CUMHURİYET DÖNEMİ MİMARLIĞI
			1950 Öncesi ve Sonrası Cumhuriyet Sanayileşmesi Işığında 
AYDIN TEKSTİL YERLEŞKESİ
			Müjgan Karatosun, Yrd. Doç. Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü
Özlem Arıtan, Yrd. Doç. Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü
			Asal gelişimini Cumhuriyet döneminde gerçekleştiren ülke sanayileşmesi, yeni ve modern yaşam modelinin sanayi ayağını örgütleyen büyük yerleşkeler oluşturdu. Ancak 1950’li yıllara gelindiğinde yaşanan önemli bir kırılmalar ile devlete dayalı sanayileşme olgusu görece liberal politikaların devreye girmesi nedeniyle büyük oranda dönüştürüldü. Bu süreçte özel sermayenin açtığı sanayi yerleşkelerinin sayısı arttı. 1957 yılında ağırlıklı olarak yerli, sınırlı düzeyde devlet sermayesi ile kurulan Aydın Tekstil Yerleşkesi de, sözü edilen kırılma döneminin önemli bir sanayi işletmesi. Yerleşkenin, 1950 öncesi ve sonrası sanayileşme politikaları ve sanayi mekânlarından ciddi izler taşıdığı ve bu anlamda melez bir yapı ortaya koyduğu söylenebilir. Böylesi melez bir yapı, modern sanayi mekânlarına ilişkin önemli bilgiler aktaran yerleşkeyi daha da özgün bir konuma taşıyor. 
			
			
			
			
			  CUMHURİYET  DÖNEMİ’NDE SANAYİLEŞME VE AYDIN 
  Cumhuriyet Türkiyesi’nde, Osmanlı’dan gelen  sanayi işletmelerinin çoğuna sahip olan ve mübadeleler sonrası varlığı giderek  azalan yabancı, gayrimüslim nüfusun yerini alabilecek etkin bir yerli sermaye  sınıfının bulunmayışı, 1930’larda devletçi sistemin benimsenmesine neden olur. 1930’ların  başında ödenmeye başlanacak Osmanlı dış borçlarının varlığı, yine Osmanlı’dan  gelen güçlü devlet geleneği ve devrimci rejimin ülkeyi hızla kalkındırma hedefi,  sözü edilen devletçi politikaların ağırlık kazanmasında etkili rol oynar. Ayrıca  1929 Dünya Ekonomik Bunalımı’nın pek çok ülkede yarattığı korumacı politikalar,  Cumhuriyet Türkiyesi’nin bu dönemde geliştirdiği devletçi yapılanmayı  destekler. 1930’larda devletçi sistemin benimsenmesine neden olur. (1) Bu çerçevede 1934’te  ilan edilen 1. Beş Yıllık Sanayi Planı’nda çeşitli dallarda devlet eliyle yirmi  yeni fabrikanın/ yerleşkenin kurulması karara bağlanır. (2) Sümerbank da, planda adı geçen tekstil  yerleşkelerinin kurulmasını sağlar. (3) Üretim, sosyalleşme, ikamet ve rekreasyon mekânlarını aynı  anda içeren, kendi kendine yeterli bu yerleşkeler, Cumhuriyetin modernleşme  projesini yaşama geçiren devlet odaklı örnek modeller sunar. (4) 1950’li yıllarda ise  Demokrat Parti’nin iktidara geçişi, görece liberal politikaların benimsenmesine  ve sanayileşme üzerindeki devlet kontrolünün bir ölçüde azalmasına yol açar.  Yine de bu dönemde devlete bağlı yeni sanayi yerleşkeleri açılır. Ancak söz  konusu yerleşkelerin bir bölümü yerli sermaye ile ortaklıklara girişir ve  İnsel’in deyimiyle “fiyat, alım-satım ve finansman politikaları hükümetler  tarafından belirlenen” (5),  ama ağırlıklı olarak yerli girişimcilerin kurduğu Tariş, Fiskobirlik gibi  işletmeler öne çıkar. 1950’lerde kurulan bu işletmelerin çoğu, önceki yılların  öncü yerleşkelerinin organizasyon şemalarını yineler, ama bunlara yeni  kullanımlar ekler. Özellikle önceki dönemde son derece keskin biçimde  yapılandırılmış seküler (dine mesafeli ve kadınlı erkekli kullanıma açık) yaklaşımın  devlet nezdinde 1950’li yıllarda belirli bir oranda esnetilmesi, söz konusu  yerleşkelere cami vb. yeni yapı türlerinin eklenmesini sağlar. Ayrıca yine bu  yerleşkelerde devlet yerleşkelerinden devralınan bazı mekânların kullanım  biçimi, işlevi değişir.
  Ege Bölgesi’nin  önemli merkezlerinden Aydın’da ise vurgulanan tüm bu gelişmeler kendi  yansımalarını yaratır. 19. yüzyılda artan tarıma dayalı ticari faaliyetlerini  20. yüzyıla aktaran ve İzmir-Aydın demiryolu hattının kurulmasıyla ekonomisi  güçlenen Aydın, sanayi üretimi bağlamında Cumhuriyet öncesinde geleneksel deri  işlemeciliği ve gayrimüslim nüfus eliyle yürütülen küçük imalat sektörü  üzerinde odaklanır. Cumhuriyet sonrasında yabancı sermayenin bölgeden  çekilmesi, devletçi politikaların benimsenmesi ve demiryollarının  devletleştirilmesi Aydın ekonomisinin dönüşmesine neden olur. Özellikle 1937’de  kurulan Aydın Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası ile aynı yıllara tarihlenen diğer  büyük işletmeler bölgenin öncü devlet yatırımları olur. Nazilli Sümerbank, modern  üretim / yaşam modelinin ortaya konduğu önemli bir öncü yerleşkedir.  1950’lerden sonra ise sanayileşmedeki devlet kontrolünün esnemesi ve özel  sektör girişimlerinin artması sonucu Aydın’da 1954’te Aydın Tekstil Fabrikası, 1970’lerde  Söktaş vb. işletmeler hizmete açılır. (6) Burada Aydın Tekstil’i kuran ve  kooperatifçiliği örgütleyen bir birlik olarak 1915’te temeli atılan, zamanla  ciddi yatırımlarda bulunan ve faaliyetlerini halen sürdüren Tariş’in (Üzüm,  Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri) önemi de  vurgulanmalıdır. (7)
  1950  ÖNCESİ VE SONRASI CUMHURİYET SANAYİLEŞMESİ IŞIĞINDA AYDIN TEKSTİL  YERLEŞKESİ’NİN İRDELENMESİ
  Yerleşke Ölçeğinde İrdelemeler
  İlk kez 1952 yılında bazı kurucu ortakları  belirlenen, ardından yerli girişimcilerden hissedar kaydı alan ve çeşitli  devlet bankalarından sermaye katılımı sağlayan Aydın Tekstil ve Nebati Yağlar  Sanayi İşletmeleri Anonim Ortaklığı, resmen 1954’te kurulur. (8) İşletme, Nazilli  Sümerbank’tan sonra Aydın il sınırları içinde açılan ikinci ve Aydın merkezde  kurulan ilk tekstil yerleşkesidir. Yerleşke, belediyenin ağır sanayi alanı  olarak gösterdiği bugünkü Orta Mahalle mevkii Denizli Bulvarı üzerinde  konumlanan 270 dönümlük arazi üzerine oturur. (9) 
  Proje ve inşaat sürecinde Alman ve Japon  firmaları tarafından hazırlanan öneriler de dikkate alınır. 1957’de yerleşkenin  yapıları büyük ölçüde tamamlanır ve zaten ortaklar arasında bulunan Tariş  zamanla işletmenin en önemli hissedarı haline gelir. İplik, kaput bezi, poplin,  patiska, basmalık, pazenlik, perdelik ve panama türünde bez üreten Aydın  Tekstil’in 1950’lerin sonlarında iplik, dokuma bölümleri, atölyeleri, kazan  dairesi ve sosyal mekânları hizmete girer, ağaçlandırma çalışmaları bitirilir. 1960’lı,  70’li yıllarda sırasıyla spor kulübü, yardım sandığı, nebati yağ üretim birimi  ve konfeksiyon bölümü faaliyete geçer. 1991’de Tariş’in Aydın Tekstil’deki payı  % 76’lara çıkar ve aynı yıl işçilerin büyük bir bölümü işten çıkarılır. (10) Devletin artan  etkisi, tekstil sanayinin hızlı değişimlerine uyum sağlamada yaşanan zorluklar  ve 1980’lerin sonlarında ağırlığını hissettiren özelleştirme politikaları,  oldukça verimli bir işletme olan Aydın Tekstil’in üretimini durdurmasına ve  satışa çıkarılmasına yol açar. 2001 yılında İzmir II No.lu Kültür ve Tabiat  Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından bazı yapıları tescil altına alınan yerleşke  (11), günümüzde  atıl vaziyette ihale yoluyla bir özel girişimciye satılmayı beklemektedir. 
  Yerleşkede, Cumhuriyetin 1950 öncesi süreçte  devlet eliyle kurduğu öncü sanayi yerleşkelerine benzer biçimde üretim, idare,  sosyalleşme, ikamet ve rekreasyon mekânları birarada yer  alır. Başlangıçta 270 dönüm olan arazinin bazı bölümleri, üretimin durması,  satışa gidilmesi sürecinde batı, kuzey batı yönünde karayolu genişletme  çalışmalarına terkedilir, doğu yönünde ise bir alışveriş merkezinin yapımını  üstlenen özel girişimciye satılır. Yerleşkenin dört adet girişi bulunur. Bunlar  anayol-Denizli Bulvarı üzerinden işleyen ve danışma, bekçi, satış mağazası  birimlerini içine alan “Ana Kapı”, mal giriş-çıkışlarının gerçekleştirildiği  “Vasıta Kapı”, lojmanlara ulaşımın sağlandığı “Lojman Kapı” ile kuzeydeki  karayoluna bağlanan ve araç trafiğini besleyen “Çınarlı Kapı”dır. (12) Ana kapıdan girişte,  geleni, içinde Atatürk büstünün bulunduğu bir yeşil alan ve onu çevreleyen  küçük bir meydan karşılar, meydanın hemen bitiminde ise idari bina ve onun bir  kolla bağlandığı üretim yapısı konumlanır. Arazi içinde önemli bir büyüklüğe  sahip olan kompakt üretim yapısının gerisinde üretimi destekleyici birimler  birbirine paralel iki yapı dizisi halinde uzanır. Yerleşkenin güneye bakan bölümünde  sosyalleşme mekânları, çeşitli rekreatif alanlar, güney batı hattında ise ikamet  birimleri yer alır. İkamet birimlerinin kuzeye-yerleşke içine doğru ilerleyen  ayağında spora hizmet eden rekreatif alanlar ile bekar pavyonu bulunur. Ayrıca işletmenin  batı ve doğu yönlerinde kuruluştan gelen meyve bahçeleri de halen varlığını  sürdürür. Tüm bu işlev grupları ve yapılar yerleşke içinde oldukça rasyonel ve  net bir dolaşım ağı içinde örgütlenir. (Resim  1-2)
  Aydın Tekstil Yerleşkesi’nin genel anlamda vaziyet  planı ölçeğinde ortaya koydukları, Cumhuriyet sanayileşmesi bağlamında anlamlı çıkarımlar  yapmaya olanak sağlar. Aslında 1957 tarihli bir sanayi yerleşimi olan Aydın  Tekstil, 1950’ler öncesi ile de devletçi, ilerlemeci, eşitlikçi politikalar ve  öncü sanayi yerleşkelerinin temel yaklaşımları bağlamında ciddi bağlantılar  kurar. Detaylandırmak gerekirse, söz konusu bağlantıların başında en önemli hissedar Tariş’in yönetim ve  fiyat politikaları bağlamında devlete bağımlı bir görüntü sergilemesi gelir.  Ayrıca öncü yerleşkelerde benimsenen çok fonksiyonlu, seküler, toplumcu  (eşitlikçi ve topluma sosyal haklar sunan), devlet odaklı, model oluşturan, yeni,  modern mekânsal yapılanma Aydın Tekstil’de büyük ölçüde yinelenir. Yerleşkenin 1937  tarihli Nazilli Sümerbank İşletmesi ile ilişki içinde olması da 1950’ler öncesi  dönemde kurulan bağların bir diğer örneğidir. 
  Gerçekten de işletmede, öncü örneklere benzer  biçimde çok çeşitli fonksiyonları bünyesinde barındıran işletmenin böylelikle  kendi kendine yeterli, hatta kentin de bazı ihtiyaçlarını gideren bir örgütlenme  ortaya koyması dikkat çekicidir. 1930’lu, 40’lı yılların yeni, modern yaşam  modelini topluma öğretme çabası da, yerleşkede, öncü yerleşkelerde ilk kez oluşturulan  yerli tekstil sanayi üretim birimlerinin ve seküler, kadınlı erkekli  kullanımlara özgü sosyalleşme, rekreasyon mekânlarının (yemekhane, kreş, tenis  kortu, açık yemek yeme alanları) benzerlerinin tekrarlanması şeklinde kendini  gösterir. Öncü devlet işletmelerinin sosyal konut anlayışının sadece idari,  teknik personeli kapsayacak biçimde bile olsa Aydın Tekstil Lojmanları’nda yaşama  geçirilmesi durumu da, 1950 öncesi dönemin topluma model sunan tavrının bir  yansıması olarak kabul edilebilir. 
  Pek çok ana mekânın Denizli Bulvarı’ndan  algılanabilecek noktalarda konumlandırılması da, öncü yerleşkelerin yeni yaşam  modelinin simgelerini kentliye yakın mesafeden gösteren yaklaşımının burada da benimsendiğini  gösterir. Öte yandan 1950’ler öncesine ilişkin tüm bu benzerlikler çok daha büyük  bir benzerlik eşliğinde, başka bir deyişle devlet odaklı yapılanmadan izler  taşıyacak biçimde yaşama geçirilir. Yerleşke, net, rasyonel ve dik açılı bir  dolaşım sistemine sahip olması nedeniyle de, 1950’ler öncesinin öncü  yerleşkeleriyle ve ağır işlevsel gerekliliklerden ötürü sanayi yerleşkelerinin büyük  bir bölümüyle ortak özellikler içerir.
  Yerleşke, 1950 öncesi Cumhuriyet Türkiyesi  ile etkin bağlar oluşturmakla birlikte, kurulduğu dönemden de ciddi izler taşır.  1950’lerden sonra yaşanan  dönüşümleri yansıtma anlamında en önemli gösterge, Aydın Tekstil’in bir yönü  ile devlete bağımlı görünse de dönemin devletçi politikalarını esneten  yaklaşımını örnekleyecek biçimde yerli küçük sermayedarlar ve bir Pamuk  Kooperatifi (Tariş) eliyle kurulmuş olması gerçeğidir. Dönemin politikalarında yaşanan  dönüşümler, bu yıllarda yeni yeni oluşturulmaya başlanan özel sermaye  işletmelerinde ve örneğimiz Aydın Tekstil Yerleşkesi’nde bazı mekânsal  farklılaşmalar yaratır. Bu kapsamda seküler yapıda yaşanan esnemeler, Aydın  Tekstil’de ana girişe yakın bir alanda mescit inşa edilmesine neden olur. Mescit,  cami gibi ibadet yapıları 1950’lerden sonra, Aydın Tekstil’in izlerini taşıdığı  öncü devlet yerleşkesi Nazilli Sümerbank’a ve diğer Sümerbank İşletmeleri’nin  çoğuna eklenir. Öte yandan, devletçi, görece idealist yaklaşımın 1950  sonrasında etkisini bir ölçüde yitirmeye başlaması, yerleşkede sosyal,  rekreatif mekânlardan bazılarının işlevsel dönüşüme uğramasına yol açmış  gibidir. Yemekhanenin çalışanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla akşamları  düğün salonu olarak kullanılması ya da Cumhuriyetin çalışanlara, kentliye  öğretmeyi hedeflediği yeni spor dallarından tenise özgü mekânların zamanla  kullanılmamaktan ötürü kapanması, işlevsel dönüşümlere örnek verilebilir. Ayrıca  öncü devlet yerleşkelerinin önemli bir parçası olan işçi lojmanlarının Aydın  Tekstil’de ve 1950 sonrası açılan devlet yerleşkelerinde yer almaması önemli  bir farklılaşmadır. Bu durum artık kentlerin konut stokunun, yerleşkede işçi  evleri yapılmasını gerektirmeyecek ölçüde artması ve Cumhuriyetin toplumcu  misyonunda gevşemeler yaşanması ile açıklanabilir. Eşitlik ve kalkınmayı hedefleyen  toplumcu sanayi politikalarının doğal bir uzantısı olan demiryolları yerine karayolu  taşımacılığına ağırlık verilmesi de, yerleşkede, karayolundan beslenen bir  ulaşım sisteminin kullanılması şeklinde karşılığını bulur. 
  Yapı  Ölçeğinde İrdelemeler
    Yerleşkede, yapı  ölçeğinde, üretim
 (fabrika,  ambarlar, atölyeler, kazan dairesi,  itfaiye, su kulesi, vb.), idare, sosyalleşme (yemekhane,  kreş, revir, satış, vb.) ikamet (müdür evleri, memur lojmanları, bekar  pavyonu), rekreasyon (gösteri platformu, süs havuzu, açık yeme, spor sahaları,  çocuk oyun alanları, otomobil ve otobüs garajı, düzenlenmiş yeşil doku, vb.) mekânları  bulunur.
  Üretim Yapıları: Yerleşkenin  temel üretim mekânı olan fabrika binası, idarenin hemen arkasında, üretimi destekleyici yapılar ise fabrikanın  kuzeyinde paralel iki dizi halinde konumlanır. İplik  (harman-hallaç, tarak, fitil, vater), dokuma (dokuma dairesi, terbiye ünitesi,  katlama, mamul ambar vb.) ve konfeksiyon ünitelerini içeren fabrikada  birbirleriyle ve üretimi destekleyici yapılarla bağlantı, temel aksı oluşturan  bir koridor ile sağlanır. Fabrika binasının hammadde, mamul ürün ve  çalışanların giriş-çıkışını besleyen toplam üç girişi mevcuttur. İplik ve  dokuma birimlerinin yer aldığı dikdörtgen planlı özgün yapıda üretim  faaliyetleri kuzey ışığı sunan şed çatı sistemi altında bölücü duvarlarla ayrılmış  mekânlarda gerçekleştirilir. Konfeksiyon ünitesi ise 1979’da fabrika binasına  yapılan ve mimari biçimleniş olarak özgün yapıdan farklılaşan geç dönem  eklerinde bulunur. Öte yandan üretimi destekleyici yapılar içinde özellikle  kazan dairesi, iki katlı, tek hacimli iç mekân kurgusuyla ve üç kat algısı  yaratan, betonarme  çerçeve sistemin okunduğu cephe anlayışıyla dikkat çekicidir. (Resim 3-9)
  Yerleşke, 1950  öncesinde Cumhuriyetin kurulmasını takiben devletçi politikalarla gösterilmek  istenen yeni, modern anlayışı ortaya koyan öncü dokuma işletmelerinden Nazilli  Sümerbank’ın ve Sümerbank Tekstil Yerleşkeleri’nin genelinin üretim şemasını  büyük ölçüde yineler. Cumhuriyet modernleşmesnin öngördüğü rasyonel ve dik  açılı kurgu, üretim binasının planlanmasında da benimsenir. Üretim yapısındaki  iki ana işlev grubunun (iplik ve dokuma) birbirleriyle ve üretimi destekleyici  yapılarla temel aks üzerinden ilişki kurması, sanayi mekânlarına özgü bir  gerekliliğinin yanı sıra, rasyonel planlama anlayışının da ifadesidir. Yerleşke  genelinde benimsenen bu anlayış, temel geometrik form kullanımı ve yalın,  süssüz, kübik ifadeli modernist biçim dili nedeniyle fabrika binasının bütününde  okunur. Üretimi destekleyici  yapılar ise, fabrikayı en kısa, rasyonel yoldan besleyecek şekilde konumlanır. 
  Bu yapıların biçim dili ve malzeme  kullanımındaki betonarme ve cam birlikteliği, öncü sanayi yerleşkeleriyle  benzerlikler gösterir. Özellikle kazan dairesi, döneminin mimarlık anlayışını  yansıtan estetiği ve içeriğiyle yerleşke içinde ve kent ölçeğinde simgeselleşir.  Öte yandan öncü yerleşkelerde görülen devletçi anlayış, idare binasının  doğrudan üretim binasına bağlanması şeklinde kendini ortaya koyar. İşçi  girişinin ayrışarak idari kontrole yakın bir yerden alınması, idarenin alt  birimlerle üretim binası içinde temsil edilmesi, vb. uygulamalar da devletçi  yaklaşımın yerleşkedeki yansımalarındandır. Ayrıca 1950’ler öncesinde görülen  ve fabrika duvarlarına asılı olan ikaz tabelalarının, işçi güvenliğini, kontrolünü  sağlamaya yönelik mekanizmalar sunacak biçimde burada da yinelenmesi dikkat  çekicidir. 
  1950’lerle birlikte  devletçi politikalarda ortaya çıkan dönüşümlerin yol açtığı mekânsal  farklılaşmalar da, üretim binasında özellikle 1970’lerde yapılan eklerin işçi  çalışma konforunu ikinci planda tutuşu ve görece daha az nitelikli bir  modernist dilin kullanımı ile kendini gösterir. 
  İdare Yapısı: İdare binası ana  girişin hemen karşısında konumlanan iki katlı doğrusal planlı bir yapıdır. Doğrusal  şemanın simetri aksında yer alan ve girişi karşılayan kare planlı orta hol, mekânlar  arası bağlantıyı düzenler. Bu hole zemin katta fabrikaya geçişi sağlayan işçi  girişi de bağlanır, işçi girişinin üst katında ise idareye hizmet veren  muhasebe birimi bulunur. İdari bina girişinin sol kolunda personel, sağ kolunda  üretim planlama ve kontrol bölümleri, düşeyde merdiven ile bağlanan üst kat holünün  ise sağında pazarlama, solunda genel müdürlük birimleri yer alır. Ayrıca çıkma  yapan bina girişinin üst katında küçük meydana açılan balkon konumlanır. (Resim 10-13)
  1930’lu, 40’lı yılların  devlet merkezli mekânsal yapılanmalarını temsil eden idari bina, kente yüz  veren cephesi, yerleşke içinde girişi karşılayan konumu, gereğinde işçiye ve  kentliye hitap etme olanağı sağlayan balkonuyla öncü sanayi yerleşkelerine öykünür.  İdare binasının iki katlı doğrusal yapı bloğu, simetrik, standart, rasyonel  biçim dili ile sanayi yerleşkelerindeki idari binaları örneklerken, modernist  estetiğin etkilerini de yansıtır. İdare binası 1950 sonrası devlet eliyle  kurulan yerleşkelerle ve özellikle Sümerbank’larla da bu yapı özelinde  paralellikler kurar. Yapının 1950’lere tarihlenen Manisa Sümerbank’ın idare  yapısını form ve organizasyon bağlamında örnek aldığı görülür. 
  Sosyalleşme Yapıları: Sosyalleşme  ve rekreasyon mekânları (yemekhane, kreş, revir, gösteri platformu, açık yeme,  spor sahaları, çocuk oyun alanları vb.) fabrika topluluğunun tamamına hitap  etmenin yanı sıra kısmen kentliye de hizmet verir. Önemli bir sosyalleşme mekânı  olan yemekhane binası birbirine paralel üç doğrusal kütlenin birlikteliğinden  oluşur. İşçi yemekhanesi olarak kullanılan orta bölüm, geniş açıklıklar geçen  betonarme çerçeve sistemi, total iç mekân kurgusu ve kayarak öne çıkışıyla  farklılaşmaktadır. Yanlardaki tek katlı bloklardan kuzeydeki depolama,  güneydeki ise idari personel yemekhanesi işlevini üstlenmektedir. Zamanla artan  mekânsal ihtiyaçlar doğrultusunda güneydeki bölüme lokal ve misafirhane olarak kullanılmak  üzere ikinci kat eklenir. Bu bölümün güney cephesi yarı açık mekânları ile  rekreatif alanlara yüz vermektedir. Sözü edilen rekreatif alanlar, ortadaki süs  havuzu üzerinde yer alan ve açık yemek, düğün gibi sosyal faaliyetlere hizmet  veren platform, bahçe mekânları ve çocuk oyun parklarından oluşur. (Resim 14-18)
  Cumhuriyet modernleşmesinin  seküler, toplu kullanımı esas alan ve kentli halka yeni yaşam modelini  örneklemeyi hedefleyen devlet merkezli yaklaşımının, öncü yerleşkelerde  sosyalleşme mekânları aracılığıyla gerçeklenmesi durumu, Aydın Tekstil’de de  yinelenir. Ayrıca devletin toplumcu politikaları bu yerleşke özelinde,  çalışanlara ve ailelerine sunulan sağlık ve sosyal hizmet mekânlarıyla da  somutlanır. Öncü sanayi yerleşkelerinde ve burada yer alan sosyalleşme yapılarının,  fonksiyon seçimi, mekânsal kurgu, biçimsel ifade bağlamında ortak özellikler  içerdiği gözlenir. Bu çerçevede işçi yemekhanesinin özellikle özgün halinin modernist  ifadesi, mekânsal kademelenmesi (kapalı-açık mekân birlikteliği, yerden  yükseltilmiş teras kurgusu) ve esnek işlevsel kullanım sunan mekân anlayışı,  ilk yerleşkelerin benzer birimlerine yaklaşır.
  1950 sonrasında  yaşanan gelişmeler ışığında bazı sosyal mekânlar özgün kullanımını sürdürürken,  bazıları da işlevsel dönüşümler yaşar. Kentliye de hizmet veren yemekhane  binası ve çevresinin, özgün işlevi dışında düğün mekânı olarak kullanılması,  sözü edilen dönüşümleri örnekler. Ayrıca devlet yerleşkelerinde kullanılan  modernist dilde 50’lerden sonra yaşanan görece niteliksel azalmalar, yerleşkenin  genelinde ve özellikle sosyal mekânlara yapılan eklerde de yansımasını bulur. 
  İkamet Yapıları: Üretimin kesintisiz olması nedeniyle sürekli  bir yaşantıya evsahipliği yapan komplekste, müstakil genel müdür evleri (eski,  yeni), üç adet memur apartmanı (kaloriferli, iki oda bir salon) ve bekâr  pavyonu bulunur. Eski, yeni müdür evleri ve memur lojmanları şeklinde ardarda  sıralanan bu yapılar yerleşkenin doğusundaki ana aksa açılan alanda konumlanır.  Fabrika kompleksinin kuruluşundan beri varlığını sürdüren ilk müdür evi tek  katlı, kare planlı, kübik ve yalın ifadeli iken, 1970’lerde yapılan yenisi ise  iki katlı yapısı, müştemilatı ve dönemini yansıtan biçim diliyle öne çıkar. Söz  konusu aksın sonunda tek sıra halinde konumlanan ve ikisi kuruluşta, üçüncüsü 1970’lerde  inşa edilen memur apartmanlarında her katta iki daire yer alır. (Resim 19-20) 
  Sanayi yerleşkelerinde çalışanlarına yönelik konutların da yer alması  Cumhuriyet modernleşmesinin toplumcu, eşitlikçi politikalarının tipik bir  uygulamasıdır. Aydın Tekstil’de ikamete yönelik böylesi mekânların bulunması ve  müdür evinin ayrışarak müstakil bir yapı olarak üretilmesi, öncü işletmelerdeki  konut kullanımlarına göndermelerde bulunur.
  1950’li yıllar sonrasında ise toplumcu misyondaki gevşemelerin  yansıması olarak yorumlanabilecek sosyal konut kullanımındaki azalma, bu  yerleşkede de sadece idari ve teknik personel lojmanlarının yer almasıyla  kendini gösterir. Aydın Tekstil’de işçi konutlarının öngörülmemesi, 1950’lerle  birlikte işçilerin kent içinde kullanabileceği ikamet olanaklarının artmasından  da kaynaklanır. Sonradan inşa edilen yeni müdür evinin ilkinden farklı  birimlerle donatılması (müştemilat), ilkine kıyasla boyutsal olarak büyümesi ve  daha nitelikli bir mimari ifadeye sahip olması, işletmenin 1970’li yıllarda  artan ekonomik gücünün olası bir yansıması olarak saptanabilir. 
  DEĞERLENDİRMELER
  Tüm bu irdelemelerin  Aydın Tekstil Yerleşkesi’nin, hem 1950 öncesi erken Cumhuriyet döneminin hem de  kendi kurulduğu 1950 sonrası sürecin sanayileşme politikalarından ve sanayi mekânlarından  ciddi izler taşıdığı söylenebilir. Bu kapsamda Cumhuriyet yönetiminin  geliştirdiği toplumcu, eşitlikçi, devlet merkezli politikaları yaşama geçiren  yeni, modern yaşam modelini topluma öğreten, kendi kendine yeterli, öncü sanayi  yerleşkeleri, Aydın Tekstil’de karşılığını bulur. Aynı zamanda Aydın Tekstil, 1950  sonrası yaşanan dönüşümlerden ve kurulan yerleşkelerden de etkilenir. Yerleşkenin  bu dönemde güçlenmeye başlayan devlet/özel sektör birlikteliğini ve özel/yerel  sermaye girişimciliğini baz alması sözü edilen etkilenimlerin başında gelir.  Cumhuriyetin toplumcu, seküler yaklaşımındaki bazı esnemeler de yukarıda  örnekleri verildiği şekilde Aydın Tekstil’in bazı mekânsal uygulamalarına  yansır. Sonuçta yerleşkenin 1950 öncesi ve sonrası döneme özgü pek çok birikimi  içeriyor olması, onun adeta melez bir yapı ortaya koyduğunu gösterir. Böylesi  melez bir yapı, modern sanayi mekânlarına ilişkin önemli bilgiler aktaran  yerleşkeyi daha da özgün bir konuma taşır.
  İşte bu  özgün konumu, Cumhuriyet sanayileşmesinin Ege Bölgesi’ndeki önemli  temsilcilerinden biri olması ve sergilediği modernist estetik, yerleşkeyi  korunması gereken tarihsel, kültürel bir değer haline getirir. Böylesi değerli  ve bir bütün olarak anlam ifade eden yerleşkenin tamamının ivedilikle  tescillenmesi gerekmektedir. Sonrasında ise yerleşkenin teknolojisinin  yenilenerek sanayi işlevini sürdürmesi, bu mümkün olmuyorsa yeniden işlevlendirerek  bölgeye kazandırılması yerinde olacaktır. Yerleşkenin bölgenin tekstil sanayi  geçmişinin sergilendiği, hatta yer yer deneyimlendiği bir müze kompleksine  dönüştürülmesi etkin bir yeniden işlevlendirme seçeneğidir. Günümüzde atıl  durumda ve rant tehdidi altında bulunan Aydın Tekstil’in, kente ve bölgeye  yeniden kazandırılması sürecine, işletmenin kuruluşunda da büyük pay sahibi  olan yerel girişimcilerin katkıda bulunması anlamlı olacaktır.
  
  
  NOTLAR
    1. Osmanlı’dan Günümüze Türk  Finans Tarihi, 1999, ss.32-34.
 
    2. Özmen, 1983, s.431.
    3. Osmanlı’dan Günümüze Türk  Finans Tarihi, 1999, s.123; Toprak, 1988, s.31.
    4. Arıtan, 2004. 
    5. İnsel, 1983, s.420.
    6. www.aydin-bld.gov.tr/kent-haritasi/tarih-cografya  (21 Ocak 2010)
    7. www.taris.com.tr/yt_taris.asp#p2  (26 Ocak 2010)
    8. Sürgevil, 1993, ss.240-241.
    9. Aydın KTVKK Arşivi.
    10. Sürgevil, 1993, ss.241-244.
    11. Aydın KTVKK Arşivi.
    12. Aydın KTVKK Arşivi.
  KAYNAKLAR
  1999, Osmanlı’dan Günümüze Türk Finans Tarihi,  İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, İstanbul.
  Arıtan, Ö. 2004, Kapitalist/Sosyalist  Modernleşme Modellerinin Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı’nın Biçimlenişine  Etkileri- Sümerbank KİT Yerleşkeleri Üzerinden Yeni Bir Anlamlandırma Denemesi,  DEÜ FBE yayımlanmamış doktora tezi, İzmir.
  Aydın Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma  Kurulu Arşivi, İzmir II No.lu KTVKK Tescil Fişi.
  İnsel, A. 1983,  “Devletçiliğin Anatomisi”, Cumhuriyet  Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, cilt:2,  İletişim Yayınları, İstanbul, ss.419-425.
  Özmen, S. 1983,  “Üretimde Devlet: Kamu İktisadi Teşebbüsleri”, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, cilt:2, İletişim  Yayınları, İstanbul, ss.426-446.
  Sürgevil, S. 1993, “Aydın Tekstil (İplik  Dokuma) ve Nebati Yağlar Sanayii İşletmeleri A.Ş.”, TARİŞ İncir, Üzüm, Pamuk, Zeytin-Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri  Birlikleri Tarihi, Türkiye Toplumsal ve Ekonomik Tarih Vakfı Tariş Tarihi  Projesi, İzmir, ss.240-292.
  Tekeli, İ. ve S. İlkin,  1983, “Türkiye’de Ulaştırmanın Gelişimi”, Cumhuriyet  Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, cilt:10, İletişim Yayınları, İstanbul, ss.2758-2768.
  Toprak, Z. 1988, Sümerbank, Creative Yayıncılık,  İstanbul, s.31.
  www.taris.com.tr/yt_taris.asp#p2 (26 Ocak 2010)
  www.aydin-bld.gov.tr/kent-haritasi/tarih-cografya (21 Ocak 2010)
			
			
			Bu icerik 15127 defa görüntülenmiştir.