319
EYLÜL-EKİM 2004
 
MİMARLIK'TAN

UIA 2005 İSTANBUL’A DOĞRU

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA: Mesleğe İlişkin Son Dönemdeki Yasal Düzenlemeler Neler Öngörüyor?

  • PORRO
    Gürhan Tümer

    Prof.Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü, Yayın Komitesi Üyesi



KÜNYE

MİMARLIK'TAN

Son birkaç yıldır, hemen her meslek alanında olduğu gibi, kent planlaması ve mimarlık meslek alanında da pratiği ilgilendiren oldukça fazla yasal düzenleme, üzerine düşünmeye fırsat kalmadan / bırakılmadan büyük bir hızla çıkarılıyor. Meclis’in tatilde bulunduğu zaman diliminden faydalanarak, farklı yorum ve değerlendirmelerle tartışmayı hedeflediğimiz konular, sayımızın dosyasını oluşturdu: “Mesleğe İlişkin Son Dönemdeki Yasal Düzenlemeler Neler Öngörüyor?”. Göz açıp kapayana kadar gündeme taşınan yasa ve yönetmelik taslakları, üzerinde hak ettikleri ölçüde tartışma açılamadan yasalaştırılıp geçiriliyor. Mimarlar Odası’nın da, tüm birimlerin yoğun çalışmalarına rağmen, bu hıza tam anlamıyla yetişip katkıda bulunduğunu söyleyemeyiz. Yeni yasama döneminde de aynı hızın devam edeceği görülüyor. Dosya içerisinde birçok değerli uzmanın, Kamu Yönetiminin Yeniden Yapılandırılması, İmar, Belediyeler ve Büyükşehir Belediyesi, yeni Koruma Yasası gibi çok önemli düzenlemelere ilişkin görüşlerinin yanısıra, Oda Meslek Düzeni ve Örgütsel Yenileme Komitesi Yürütücüsü Mehmet Bozkurt’un bilgi paylaşımı ve danışmanlığı ile yaklaşık 5 yıllık bir döküm sunuyoruz.

Konunun kapsam genişliği, her bir yasanın değiştirdiği düzen ve getireceği yeni yaptırımlar, açık edilen / geride tutulan niyetler açısından yaklaşılmayı gerektiren bu kapsamlı dosya, dergi sayfalarına sığmadı. Bu nedenle, uzun zamandır elinize geçen en “kalın” MİMARLIK dergisini okumaktasınız. Sayfalara sığmayan bu yorum, değerlendirme ve eleştirilerin yanısıra, yasa, yönetmelik, tüzük vb. dokümanter mevzuata mimarlarodasi.org.tr adresinden de ulaşılabilmekte.

Oda’nın yoğun olarak üzerinde çalıştığı alanlar, meslek düzenine ilişkin yeni yasalar değil sadece… UIA 2005 İstanbul Kongresi’ne doğru çalışmalar da hız kazandı. Bu çalışmaların en önemlilerinden, “pazaryeri”ni kuracak ve örgütleyecek mekânsal düzenlemelerin tasarlanması için açılan Kongre Vadisi Yarışması da sonuçlandı. 99 proje içerisinden Fatih Erduman’ın heyecan verici projesi 1. ödülü kazandı; bu nitelikli projenin uygulanarak hayata geçirilmesini “umutla” bekliyoruz. Kongreye doğru, kentlerin katılım ve katkılarını sağlamak amacıyla yapılan Türkiye Kongreleri’nin Trabzon ayağı da Ağustos ayında tamamlandı; sıra İzmir’de...

Diğer bir yoğunluk ise, “Mimarlık Haftası” ve “Oda’nın 50. Yıl Kutlamaları” etkinlikleri üzerinde. 2 Ekim’de Mimarlık Haftası etkinlikleri ile başlayıp, Aralık ayında Oda’nın kuruluşunun 50. yılı ile sürdürülecek “mimarlık” kutlamaları, 2005 yılına da yayılarak Temmuz ayında tüm dünya mimarları ile birlikte Kongre’ye kadar sürdürülecek. Haziran ayında İngiltere’de yapılan Mimarlık Haftası kutlamalarının, toplumla mimarlığı paylaşmanın farklı yollarının arandığı ama daha önemlisi, istenildiği kadar iyi kurulamayan mimar-toplum ilişkisinin yeni biçimlerinin sorgulandığı etkinlikler olarak kurgulandığını görüyoruz. Bu deneyimlerin paylaşılabilmesi için “Yaşasın Mimarlık! Mimarlık Haftası’nı Yalnız Mimarlar mı Kutlar?” yazısını okumanızı dileriz. Türkiye’deki etkinlikler ise İstanbul’da, 2 Ekim “Mimarlık Yürüyüşü” ile başlayacak -tüm mimarlar bu yürüyüşe davetli. Bu anlamda, mimarlığı kamuoyunun gündemine taşıma amacıyla ilklerden biri daha gerçekleştiriliyor: 4 Ekim tarihli CUMHURİYET ve Oda’nın kuruluş günü olan 15 Aralık tarihli HÜRRİYET gazeteleri mimarlığın temel ilgi alanları üzerine özel birer ek yayımlayacaklar. Oda’nın 2005 Kongresi’ne doğru üzerinde daha fazla düşünmeye başladığı toplumla ilişki kurma biçimleri üzerinde daha yoğun tartışarak, harekete geçmek gerekiyor. Bunun en önemli ayağının yayın faaliyeti olması nedeniyle, basılı medyanın yanısıra, görsel medyanın ilgisini çekecek projelerin üzerinde de durduğumuzu haber verelim.

güncel

Büyükşehir belediyeleri bugüne kadar, çoğunlukla Toplu Konut İdaresi TOKİ ile işbirliği içinde, birçok gecekondu önleme ve bu alanları dönüştürme projeleri gerçekleştirdiler. Bu tür projelerin geniş kapsamlılarından biri, bugünlerde, başkent Ankara’da başlatıldı. Kentin önemli giriş kapılarından Esenboğa Havalimanı’ndan Ankara kent merkezine giden ‘protokol yolu’ üzerindeki çoğunluğu gecekondu türü yapıların boşaltılarak yıkılması, sakinlerinin ise başka yerde inşa edilecek yüksek katlı apartman bloklarına taşınması planlanıyor. Bu tür büyük kentsel müdahalelerle, özellikle de bir ülke başkentinin prestiji açısından önemli olduğu düşünülen bir bölgenin dönüşümü gündeme getiriliyorsa, bunun üzerinde kolektif fikir geliştirmek ve kamuoyu oluşturmak açısından bir kentsel tasarım yarışması açılması gerekmez miydi? Ne yazıktır ki biz mimarlar, bu tür süreçlerin çoğu zaman dışında tutuluyoruz; dışında tutulmak bir yana, sıradan kentliyle aynı anda haberdar oluyoruz. Bu tür kentsel gelişmeleri izlemeye ve süreci sayfalarımıza taşımaya devam edeceğiz.

Bu icerik 2827 defa görüntülenmiştir.