Eskiden, New York’un adı “New York” değildi. Eski New York’un adı, “Nieuw Amsterdam”dı; çünkü onu, 17. yüzyılın ilk çeyreğinde, Hollandalılar kurmuşlardı.

Ama bu yazıya “Eski New York’lar” başlığını koymamın nedeni, burada bu eski New York’tan söz edecek olmam değil. Bu yazıyı kaleme almamın nedeni başka ve şu: “New York” denilince, aklınıza pek çok şey gelebilir. Örneğin, “Statue of Liberty” gelebilir, “Central Park” gelebilir, “Wall Street” gelebilir.

Benimse aklıma her şeyden önce, New York’un, gökdelenlerden, gökdelenlerden ve gökdelenlerden oluşan silueti gelir.

Yıllarca, bu siluetin ilk sahibinin, aslî sahibinin New York olduğunu düşündüm hep. Silueti yüksek yapılardan oluşan bütün öteki kentleri, New York’un peşine takılmış çömezler olarak gördüm uzun süre.

Sonra, değiştirdim bu fikrimi. Değiştirdim, çünkü, San Gimignano, Lucca kentleriyle, daha doğrusu, o kentleri gösteren eski çizimlerle tanıştım ve o çizimlerdeki o kentlerin, gökyüzüne, “Empire State Building”, “World Trade Center” misali uzanan kuleleriyle, eski New York’lar olduklarına karar verdim.

Geçen gün bir kitapta rastladığım bir başka çizim, 18. yüzyıldan kalma bir Kudüs silueti, bu düşüncemi iyice pekiştirdi ve MEA ARCHITECTURA – MEA CULPA diyerekten, oturdum bu yazıyı yazdım.