412
MART-NİSAN 2020
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
GÜNCEL

İmar Barışı ve 2863 Sayılı Kanun Kapsamındaki Koruma Alanlarında Uygulama

Eylem Aydoğdu, Dr., Restorasyon Uzmanı Mimar, Kültür ve Turizm Bakanlığı

2018 yılında başlatılan “imar barışı” sürecinin devamında gelen ek düzenlemeler kapsamındaki geçici 16. maddenin, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamına giren alanlarda ne şekilde uygulanacağı konusu soru işaretleri uyandırmıştı. Maddenin uygulanmasını kolaylaştırmak için çıkarılan yönetmelik ve tebliğlere ilişkin açıklamalarda bulunan yazar, bu kapsamda koruma alanlarında gerçekleştirilmiş olan kanuna aykırı yapılaşmalara yönelik süreci aşamalarıyla ele alıyor.

 

İmar Kanunu, ülkemizde yapılı çevrenin belli bir düzen ve sistem içerisinde oluşturulması ve gelişmesi için, ilk yürürlüğe girdiği günden bu yana, çeşitli değişiklikler ve ilaveler ile bugünkü halini almıştır. Kanun yapılaşmanın, hukuki olarak belirlenmiş olan kurallara, kısıtlama ve denetim mekanizmasına göre gerçekleşmesini sağlar. Öte yandan Türkiye kentleşme tarihinde Kanuna aykırı kaçak yapılaşma ve gecekondulaşmanın önemli bir yeri vardır. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 1985 yılında yürürlüğe girmesinden bu yana çeşitli dönemlerde, kaçak yapılaşma sonucu oluşmuş sağlıksız yapılaşma, diğer bir adıyla gecekondulaşma, affedilmiş ve yasal yapılaşma statüsüne dahil edilmiştir. En son 2018 yılında “imar barışı” olarak bilinen yeni bir yaklaşımla kanuna aykırı ve sağlıksız yapılaşmanın kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amaçlanmış; buna göre, “7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun”un(1) 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na geçici 16. madde(2) eklenmiştir.Kanuna eklenen geçici 16. maddede “Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendirdiği kuruluşlara başvurulması ve yapı kayıt belgesi alınması öngörülmektedir. Ne var ki imar barışının sağlanması amacıyla çıkarılan geçici 16. maddenin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamına giren alanlarda ne şekilde uygulanacağı vatandaşlar tarafından tam olarak anlaşılamamıştır ve bu durum uygulamada bazı sıkıntılara neden olmakta, koruma altına alınmış kültür varlığı niteliğindeki yapı, yapı grubu ve alanlarda nasıl bir işlem tesis edileceği konusunda belirsizliğe sebep olmaktadır. Neyse ki Kanunun uygulamasına yönelik olarak sonradan çıkarılan yönetmelik ve tebliğler bu konuya belli bir ölçüde açıklık getirmiştir. Bir uzman gözüyle incelendiği takdirde anlaşılamayan konularda bazı açıklayıcı hükümler ortaya konulduğu görülebilmektedir. Bu makale ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. maddenin, 2863 sayılı Kanun kapsamına giren alanlara nasıl bir etkisinin olduğu araştırılacak; uygulamada karşılaşılan sorunlar ele alınarak çözüm önerileri üretilmeye çalışılacaktır.

YÖNTEM

Konu sırasıyla ilgili kanun, yönetmelik vb. bazında yasal çerçevenin çizilmesi, yapılaşmaya ilişkin maddelerin irdelenmesi, koruma alanlarına ilişkin verilerin değerlendirilmesi şeklinde ele alınmıştır. Makaleye konu olan Kanun maddesi, 18.05.2018 tarih ve 30425 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 16. maddesi; dolayısıyla 3/05/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 16. maddesidir. Kanun maddesinin uygulanabilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın “Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esasları Belirleyen Tebliği”(3) ile 1787 sayılı genelgesi(4) yayımlanmıştır.

İMAR BARIŞI VE TANIMI

Kanun maddesindeki açıklamalardan anlaşıldığı üzere, imar barışı afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması anlamına gelmektedir. Yapı kayıt belgesi 31.12.2017 tarihinden önce yapılmış, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ya da yetkilendirdiği kurum ve kuruluşlara, madde şartlarını sağlıyor olmak şartıyla başvurulduğu, kayıt bedeli ödendiği takdirde verilen bir belgeyi tanımlamaktadır.

Yapı kayıt belgesinin sağladığı olanaklar ise şu şekilde ifade edilebilir: Kanun maddesine göre “Yapı kayıt belgesi verilen yapılarla ilgili İmar Kanunu uyarınca alınmış yıkım kararları iptal edilir. Yapı ruhsatı alıp da yapı kullanma izin belgesi almamış veya yapı ruhsatı bulunmayan yapılarda, yapı kayıt belgesi ile maliklerin tamamının muvafakatinin bulunması ve imar planlarında umumi hizmet alanlarına denk gelen alanların terk edilmesi halinde yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebilir.“ Yapı kayıt belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir.” Aşağıda listelenen yapılar Madde hükümlerinden yararlandırılamaz:

  • Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda bulunan yapılar,
  • Kesinleşmiş planlar neticesinde sosyal donatı alanı olarak belirlenmiş ve Maliye Bakanlığı’nca aynı amaçla değerlendirilmek üzere ilgili kurumlara tahsis edilmiş Hazineye ait taşınmazlar üzerindeki yapılar,
  • 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi içinde, 3194 sayılı Kanunun geçici 16. maddesi uyarınca adı geçen Kanuna eklenmiş olan kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanda yer alan yapılar,
  • İstanbul Tarihî Yarımada içinde 3194 sayılı Kanunun geçici 16. maddesi uyarınca adı geçen Kanuna eklenmiş olan kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanlarda yer alan yapılar,
  • 19/05/2014 tarihli ve 6546 sayılı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihî Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun’un 2. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirlenmiş tarihî alanda yer alan yapılar,

Geçici 16. madde ile kesin olarak yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek olanlar yukarıdaki listelenmiş iken, bu maddenin bazı fıkralarında özel kanunlar kapsamında kalan yapı kayıt belgesi almış yapılar için bazı işlemlerin yapılamayacağından bahsedilmektedir. Örneğin, “Yapı Kayıt Belgesi alınan yapıların Hazineye ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, bu taşınmazlardan ‘özel kanunlar’ kapsamında kalan ve bu özel kanunlara göre değerlendirilmesi gerekenler dışında kalanlar Bakanlığa tahsis edilir. Tahsis işleminden sonra, Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine bu taşınmazlar Bakanlıkça rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır.”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca çıkarılan, Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esasları belirleyen Tebliğe(5) 12.10.2018 tarih ve 27553936-120.18(020)-E.2857391 sayılı Makam Oluru ile eklenen paragrafta; tebliğde geçen, yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek yapılar başlıklı 8. maddesi kapsamı dışında kalan, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtme bulunanlar için 2010/4 sayılı genelgenin(6) 24. maddesinin 16. fıkrasına göre ilgili idarenin olumlu kararının aranması gerekir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan 2010/4 sayılı Genelgenin 24. maddesinin 16. fıkrası şu şekildedir: “Tapu kütüğünün beyanlar hanesinde ‘korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır’ belirtmesi bulunan kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanı ve doğal sit alanında kalan parsellerdeki yapılaşmaya yönelik cins değişikliği taleplerinde ilgili idarenin olumlu kararının aranması gerekir.” (Resim 1)

2863 Sayılı Yasanın Yapı Yasağı ile İlgili Hükümleri

Ülkemizin doğal ve kültürel yapısının korunmasını güvence altına almak için çıkarılmış özel kanunlardan biri olan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun(7) İzinsiz Müdahale ve Kullanma yasağına ilişkin 9. maddesinde: "Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurulunca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşai ve fiziki müdahalede bulunulamaz, bunlar yeniden kullanıma açılamaz veya kullanımları değiştirilemez. Esaslı onarım, inşaat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, yakma, kazı veya benzeri işler inşai ve fiziki müdahale sayılır" hükmü bulunmaktadır. Aynı Kanunun Ruhsatsız Yapı Yasağına ilişkin 16. maddesinde: "Korunması gerekli Kültür ve Tabiat Varlıkları ile bunların korunma alanlarında ruhsatsız olarak inşaat yapmak yasaktır. Bunlarda ruhsatsız olarak yapılacak inşaatlar ile koruma amaçlı imar planlarında, plana; sitlerde, sit şartlarına aykırı olarak inşa edilen yapılar hakkında imar mevzuatına göre işlem yapılır" hükmü yer almaktadır. Cezalara ilişkin 65. Maddesinde: "Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır." hükümleri bulunmaktadır. Özel nitelikteki 2863 sayılı Kanun kapsamında kalan alanlarda, yapı kayıt belgesi alınmış olması durumuyla ilgili Yargıtay İçtihatlarına bakıldığında, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2017/2195E. ve 2018/11742K. sayılı kararında(8): “2863 sayılı Kanunun 9. maddesinde, Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşai ve fiziki müdahalede bulunulmayacağının düzenlendiği, anılan düzenlemeye aykırı olarak, izin alınmaksızın inşai ve fiziki müdahalede bulunulmasının ise, aynı Kanunun 65. maddesi ile yaptırım altına alındığı; buna karşılık, 3194 sayılı İmar Kanunu’na 11/05/2018 tarih ve 7143 sayılı Kanunun 16. maddesi ile eklenen geçici maddede, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla yapı kayıt belgesi verilebileceği hükme bağlanmış olup, 2863 sayılı Kanuna tezahürü bulunmayan bahse konu düzenlemenin, anılan Kanunun 65. maddesinde tanımlanan inşai ve fiziki müdahale suçlarının unsurlarını etkilemeyeceği, zira, yapı kayıt belgesi verilmesinin, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınmasını sağlamakla birlikte, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında, kültür varlıkları yönünden koruma bölge kurullarından, tabiat varlıkları ve doğal sit alanları yönünden Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinden izin alınmaksızın gerçekleştirilen inşai ve fiziki müdahaleleri hukuka uygun hale getirmeyeceği değerlendirilerek ve 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinin, 20/08/2016 tarihinde kabul edilip, 07/09/2016 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6745 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değiştirildiği ve anılan değişikliğin, ‘izinsiz inşai ve fiziki müdahale fiili yönünden, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65. maddesine göre aleyhe bir düzenleme getirdiği dikkate alınarak yapılan incelemede’ denilmektedir.”

TARTIŞMA VE SONUÇ

7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. madde ve bu maddenin uygulanmasını kolaylaştırmak için çıkarılmış tebliğe göre: özel kanunlardan biri olan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu

kapsamında kalan, yapı kayıt belgesi almış hazine mülkiyetindeki yapılar belge sahiplerine satılamaz. Geçici 16. maddede belirlenmiş, yapı kayıt belgesi düzenlenemeyecek yapılar dışında kalanlardan, tapu kütüğü beyanlar hanesinde “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı” şerhi bulunan taşınmazlar için tapu müdürlüklerince yapılacak iş ve işlemlere yönelik ilgili idarenin yani Koruma Kurulu’nun olumlu kararının alınması gerekmektedir. (Resim 2)

Koruma Kurullarının tabi olduğu 2863 sayılı yasa, ilgili yönetmelik ve ilke kararları dikkate alındığında, kurul kararlarına aykırı olarak inşai ve fiziki müdahalede bulunulamaz. Dolayısıyla koruma kurullarının, yapı kayıt belgesi almış dahi olsa, kurul kararlarına aykırı olarak yapılmış inşai ve fiziki müdahalelere uygun görüş vermesi, imar barışı kapsamında oluşturulmuş tebliğe göre, Yargıtay İçtihatlerinde de belirtildiği üzere mümkün görünmemektedir. Bu durumda, yapı kayıt belgesinin alınması ile ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapılar için 3194 sayılı Kanuna göre verilen para cezası ve yıkım kararları iptal edilebilmekte, Kanuna aykırı olarak yapılmış olsa da, yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar kullanılmasına müsaade edilmesi öngörülmektedir. Ancak bu yapılardan 2863 sayılı yasa kapsamında kalanlar için herhangi bir işlem tesis edilebilmesi için ilgili koruma kurulunun uygun görüşünün alınması gerekmektedir. Koruma Kurullarının tabi olduğu 2863 sayılı yasa ise kurul kararlarına aykırı olarak yapılmış olan inşai faaliyetlere uygun bir görüş oluşturulmasına müsaade etmemektedir. Dolayısıyla koruma alanlarında gerçekleştirilmiş olan Kanuna aykırı yapılaşmalar için, yapı kayıt belgesi alınmış olması izinsiz uygulamalara yönelik koruma kurullarınca bugüne kadar alınan kararlardan farklı bir karar alınmasını sağlamamaktadır.

NOTLAR

1. “7143 Sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun”, 18 Mayıs 2018, Resmî Gazete, sayı: 30425, https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/05/20180518-3.htm [Erişim: 29.01.2020]

2. “3194 Sayılı İmar Kanunu” 9 Mayıs 1985, Resmî Gazete, sayı: 18749, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.3194.pdf [Erişim: 29.01.2020]

3. “Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ”, 6 Haziran 2018, Resmî Gazete, sayı: 30443, https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/06/20180606-8.htm [Erişim: 29.01.2020]

4. “1787 Sayılı Genelge”, Ağustos 2018, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sayı: 1956942, https://www.tkgm.gov.tr/sites/default/files/icerik/ekleri/2018-8_nolu_genelge_0.pdf [Erişim: 29.01.2020]

5. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2018/06/20180606-8.htm [Erişim: 29.01.2020]

6. “2010/4 Sayılı Genelge”, 16 Mart 2010, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, https://www.tkgm.gov.tr/sites/default/files/mevzuat/2010-4_genelge.pdf [Erişim: 29.01.2020]

7. “2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu”, 21 Temmuz 1983, Resmî Gazete, Sayı: 18113, https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.2863.pdf [Erişim: 29.01.2020]

8. “Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2017/2195E. ve 2018/11742K. Sayılı Kararı”, 6 Aralık 2018, https://karararama.yargitay.gov.tr/YargitayBilgiBankasiIstemciWeb/ [Erişim: 29.01.2020]

Bu icerik 7738 defa görüntülenmiştir.
<p><strong>1.</strong> Arkeolojik sit alanında yapı kayıt belgeli bir  yapı<br />   Fotoğraf: Eylem Aydoğdu</p>
<p><strong>2.</strong> Kentsel sit alanında geleneksel yapıya bitişik  yapılmış yapı kayıt belgeli yapı<br />   Fotoğraf: Eylem Aydoğdu</p>