358
MART-NİSAN 2011
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR

  • Bir Fotoğraf
    Gürhan Tümer, Prof. Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü



KÜNYE
MİMARLIK TARİHİ

II. Meşrutiyet Döneminde Mimar ve Mühendislerin Kurduğu Dört Dernek ve Yayımladıkları Fransızca Üç Dergi

Çetin Ünalın, Mimar

Osmanlı’nın teknik / bilim dili olan Fransızca ağırlıklı olmak üzere, II. Meşrutiyet döneminde mimar ve mühendisler tarafından yayımlanan üç dergi ve bu yayınlarda adı geçen dört derneği ele alan yazar, bulunabilen sayılar üzerinden, yayınların amaçları, içerikleri ve hedef kitlesine ilişkin izleri sürüyor.

Mimar ve Mühendisler Tarafından İstanbul’da Fransızca Yayımlanmış Üç Dergi:

1. Génie Civil Ottoman (Fransızca)

2. Revue Technique d’Orient (Fransızca)

3. Zeitschrift für Technik und Industrie in der Türkei / Génie Civil Ottoman (Fransızca, Almanca, Osmanlıca)

Kurulmuş Dört Dernek:

1. Société des Architectes de la Ville de Constantinople (İstanbul Şehri Mimarlar Derneği)

2. Société Nationale des Ingénieurs et Architectes de Constantinople (İstanbul Mimar ve Mühendisleri Ulusal Derneği)

3. Association des Architects et Ingénieurs en Turquie (Türkiye Mimar ve Mühendisler Derneği)

4. OMANIA – Association Ottomane des Architectes et Ouvriers (Osmanlı Mimarlar ve İşçiler Birliği)

Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde Türkler tarafından ilk gazete Takvim-i Vekayi 1831’de, ilk Türk meslek dergisi Vekayi-i Tıbbiye 1849'da yayımlanmaya başlamıştır. Osmanlı döneminde modern anlamda ilk mühendislik okulları 1773’te kurulmasına rağmen, mimar ve mühendisler ilk ihtisas yayınlarını ancak 1909’da çıkarabilmişlerdir. Arap harflerinin terkedildiği 1928 yılına kadar İstanbul’da eski harflerle 3’ü Osmanlı döneminde, 3’ü Cumhuriyet döneminde olmak üzere toplam 6 mimarlık ve mühendislik dergisi yayımlanmıştır. Bunlar Osmanlı döneminde Genç Mühendis, Osmanlı Mühendis ve Mimar Cemiyeti Mecmuası, Mühendis Mektebi Mecmuası, Cumhuriyet döneminde Fen Âlemi, Türk Mühendisler Ocağının Fen Mecmuası, Mühendis Mektebi Mecmuası’dır. (1)

Osmanlı döneminde oldukça etkin, Fransızca yayın yapan bir basının varlığından da sözedilebilir. Gerçek nitelikte Fransızca ilk gazete 1820’lerde İzmir’de yayımlanmıştır. XVIII. yüzyılın sonundan, son Fransızca günlük gazetenin yayın hayatını kapadığı 1971 tarihine kadar, 350 Fransızca gazete ve dergi yayımlanmıştır. (2)

MİMAR VE MÜHENDİSLERİN İSTANBUL’DA YABANCI DİLDE YAYIMLADIKLARI ÜÇ DERGİ

Fransızca, ağırlıklı olarak Osmanlı’nın teknik ve bilim dilidir, bu dilde bazı mesleki dergiler de yayımlanmıştır. Bu yazıda, II. Meşrutiyet döneminde İstanbul’da mimar ve mühendisler tarafından Fransızca olarak yayımlanan şu üç dergi ele alındı: Génie Civil Ottoman (Fransızca), Revue Technique d’Orient (Fransızca) ve Zeitschrift für Technik und Industrie in der Türkei / Genie Civil Ottoman (Fransızca, Almanca, Osmanlıca).

Genié Civil Ottoman (GCO)

Dış kapakta, derginin adı Génie Civil Ottoman olarak belirtilmiş, alt başlık “Revue Mensuelle Illustrée Technique et Industrielle des Travaux Publics dans l’ Empire Ottoman” olarak verilmiştir. Bu başlıklar “Osmanlı İnşaat Dünyası” ve “Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Bayındırlık İşlerine ait Teknik ve Endüstriyel Resimli Aylık Dergi” olarak tercüme edilebilir. İç kapakta ise derginin, Türkiye’deki mimar ve mühendislerin organı olduğunu bildiren “Organe des Ingénieurs et des Architectes en Turquie” ifadesi yer almaktadır. Derginin yönetim merkezi, Sinasson Han, no: 11-12, Galata, İstanbul’dur. (3)

Fransızca olarak, 16 ile 24 sayfa arasında çıkan derginin baş redaktörü mimar Alexandre M. Raymund, sorumlu müdürü Hüseyin Nazmi, hukuk danışmanı avukat Georges Z. Fitilis’tir (Paris).

Derginin kapağında ay yıldızlı bir kurs ve üzerinde pergel, gönye, şakül gibi mimarlık, mühendislik aletlerinden ve sanayi dönemi sembollerinden oluşan bir amblem bulunmaktadır. Ancak derginin, içinde kuruluş haberleri ve tüzükleri verilen derneklerin kuruluş amaçları içinde geçen “kardeşlik” kelimesi ile birlikte düşünüldüğünde, o dönem oldukça yaygın görülen masonlukla bir ilişkisi olup olmadığı da sorgulanmalıdır.

Bu yazı, Eylül 1911 ile Haziran 1914 tarihleri arasında aylık ve oldukça düzenli olarak yayımlanmış toplam 16 sayı üzerinde yaptığımız incelemeyi kapsamaktadır. Sayıların sadece 2’si Türkiye’de, diğerleri ise yurtdışından bulunmuştur. Derginin ne zamana kadar yayımlandığı bilinmemektedir.

Derginin Redaksiyon Komitesi, 18 ile 33 kişi arasında değişen, tamamı inşaat, elektrik, ziraat, tarım, kimya, maden gibi farklı dallarda uzmanlaşmış mühendislerden ve mimarlardan oluşmaktadır. Hepsi yurtdışındaki üniversite ve yüksek okullardan mezun olmuşlardır.

Revue Technique d’Orient (RTO)

Revue Technique d’Orient, 15 Eylül 1910’da yayın hayatına başlamıştır. (4) Hangi tarihe kadar yayımlandığını bilmemekle beraber belirleyebildiğimiz son sayısı “Yıl:4, Sayı:39, Mayıs-Haziran 1913”tür. Dergi her ayın 15’inde aylık olarak yayımlanmakta, sayfa sayısı 16 ile 32 arasında değişmektedir. Dili Fransızca’dır. Levant-Herald Matbaası’nda basılan derginin idare merkezi, başlangıçta Galata’daki Adalet Han’dır. Bu derginin de baş redaktörü yine mimar Alexandre M. Raymond’dur. Kapağında ise Génie Civil Ottoman’ınkinin aynısı, ancak mimarlık mühendislik sembolleri olmayan, sadece ay yıldızlı bir kurs ve altında bir Osmanlı İmparatorluğu haritası bulunmaktadır.

9 kişilik yayın kurulu üyelerinin hepsi gayrimüslim Osmanlı tebaası veya yabancı uyruklu ve yurtdışındaki okullardan mezundur. (5) 7 üyesi aynı zamanda Génie Civil Ottoman’ın da yayın kurulu üyesidir. Her iki derginin baş redaktörünün, yazarlarının bir kısmının, amaçlarının, hedef kitlerinin, kalitelerinin aynı olması GCO ile RTO arasında organik bir bağ olduğunu düşündürmektedir. Ancak aynı dönemde neden iki ayrı dergi olarak yayımlandıkları incelemeye değerdir.

Revue Technique d’Orient, diğerlerinden farklı olarak, Osmanlı İmparatorluğu’nda bayındırlık işlerine girişmiş veya girişecek şirketlere ve sermaye sahiplerine ücreti karşılığı, rapor, değerlendirme, inceleme ve her türlü proje hazırlama hizmeti şeklinde teknik danışmanlık hizmeti veren bir “Bilgi ve İnceleme Servisi” adlı büroya sahiptir. Böylece en iyi rekabet, kesinlik, sürat ve fiyat şartlarında her türlü sanatsal, teknik ve endüstriyel çalışmayı gerçekleştirerek sermaye sahiplerinin sorunlarına çözüm getirmeyi düşündüklerini belirtmektedirler.

Zeitschrift für Technik und Industrie in der Türkei(ZTIT) / Genie Civil Ottoman

Derginin, kapakta büyük ve koyu puntolarla Zeitschrift für Technik und Industrie in der Türkei (Türkiye Teknik ve Endüstri Dergisi) olarak verilen başlığının altında, daha küçük harflerle ve parantez içinde “Genie Civil Ottoman” yazısı yer almaktadır. Derginin dili ağırlıklı olarak Almanca’dır. Aynı sayı içinde, Fransızca ve Osmanlıca bölümler bulunmaktadır. Bazı yazılar her üç dilde yayımlanmışken, bazıları da Almanca, Fransızca ve/veya Osmanlıca olabilmektedir. Almanca kısımda derginin “Internationalen Vereines der Ingenieure und Architekten des türkischen Reiches”in (Türk İmparatorluğu Uluslararası Mühendisler ve Mimarlar Birliği), Osmanlıcasında ise, “Memalik-i Osmaniye Beynelmilel Mühendis ve Mimar Cemiyeti”nin yayını olduğu belirtilmektedir. Osmanlıca bölümünde de dergi adı Genie Civil Ottoman Gazetesi olarak yazılmıştır. Sorumlu müdürü, GCO’da olduğu gibi Hüseyin Nazmi’dir.

Derginin ilk sayısı Ekim 1916 tarihini, bizim ulaşabildiğimiz 8. sayısı ise Mayıs 1917 tarihini taşımaktadır. Tüm sayıları yurtdışından bulunmuştur. Derginin ne zamana kadar yayımlandığı bilinmemektedir. Bu derginin künyesini okuyamamakla beraber içeriği, hedef kitlesi, Fransızca isminin Génie Civil Ottoman olması, aynı kişinin sorumlu müdürlüğü yürütmesi gibi nedenlerle derginin daha önce bahsettiğimiz iki dergi ile bağlantılı olduğu düşünülebilir. İlk iki dergi Fransızca iken bunun Almanca ağırlıklı olması, Alman hükümeti ile gelişen ilişkilerimiz ve I. Dünya Savaşı’ndaki ittifakımız ile gerekçelendirilebilir.

DERGİLERİN ORTAK YANLARI

Her üç derginin amaçları ufak farklılıklarla aynıdır. Kendi söylemleriyle Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomik kalkınmasına bir derginin sınırları elverdiğince en güçlü şekilde katkıda bulunmak, ülkedeki teknik ve endüstriyel gelişmeleri dikkatle izlemek, öngörüde bulunmak, karşılaşılacak problemleri uzman gözüyle dile getirmektir. Sanayi, bayındırlık, mimarlık, altyapı, elektroteknik, sanat, madenler, ziraat gibi ekonomik ve teknik hayatla ilgili herşeyin derginin konusu olduğunu belirtmişlerdir. Bilim adamlarına, mimarlara, mühendislere, “Genç Türkiye”ye ilgi duyan sanayicilerle, kapitalistlere ve genel olarak halka faydalı olacaklarını ummaktadırlar.

İçerikleri yanında biçimleri ve bölümleri de benzeşmektedir. GCO ve RTO’nun neredeyse tüm sayılarında İstanbul’da malzeme, işçilik ve madenlerle ilgili fiyat tabloları, resmî ilanlar, basın bültenleri, çeşitli konularda haberler içeren bölümler bulunmaktadır. Her sayının başındaki ve sonundaki ikişer üçer sayfa, inşaat malzemesi, makine, ekipman, araç, proje bürosu, yapımcı, yabancı ülke ürünlerinin temsilciliklerinin reklamlarına ayrılmıştır.

Konut, şehircilik, ulaşım, sulama, enerji gibi altyapı projelerinin yapımı ve işletilmesine ilişkin yazıların yanı sıra madenler, yeraltı kaynakları, ekonomik yatırımlar, yeni kanun ve yönetmelikler, idari teşkilatlanma gibi konular ağırlıkla ele alınmaktadır. Her ne kadar dergiyi “tamamen teknik bir dergidir” şeklinde tarif etseler de yazılar, konuları ve içerikleri açısından bu amaçların ötesinde oldukları intibasını vermekte, ülkenin potansiyeli ve bunların kullanım yolları sergilenerek dışarıdan gelecek yatırımcılara işbirliği olanakları için davetiye çıkarılmaktadır. RTO’nun bu yatırımcılara hizmet vermek üzere bir danışmanlık bürosu kurmuş olması da bu görüşü pekiştirmektedir. Bu yazının kurdukları dernekler kısmında değinileceği gibi, etkinliklerini artırmak için yabancı ve Levantenlerin öncülüğünde ağırlıklı olarak gayrimüslim mimar ve mühendisler tarafından kurulan derneklerin kurucuları veya onlarla sıkı organik bağları içinde oldukları anlaşılmaktadır.

GCO ve ZTIT’nin iç kapağındaki “Organe des Ingénieurs et des Architectes en Turquie (Türkiye Mimar ve Mühendislerin Organı), “Internationalen Vereines der Ingenieure und Architekten des türkischen Reiches - Türk İmparatorluğu Uluslararası Mühendisler ve Mimarlar Birliği”, “Memalik-i Osmaniye Beynelmilel Mühendis ve Mimar Cemiyeti” yayını olduğunu belirten ifadeler bu kanıyı pekiştirmektedir.

GCO’nun Haziran 1914 tarihli sayısında kuruluş haberi ve tüzüğü yayımlanan Association des Architectes et Ingénieurs en Turquie adlı derneğin kurucu üyelerinin bir kısmı, aynı zamanda GCO’nun redaksiyon komitesi üyesidir.

Her üç derginin de yönetim ve yazar kadrosuna, redaksiyon komitesine, baş redaktörlerine bakılınca, dergide Osmanlı tabiiyetinde Rum, Ermeni, Yahudi, Levanten gibi gayrimüslim unsurların ağırlıklı bulundukları görülmektedir. Ancak etkin ve yönetici konumunda Osmanlı tabiiyetinde olmayan, ömrünün bir kısmını bu topraklarda yaşayarak geçiren, çoğunluğu Avrupalı, bu çalışmada “yabancı” diye adlandıracağımız kişiler ile Levantenler bulunmaktadır. Yurtdışında yaşayan, iş, gezi gibi nedenlerle gelerek kısa süre kalıp dönenler burada bahsettiğimiz “yabancı” kavramı içine girmemektedir. Müslümanlar ise zincirin son halkasını oluşturmaktadır.

Yüz yılı aşkın süredir bu topraklarda yaşayan, ticaret yapan, Osmanlı tebaası olsun veya olmasın gayrimüslimlerin kendilerini bu ülkenin “hakiki sahibi” gibi hissederken, Türk teknik elemanları ve yatırımcıları yeteri kadar gelişmemiş ve örgütlenememiş olarak kabul ettiklerinden olsa gerek, gözardı etmektedirler. Yurtdışındaki yabancıların Osmanlı idari birimlerinden doğrudan iş almalarına karşı çıkmaktadırlar ve onların ancak kendileri ile işbirliği içinde çalışmalarını istemektedirler. Belki de bir kısmı, bu ülkenin ancak yurtdışından gelecek yatırım ve bilgi birikimleri ile kalkınabileceğini düşündüğünden, bu dergi ve araştırmalarla onlara yol göstermeye, onlarla ilişkiler kurmaya çabalarken, Afife Batur “Özetlenen içeriği ile bu dergiler, bünyesinde oryantalizmin bilinen ikili yapısını ve ikili işlevini barındırıyor. Türkiye için çok önemli bir belgesel olmasının önemi ve değerinin yanı sıra Edward Said’in terimiyle ‘sömürgeciliğin keşif kolu’ işlevini de görüyor” değerlendirmesini yapmaktadır. (6) “Edward Said’e göre Batı, Doğuyu bir bilgi nesnesi olarak incelemekten çok üretmişti. Bu üretimin dolaşıma sokulduğu Şarkiyatçılık alanı, Doğu hakkında uydurulan söylemler, bu söylemlerin içerdiği klişeler, bu söylemlerin edebiyattan tarihe, siyaset teorisinden askeri uygulamalara kadar genişleyerek Batı emperyalist düşüncesinin kılıfını ve meşruiyetini oluşturuyordu.” (7)

GCO VE ZTIT’DE MİMAR VE MÜHENDİS DERNEKLERİ

GCO ve ZTIT’nin iç kapağında yer alan ve yukarıda belirtilen “Türkiye Mimar ve Mühendisleri Organı”, “Türk İmparatorluğu Uluslararası Mühendisler ve Mimarlar Birliği”, “Memalik-i Osmaniye Beynelmilel Mühendis ve Mimar Cemiyeti” ifadelerinin, bu dergilerin bir örgütü mü yoksa genel anlamda Türkiye’deki mimar ve mühendisleri mi temsil ettiğini belirtmek için kullanıldıkları açık değildir. Ancak bu dergilerin, etkinliklerini artırmak için, yabancı ve Levantenlerin öncülüğünde, ağırlıklı olarak da gayrimüslim mimar ve mühendisler tarafından kurulan bazı derneklerin kurucularıyla sıkı organik bağlar içinde oldukları düşünülebilir. GCO’nun Ağustos 1912 tarihli sayısında Société des Architectes de la Ville de Constantinople’ın (İstanbul Şehri Mimarlar Derneği), Kasım-Aralık 1912 tarihli sayısında ise Société Nationale des Ingénieurs et Architectes de Constantinople’ın (İstanbul Mimar ve Mühendisleri Ulusal Derneği) kuruluşuna ilişkin bilgiler bulunmaktadır.

GCO’nun Kasım-Aralık 1912 sayısında (8), “İstanbul Mimar ve Mühendisleri Ulusal Derneği üyesi her mimar ve mühendis, İstanbul Mimar ve Mühendisleri Derneği ile işçi örgütleri temsilcileri ile aralarında mutabık kalınan […]” şeklinde bir haber bulunmaktadır. Buradan bir önceki sayıda adı geçen “İstanbul Şehri Mimarlar Derneği”nin “İstanbul Mimar ve Mühendisleri Derneği” adını aldığını, ayrıca “İstanbul Mimar ve Mühendisleri Ulusal Derneği” adlı yeni bir dernek kurulmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bu derneğin valilik ve belediye nezdinde kuruluş girişiminde bulunduğu belirtilmektedir. Kısaca bir ulusal, bir de uluslararası iki dernek kurmayı düşündükleri anlaşılmaktadır. Her iki haberde de bir sonraki sayıda tüzüklerini yayımlayacaklarını bildirmelerine rağmen böyle bir yayın yapılmamıştır. Yukarıda belirtilen dernekler hakkında şu anda daha fazla bilgiye sahip değiliz.

ASSOCIATION DES ARCHITECTES ET INGÉNIEURS EN TURQUIE (1914)

Génie Civil Ottoman’ın, Yıl: 4, Sayı: 3, Haziran 1914 sayısında “Association des Architects et Ingénieurs en Turquie”nin (Türkiye Mimar ve Mühendisler Derneği) Osmanlı Hükümeti tarafından 18/31 Ekim 1913 tarihli kararı ile kurulduğu haberi verilerek, tüzüğü, yönetim kurulu ve kayıtlı üye listesi yayımlanmıştır. (9) Bu derneğin 1912 yılında başlayan, yukarıda kuruluş çalışmalarını bildirdiğimiz örgütlenme hareketinin bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz.

Aynı yazının giriş bölümünde, dernek üyeliğinin tüm ülkeler tabiiyetindeki mimar ve mühendislere açık olduğu, Osmanlı, Alman, Fransız, Avusturyalı, İtalyan, İsviçreli, Mısırlı ve İngiliz üyelerin kardeşlik bağları ile mimar Joseph Aznavour başkanlığında kuruluş amacı yönünde toplandıkları belirtilmiştir. Dernek Türkiye’de ikamet eden mimarlar ve mühendisler arasında İstanbul’da kurulmuştur. Dili Türkçe ve Fransızca’dır. Dernek, diğerleri ile benzer amaçlar taşır, ancak toplantılarında dini ve siyasi içerikli tartışmalar yapmanın kesinlikle yasak olduğu özellikle belirtilmiştir. Derneğe mühendislik ve mimarlık diplomasına ya da denklik sertifikasına sahip olanlar ile özel durumlarda diploması olmamasına karşın, bu meslekleri icra edenler de üye olabilmektedir.

Derneğin yönetimi ve faaliyetlerinin organizasyonu “derneğin uluslararası niteliğine uygun olarak” 2 Ermeni, 2 Rum, 2 Yahudi, 2 Türk ve 2 de diğer tebaadan olmak üzere toplam 10 Osmanlı tabiiyetine sahip üye ve 7 farklı tabiiyetteki yabancı üyeden oluşacak 17 üyelik bir kurulca yerine getirilmektedir. Burada görüldüğü gibi 17 üyenin sadece 2’si Türk’tür. Bu kurul, kendi içinden 6 kişilik bir yönetim kurulu seçmekte, kalan 11 üye danışmanlık görevini yükümlenmektedir. Yönetim kurulunun verilen 6 kişilik listesinin 2 Osmanlı tabiiyetinden, 4’ü yabancı üyelerden oluştuğu, ancak hiçbirisinin Türk olmadığı görülmektedir.

Üye listesinde, içinde Mimar Kemalettin’in de bulunduğu 8’i Türk, 32 Osmanlı tabiiyetinde gayrimüslim, 19 yabancı olmak üzere toplam 51 üyenin adı verilmektedir. Dernek, dergi çıkarmamakla beraber, kurucu üyeleri listesinde bulunanların bir kısmı aynı zamanda GCO’nun redaksiyon komitesi üyesidir.

1920 Annuaire Oriental adlı yıllıkta Nazif Bey’inTürkiye Mimar ve Mühendisler Birliği’nde danışman (Conseiller à l’Association des Architectes et Ingénieurs en Turquie) olduğu yazmaktadır. Buradan derneğin 1920 yılında varlığını sürdürdüğünü ve Türk danışman kullandığını anlıyoruz. Başka bir bölümünde ise Nazif Bey’in görevi açıklanmadan 1912–1921 tarihleri arasında bu yıllıkta yer aldığı belirtilmektedir. (10)

GCO’NUN KARŞI OLDUĞU BİR DERNEK:

OMANIA (Association Ottomane des Architectes et Ouvriers)

Génie Civil Ottoman’nın Kasım-Aralık 1912 sayısında, “Osmanlı Mimarlar ve İşçiler Birliği” şeklinde tercüme edebileceğimiz OMANIA’nın (Association Ottomane des Architectes et Ouvriers) Mimarlar Şubesi İç Tüzüğü başlıklı kitapçığının dergiye ulaştığına dair bir bilgi bulunmaktadır. Bu yazıda OMANIA’nın yapısı ve çalışma biçimi konusunda bazı ipuçları verilmektedir. (11)

Génie Civil Ottoman, OMANIA’yı “şehrimizin bazı mimarları himayesinde ve öncülük etmesiyle işçi haklarını korumak üzere İstanbul’da inşaat işçilerinin sendikal örgütü olarak kurulmuştur” şeklinde tarif etmektedir. OMANIA’nın Mimarlar Şubesi ise kuruluş amacını, “Mimar ve mühendisleri ilgilendiren konularda ortaya çıkan sorunları incelemek, görüş ve karar oluşturmak. Yönetici komisyon vasıtasıyla kendisine iletilen işverenin mimar veya mühendisle olan anlaşmazlığı ya da bunun tersi mimar veya mühendisin işverenle anlaşmazlığı ya da mimar ve mühendislerin kendi aralarındaki anlaşmazlık konuları incelemek ve irdelemek, görüş oluşturmak” şeklinde belirlemiştir.

Mimarlık Şubesi’nin her üyesi aynı zamanda ve zorunlu olarak derneğin de üyesi olmak, onun genel yönetmeliğinde belirtilen aşağıdaki kurallara uymak zorundadır:

“Şube üyesi her mimar veya mühendis işlerinin yapımında iş tanımına uygun uzman ve işçi niteliğinde olması durumunda iş ve şantiyelerine OMANIA Derneği üyesi taşeron, zanaatkâr, usta, işçi vb. çalıştırmakla yükümlüdür.”

“Her Şube üyesi Şube başkanlığı aracılığıyla verilen, her sene yenilenecek bir karne ile iş görecektir… Hiçbir mimar veya mühendis karnesi olmayan veya karnesinin vizesi yaptırılmamış dernek üyesi taşeron, usta, inşaat işçisi ya da işçiyi işyerleri ve şantiyelerinde çalıştıramaz… Hiçbir üye mesleği bırakmak ya da sürekli olarak İstanbul Şube alanı dışında ikameti haricinde Şube ve de Dernek üyeliğinden ayrılamaz.”

Yapı sektörünün mimar, mühendis, kalfa, usta, işçi, işveren gibi tüm aktörlerinin dayanışma ve ilişkilerini düzenlemeyi amaçlayan yarı sendika, yarı yardımlaşma derneği niteliğindeki OMANIA’nın kuruluş ve kapanış tarihi, yaptıkları konusunda daha fazla bilgi sahibi değiliz. Ancak Hasan Kuruyazıcı, Galata’daki Saint-Pierre Han’ın 1911-21 tarihleri arasında “Association des Architectes et Ingénieurs en Turquie” ve “OMANIA (Association Ottomane des Architectes et Ouvriers Maçons)” adlı iki önemli meslek kuruluşuna evsahipliği yaptığını belirtmektedir. (12)

Yukarıda adını verdiğimiz derneklerin kuruluşunda, Génie Civil Ottoman’nın OMANIA’ya olan tepkisinin etkisi olduğu ileri sürülebilir.

GCO VE ZTIT’NİN İŞLEDİĞİ KONULAR

GCO, ZTIT ve hatta RTO’nun ele aldığı konular neredeyse birbirlerinin aynısıdır. Bunlar, İstanbul ağırlıklı olmak üzere Balkanlar’dan Arabistan’a çok geniş bir coğrafyayı kapsamakta, zaman zaman Avrupa’dan da örnekler verilmektedir. Osmanlı Mimar ve Mühendis Cemiyeti Mecmuası’nda görülenin aksine, ders notları niteliğinde eğitim amaçlı yazılara rastlanmamaktadır.

GCO ve ZTIT içindeki yazılar aşağıdaki şekilde gruplandırılabilir:

1. Altyapı: a) Demiryolları b) Karayolları c) Su Yolları d) Sulama d) Su dağıtım f) Elektrik g) Telefon h) Tramvay

2. Doğal Kaynaklar: a) Madenler b) Orman ve orman ürünleri c) Tuz

3. a) Yönetim b) Kent c) İnşaat d) Örgütlenme e) Sanat

4. a) Ekonomi b) Sanayi c) Askeri konular

5. Diğer: a) Fiyatlar b) Haritalar c) Resmi, Resmi Olmayan İlanlar, Duyurular, Basın Bültenleri d) Çeşitli Konular e) Reklamlar

SONUÇ

Bir İmparatorluğun yıkılıp yerine yepyeni bir Cumhuriyetin kuruluşunun kavşak noktasında Osmanlı’nın Batılılaşma, altyapısını oluşturma çabalarına gayrimüslim mimar ve mühendisler perspektifinden bakmanın tarihsel bilgi birikimimize, günümüzü anlamamıza katkısı olacağını düşünüyoruz. Müslüman, gayrimüslim; Türk, Rum, Ermeni, Levanten; Osmanlı tebaası olan, olmayan gibi farklı dinsel, etnik, yapısal nitelikleriyle kategorize edilmiş farklı mimar ve mühendis gruplarının meslek içi ve dışı mücadeleleri yanı sıra gelişimlerini, bakış açılarını, olaylara ne kadar müdahale edip etkin olabildiklerinin ipuçlarını bulabileceğimizi sanıyoruz.

Osmanlı’nın en çalkantılı dönemi II. Meşrutiyet ile I. Dünya Savaşı felaketi ortamında yayıma giren bu dergileri, aynı dönemde Osmanlıca olarak yayımlanan dergilerle birlikte okumanın İmparatorluk ekonomisinin dünya kapitalist sistemi ile bütünleşme sürecinde varlığını koruma, modernite projesini hayata geçirme çabalarını farklı bakış açılarından anlamamıza yarayacaktır.


NOTLAR

* Bu makale, Osmanlı Bilimi Araştırmaları dergisinde 2009 yılında çıkan makalenin özetidir. (Çetin Ünalın, 2009, Osmanlı Bilimi Araştırmaları, cilt:10, sayı:2, İstanbul Üniversitesi, yayın no:4931, ss.59-96.

** Dergileri yurtdışında büyük uğraşılarla bularak bana ileten Prof. Beyhan Karahan’a (New York Institute of Technology, School of Architecture and Design) ve Prof. Fahriye (Hazer) Sancar’a (Urban and Regional Planning College of Architecture and Planning University of Colorado); yurtiçindeki sayıları bulan Dr. Serpil Özaloğlu’na (Bilkent Üniversitesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü); Fransızcadan tercümeleri yapan Sedvan Teber’e (Bilkent Üniversitesi, Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarisi Bölümü); Almancadan tercümeleri yapan Mimar Leyla (Akaydın) Özhan’a ve Osmanlıca metinleri okuyan Doç. Dr. Cüneyd Okay’a (İTÜ, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü) ve beni bu makaleyi yazmaya teşvik eden, bu dergilerin varlığını kendisinden öğrendiğim Prof. Dr. Feza Günergun’a ( İÜ Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Anabilim Dalı Başkanı) teşekkür ederim.

1. Okay, Cüneyd, 2004, Eski Harflerle Mühendislik Dergileri, İstanbul.

2. Georgeon, François, Mart 1990, “Kemalist Dönemde Türkiye'de Fransızca Yayın Yapan Basına Toplu Bir Bakış (1919-1938)”, (çev.) Niyazi Öktem, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, cilt:VI, sayı:17.

3. Dergideki tüm yazılarda İstanbul yerine Constantinople kullanılmıştır.

4. Feza Günergun tarafından bu dergi üzerinde bir çalışma yapılmakta olduğundan, burada sadece diğer dergiler ile kıyaslama yapmamıza yardımcı olabileceğini düşündüğümüz ve büyük bir kısmını kendisinden aldığımız ön bilgilere dayandırdığımız kısa notlar verilmiştir.

5. Yayın kurulu listesi için bkz. 1910, RTO, yıl:1, sayı:1, 15 Eylül 1910.

6. 1999, Bir Mimar, Bir Yorum: Alexandre Raymond, sergi katalogu, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, s.13.

7. Parla, Jale, 2005, Efendilik, Şarkiyatçılık, Kölelik, İletişim Yayınları, İstanbul, s.10.

8. 1912, “Project de Programme pour la Société Nationale des Ingénieurs et Architectes de Constantinople”, GCO, yıl:3, sayı:5-6, Kasım-Aralık 1912, s.58.

9. Günergun, Feza, 1987, ”Osmanlı Mühendis ve Mimarları Arasında İlk Cemiyetleşme Teşebbüsleri”, Osmanlı İlmi ve Mesleki Cemiyetleri, (yay. haz.) E. İhsanoğlu, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul, ss.155-196. Makalede bu dernek hakkında bilgi vardır. Aynı makale ayrıca Çetin Ünalın’ın, Türk Mimarlar Cemiyeti’nden Mimarlar Derneği 1927’ye (2002, Mimarlar Derneği 1927 Yayınları, Ek 5, Ankara, ss.249-271) başlıklı kitabında ve Cüneyd Okay’ın Osmanlı Mühendis ve Mimar Cemiyeti Mecmuası – Belgeleriyle adlı kitabında (2008, Ankara, ss.41-73) yayımlanmıştır.

10. Kuruyazıcı, Hasan, 1999, “İstanbul’un Unutulmuş Mimarları,” İstanbul, sayı:30, Temmuz 1999, s.54 ve sayı:28, Ocak 1999, s.73.

11. 1912, GCO, yıl:3, sayı:5-6, Kasım-Aralık 1912.

12. Kuruyazıcı, Hasan, 2000, “İstanbul’un Unutulmuş Mimarları”, İstanbul, sayı:32, Ocak 2000, ss.58-60.

Bu icerik 7927 defa görüntülenmiştir.