cephesinin 2002  yılında yıkılması uygun görülmüştür. Yatak kaybına uğrayan hastane binası,  yapılan tadilat ve ek inşaatlarla günümüzde faaliyetlerine “Kocaeli Devlet  Hastanesi” olarak devam etmektedir.(23)
KOCAELİ MEMLEKET HASTANESİ’NİN MİMARİ  ÖZELLİKLERİ 
Turan Güneş Caddesi, Devlet Hastanesi Sokak, Gazanfer Bilge Caddesi’nin  çevrelediği alanda inşa edilmiş olan yapı, bugüne “ters L” formuyla gelebilmiştir.  Hastanenin özgün planlarına ulaşılamamakla birlikte, günümüzdeki kullanımını ve  ayakta kalan kısmı tanımlayan planları mevcuttur.(24) Bununla birlikte 1965 yılına ait olan kent planlarında hastanenin yapıldığı  dönemdeki özgün planı genel hatlarıyla anlaşılmakta ve Kocaeli Memleket  Hastanesi’nin Balıkesir Memleket Hastanesi(25) ile plan benzerliği dikkat çekmektedir. Yapı 1999 Marmara
Depremi’nden  hasar görüp, yıkılmadan önce “U” ve ona bağlanan “L”den ( ) oluşan bir forma sahiptir. Depremde  hasar gören ve yıkılan bölüm, giriş cephesinin büyük bir kısmını oluşturur.  “U”yu oluşturan soldaki kısa kolun yerinde ise bugün hastanenin “acil” bölümü  bulunmaktadır. Ayrıca hastanenin arka cephesi, dar bir koridorla oluşturulmuş  bahçeyle bu acil bölüme bakmaktadır. Yapının eski fotoğraflarında ön cephesi  bodrum katla birlikte dört katlı olup, diğer bölümler üç katlıdır. Dikdörtgenler  prizması biçimindeki ön kanadın iki uç kısmında yapının giriş bölümleri yer  almaktadır. Giriş bölümleri su basmana kadar taş kaplanmıştır. Sonrasında ise  cephe yivlerle yatayda bölümlendirilmiştir. Yapının deprem sonrası kalan  kısımları bugün başka ek binalarla çevrelenmiş ve adı “D Blok” olarak  belirlenmiştir.
) oluşan bir forma sahiptir. Depremde  hasar gören ve yıkılan bölüm, giriş cephesinin büyük bir kısmını oluşturur.  “U”yu oluşturan soldaki kısa kolun yerinde ise bugün hastanenin “acil” bölümü  bulunmaktadır. Ayrıca hastanenin arka cephesi, dar bir koridorla oluşturulmuş  bahçeyle bu acil bölüme bakmaktadır. Yapının eski fotoğraflarında ön cephesi  bodrum katla birlikte dört katlı olup, diğer bölümler üç katlıdır. Dikdörtgenler  prizması biçimindeki ön kanadın iki uç kısmında yapının giriş bölümleri yer  almaktadır. Giriş bölümleri su basmana kadar taş kaplanmıştır. Sonrasında ise  cephe yivlerle yatayda bölümlendirilmiştir. Yapının deprem sonrası kalan  kısımları bugün başka ek binalarla çevrelenmiş ve adı “D Blok” olarak  belirlenmiştir.
Hastanenin  bugünkü durumuna ilişkin detaylandırılmamış planlarda; ters “L” planın uzun  bloğunda zemin kat dahiliye servisine ve onu kesen kısa blok ise genel  cerrahiye ayrılmıştır. Dahiliye’ye ayrılan zemin katta, doktor ve hemşire  odaları, hasta koğuşları ve tuvaletler yer alır. Dahiliye’nin altında bulunan  bodrum katta yemekhane, çamaşırhane, ecza deposu ve diğer depolar, çayhane,  mutfak, tuvaletler ve duşlar bulunmaktadır. Birinci kat ise, doğum servisine  ilişkin koğuşlar, doktor ve hemşire odaları ile tuvaletleri içerir. Uzun bloğun  ucunda yer alan giriş bölümü; cephede saçağın ve birinci katın çıkması ile  belirlenmiştir, ayrıca “servis girişi” olarak kullanılmaktadır. Servis girişi  basamaklarla yükseltilmiştir. Giriş holü, sağında yer alan doktor odaları, karşısında  yer alan merdiven, sol kolda odalara açılan koridorla sınırlanmıştır. 
KARŞILAŞTIRMALI  BİR DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Dönemin hastane yapıları fonksiyonel açıdan birbirlerine benzerlik  gösterse de diğer memleket hastaneleri ile karşılaştırıldığında; Kocaeli ve  benzeri olan Balıkesir Memleket Hastanesi, farklı yüzey malzemeleri, pencere  tipleri, oval hatlar ve yuvarlak kolonlarla hareketli cephe tasarımına sahiptir.  Cephe ve planlarının Balıkesir Devlet Hastanesi ile benzerlik göstermesi ve iki  yapının da inşasının Vali Ziya Tekeli’nin yönetimde olduğu sürece rastlaması, dönemin  tip projelerinden faydalanıldığını düşündürür.(26) Bu iki yapının inşaatının bitişi, II. Dünya Savaşı’nın yarattığı aksaklıklar  sebebiyle aynı tarihtedir.(27) Hastanelerin bulunduğu bölgenin ve valinin aynı oluşu; yapı tipi ve yapılış  zamanlarındaki yakınlığın kurulmasını sağlar. Ayrıca yapılış yıllarına rağmen  iki bina; geniş çatı saçakları, oval formlu balkon nervürleri, yer yer  taş kaplamalarıyla, ikinci ulusal mimarlık ve erken modernizme ilişkin mimari özellikleri  yansıtmaktadırlar. 
Cumhuriyetin ilk kurulduğu  yıllarda yapılan Memleket Hastaneleri, 1940’lı yıllara gelindiğinde yetersiz  oldukları tespit edilerek tekrar inşa edilmiş veya binalara ilaveler yapılarak  dönemin bulaşıcı hastalıklarına da cevap verebilecek ek pavyonlar üretilmiştir.  Sözgelimi, Kocaeli’deki eski Memleket Hastanesi’nin konumu gereği, Balıkesir’deki  ise yapının yetersiz kalması gibi nedenlerle yeni hastane yapımına başlanmıştır.  Kütahya’da ise sonraki yıllarda Verem Pavyonu, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları  Pavyonu eklenmiş ve yapı genişletilmiştir.(28) Balıkesir Memleket Hastanesi günümüze kadar gelebilmişken, Kocaeli’ndeki depremden  sonra hasar görmesi sebebiyle kısmen yıkılmış, Kütahya ise 1977 yılında yeni  bina inşaatı sebebiyle bütünüyle yok edilmiştir. Yapılan incelemelere göre  hemen hemen bütün illerde birinci ulusal mimarlık döneminde (1923-1938) inşa  edilen hastane binaları korunamamışken, ikinci ulusal mimarlık ve modernist  üslupların yayılmasına (1938-1955)
 denk  düşen süreçte, bazı illerde üretilen binaların bir bölümü ayakta kalabilmiştir.  Sözgelimi, Bitlis, Gaziantep, Ağrı, Kocaeli, Balıkesir’de ilk memleket  hastaneleri günümüze ulaşamazken, Bitlis, Antalya ve Ağrı’da ikinci inşa  edilenler bile ayakta kalamamıştır. Gaziantep Devlet Hastanesi, yeni bir hastane inşası için fonksiyon  yetersizliği ve eski oluşu gerekçesiyle yıkılmayı bekleyen Cumhuriyet  miraslarımızdan biridir.(29) Giresun Devlet Hastanesi’nin 1940’lı yıllarda inşa edilen binası ise yıkılmış  ve yerine büyük bir ilçe meydanı dahilinde iş merkezi yapılması kararlaştırılmıştır.(30) Verilen örneklerde görüldüğü gibi, Anadolu kentlerinde birçok hastane alanı  yeni bina inşaları için kullanılırken, kimisi de kent içindeki değerli  konumları gerekçesiyle otopark ve meydan gibi açık kamusal alan olarak  değerlendirilmiştir. Bunun dışında eski binaların kullanımıyla, “Memleket  Hastaneleri”nin anısını yaşatan girişimler de mevcuttur. Kayseri’de 1924  yılında Atatürk’ün hizmete açtırdığı memleket hastanesinin, özel bir sağlık  kuruluşu tarafından restore ettirilerek yeniden hastane binası olarak kullanılması  sağlanmıştır.(31) Diğer bir yandan başkente bakacak olursak, Cumhuriyetin ilk yıllarında diğer  illere örnek olması amacıyla ilk inşa edilen hastanelerden olan  Ankara Numune Hastanesi’ne(32) gereken önem verilerek günümüze gelebilmiştir. Bu bağlamda, Kocaeli’nin önemli  Cumhuriyet miraslarından biri olan Kocaeli Memleket Hastanesi’nin de tümüyle  yıkılması 2013 yılında kesinleşmiş olup, yerine altı katlı yeni bir hastane  projesinin ihalesi gerçekleştirilmiştir. Yıkılacak binaların alanına hastane  binası dışında, 1.200 araçlık otopark ve otoparkın üzerinde bir kent meydanı  planlanmıştır.(33) Bu makalenin kaleme alındığı sırada projenin 2015 yılı sonunda uygulamaya  geçeceği bilgisi alınmıştır. Dolayısıyla, yakın zamanda Anadolu’daki diğer  memleket hastaneleri gibi, Kocaeli Memleket Hastanesi de tarihe karışacaktır.
Verilen örneklerden  görüldüğü üzere, genelde Cumhuriyet dönemi mimarisinin mirasları kendi kaderine  terk edilmekte ve yönetimlerin verdiği kararlar doğrultusunda tarihten  gelişigüzel silinebilmektedir. Daha önce de ifade edildiği gibi, Selçuklular  kentlerde hasta bakımı ve personel eğitimi için darüşşifalar kurmuşlar ve bu  yapıları kent siluetine ve topografyasına hakim olan külliyelerin içine  yerleştirmişlerdi. Osmanlı’da da bu gelenek sürdürülerek sağlık yapıları kentin  öncül yapıları olmuşlardır.(34) Bugün elimizde kalan Selçuklu ve Osmanlı değerleri gibi, Cumhuriyet dönemi  sağlık yapılarına da gereken önemin verilmesi zorunludur. Cumhuriyet sonrasında  yaşanan maddi zorluklar dahilinde büyük bir kaos içinde düzenlenen sağlık  politikalarıyla birlikte üretilen memleket hastaneleri, gerek inşa süreçleri  gerekse ülkedeki sosyal şartların iyileştirilmesi için yaşanan zorlu mücadelenin  en büyük tanıklarıdır. Bu tanıklara gerekli farkındalığın yaratılması elimizde  kalanların yok olmaması için atılacak en önemli adımdır.
KAYNAKLAR
1973(a), 
Cumhuriyetin 50. yılında Kütahya: 1973 İl  Yıllığı, Kütahya Valiliği, Kütahya.
Sağlık Hizmetlerinde 50 Yıl, TC Sağlık  ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Ankara.
1998, Cumhuriyetin İlk 15 Yılında Sağlık Hizmetleri, İstanbul  Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul.
Aybar, Ömer Vasfi, 1961,  “Hastanenin Kısa Tarihçesi”, Ankara  Numune Hastanesi Bülteni, cilt:1, sayı:1, ss.5-11.
Birol, Gaye Özalp, 2010, Balıkesir ve İlçelerinde Cumhuriyet Dönemi  Yapıları 2, Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi Yayınları, Balıkesir.
Ege, Rıdvan, 1992, Türkiye’nin Sağlık Hizmetleri ve İsmet  Paşa, İnönü Vakfı, Ankara.
Frik, Feridun, 1964, Cumhuriyet Devri Sağlık Hareketleri (1923-1963)  40 Yıl, Kağıt ve Basım İşleri A.Ş., İstanbul.
Karataş, Birgül, 1987, “Tarihsel  Süreç İçinde Hastane Yeri Seçimi”, Dizayn  Konstrüksiyon, sayı:31, ss. 33-36.
Şenyurt,  Oya, 2010, 1923-1960 / İzmit  Cumhuriyet’in Tanıkları Binalar ve Kentten Haberler, TMMOB Mimarlar Odası  Kocaeli Şubesi, İstanbul.
NOTLAR
1. 1973(a),  ss.29, 249-253.
2. Burada söz edilen Kocaeli Memleket Hastanesi, makalede  incelenen hastane binasından önce inşa edilen, kentin tepesinde  konumlandığından ulaşımı zor olan ve içinde çıkan bir yangınla kullanılamaz  hale gelen Eski Kocaeli Memleket Hastanesi’dir. 
3. Bunların yanı sıra inşaatına yeni başlanmış ve  projeleri hazırlanmakta olan hastaneler tablolar halinde kapsamlı olarak ele  alınmıştır. Bkz. 1998, ss.357-359.
4. 1973(b), s. 353, 52.
5. 1998, ss.357-359.
6. Ege, 1992, ss.37-41.
7. Ana ve Çocuk Sağlık Merkezi, Asker Hastanesi,  Belediye ve Süt Çocuk Muayene Evi, Boru Fabrikası Reviri, Deri ve Tenasül  Dispanseri, İşçi Sigortaları Hastanesi, İşçi Sigortaları Dispanseri, Kuduz Aşı  İstasyonu, SEKA Reviri, Verem Savaş Dispanseri ve 10 adet eczane mevcuttur.  Bkz. Frik, 1964, s.79.
8. Türkyolu Gazetesi, 21 Mayıs 1940.
9. Türkyolu Gazetesi, 7 Şubat 1943.
10. Türkyolu Gazetesi, 5 Nisan 1940.
11. Hürsöz Gazetesi, 22 Aralık 1949.
12. Hürsöz Gazetesi, 27 Temmuz 1950.
13. Hürsöz Gazetesi, 27 Ocak 1951.
14. Türkyolu Gazetesi, 12 Mart 1950.
15. Şenyurt, 2010, s.129.
16. Hürsöz Gazetesi, 3 Eylül 1954.
17. Hürsöz Gazetesi, 28 Mayıs 1952.
18. Hürsöz Gazetesi, 25 Ocak 1952.
19. Türkyolu-Bizimşehir Gazetesi, 1 Aralık 1971.
20. Türkyolu- Bizimşehir Gazetesi, 14  Kasım 1973.
21. Kocaeli Gazetesi, 30 Ocak 1989.
22. Kocaeli Gazetesi, 5 Eylül 1990.
23. Kocaeli  Devlet Hastanesi, kocaelidh.saglik.gov.tr/SayfaDetay.aspx?SayfaId=643 [Erişim: 07.07.2015]
24. Hastanenin planlarına ulaşmamıza yardımlarından  dolayı Mimar Sedef Şeşenoğlu’na ve fotoğraf çekimlerini gerçekleştirmemizde  emeği geçen Yrd. Doç. Dr. Neşe Çakıcı Alp’e teşekkürü borç biliyoruz. 
25. TMMOB Balıkesir Şubesi’nin Balıkesir ve İlçelerinde Cumhuriyet Dönemi Yapıları 2 kitabındaki  Balıkesir Memleket Hastanesi’nin plan ve cephe fotoğraflarından  yararlanılmıştır. Bkz. Birol, 2010.
26. Şenyurt,  2010, ss.131-132.
27. Birol, 2010.
28. 1973(a), s.177.
29. “YIKILACAK”,  Hakimiyet Gazetesi, www.hakimiyetgazetesi.com/haber/yikilacak-haberi-2688.html [Erişim: 25.07.2015]
30. “ ŞEBİNKARAHİSAR  ESKİ DEVLET HASTANESİ BİNASI YIKILMAYA BAŞLANDI”, Şebin Havadis, www.sebinhavadis.com/sebinkarahisar-eski-devlet-hastanesi-binasi-yikilmaya-baslandi [Erişim: 25.07.2015]
31. “MEMLEKET  HASTANESİ 90 YAŞINDA”, Büyük Kayseri,  www.buyukkayseri.com/haber/memleket_hastanesi_90_yasinda-868.html [Erişim: 25.07.2015]
32. Aybar, 1961, ss.5-11.
33. “Devlet  Hastanesi inşaatı eylül ayında başlayacak”, Kocaeli Manşet, www.mansetkocaeli.com/kategori/guncel/haber/devlet-hastanesi-insaati-eylul-ayinda-baslayacak/48956 [Erişim: 05.08.2015]
34. Karataş, 1987, ss.33-36.
 
			
			
			Bu icerik 10147 defa görüntülenmiştir.