352
MART-NİSAN 2010
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
MİMARLIK DÜNYASINDAN

Mimarlar Odası, Ülkemizin Planlama Sürecine Yaklaşımı Hakkında Bir Rapor Yayımladı

Mimarlar Odası’nın Şubat 2010’da kamuoyu ile paylaştığı raporda, imar planı süreci özetlendikten sonra, dengeli kalkınma, doğal ve sosyo-kültürel çevre değerlerinin gözetildiği bir planlama ve tasarımla oluşabilecek planlı, güzel ve yaşanabilir kentsel çevreler için önerileri yer alıyor:  (Raporun tamamına ulaşmak için: www.mo.org.tr/odadan)

  1. Planlamanın temel ve değişmez kuralı olan, üst ve alt ölçek arasındaki planlama hiyerarşinin sağlanması yönünde ivedi önlemler alınmalıdır.
  2. İnsan kaynağı dahil, ülkesel kaynaklar rasyonel kullanılmalı, kaynak yaratımında ve üretiminde bölgeler arası eşitlik ilkesine dikkat edilmeli ve bölgeler arasındaki dengesiz gelişimdeki farklılıklar giderilmelidir.
  3. Küreselleşiyoruz diyerek, uluslararası ve ulusal sermayeye hizmet etmek için, özellikle kamu mülkiyetindeki arazilerin ve rant kazanmış yerleşim alanlarının, kentsel gereksinimleri, sosyal ve teknik altyapı yeterliliği irdelenmeden, bizim arzu etmediğimiz ve sonunda mutlaka yasal dava konuları ettiğimiz, olağanüstü yoğunlukta rant alanlarına dönüştürülmesine son verilmelidir.
  4. Kısa dönemde planlamadaki giderek artan çok başlılık, kurumsal ve yasal kaos ortadan kaldırılmalı ve en azından farklı kurumlarca birbirinden bağımsız yapılan planlar arasındaki kopukluk giderilmeli, eşgüdüm sağlanmalı, parçalanan ulusal planlama sistemi bütünleştirilmelidir.
  5. Uzun dönemde ülke ölçeğinde, “planlama kaosu ve yetki kargaşasına”na son verecek bir planlamanın kurumsal yapılanmasının düzenlenmesi için önlemler alınmalı, geçmiş deneyimler ve birikimleri ve gelenekleriyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birikimleri dahil tüm birikimlerden yararlanılmalıdır.
  6. İmar planlarının hazırlanması aşamasında, diğer meslek disiplinleriyle birlikte ve şehir plancılarıyla mimarların bir ekip içinde çalışabilmeleri yeniden sağlanmalıdır. Kentlerin planlanması ve tasarımında sürekliliğe ve geçişlere izin veren bir süreç kurgulanmalıdır. Zaten “İmar Planlarının Yapımını Yükümlenecek Müellif ve Müellif Kuruluşlarının Ehliyet Durumlarına Ait Esaslar” adlı yönetmelikte planlama işlerini yapacak müelliflerde, üniversite, akademi veya yüksek okulların şehir planlama, bölge planlama, kentsel tasarım veya mimarlık fakülte veya bölümlerinden, şehir plancısı, bölge plancısı, kentsel tasarımcı veya mimar unvanları alarak mezun olmaları veya bu disiplinlerden birinde lisansüstü öğrenimi yaparak master lisans veya doktor derece ve unvanlarını kazanmış olmaları şartı aranır” denmektedir.
  7. Her ölçekte yapılan planlama çalışmalarında kamuoyu ve ilgili meslek odalarının görüşleri dikkate alınmalı, yapılan çalışmalar tartışmaya açılmalıdır.

Bu icerik 1543 defa görüntülenmiştir.