377
MAYIS-HAZİRAN 2014
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA: 2014 ULUSAL MİMARLIK ÖDÜLLERİ

YAYINLAR



KÜNYE
ÖDÜL

Shigeru Ban, 2014 Pritzker Ödülü’nün Sahibi Oldu

2014 Pritzker Ödülü’nü alan Shigeru Ban, insan odaklı tasarımlarıyla dikkat çekerken, “güzel” ve “kaliteli” tasarımların her zaman yüksek bütçelere ihtiyaç duymadığını kanıtlıyor. Her yıl verilen ve dünyanın en prestijli mimarlık ödüllerinden kabul edilen Pritzker Ödülü töreni, bu yıl 13 Haziran 2014’te Amsterdam’da Rijksmuseum’da yapılacak.

Shigeru Ban Hakkında

1957 yılında Tokyo’da doğan Shigeru Ban, Tokyo Sanat Üniversitesi’nde mimarlık üzerine eğitim aldıktan sonra Güney Kaliforniya Mimarlık Enstitüsü’nde (SCI-Arc) eğitimine devam etti. Ardından New York Five üyelerinden John Hejduk’un öğrencisi olma şansını yakaladığı Cooper Union Mimarlık Okulu’na transfer olan Ban, 1984 yılında mezun oldu. 1985 yılında Tokyo’ya geri dönerek profesyonel mimarlık hayatına başladı. Meslek hayatının ilk yıllarında, Emilio Ambasz, Alvar Aalto ve Judith Turner sergilerinde çeşitli enstalasyonlar tasarladığı sırada “paper-tube” strüktürünü geliştirdi. 1994’te Ruanda iç savaşından kaçan mültecilerin kötü koşullarda yaşamak zorunda bırakıldıklarını gördükten sonra, “paper tube” teknolojisini geçici barınaklar kurmak için kullanmaya karar verdi. Ardından Türkiye, Hindistan, Çin, İtalya, Siri Lanka ve Haiti’deki doğal afetler sonrası ekonomik ve hızlı geçici konut ünitelerinin tasarımlarını yaptı. 2001 yılında Time dergisinin yılın “Yenilikçi” isimleri arasında gösterilen, 2005 yılında Virginia Üniversitesi tarafından Thomas Jefferson Madalyası’na mimarlık alanında değer görülen, 2009 yılında Münih Teknik Üniversitesi’nden onursal doktora unvanı alan Ban, ayrıca Keio Üniversitesi Çevre ve Bilgi Bilimleri Fakültesi’nde profesör olarak akademik hayatına devam etmektedir.

Hyatt Vakfı tarafından 1979 yılından beri her yıl düzenli olarak verilen ödül bu yılki sahibini buldu. Halen Vakıf tarafından finanse edilen ödül programı, topluma ve mimarlığa katkı sağlayan, sorumluluk bilinciyle hareket eden mimarları onurlandırmayı amaçlıyor. Bu kapsamda Tokyo, Paris ve New York’ta bulunan ofislerinde alışılmadık bir mimari pratik sergileyen Shigeru Ban, 2014 Pritzker Ödülü’nün sahibi oldu. Özel sektör için tasarladığı yapılarda kullandığı yenilikçi ve şık yaklaşımları, aynı zamanda insanlık yararına kullanmayı görev edinen Ban, özellikle doğal afetler sonrasında tasarladığı yapılarıyla önplana çıkıyor.

Lord Palumbo (İngiltere) başkanlığında toplanan jüride, Alejandro Aravena (Şili), Stephen Breyer (Amerika), Yung Ho Chang (Çin), Kristin Feireiss (Almanya), Glenn Murcutt (Avustralya), Juhani Pallasmaa (Finlandiya), Ratan N. Tata (Hindistan) görev aldı. Jüri raporunda, Shigeru Ban’ın, Pritzker Ödülü’nün ruhunu tamamen yansıttığını; yirmi yıldan uzun bir süredir büyük bir yaratıcılıkla ve kaliteli tasarımlarla, doğal afetlerin yarattığı olağanüstü durumlarda sergilediği tutumun başarısını; yapı malzemeleri ve strüktürel sistemlerle ilgili yenilikçi tutumunu; aracı olarak, çeşitli hükümetlerin, sendikalar, vakıflar ve organizasyonlarla bağlar kurmasına katkıda bulunarak, mimarlık mesleğinin sınırlarını genişletmesini; toplum yararına olacak her türlü projede sorumluluk duygusu ve eyleme geçme becerisi ile yer almasını vurguladılar.

Jürinin dikkat çektiği bir başka nokta ise, Ban’ın tasarımlarındaki iç ve dış mekânın devamlılığı. İç ve dış mekânın ayıran ya da kolayca akışkanlığının sağlayan, tente tarzı hareketli perdeler tasarladığı birçok yapıda görünebilir. Bu kullanım esnekliği, tasarımcının kullanıcının görüşlerini önemsediği göstermekle birlikte, tasarımsal dayatmalarda bulunmadığını da kanıtlıyor.

Shigeru Ban için sürdürülebilirlik, bir konsept olmaktan çok, tasarımın getirisi ve olmazsa olmazı olarak tanımlanabilir. Çevreye ve bağlamına duyarlı, çevresinden aldığı referanslarla yapım sistemini ve yapı malzemesini geliştiren mimarlık anlayışı tasarladığı tüm yapılarda kendini gösterir. Ban, mimarlığını “sürdürülebilir” olarak tanımlayanlara, “Yaklaşık otuz yıl önce, bu işe ilk başladığımda kimse ‘çevre’den bahsetmiyordu. Ben kendiliğimden mimarlığımı bu yönde geliştirdim ve her zaman ucuz maliyetli, yerel ve geri dönüşümlü malzemeye önem verdim” şeklinde cevap veriyor.

Paris’teki ofisinde ödül aldığını öğrenen Ban, duygularını şöyle ifade ediyor: “Pritzker’e değer görülmüş olmaktan dolayı onur duyuyorum, bununla birlikte artık daha dikkatli olmalıyım. Hem özel sektör için tasarladığım konut projelerinde, hem de doğal afet yardım çalışmalarına ürettiğim projelerde insanları dinlemeye devam etmeliyim. Bu ödülü, yapmakta olduğum işlere devam etmem, bunları değiştirmeden, daha da geliştirmem için bir teşvik olarak görüyorum.”

Çalışmaları Üzerine

Pritzker ödülü alan 7. Japon mimar olan Shigeru Ban, tasarladığı yapılarda kullandığı yaratıcı strüktürler ile dikkat çekiyor. Vietnamlı mülteciler için tasarladığı “Paper Log House” (1995, Kobe, Japonya) (Resim 1,2) isimli barınak, temel malzemesi olarak kum torbaları ile doldurulmuş bira kasalarını kullanarak oluşturulmuş, yapı duvarları ise karton kâğıttan yapılmış tüpleri dikey olarak biraraya getirilmesi ile elde edilmiştir. Ban, ayrıca 1995’te yaşanan deprem sonrasında yıkılan Kobe’deki bir kilisenin yerine geçici olarak “Paper Church” (1995, Kobe, Japonya) (Resim 3,4) isimli projeyi tasarlamıştır. Daha büyük bir kiliseye ihtiyaç duyulduktan sonra, bu yapı sökülmüş ve 2008’de Tayvan’da yeniden inşa edilmiştir. “Container Temporary Housing” (2011, Onagawa, Miyagi, Japonya) (Resim 10,11),  Ban’ın afet sonrası için önerdiği, nakliye konteynırlarının kullanılmasıyla hızlı üretimin hedeflendiği başka bir projesidir. 2011’de Yeni Zelanda’da meydana gelen deprem sonrası inşa edilen “Cardboard Cathedral” (2013, Christchurch, Yeni Zelanda) (Resim 14,15), Christchurch kentinin yeniden doğuşunun simgesi olmuştur. Shigeru Ban’ın son dönemdeki en önemlilerinden biri olan “Centre Pompidou-Metz” (2010, Fransa) (Resim 26,27), Jean de Gastines ve Philip Gumuchdjian ile birlikte katıldığı Pompidou Centre-Metz Yarışması’nın sonucunda elde edilmiştir. Avrupa ve Japonya’dan gelen öğrencilerle birlikte yaptığı kâğıt tüplerden oluşan strüktürü yapının çatısında uygulayarak, yapının en karakteristik özelliği olan altıgen çatıyı elde etmişlerdir.

Derleyen: Aslı Tuncer

Bu icerik 8444 defa görüntülenmiştir.