Burj Dubai gökdeleni, 160 katlı ve yaklaşık 795 metre yüksekliğindeki dünyanın en yüksek yapısı unvanını yakında resmî olarak kazanacak. Skidmore, Owings & Merrill ofisi ortaklarından Adrian Smith tarafından tasarlanan gökdelen, son yıllarda Kuzey Amerika ve Avrupa'dan, Asya ve Orta Doğu'ya kayan mimarlık tutkusunun bir simgesi haline geldi. Birleşik Arap Emirlikleri'nin en gözde kenti Dubai, dünyadaki mali piyasalardan yayılan şok dalgalarının etkisinden kurtulamıyor ve gayrimenkul sektöründe yaşanan çöküşle başetmeye çalışıyor. Burj Dubai ise, kenti kaldıramayacağı oranda konut ve ticaret mekânına boğuyor. Aslında gökdelenin asıl simgesel önemi bu noktada ortaya çıkıyor: Yapı çoğunlukla boş ve yakın gelecekte de bu durum değişmeyecek. Konutların çoğunun üç sene önce, içinde yaşamak için değil, fakat yatırım amaçlı olarak satın alındığına dair spekülasyonlar var. Ancak şu an Dubai'de ofis mekânı talebinin neredeyse hiç olmadığı belirtiliyor. Oysa ki Burj Dubai'nin 37 katı sadece iş yerlerine ve ofislere ayrılmış durumda. Gökdelenin, içindeki insanlarla birlikte yaşama tutunması şu an için mümkün gözükmediğinden onu güçlü ikonik kimliği ile kabul etmek gerekiyor. Ancak bu kimlik gökdelenin rekor yüksekliğinden değil, ihtiyaç duyulmayan, mühürlenmiş, harap edilmiş ve terkedilmiş yapıların en yenisi ve en büyüğü olma özelliğinden ileri geliyor.

2008 yılında dünyada yaşanan kriz ve doğal afetlerin artmasıyla birlikte yaratılan dünyanın sonu geliyor senaryoları, farklı kültürlerde insanların kentleri ve yapıları terkedilmiş, boşaltılmış olarak hayal etmelerine ve bu kapsamda çeşitli kitaplar, filmler, fotoğraflar ortaya çıkmasına sebep oldu. Mekânların boşaltılması yönündeki bu hareket çağdaş kültürle, özellikle de Amerikan kültürüyle başa çıkamıyor; çünkü günümüzde kültürel gelişimin tanımında yapılaşmanın oranı gözönünde bulunduruluyor. Dubai'nin ekonomisi de belki zamanla düzelecektir; ancak Dubai'nin yaşadığı parlak yıllar için tasarlanmış olan Burj Dubai bir harabe olmaktan öteye gidemeyecek gibi gözüküyor. (Kaynak: Architectural Record)