407
MAYIS-HAZİRAN 2019
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
ETKİNLİK

Türkiye’nin Arkeolojik Varlıklarının Korunması Adına Önemli Bir Adım: SARAT

Nur Banu Kocaaslan, SARAT Projesi Medya Uzmanı

The British Institute at Ankara yönetimindeki SARAT projesi, geride bıraktığı iki yıl içinde, Türkiye’nin arkeolojik varlıklarının korunması hedefiyle birçoğu alanında ilk kez yapılan farklı çalışmaları hayata geçirdi.

 

Kültürel miras çalışmalarında son yıllarda farkındalık artırma çalışmaları ve mesleki donanım eğitimleri gitgide artıyor denebilir. Benzer amaçlarla yola çıkan çalışmaların başarısı ve ne kadar geniş bir kesime ulaştığı; yapılan çalışmaların çok iyi kurgulanması ve temelinin iyi doldurulmasına bağlı olarak da değişiyor. SARAT projesi, ulaştığı insan sayısı ve devam eden çalışmalarında edindiği ilk sonuçlarla, Türkiye’de hayata geçirilmiş başarılı bir kültürel miras projesi olarak yoluna devam ediyor. (Resim 1)

SARAT, adını İngilizce “Safeguarding Archaeological Assets of Turkey” ifadesinin baş harflerinden alıyor. “Türkiye’nin Arkeolojik Varlıklarının Korunması” diye de adlandırabileceğimiz SARAT Projesi, üç prestijli kurumun yan yana gelmesiyle hayata geçirildi. Ankara’da 70 yıldan fazla süredir faaliyet gösteren The British Institute at Ankara-BIAA (Ankara İngiliz Arkeoloji Enstitüsü) yönetimindeki projenin diğer ortak kuruluşları ise Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) ve Uluslararası Müzeler Konseyi İngiltere Şubesi (ICOM UK). SARAT, bu üç kuruluşun ortak çalışmasıyla, üç yıllık zaman diliminde, Türkiye’nin arkeolojik varlıklarının korunması için bilgi-kapasite ve farkındalık artırmak için çeşitli eğitim ve araştırmaları hayata geçiriyor.

ÜCRETSİZ VE ONLINE İLK SERTİFİKA PROGRAMI

Bu çalışmalardan ilki, yaklaşık dokuz ay süren hazırlıkların sonunda yayına giren Arkeolojik Varlıkların Korunması ve Kurtarılması Online Sertifika Programı. (Resim 2) Arkeolojik varlıkların korunması ile ilgili teorik ve pratik bilgileri birleştiren zengin içeriği ile Türkiye’de ilk kez böyle bir program hazırlandı. Program tamamen Türkçe, online ve ücretsiz olarak kurgulandı, böylece daha fazla insanla buluşması amaçlandı.

Sertifika programı, Koç Üniversitesi’nin sunduğu uzaktan erişim altyapısıyla katılımcıların bilgisayarları ile, istedikleri zaman ve istedikleri yerde dersleri takip edebilmesini sağlıyor. 20 video dersten oluşan program, arkeoloji, müzecilik, sanat tarihi, kültürel miras, tarih, konservasyon, mimarlık, şehir planlama, turizm gibi konularda eğitim almış profesyonellerin mesleki donanım ve bilgilerini artırmayı hedefliyor. (Resim 3) Program boyunca arkeolojik varlıkların ve sürdürülebilir korumanın önemi, ulusal ve uluslararası yasal düzenlemeler, müze ve arkeolojik alanlarda afete ve acil durumlara karşı yapılacaklar ve UNESCO Dünya Mirası gibi konularda kapsamlı bilgi veriliyor. Acil durum konservasyonu, fotoğraflama, belgeleme ve dijital koruma konularında pratik konuların da anlatıldığı programda yerli ve yabancı, alanında önde gelen uzmanlarla yapılan röportajlar derslere eşlik ediyor. Programı başarıyla tamamlayanlar ise, Koç Üniversitesi tarafından katılım sertifikası almaya hak kazanıyor. 

Program, ilk olarak 14 Mart’ta başvuru almaya başladı. İlk 24 saatte Türkiye’nin dört bir köşesinden ve yurtdışından 1000’in üzerinde başvuru yapıldı. Programa kültür varlıklarıyla bağlantılı alanlarda çalışanlar ve öğrencilerden dört günde 2 bini aşkın başvuru yağdı. Programın ilk dönemi Nisan ayı başında başladı ve yüzlerce insan aynı anda dersleri almaya başladı.

Büyük ilgiyle karşılanan program 2020 yılına kadar yayında kalacak ve üç dönem daha başvuru almaya devam edecek. Haziran, Eylül ve Kasım ayında yeni dönemleri başlayacak eğitim için başvurular SARAT’ın sitesinden (saratprojesi.com) yapılabilecek.

TÜRKİYE’NİN İLK ÜLKE ÇAPINDA KAMUOYU ARAŞTIRMASI

SARAT projesi tasarlanırken, yapılacak çalışmalara başlamadan önce, özellikle Türkiye’de toplumun arkeoloji ve arkeolojik varlıklar ile ilişkisine derinlemesine mercek tutulmak istendi. İlk kez Türkiye çapında yapılacak bir araştırma, toplumun arkeoloji algısının anlaşılmasında kamuoyunda mevcut olduğunu varsaydığımız bazı tutum ve yargıların niceliksel bir tabana oturtulmasını sağlayacaktı.

SARAT, bu amaç doğrultusunda Türkiye’de ilk kez arkeoloji ve toplum ilişkisinin incelendiği ülke çapında bir kamuoyu araştırması gerçekleştirdi. Araştırmanın saha uygulaması ve verilerin değerlendirilmesi KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi tarafından yapıldı. 65 soruluk anketle, ülke çapında 3 bin 601 kişi ile birebir yüz yüze görüşüldü. SARAT’ın kamuoyu araştırmasının, gerek örneklemin kapsamı, gerekse görüşme tekniği olarak dünyadaki diğer örneklerinden daha güvenli ve nitelikli bir araştırma olduğunu vurgulamamız gerekir. Kamuoyu araştırmasının özet sonuçları, araştırmacıların ve kurumların da yararlanması için SARAT’ın websitesinde kısa süre önce paylaşıldı. Rapora, saratprojesi.com/tr/calismalarimiz/kamuoyu-arastirmasi adresinden erişilebilir.

GAZETECİLERLE ARKEOLOJİ HABERCİLİĞİ ATÖLYESİ

SARAT projesinin önemli ayaklardan bir diğeri ise, medyada arkeoloji haberlerinde kalitenin artırılması için düzenlenen gazetecilerle arkeoloji haberciliği atölyeleri. (Resim 4) SARAT’ın yaptığı kamuoyu araştırmasında da ortaya çıkan sonuca göre, toplumun büyük kesimi arkeoloji ile ilgili bilgiye medyadan ulaşabiliyor. 3 bin 601 kişiye “Arkeoloji ile ilgili bilgiye hangi kaynaktan ulaşıyorsunuz?” sorusu sorulduğunda, çoktan seçmeli olan bu soruya 100 kişiden 37’si televizyon, 34’ü internet, 10’u gazete ve dergiler yanıtını veriyor.

Medya bu denli önemli bir yer tutarken, gazete ve televizyon yayınlarındaysa sıklıkla aynı hataların yapıldığı, bağlamından çıkarılan tartışmaların, defineciliğe ve talana özendiren bir dilin kullanıldığı görülüyor. SARAT bu nedenle Türkiye’nin farklı bölgelerinde gazetecilerle arkeologları buluşturacak atölyeler yaparak iki meslek grubu arasındaki iletişimsizliği gidermeyi amaçlıyor.

Bu atölyelerde arkeoloji haberlerinde sıklıkla rastlanan sorunlara bakışın yanı sıra, gazetecilerin de bu tür haberleri yazmakta ne tür problemlerle karşılaştığı ve bunların nasıl aşılabileceği konuşuluyor. İlki Şubat ayında İzmir’de gerçekleştirilen gazetecilerle arkeoloji haberciliği atölyesine gelecek dönemlerde Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Marmara bölgeleriyle devam edilecek. Mayıs ayının başında Antalya, 2. durak olacak gibi duruyor.

KOLEKSİYONERLERLE GÖRÜŞMELER VE SAHA ÇALIŞMALARI

Arkeolojik eser koleksiyonculuğu, koleksiyonerlerle arkeologlar arasında her zaman tartışmalara neden olan bir alan. Bu konuda ortak bir paydanın bulunabilmesine katkı sağlamak adına, Türkiye’deki arkeolojik eser koleksiyoncularıyla karşılıklı görüşmeler yapılması planlanıyor. Bu görüşmelerde, arkeolojik varlıkların bilimsel değeri ve bütünlüğünün korunması SARAT’ın ana vurgusu olacak.

Bir diğer saha çalışması ise, seçili illerde yerel aktörlerle yapılacak atölyeler. Bu atölyelerde arkeolojik varlıkların daha fazla alanda insan hayatına değmesi, kültürel varlıkların bulundukları kentlerin ekonomik ve sosyal yapısıyla daha iyi harmanlanabilmesinde ortak akıl ve uygulanabilir yöntemler aranacak. Bu atölyelerin önümüzdeki sonbaharda başlaması planlanıyor.

SARAT, yukarıda bahsedilen her biri farklı çalışmalarıyla, Türkiye’nin kültürel miras değerlerinin arkeolojik varlıklar özelinde korunmasına bütüncül bir bakışla katkı sunmayı amaçlıyor. Kültürel miras alanında çalışanların mesleki donanımlarını artırmak ve toplumun arkeolojiyle ilişkisinin geliştirilmesi için farkındalık yükseltmek tüm faaliyetlerin arkasındaki felsefeyi özetliyor. Öte yandan SARAT projesi, üç yılda tamamlayacağı çalışmalarını, bu felsefeyle uyumlu ve yapılan işlerin devamlılığını sağlayacak yeni projelerle de sürdürmeyi hedefliyor. Şu zamana kadar gözlemlediğimiz kadarıyla, hem meslek profesyonelleri hem de toplumun büyük bir kesimi bu tür çalışmalara kucak açıyor ve yenilikçi çalışmalardan faydalanmak için çaba sarf ediyor. SARAT projesi de, bu pozitif bakışa nitelikli ve somut işlerle katkı sunmayı amaçlıyor.

Bu icerik 2450 defa görüntülenmiştir.