362
KASIM-ARALIK 2011
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • Yerin Deneyimlenmesi: KAYAKÖY
    Dilay Güney, Yrd. Doç. Dr., Beykent Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
    Levent Arıdağ, Yrd. Doç. Dr., Beykent Üniversitesi, Mimarlık Bölümü

YAYINLAR



KÜNYE
MİMARLIK EĞİTİMİ

Yerin Deneyimlenmesi: KAYAKÖY

Dilay Güney, Yrd. Doç. Dr., Beykent Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
Levent Arıdağ, Yrd. Doç. Dr., Beykent Üniversitesi, Mimarlık Bölümü

Mübadele sonrası boşalan/boşaltılan köyler içerisinde en bilineni olan Kayaköy’de, coğrafyayı deneyimlemek üzere uluslararası bir çalıştay düzenlendi. Öğrenci grupları, günışığının, rüzgârın, manzaranın deneyim mekânlarını keşfetmişler; rüzgârın yön ve yoğunluğuna göre yapıların yerleşim izini sürmüşler, köyde günışığının deneyimlenmesi için bir gezi yolu önermişler ve olası bakı noktalarını çıkarmışlardır.

 “Kendi algı tarihimi nesnel dünyayla ilişkilerimin bir sonucu gibi değerlendiririm; zamanı görüş noktam olan şimdiki zaman, zamanın tüm diğer anları arasında bir an olur, benim sürem evrensel zamanın bir yansısı ya da soyut bir görünümü halini alır, tıpkı bedenimin nesnel uzamın bir kipi olması gibi”

Marleau-Ponty, 1999, s.133

“Kayaköy’ü Deneyimlemek” adlı çalıştay, bir Avrupa Gençlik Değişim Projesi olarak 12-19 Eylül 2010 tarihleri arasında gerçekleştirildi. (1) Avrupa Gençlik Değişim Projeleri’nin geleceğe yönelik temel amacı, proje katılımcılarının Avrupalılık kimliğinin oluşturulmasına katkıda bulunması olarak açıklanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda Avrupa vatandaşlığı kimliğini oluşturan tek değişmez gerçekliğin, paylaşılan ortak coğrafya olduğu fikri bu çalışmanın temelini oluşturmuştur. Ünlü düşünür Frederic Jameson, Avrupa'nın benzerlikler ve tektürlülük üzerine değil, farklılıklar üzerine kurulu olduğunu belirtmektedir. (2) Ortak bir gelecek için sahip olunan ortak coğrafyanın (özellikle merkez dışı alanların) tanınmaya, anlaşılmaya gereksiniminden dolayı, çalışma alanı olarak merkez dışı kimliği nedeniyle Muğla'nın Fethiye ilçesine bağlı Kayaköy seçilmiştir. Kayaköy yerleşimi bugüne kadar yapılmış olan çalışmalarda kültürel bağlamının özgünlüğü nedeniyle araştırılmış bir alandır. Bu çalışmada daha önceki çalışmalardan farklı olarak, Kayaköy’ün terkedilmiş bir yerleşim olması nedeniyle günlük yaşam döngüsünden kopması ve salt fiziksel yer kavramı üzerinden deneyimlenmeye açık hale gelmesi seçimde etkin olmuştur. Böylelikle deneyimlenecek yer, anlık ve şimdiye ait bir deneyimin ele geçmesine olanak sağlamaktadır.

Atölye çalışmasında, Kayaköy’ün belirli fiziksel parametrelerinin, gözlemleme, duyumsama, algılama yoluyla deneyimlenmesi ve deneyim bilgisinin elde edilmesi hedeflenmiştir. Deneyimleme eylemi, öznenin deneyimlenecek nesne ya da özne ile girdiği ilişkiden ve onun niteliğinden oluşur. Bu çalışmada deneyimin nesnesi “yer”dir. Yer kavramının yeniden tanımlanmasında modern coğrafyacıların tanımlarına başvurulmuş ve “yer” kavramının tanımı, deneyimleme eylemini yönlendirmiştir. Bu kavramın tanımlanmasında coğrafya bilimi insan yerleşimleri ile coğrafyanın kurduğu ilişkiyi metodolojik olarak analiz eder ve dünyayı nesnel veritabanı olarak alır. Oysa Heidegger Varlık ve Zaman adlı yapıtında, dünyanın görünüşünün, içinde yaşayan varlıkların duyumları tarafından kurgulandığını açıklayarak varlık-varlık, varlık-nesne etkileşimli bütünleşik bir görünüm olarak sunar. (3) Bu tanımlama dünyanın ve varlığın yer aldığı dünyayı ayrıştırmaksızın özneyi kapsayan bir tanımladır. Özne bu durumda dünyayı zihinsel olarak varedendir. Akademik coğrafya, yer kavramının tanımında dünya ile varlık arasına mesafe koyar ve ayrı iki varlık alanı olarak tanımlar. Fenomenolojik bakış, bedenin içine alındığı, yani dünyayı nesneleştirmeksizin, şeylerle kurulan ve bütünleşen bir dünya görünüşünü araştırır. Bu çalışmada da yerin deneyimlenmesi, fenomenolojik yer kavramının deneyimlenmesi üzerine kurgulanmıştır.

Coğrafyanın dünyayı analiz edilecek bir tür arka plan olarak görmesinin tersine fenomenolojik yer, beden tarafından deneyimlenen, durumların, eylemlerin bedenin algısı, duyumu yoluyla dahil olduğu bir çevredir. Modern coğrafyacılar yerin deneyimlenmesini tanımlayabilmek için beden (body) kavramının yeterli olmadığını ve yeni bir beden durumu olarak sınırlarını yaşanmışlıklar yoluyla görünenden çok uzaklara genişletebilen, hisseden, algılayan ve tüm bu duyumsamalar sonunda bir anlam üreterek dünyayı tanımlayan “yere angaje olmuş beden” (flesh) kavramını önermektedirler. (4) Bu tanımlanan beden, görünür maddi bedenin katı, dolu ve yerçekimine bağlı halinin tersine boşluklu ve şeffaftır. Şeffaftır, çünkü dış dünyanın etkilerine açıktır. Boşlukludur, çünkü dış dünyadan gelen tüm veriler bu boşluk sayesinde bedenin içinde yankılanabilir ve tüm mekânsal deneyimler, anlam üretimleri, kavrayışlar bu yankılanma üzerinden oluşur. Beden duyumsamanın, hissedişin, değerlendirmenin mekânı halini alır. Yerin deneyimi dış dünyadan gelen verilerin yankılanması yani anlamlı hale gelmesi, ilişki kurulması ve dolayısıyla bunların kaydedilmesi ile oluşur.

Çalışmada sonuç ürün, bu deneyim bilgisinin nasıl bir mekânsal tasarımla açığa çıkarılacağı üzerine kurgulanmış, yerin deneyim bilgisi temel veri olarak alınmıştır. Kayaköy’ün fiziksel verileri bu çalışmada yerin deneyimlenmesinde birer araç olarak kullanılmıştır. Bu fiziksel parametreler yoluyla Kayaköy’ün rüzgârı, günışığı ve yerleşimin algı çerçeveleri keşfedilmeye çalışılmış, algılama, duyumsama, kavrama yoluyla deneyim bilgisine dönüştürülmesi beklenmiştir. Böylelikle bize görünür ve halihazırda varolan dünya, özne ile ilişkiye geçmiş ve beden yerin bilgisini yansıtan, anlamlandıran mekân halini almıştır.

Süreç

Çalışma süreci yerin deneyimlenmesi, deneyim bilgisinin kaydedilmesi ve sonuç ürün önerisi üretilmesinden oluşmuş ve bu çalışmalar jürilerle izlenmiştir. Çalışmada yaratıcı ortamın kurulması için yaratıcı drama etkinlikleri yapılmıştır. Yaratıcı dramanın çalıştaysürecinde yöntem olarak kullanılmasının amaçları şöyle sıralanabilir:

1. Kişi-mekân, kişi-kişi, kişi-kendisi, mekân içindeki kişinin kendisiyle etkileşimine olanak sağlamak,

2. Katılımcıların mekânı, mekânın içinde kendilerini, diğerlerini algılamalarına, odaklanabilmelerine, algı alanlarını genişletmelerine olanak sağlamak,

3. Mekânı eylem içinde algılamalarını sağlayarak, deneyim yoluyla oluşacak olan kavrayış ve bilgiyi açığa çıkartmak, böylelikle bu deneyimin neden-sonuç ilişkilerinin daha iyi hissedilmesine ve anlaşılmasına, başka bir deyişle yere angaje olmuş bedene olanak vermektir. (5)

Bunların yanı sıra öğrencilerin sürece hazırlanmaları, mekâna, gruba, çalışmaya, farklı bir dilde konuşma ve düşünmeye ısınmaları, kendilerine dönüp kendileri ile psikolojik olarak iletişim kurarak yaratıcılıklarını keşfetmeleri, sosyalleşme becerilerinin desteklenmesi, grup çalışması yapabilmeleri, grup olarak birbirlerinin yaratıcılıklarını tetikleyerek yaratıcı ürünler oluşturabilmeleri, grup dinamiklerinin katkısı ile kendilerini gerçekçi değerlendirebilmeleri, kendilerini geliştirme ve değişim için motive edebilmeleri de yaratıcı drama etkinliğinin ikincil amaçlardır. (6)

Yaratıcı drama etkinliklerinin ilki mekânda kendinle diyalog, diğerlerini fark etme ve tanışmadır. Katılımcılar, Kayaköy’le ilgili ilk izlenimlerini düşünerek ve serbestçe gezinmişler ve “dur” komutu ile birlikte kendileriyle en yakın katılımcı ile eş olup, sorular sorarak birbirlerini tanımaya çalışmışlardır. (Resim 1) Bu etkinlik isimlerin daha iyi bellekte kalması amacıyla “isim söyleyerek top atmalarıyla” devam etmiştir. Sonrasında Kayaköy ile ilgili bir bilgilendirme sunuşu yapılmış, çalışma alanını rüzgâr, günışığı ve manzara olmak üzere üç ana başlıkta inceleyecek gruplar oluşturulmuştur.

Katılımcılar 1. günün bitiminde Kayaköy’ü ilk kez toplu olarak gözlemlemişlerdir. (Resim 2) Bu deneyim sonucu yapılan drama çalışmasında Kayaköy’ün ilk deneyim bilgileri bir grup olarak, hikâye oluşturma sürecinde somutlaştırılması, dile dökülmesi sağlanmıştır. Bu süreçte edinilen deneyimlerden (önce ve o an) “yer” e ait ve onu betimleyen kavramlar oluşturulmuştur. Bu kavramlardan bazıları terkedilmişlik, yalnızlık, belleksizlik, yaşanmışlık olmuştur. Bir sonraki aşamada, yerin yer-leşim ile kurduğu ilişki günışığı, rüzgâr ve manzara başlıkları bağlamında incelenmiştir. Yerleşimi bu parametreler bağlamında incelemede amaç, her bir fiziksel parametrenin bedensel deneyime açık oluşlarıdır. Fenomenolojik olarak yer kavramının deneyimlenmesinde, bu fiziksel parametreler birer araç olarak kullanılmıştır. Bu yolla edinilen deneyim bilgileri, çalıştayın sonuç ürününe yönelik tasarım bilgisini oluşturmuştur.

Kayaköy'ün çevre verilerini yerinde gözlemlemek için geziler yapılmıştır. Yaratılan tartışma ortamlarında gruplar kendi aralarında ve diğer gruplarla çalışmalarını değerlendirmişlerdir. Bu amaçla bir haftayı kapsayan çalışmada iki kez ara tartışma yapılmış ve son olarak yapılan çalışmadan elde edilen bilgiler paylaşılmıştır. (Resim 3, 4) Bu süreçte elde edinilen bilgi, alanının daha iyi duyumsanmasını sağlayacak ilişkilerin keşfedilerek “deneyim mekânları”tasarımı olarak dönüştürülmüştür. Gruplar rüzgârın duyumsanması ve görünür kılınması için rüzgârı sese dönüştüren tasarım nesneleri, güneşin yerleşim üzerindeki değişiminin izlenebileceği bir gezinti yolu ve yerleşimin önemli manzaraları için de algı çerçeveleri tasarlamışlardır.

Grup Çalışmaları

Rüzgâr Grubu için temel soru, rüzgârın görünür olmadığı ve görünür olarak nasıl deneyimleneceği olmuştur. (Şekil 1) Bu deneyim ilk olarak dokunma duyusu üzerinden gerçekleştirilmiştir. Rüzgârın beden üzerindeki etkisini deneyimlemek için grup üyelerinden biri gözleri kapalı olarak tüm alanı dolaşmış, hissettiklerini takım arkadaşlarına aktarmıştır. (Resim 5, 6) Görsel algıya kapalı olarak dolaşılan sokaklarda, rüzgârın beden üzerindeki etkisi üzerinden, etkin rüzgâr yönleri tespit edilmiştir. (Şekil 2-5)Bu çalışma günün değişik saatlerine yayılarak yapılmıştır. Rüzgârın nasıl görünür kılınacağına dair diğer bir yanıt, rüzgârı görünür kılacak araçların tasarlanması ile gerçekleştirilmiştir. Bunun için rüzgâr gülü, uçurtmalar, kâğıt parçaları, incelenecek sokak ve binalara asılmış ve malzemelerin rüzgâra karşı davranışları fotoğraf ve videolarla belgelenmiştir. (Resim 7) Günün değişik saatlerine yapılan gözlemler ile yerleşimin rüzgâra göre konumlanışı sorgulanmıştır. (Şekil 6, 7) Bu çalışma grubu, tasarlanacak deneyim mekânlarını, rüzgârın yerleşimde en iyi duyumsanacağı Yukarı Kilise olarak kararlaştırmışlardır. Grup, Kayaköy’ün bir yer olarak deneyimlenmesinde önemli bir parametre olan rüzgârın nasıl deneyimleneceği sorusunu, dokunma ve işitme duyusuna yönelik duyumsal bir mekân önererek yanıtlamışlardır. Seçilen kamusal alanda rüzgârın etkisi ile sese dönüşen metal nesneler tasarlanmış ve elde edilen deneyimin mekânı tasarlanmıştır.(Resim 8)

Işık Grubu çalışmalarına Kayaköy'ün günışığı gözlemleri ile başlamışlardır. Gün içindeki ışığın dağılım değişimleri, yerinde yapılan bireysel gözlem ve belgeleme yoluyla araştırılmış, günışığının seçilen sokaklarda ve konutlardaki (kapalı alanı olan) etkinliği araştırılmıştır. Bu tespitler için tasarlanan güneş saatleri belli yerlere yerleştirilmiş ve güneşin gün içindeki değişen açıları saptanmaya çalışılmıştır. Yerin ışık üzerinden deneyimlenmesi, görsel algı yoluyla gerçekleştirilmiş ve bu deneyimler fotoğraflar aracılılığı ile belgelenmiştir. Yerinde yapılan duyumsama, algılama, gözlemleme ve bunları belgeleme sonucunda, coğrafyada yer alan yerleşime bütünsel olarak bakılmış ve buna göre yerleşim içindeki konutların günışığı parametresini önemseyen bir örüntü gösterdiği sonucuna varılmıştır. Yerleşim içinde konutlar günışığını alma biçimlerine göre 3 tip olarak belirlenmiştir. Yerleşimin seyrek olduğu kısımların gün ışığını en az alan konutlar, yoğun kısımların ise günışığını en fazla alan konutlar olduğu ortaya konulmuştur. (Şekil 8)Yerleşimin yıl içinde ve gün içindeki gün ışığını alma miktarları araştırılmış, ayrıcagüneş saati oluşturacak bir araç tasarlayarak günlük ışık değişimi deneyimlenmiştir. (Resim 9, Şekil 9, 10) Bunun sonucunda grup üyeleri edindikleri deneyim sonucunda, Kayaköy’de, günışığı değişiminin en iyi izlenebileceği bir gezi yolu önerisinde bulunmuşlardır. (Şekil 11)

Manzara Grubu için hem konutların birbirlerine göre konumları, hem de manzaraya göre konumları, grubun temel soruları olmuştur. Çalışmalarına Kayaköy'ün etkin manzara yönü çalışmaları ile başlamışlardır. (Şekil 12-15) Bu çalışmada, yerleşim içindeki evlerin mevcut olarak kalabilen pencerelerin algı çerçeveleri araştırılmıştır. (Resim 10) Yerinde yapılan gözlemler sonucu yerleşim içindeki güçlü görsel algı noktaları keşfedilmiştir. (Şekil 16-19) Grup, yerleşimin karakteristik algı çerçevelerini, yerleşimin konutlarının birbirlerine ve sokaklara göre konumlanmasını araştırmıştır. Yerleşimde algının hangi bakı çerçevelerine yönlendirildiği, konut birimlerinin yönlenmesinde algı çerçevelerinin önemi ve yerleşim birimlerinin hangi aralıklarda yerleştiği, birbirlerine göre oluşturduğu aralık düzeyleri araştırılmıştır. Yerleşmenin algı sınırları ve çerçeveleri keşfedilmiş ve bu noktalar bir yürüyüş yolu önerisine dönüştürülmüştür. Önerilen yol dinamik bir algılama sağlamak için yapay sisle sınırlandırılmıştır. (Şekil 20)

Sonuç

Çalışma, bedenin bağlandığı fenomenolojik bir yerin deneyimlenmesi odaklı olarak tasarlanmış ve sürecin sonunda deneyimin bilgisinin kazanılması hedeflenmiştir. Deneyimin bilgisi “şimdi”ye aittir. Mekân ile zaman, deneyimin ortaya çıkışının biçimleridirler veya belirenin kendini sunduğu biçimlerdir. Beliriş her zaman dinamik bir varoluşa referans veren çeşitliliğin belirişidir. Mekânda “buradaların” çeşitliliği, mekânın her noktasının mümkün bir “burada” oluşu ve zamanda onların çeşitliliği, zamanın her noktasının mümkün bir an oluşudur. Fenomenler dolaysızca mekânda ve zamandadırlar. (7) Yani mekânda ve zamanda dolaysızca belirirler. Deneyim bilgisi, bireyin yaşadığı, duyumsadığı ortam (mekân) içinde gerçekleşir. Deneyim ortamının içinde olmak bireysel algıların etkileşim içine girerek değişmesini sağlar. Böylelikle dışsal dünya ile bireyin içsel dünyası etkileşime girer. Deneyimlenen herşey deneyimleneni değiştirir. Bu durum deneyimlenecek şeyleri de değiştirir. Bunun bir sürekliliğe dönüşmesi sonucunda deneyim bilgisi içselleşebilir. Duyusal ve zihinsel tutumların oluşumu ancak bu yolla gerçekleşir. (8) Ancak deneyim ve deneyimleme kendiliklerinden anlam üretmezler. Deneyim bilgisinin elde edilmesi için tasarlanmış bir ortam gereklidir. Çalışmada bu ortam, yaratıcı drama etkinlikleri, grup çalışmaları, geziler, seminerler, jüriler aracılığı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma grup çalışması olarak gerçekleştirilmiş ve her grup yaratılan etkileşim ortamının içinde, duyumsayarak, gözlemleyerek, eleştirerek konuya ait deneyim bilgilerini üretmişlerdir.

Bu çalışmada yöntem olarak seçilen fenomenolojik yer deneyimi fazlaca kişisel ve yorumsal bir girişimdir. Şeyleri görmeye uğraşırken umulandan çok azını veya çok fazlasını görmek her zaman olasılık dahilindedir. Bakmak ve görmeye çalışmak, duygular kadar düşünceleri de içine alan sezgisel ve spontan bir iştir. Başarılı yerler yaratma yolunda kendi penceresinden ve kendi zamanından bakmaya izin verecek gönülden bir yaklaşım geliştirmek için temel gereksinimlerden biri, bilim adamlarının, uygulayıcıların ve sıradan insanların araçlar ve programlar geliştirmeleridir. (9) Muhtemelen böyle bir olasılığı oluşturacak dayanak noktası, şeyleri olduğu gibi görmeye ve anlamaya gerçekten istek duyulduğunda oluşacak sahici görünüş ve anlayışın tanınmasıdır. Dolayısıyla bu çalıştayın temel amacı, duyguları açarak ilgili olmaya, uğraşılan ya da tasarlanan şeyin sorumluluğunu almaya yönelik davranışı geliştirmek olmuştur.

 

NOTLAR

1. Bu çalışma, Beykent Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Dilay Güney’in koordinatörlüğünde,  Beykent Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Levent Arıdağ, İtalya Sassari Üniversitesi, Alghero Mimarlık Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Alessandra Cassu, Fransa Lille Mimarlık ve Peyzaj Okulu'ndan Öğretim Üyesi Daniele Lechevalier, Öğretim Üyesi Alain Peskin ve katılımcı üniversitelerden toplam 15 öğrencinin katılımlarıyla gerçekleştirilmiştir.

2. Jameson, 2004, ss.242-253.

3. Heidegger, 2008.

4. Grange, 1985, ss.71-83.

5. Arıdağ, Çiftçi, 2008, ss.134-145.

6. Arıdağ, 2009, ss.234-242.

7. Deleuze, 2007.

8. Dewey, 2007.

9. Seamon 1993, 2000, 2002.

KAYNAKLAR

Arıdağ, L. ve N. Çiftçi, 2008, “Warm-up, Game, Goal”, Designtrain Congress Trailer II, Amsterdam.

Arıdağ, L. 2009, “Tasarım Çalışmaları-1: Stüdyo Dran”, Mimari Tasarım Eğitimi ’09: Bütünleşme Sempozyumu, YTÜ, İstanbul.

Deleuze, G. 2007, Kant Üzerine Dört Ders, (çev.) Ulus Baker, Kabalcı Yayınevi, İstanbul.

Dewey, J. 2007, Deneyim ve Eğitim, (çev.) Sinan Akıllı, ODTÜ Yayınları, Ankara.

Grange, J. 1985, “Place Body and Situation”, Dwelling, Place and Environment, (ed.) D. Seamon ve R. Mugerauer, Martinus Nijhoff Publisher, Hollanda.

Heidegger, M. 2008, Varlık ve Zaman, (çev.) K. Ökten, Agora Kitaplığı, İstanbul.

Jameson, F. 2004, “Avrupa ve Ötekileri”, Cogito, ‘Avrupa’yı Düşünmek’ sayısı, sayı:39, YKY, İstanbul.

Marleau-Ponty, M. 1999, “Beden”, Cogito,Bir Anatomi Dersi: Ev’ sayısı,sayı:18, YKY, İstanbul, ss.128-134.

Relph, E. 1985, “Geographical Experiences and Being-in-The World: The Phenomenological Origins of Geography”, Dwelling, Place and Environment, (ed.) D. Seamon ve R. Mugerauer, Martinus Nijhoff Publisher, Hollanda, ss.15-29.

Seamon, D. 1993, Dwelling, Seeing, and Designing: Toward a Phenomenological Ecology, State University of New York Press, Albany, New York.

Seamon, D. 2000, A Way of Seeing People and Place: Phenomenology in Environment-Behavior Research, (ed.) S. Wapner, J. Demick, T. Yamamoto ve H. Minami, Theoretical Perspectives in Environment-Behavior Research, New York Plenum, ss.78-157.

Seamon, D. 2002, “Physical Comminglings: Body, Habit, and Space Transformed into Place”, Occupational Theraphy Journal of Research, ss.42-51.

Bu icerik 7986 defa görüntülenmiştir.