SEÇİCİ KURUL RAPORU
 
Seçici Kurul, 2008 yılında XI. dönemi gerçekleşen ve artık gelenekselleşen Ulusal Mimarlık Ödülleri’nin, ülkemiz kamuoyuna ve meslek ortamına sunulması ve belgelenmesinin önemini vurgulayarak, tüm meslektaşlarımızın geniş katılımını çok değerli çabalar olarak değerlendirmektedir. Türkiye mimarlık üretim ortamının son dönem nitelikli gelişmelerini aktaran uygulanmış eserlerin yanısıra, fikir aşamasında veya henüz uygulanmamış eserlerin de yansıtılıyor olması, mimarlık mesleği çerçevesinde değerli ve önemli bir katkı olarak görülmektedir. Bu kapsamda, sergilenen eserlerin çeşitliliği, mimarın çalışma alanlarının hangi ölçeklerde olabileceğinin iyi bir göstergesi olarak da değerlendirilmektedir.
 
Ancak, Ulusal Mimarlık Sergisi için açıklanan katılım koşullarını sağlamadıkları gerekçesiyle değerlendirmeye alınamayan eserlerin de sayıca çok oluşları, katılma koşullarını sağlamaları halinde aralarında ödül alabilecek nitelikte olanlarının bulunması, Seçici Kurul Üyeleri için üzüntü verici olmuştur. Bu konuda Seçici Kurul Üyeleri ile Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri arasında acil bir toplantı düzenlenmiş, sözkonusu eserlerin bazılarının günümüz mimarlığının vardığı noktada "belge" niteliğinde önemli ve ilginç örnekler olmaları nedeniyle "değerlendirme dışı" bırakılmak şartıyla tamamının sergilenmesi ve sergi kataloguna dahil edilmesi kararı benimsenmiştir.
 
Seçici Kurul, ayrıca, bu dönem "Yapı Dalı - Koruma-Yaşatma Kategorisi"ndeki yetersiz katılımın artması dileğiyle, tüm meslektaşları gelecek dönem bu daldaki çalışmalarını mimarlık ortamı ile paylaşmaya davet etmektedir.
 
X. dönemin farklı bir özellik taşıması nedeniyle, ilki geçen dönem gerçekleştirilen Anma Programı’nın, bir isim belirlenmesinin ötesinde bir anlamı olduğu, bir dahaki ödül dönemine kadar, belirlenen isim için kapsamlı bir arşivin oluşturulmasının ve paylaşılmasının önemli olduğu düşünülmektedir. Bu paralel programın zaman içerisinde anlamının daha iyi kavranabileceği ve bunun, Mimarlar Odası’nın Türkiye’nin mimarlık geçmişine sahip çıkması anlamında önemli bir adım olduğu düşünülmektedir.