439
EYLÜL-EKİM 2024
 

MİMARLIK'tan



KÜNYE
TEHDİT ALTINDAKİ KÜLTÜR MİRASI

Bafa Gölü ve Beşparmak (Latmos) Dağları’nın Taşocakları ve RES’ler Nedeniyle Tehlike Altındaki Eşsiz Kültürel Peyzajında Son Durum

Nezih Başgelen, Arkeolog - Editör, Arkeoloji ve Sanat Dergisi / Yayınları

Bafa Gölü ile Latmos - Beşparmak Dağları Batı Anadolu’nun nitelikli ve değerli kültürel peyzajlarını barındırmaktadır. Latmos, Anadolu’nun kutsal dağlarından birisidir ve 1400 m.ye ulaşan zirvesi çok eski zamanlarda bir bereket kültü merkezidir. Latmos’ta tespit edilen kaya resimleri, konu ve resim dili açısından dünyadaki kaya resim sanatı içinde ünik özellikler göstermektedir. MÖ. 6000 – MÖ. 5000 aralığının ilk yarısına tarihlenen bu kaya resimleri Yakındoğu arkeolojisinin son dönemdeki büyük keşiflerinden birisidir. Latmos Dağları’nın barındırmış olduğu doğal ve kültürel kaynak değerlerinin, doğal peyzajının başka bir örneği yoktur.

Türkiye’nin bu eşsiz kültür hazinesi, bir yanda taş (feldispat) ocakları ve öte yanda RES projeleri nedeniyle ciddi tahribat riskiyle karşı karşıyadır. Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne ait uzmanlar 2009 yılından bu yana Latmos’taki (Beşparmak Dağları) arkeolojik, jeolojik ve tarihi değerleri tespit ve tescil çalışmalarını devam ettirmektedir. Geniş bir alana yayılım gösteren Latmos Dağları, Aydın ve Muğla illeri sınırları içinde olup, dağların çekirdek bölgesini Aydın’ın Söke ve Koçarlı, Muğla’nın Milas ilçeleri oluşturmaktadır. Doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından çok önemli zenginlikleri barındıran bu geniş coğrafyanın değerlerini ortaya çıkarmak, tespit ve tescil etmek, arazi koşulları nedeniyle hiç de kolay değildir. Ancak çok geniş bir zaman sürecinde arkeologların yıllarca devam edecek yüzey çalışmalarıyla alanın tümünün belgelenmesi mümkün olabilecektir.

Ancak bölgede büyük bir hız ve hırsla her an yeni bir maden ocağı açılmakta, belki de insanlık tarihinin seyrini değiştirecek çok önemli bulguların kaybolmasına yol açılmaktadır. Bafa Gölü’nün doğu ve kuzeydoğusundaki 8700 hektarlık alan içinde yeni maden ocaklarının faaliyete geçmesi nedeniyle hektarlarca alandaki tarihi ve doğal değerlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Eğer maden faaliyetleri devam ettirilirse, Latmos Dağları adeta delik deşik edilmiş beyaz bir çöle dönüşecektir. Tarihi ve kültürel peyzaj değerlerini yitirecektir. Latmos - Beşparmak Dağları coğrafyası kültürel değeri kadar jeolojik ve biyolojik çeşitliliğiyle de öne çıkan bir bölgedir. Ancak bölge taş ocaklarının ardından bu sefer de hatalı yer seçimi nedeniyle ‘yenilenebilir’ enerji tehdidi ile de karşı karşıya kalmıştır. Bölgeye yakın gelecekte çok sayıda rüzgar türbini dikmek için ilgili firmalar onay almıştır.

Latmos’u koruma gündemine taşıyan bir diğer acil konu ise Koçarlı ilçesi sınırları içindeki Bağarcık Mahallesi Çörlen Mevkii için Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından maden faaliyetlerinin kesinlikle yapılamayacağı “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” statüsü için başvurusu yapılmış olmasına karşın ve alan aynı zamanda Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün “Öneri Milli Park Sahası” içinde kalmasına karşın bölgede izinsiz olarak ağır tonajlı iş makinaları kullanılarak milyonlarca yılda oluşmuş benzersiz kayalar, geri dönülmez biçimde parçalanmaya başlamıştır. Bu yıkıcı uygulamalar karşısında sivil toplum kuruluşları ve yerel halk birlikte büyük bir mücadele içine girerek hem açılan davalarla hem de protesto eylemleriyle Latmos’u doğasıyla ve kültürüyle korumak için çaba göstermektedir.

Çörlen Yaylası’nda açılması planlanan maden girişimine karşı Haziran 2024’te “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptali için açılan davada bilirkişi incelemesi tamamlanmış ve alanın korunması lehine görüş bildirilmiştir. Bu konuda mahkeme kararının açıklanması beklenirken açılan davaların kazanılması, bölgede yaşayan köylüler için büyük güven oluştururken çevreye duyarsız madenciliğe karşı duruşa yönelik kamuoyu desteğini artırdığı izleniyor.

Bu icerik 239 defa görüntülenmiştir.