377
MAYIS-HAZİRAN 2014
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA: 2014 ULUSAL MİMARLIK ÖDÜLLERİ

YAYINLAR



KÜNYE
KORUMA-YAŞATMA

Bir 19. Yüzyıl Endüstri Mirasının Yeniden Kullanımı: “Samsun Tekel Tütün Fabrikası”nın “Bulvar Samsun Projesi”ne Dönüşümü

Fatih Us, Yrd. Doç., Canik Başarı Üniversitesi, İç Mimarlık Bölümü

Değişen teknolojinin mekânsal gereklilikleri değiştirmesi nedeniyle atıl kalan bir dönemin sanayisinin tanıkları ülkemizde 1990’lardan beri çoğunlukla kültür yapıları olarak işlevlendiriliyorlar. Bunun yeni bir örneği ise, ölçeği ve konumuyla kent merkezinde önemli bir kentsel mekân tanımlayan Samsun Tekel Tütün Fabrikası.

18. yüzyılda İngiltere’de gerçekleşen Endüstri Devrimi ile teknolojideki gelişmeler, 20. yüzyılın başlarına kadar tüm dünyayı etkisi altına almıştır. İnsan gücüyle olan üretimin makinelere geçmesi ile birlikte fabrikalar yapılmaya başlanmış ve fabrikaların inşası hızlı bir biçimde artmıştır. Ancak günümüzde, şehir merkezlerinde bulunan bu endüstriyel yapıların, zamanın toplumsal ve ekonomik şartlarının değişmesi ile birlikte çoğunluğu kullanılamaz duruma gelmiştir. Bu tür kullanılmayan ve atıl kalmış endüstri mirası yapıların korunması ve günümüz koşullarında kullanılabilir duruma getirilmesi, özellikle kültürel mirasın sürdürülebilirliği ve bulunduğu yerleşim bölgesine büyük katkıları olması bakımından önemli bir konudur.

Mimar ve restorasyon uzmanları, tarihî yapıların en az müdahaleyle, oldukları gibi korunması ve onarılması gerektiğini savunmaktadır.(1)Bunu yaparken, o yapının dondurulması ya da saklanması değil, çağın insanı için de yaşanılabilir duruma getirilmesi gerekmektedir. Bu da o çağın ürünü olan tarihî yapının yanına, çağdaş teknoloji ile tasarlanmış yeni bir yaratı ile mümkün olacaktır.(2) Tarihî yapılar arasında yer alan endüstri yapıları ise dönemin sanayi kültürünün tarihsel, teknolojik, sosyal, mimari ve bilimsel değerlerin kalıntılarını içeren önemli bir mimari miras konumundadır. Endüstri yapıları işlevleri nedeniyle geniş mekânlara sahip binalardan oluşmaktadır.(3) Dolayısıyla büyük açıklıklı bu yapılar, maliyeti yüksek binalar olmakta, konum olarak ise kent merkezlerinde ya da kent merkezlerine yakın yerlerde bulunmaktadır.

Endüstri yapılarının korunması ve yeniden programlanmasının diğer koruma uygulamalarından farkı ise döneminin üretim teknolojisini, sosyal, ekonomik, kültürel ve politik yapısını yansıtacak şekilde olmasıdır. Dolayısıyla, bir endüstri yapısının yeni işlevle yaşama kazandırılması sürecinde yapıya ait donanımın korunması önemli bir faktördür. Bu nedenle yapının teknolojik ve sosyal niteliklerinin korunması için bilimsel çalışmalar yapılması gerekmektedir. Endüstri yapılarının yeniden kullanılmasında diğer önemli ayrıntı ise bireysel kullanım yerine kamuya açık kültürel ve sanatsal kullanımların tercih edilmesidir. Böylece bu yapılar bir taraftan yeniden sosyal yaşama kazandırılırken, diğer taraftan da kent kültürüne katkı sağlayan yapılar durumunda olacaktır.(4)

1973’te İngiltere’de endüstri mirasının korunması ile ilgili yapılan uluslararası toplantıların üçüncüsünde, TICCIH (Uluslararası Endüstri Mirasını Koruma Komitesi) adında bir örgüt kurulmuştur.(5) Bu örgüt, endüstriyel yapıların, gerek dönemini yansıtan mimari özellikleriyle, gerekse bulunduğu yerleşim bölgesine kattıklarıyla ilgili önemini vurgulamakta ve bu endüstri yapılarının tarihçelerinin belgelenmesi ve günün koşullarına uygun olarak yeniden kullanımının korunarak yapılması gerektiğini savunmaktadır.

Bu çalışmada ise, uzun süre kullanılmayan ve atıl durumda kalmış, ülkemizin Karadeniz Bölgesi’nin önemli endüstri yapılarından birisi olan Samsun Tekel Tütün Fabrikası’nın Bulvar Samsun Projesi’ne dönüşümü incelenerek değerlendirmeler yapılacaktır. Bunu yaparken fabrikanın kuruluşu, konumu ve mimari özellikleri hakkında bilgi verilecek, restorasyondan önceki ve sonraki planlarla, fotoğraflarla ve yerinde yapılan gözlemlerle dönüşümün olumlu ve olumsuz yönleri anlatılacaktır. Bunun sonucunda ise hem bir endüstri yapısının dönüşümünün belgelenmesi hem de sonrasında yapılacak olan benzer çalışmalara örnek teşkil etmesi hedeflenmektedir.

SAMSUN TEKEL TÜTÜN FABRİKASI VE MİMARİ ÖZELLİKLERİ

18. yüzyılda Anadolu ve Kırım arasında yapılan ticarette önemli yeri olan Samsun kenti, çevresinde tütün ekiminin yaygınlaşması ile 19. yüzyılda ticaret merkezi olmuştur. Bunun sonucunda kentte tütün alımı ve işlemesi ile ilgili kuruluşlar (Reji İdaresi), bankalar, sigorta şirketleri, okullar açılmış ve deniz ticareti artmıştır. Kente, Fransızlar, Ruslar, Belçikalılar, Amerikalılar ve yerli azınlıkların elindeki ticaret sayesinde zenginlik gelmiş ve kentin mimarisinde batı etkileri başlamıştır.(6) Ülkemizin ilk sigara üretim tesislerinden biri olan Samsun Tekel Tütün Fabrikası ise bu dönemde kentin en önemli endüstri yapısı konumundadır.

Fabrika yerleşkesinin, Samsun Anıtlar Kurulu tescil fişlerinde(7), 1887 yılında Fransız döneminde yapıldığı belirtilmekte, ancak yerleşkenin mimarı bilinmemektedir. Samsun’da, yakın çevrede ve Sivas vilayetinde satılmak üzere tütün üretilen fabrikada, kuruluş yıllarında yaklaşık 600 işçi çalışmıştır. Fransız Reji şirketi tarafından kurulan fabrikanın eski fotoğrafları, (Resim 1) fabrikanın o dönemde kent ölçeğindeki büyüklüğünü ve kullanımını ortaya koymaktadır.(8)

KONUMU

Samsun’un 19 Mayıs Bulvarı üzerinde bulunan yerleşke, yaklaşık 9321 metrekarelik bir alan üzerinde konumlanmaktadır. Batısında Samsun Kültür Müdürlüğü, doğusunda Ordu Evi, kuzeyinde Sosyal Sigortalar İş Hanı, güneyinde ise Merkez Site Camisi, Samsun Vergi Dairesi Başkanlığı ve Merkez Çarşı bulunmaktadır. Samsun Tekel Yerleşkesi, bulunduğu yer itibariyle, kent merkezinde yer almakta ve kentin ulaşım ağı da bu yerleşkeye yakın noktalardan geçmektedir. (Resim 2) Yapı, kent dokusu ile ilişkilendirildiğinde, çevresinde eğitim, kültür, alışveriş, askerî, dini ve kamusal olmak üzere çok çeşitli yapı blokları, ayrıca kuzeyinde de çeşitli etkinliklerin ve gösterilerin düzenlendiği Cumhuriyet Meydanı bulunmaktadır. Bu nedenle yerleşke, konumu nedeniyle sosyal ve kültürel bağlamda kentin önemli bir noktasında yer almaktadır.

MİMARİ ÖZELLİKLERİ

Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyıl sonuna doğru Fransız Reji şirketiyle anlaşmış ve İstanbul, İzmir ve Samsun’da sigara fabrikaları kurmuştur. Endüstri yapıları içinde önemli bir yeri olan ve fonksiyonun biçimlendirdiği bu fabrikalar, benzer mimari özelliklere sahiptirler: Samsun Tekel Tütün Fabrikası da, örneğin döneminde İzmir Tekel Sigara Fabrikası ve İstanbul Cibali Tütün Fabrikası gibi diğer tütün fabrikalarına kıyasla büyük farklılıklar göstermemektedir. Bu üç fabrika da, rasyonelliğin ve fonksiyonelliğin önplanda olduğu yapılardan oluşmaktadır. Ancak bu yapılar, bulundukları dönem içerisindeki yapım sistemlerinin olanaklarının kısıtlı olması nedeniyle günümüzdeki fabrikalar kadar geniş açıklıklara (uzay çatı kirişleri ile sağlanan açıklıklar gibi) sahip yapılar değillerdir.

Mimari üslup olarak Fransız anlayışına yakın yapılardan oluşan Samsun Tekel Tütün Fabrikası Yerleşkesi, sigara üretim, depo, idari birimler, yemekhane, ıslak hacimler ve güvenlik birimlerinden oluşmaktadır. Birçok fabrika yapısında olduğu gibi üretimin yapıldığı ana yapı, arazinin ortasında konumlandırılmış ve yine birçok fabrikada bulunan çalışanların boş zamanlarında nefes alabileceği avlular düşünülmüştür. Sigara üretim ve depo alanları kolonadlı, geniş açıklıklı, yüksek tavanlı ve yekpare alanlardır. Yerleşkenin cephelerinde, kemerli kapı ve pencereler ile kare formunda pencereler bulunmaktadır. Ayrıca, genellikle tütün fabrikalarında tütünün kalitesinin iyi olması için tütün depolarında kullanılan ahşap döşeme burada da kullanılmıştır.

Samsun Tekel Tütün Fabrikası Yerleşkesi’nde binalar, betonarme ve kâgir yapım sistemleri ile inşa edilmiştir. Kâgir binaların dış duvarları beton, taş tuğla ve madeni levhalardan, taban ve tavanları ahşap, çatısı kiremit, ardavuz, eternit veya madeni levhalar gibi yanmaz maddeler ile örtülüdür. Blokların tümünde döşeme kaplaması ahşap, çatı örtüleri ise alaturka kiremittir. Bütün bloklarda kapı ve pencereler ahşap, merdivenler ise betonarmedir. Binalarda özellikle düşünülmüş bir ısıtma, havalandırma ve aydınlatma sistemi bulunmamaktadır.(9) Yerleşke 6 bloktan oluşmaktadır: A Blok, sigara üretim; B Blok, sigara üretim, ofis, güvenlik, yemekhane ve kreş; C, D, E Bloklar, tütün deposu; F Blok ise Tekel Başmüdürlük binası. (Resim 2)

A - B BLOK

Yerleşkenin en önemli bölümü olan A ve B Blokları, Kale mahallesi ve Gazi caddesi arasında konumlanmaktadır. Yerleşkenin fabrika binası olarak işlev gören bu blokları iç içe iki avlu etrafında sıralanan iki ve üç katlı binalar topluluğundan oluşmaktadır. İki ve üç katlı binalar arası geçiş imkânı ise birinci katta bulunan bağlantılarla sağlanmaktadır. Bu bloklarda yer alan taşıyıcılar 20x20 cm. ebatlarında betonarme kolonlar iken dış duvarlar 75 ve 40 cm. olmak üzere taştır.

A Blok, Sigara Üretim: Fabrikanın sigara üretim bölümü olarak işlev gören, üç katlı A Blok, restorasyondan önce atıl durumdaydı. 102x33,4 m. boyutlarında olan binanın ana girişi avlunun güney cephesinde yer almaktadır. (Resim 3) Binanın üç bölümden oluşan kolonadlı kat planları hemen hemen birbirinin aynıdır ve bu katlar arasında geçiş iki merdiven ile iki asansörle sağlanmaktadır. B Blok, İdari Birimler, Güvenlik, Sigara Üretim: Ofisler başta olmak üzere güvenlik ve sigara üretim olarak kullanılan iki katlı B Blok, restorasyondan önce atıl iken, avluda yer alan yemekhane ve kreş olarak işlev gören iki katlı binalar ise yıkılmış durumdaydı. 30x55,4 m. ve 17,6x37 m. boyutlarında olan binalara giriş, güneyde bulunan ikişer kapı ile sağlanmakta ve bunların yanı sıra avluda bulunan kapılardan da binaya giriş yapılabilmektedir. Binalar avlu etrafında çevrelenmekte ve katlar arasındaki bağlantılar da içeride ve avluda bulunan merdivenlerle sağlanmaktadır.

C - D BLOK

C Blok, Kale Mahallesi ve Gazi Caddesi arasında yer alırken, hemen yanındaki D Blok ise Ulugazi Mahallesi, Orhaniye Geçidi’nde konumlanmaktadır. (Resim 4) Restorasyondan önce atıl durumda olan her iki blok da tütün ambarı olarak kullanılmaktaydı. Yerleşkenin bu blokları 4 kat iken, blokların arasında bulunan bina tek kattan oluşmaktadır. C ve D Blokları arasında iki noktadan geçiş yapılmakta ve bu iki blok arasında 8x55,7 m. boyutlarında bir bina bulunmaktadır. 20x20 cm. betonarme kolonlara sahip bu blokların dış duvarları 60 cm. kalınlığında taştır.

C Blok, Depo: 56,65x21,2 m. ebatlarında olan bu bloğa giriş, doğu ve kuzey cephe olmak üzere iki noktadan yapılmaktadır. (Resim 4) Bütün katlar bölücü duvarlar olmaksızın kolonlarla geçilmiş yekpare plandan oluşmaktadır. Katlar arasındaki sirkülasyon ise doğu cephesindeki girişin olduğu bölgede ve bu merdivenin simetriğinde bulunan benzer bir merdivenle yapılmaktadır. D Blok, Depo: 55,7x21,2 m. boyutlarındaki D Blok’un girişi doğu cephesinde yer alan tek bir noktadan yapılmaktadır. Bu bloğun zemin katı iki bölümden oluşurken, üst katlar kolonlarla geçilmiş yekpare plandan oluşmaktadır. Katlar arasındaki bağlantı ise birbirine simetrik olarak yerleşmiş iki merdivenden yapılmaktadır.

E - F BLOK

E Blok, Depo: Yerleşkenin beş katlı olan bu bloğu Kale mahallesi, Gazi caddesi, Orhaniye Geçidi’nde konumlanmaktadır. Bina, 14,4x15,8 m. boyutlarında, yamuk formundadır. (Resim 5) İlk işlevi tütün ambarı olan, restorasyondan önce atıl durumdaki bu bloğun ana girişi batı cephesinde yer almaktadır. Binanın tüm katlarının planları yekpare çözülmüş ve katlar arasında geçiş ise tek kollu bir merdivenle sağlanmıştır. Binada kolon bulunmamakta ve taş olan dış duvar kalınlıkları 60 cm.’dir. F Blok, İdari Birimler: İlk işlevi Tekel Başmüdürlük olan üç katlı F Blok ise Kale mahallesi, Mevlevihane Geçidi’nde yer almaktadır. Restorasyondan önce ise yanında bulunan açık otoparkın işletmesi olarak kullanılmaktaydı.(10)

SAMSUN TEKEL TÜTÜN FABRİKASI’NIN SAMSUN BULVAR PROJESİ’NE DÖNÜŞÜMÜ

Yaklaşık bir yüzyıla yakın bir süre hizmet veren ve 1994 yılında kapatılan fabrika, uzun süre boş ve bakımsız durumda (Resim 6) kaldıktan sonra 2006 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla yenileme alanı olarak ilan edilmiştir. 2009 yılında Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı ihale ile Torunlar GYO ve Turkmall Şirketler Grubu tarafından 30 yıllığına kiralanan Samsun Tekel Tütün Fabrikası, yapılan restorasyon çalışmalarının ardından, Bulvar Samsun Projesi olarak 2012 yılında hizmete açılmıştır. Bulvar Samsun Projesi, çevre düzenlemesinin yapıldığı büyük bir meydan ve cadde arasında, açık oturma alanlarının, restoran ve kafelerin olduğu, dükkân ve mağazaların önemli yer kapladığı, kültür ve sergi alanlarının, ofislerin yer aldığı bir yerleşim olarak işlev görmektedir.

Bulvar Samsun, 2013 ICSC Avrupa Alışveriş Merkezi Ödülleri’nde, “Avrupa’nın En İyi Yenileme Projesi Jüri Özel Ödülü”nü ve kendi kategorisinde “Avrupa’nın En İyi AVM’si Onur Ödülü”nü kazanmıştır. Ayrıca proje, 2013 ArkiPARC Gayrimenkul Ödülleri’nde “En İyi Alışveriş Merkezi” ödülüne layık görülmüştür.(11)

Samsun Tekel Tütün Fabrikası’nın Samsun Bulvar Projesi’ne dönüşümünde yer alan mimari grupta, rölöve, restitüsyon, restorasyon ve yenileme projeleri Mim Yapı Mimarlık tarafından mimar Fatih Kesgün müellifliğinde, uygulama projeleri ise Mim Yapı Mimarlık ve Cem Mimarlık işbirliği ile hazırlanmıştır. (Resim 7) Temmuz 2010 tarihinde yapı ruhsatı alındıktan sonra yerleşim ve otopark için kazı çalışmalarına, Mart 2011 tarihinde ise inşaata başlanmıştır. (Resim 8, 9) İnşaatı 14 ay içinde tamamlanarak Haziran 2012 yılında kullanıma açılan projenin yapısal ve işlevsel olarak mimari dönüşümü şu şekilde gerçekleşmiştir:

Restorasyona başlanılmadan önce gerekli fiziksel ve mekanik testler yapılmış ve bunların sonucunda bütün duvarlarda güçlendirme tekniği olarak püskürtme beton yöntemi yani basınçlı hava ile uygulanan beton yöntemi kullanılmıştır. Çatılar çelik konstrüksiyon ile baştan inşa edilmiş, tarihî dokunun korunması için dış cephelere dokunmadan tıraşlanıp, tamir, sıva ve boya gibi işlemler yapılmıştır. (Resim 10) Eski Başmüdürlük binasında ise ahşap döşemeyi koruma çalışmaları yapılmıştır. Yapının temelinde güçlendirme yapılmış ve stabilitesi açısından epoksi harçlar kullanılmıştır. Ancak C-D Blok’larda güçlendirmeye gerek duyulmamış ve sadece derz dolguları kullanılmıştır.(12) Yerleşimde yer alan binaların bütün cepheleri hemen hemen özgününe uygun olarak restore edilmiş, mevcut kullanılabilir yapı malzemeleri tamir edildikten sonra tekrar kullanılmıştır. Özellikle günümüzde üretimi yapılmayan Marsilya tipi kiremit, tek tek kaldırılıp temizlenerek yerlerine konulmuştur. (Resim 11)

Rölöve projesinde 6 blok olarak görülen fabrika yerleşkesi, Samsun Bulvar Projesi’nde, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü binası eklenerek 7 blok haline gelmiştir. Mimarlar Odası Samsun Şubesi ve proje grubunun toplantıları sonucunda ticaret fonksiyonu verilmesi kararlaştırılmış ve yargı gereği meydanda ek yapı üretilmeden mevcut yapı stokunun ticari işlevlendirilmesi olumlu karşılanmıştır. (Resim 12) (Bu hususta plan aşamasında yapılan mahalli toplantı tutanakları mevcuttur) A Blok, mağaza, dükkân, konferans salonu, ofisler; B Blok, restoran, kafe ve kitabevi; C, D, E Bloklar, mağaza ve dükkân; F Blok restoran-kafe; sonradan adlandırılan G Blok ise mağaza ve dükkân olarak işlevlendirilmiştir.

A Blok, Mağaza, Dükkân, Konferans Salonu ve Ofisler: Üç katlı binanın ilk iki katının hemen hemen tamamı mağaza ve dükkân olarak kullanılırken üçüncü katın büyük bölümü ise ofis ve konferans alanı olarak kullanıma açılmıştır. (Resim 13, 14) Sadece kuzeyde yer alan üç katlı binanın en alt katının bir kısmı kafe, üst katları ise mağaza olarak kullanılmaktadır. Eski kullanımında sigara üretim olarak işlev gören geniş mekânların, yeni kullanımlarında birçok yerden bölünmesi gerekmiştir.

B Blok, Restoran, Kafe ve Kitabevi: Avlu etrafında yer alan ve bazı bölümleri yıkılmış olan iki katlı B Blok ise restoran, kafe ve kitabevi olarak işlev görmektedir. Bu yenileme yapılırken avluda bulunan ağaçlar korunarak restoran ve kafeler için açık oturma alanları düzenlenmiştir. İki katlı olan bölümün üst katındaki restoran ve kafe bölümüne geçiş, yürüyen merdivenlerle, çağdaş bir çözümle sağlanmıştır. (Resim 15) Yıkılmış olan yemekhane ve kreş bölümleri ise aslına uygun şekilde yeniden inşa edilmiştir. (Resim 16)

C, D ve E Bloklar, Mağaza ve Dükkân: Bu bloklar dükkân, küçük ve büyük mağazalar olarak kullanıma açılmıştır. C ve D blokları arasında kalan bölümden büyük mağaza girişi yapılmış ve buradan istenildiğinde diğer mağazalara da geçişler sağlanmıştır. (Resim 17) Bu ara bölüm, günümüzün çağdaş mimari malzemelerinden cam ve çelik kullanılarak inşa edilmiş, böylece tarihî yapı modern bir görüntüye de sahip olmuştur.

F Blok, Restoran, Kafe: Başmüdürlük binası olarak kullanılan blok restorasyondan sonra restoran, kafe olarak işlevlendirilmiştir.

G Blok, mağaza ve dükkan: Restorasyondan önce İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak işlev gören ve halen restorasyon çalışmaları devam eden yapının yeni işlevi ise mağaza ve dükkan olarak planlanmaktadır. Bu yapının ilk kullanımı ise Asker Hastanesi (Polihron Oteli)’dir. (Resim 19)

Projede, yapısal ve işlevsel dönüşümlerin yanı sıra cephelerde ve yürüme yollarında da bazı düzenlemeler yapılmıştır. Yerleşkedeki yapıların cephelerindeki bazı pencere ve kapıların üst kısımlarına güneşi önleyen ve dekoratif niteliği olan tenteler yerleştirilmiştir. Birçok cephede düşünülen aydınlatma elemanları Gazi caddesinde iki blok arasına gerilen süslemelerin tam ortasına da yerleştirilerek sokak aydınlatması sağlanmıştır. Restorasyondan önce araç geçişi olarak kullanılan bu cadde sadece yayaların kullanımına açılmıştır. (Resim 20)

Yerleşkede işlevsel olarak ticaret mekânlarının ağırlıklı olarak yapılmasına karşın yapı çevresinde düzenli olarak sosyal ve kültürel aktivitelerin gerçekleşebileceği düşünülmüştür. Örneğin, ulusal ve dini günlerde etkinlikler yapılmakta, ziyaretçileri bilinçlendirmek için sağlık seminerleri düzenlenmektedir. (Resim 21, 22)

Sonuç olarak 23.000 m² alan içerisinde Bulvar Samsun Projesi, çevre düzenlemesinin yapıldığı meydan ve cadde arasında, açık oturma alanlarının bulunduğu, restoran ve kafelerin, dükkân ve mağazaların olduğu, kültür ve sergi alanlarının, ofislerin yer aldığı geniş kullanıma olanak veren bir yerleşim olmuştur. (Resim 23) Dükkân ve mağazaların bulunduğu alan içinde yerli ve yabancı 45 marka yer almaktadır.

SONUÇLAR

Endüstri yapılarının restorasyonunda ana hedef, yapıların tamamıyla yok olmadan koruma altına alınarak kamu yararı için yeniden kullanıma açılmasıdır. Ülkemizde hâlen kullanılmayan, atıl durumda bulunan endüstri yapılarının henüz bütünüyle yok olmadan, ivedilikle günün koşullarına göre işlevlerinin belirlenmesi ve restorasyon çalışmalarının başlaması gerekmektedir. Bu çalışmada ise 18 yıldır atıl durumda bulunan Samsun Tekel Tütün Fabrikası’nın restorasyonu ve yeni işlevlendirilmesi detaylı bir biçimde incelenmiş, Bulvar Samsun Projesi’ne dönüşümünün nasıl gerçekleştiği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda dönüşümü gerçekleştiren mimari grubun bu yenileme ile aradığı olumlu ve olumsuz mekânsal ve sosyal yanıtlar şu şekilde sıralanabilir:

  • En az müdahale ile dönemin mimari özelliklerinin korunarak yaşatılmaya çalışıldığı fabrikanın eski dış cephe görüntüsüne sadık kalınmıştır.
  • Mevcut kullanılabilir yapı malzemeleri temizlenip tamir edilerek yeniden kullanılmıştır.
  • Bu dönüşüm ile düşünülen ve uygulanan mağaza, restoran, ofis, kültür ve sergi alanları, kentin sosyal ve ticari dinamikleri canlandırılarak bulunduğu yerleşim bölgesine kültürel, ekonomik ve sosyal bakımdan katkı sağladığı saptanmıştır.
  • Yapıya kentten ve kent dışından gelen ziyaretçiler, “tarihî mekân içerisinde” alışveriş yapma, yeme içme, çeşitli kültürel etkinliklere katılma ve izleme olanağı bulmuştur.

Ancak bütün bunlar yapılırken özellikle mekânsal olarak gözardı edilen birtakım noktalar olmuştur. Bunların en önemlileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Fabrikanın, dönemin üretim teknolojisini yansıtan bir endüstri yapısı olmasına karşın, bu dönüşüm projesinde buna dikkat edilmediği görülmektedir. Örneğin, üretim makinelerinin sergilenebileceği bir mekân düşünülmemiştir.
  • Kültürel süreklilik bağlamında herkes tarafından rahatlıkla görülebilen ve ulaşılabilen bir mekân düşünülebilir ve eski işlevini hatırlatan, tarihini yansıtan yazılar, resimler, fotoğraflar ve benzeri yer alabilirdi.
  • Dönüşümden sonra “Bulvar Samsun Projesi” olarak adlandırılan yerleşkenin ismi içerisinde eski işlevini hatırlatan bir kelime ya da bir tanımlama yer alabilirdi.
  • İşlevlerin belirlenmesinde kamuoyu görüşleri alınabilir ve kültürel alanların daha ağırlıkta olabileceği fonksiyonlar verilebilirdi.
  • Yerleşkede, sigara üretim ve depolama gibi geniş alanlara sahip mekânlar, bölünerek mağaza haline getirilmiş ve bunun sonucunda ise bu mekânın bütünü algılanamaz duruma gelmiştir.
  • İç mekânlarda gerçekleştirilen dönüşümlerde, birçok tarihî yapı malzemesi çağdaş yapı malzemeleri ile kapatılmıştır. Böylece birçok yapı bloğunda mekânın içine girildiğinde tarihî bir yapı yerine, modern bir yapının içerisinde geziniyormuş izlenimi oluşmaktadır.
  • Eski işlevin gerektirdiği kat yükseklikleri ile yeni işlevin gerektirdiği kat yüksekliğinin uyuşmaması, bazı mağaza iç mekânlarında pencerelerin bir kısmının kapanmasına neden olmuştur. (Resim 19)
  • A-B bloklarının arasındaki avluda bulunan yürüyen merdivenler kullanım açısından gerekli olmasına karşın, avlu ölçeğinde biraz büyük ve belirgin durumdadır.
  • Yeraltı otoparkı olmasına rağmen meydan düzenlemesinde yeşil biraz daha artırılabilirdi.

Sonuç olarak, incelenen bu endüstri yapısının korunması ve yeniden işlevlendirilmesi ile bir taraftan tarihî bir yapının çağdaş yaşama yeniden kazandırıldığı ve böylece kent yaşamına nitelikli katkılar sağlandığı görülmekte, diğer taraftan ise bir endüstri yapısının döneminin üretim teknolojisini, sosyal, ekonomik ve politik yapısını yansıtma özelliğine sahip olmasının, diğer yapılardan en önemli farkı olduğu düşünülürse bu yenileme projesinde bunun gözardı edildiği gözlemlenmektedir. Bu da, bu yapının gelecek nesiller için tütün fabrikası olarak değil kültür ve alışveriş merkezi olarak hafızalarda kalmasına neden olabilecek ve bilgiyi aktaran nesiller yok oldukça yapının endüstriyel bir miras olduğu bilgisi yaygınlığını yitirebilecektir.

Bu araştırma ile hem bir endüstri yapısının dönüşümünün belgelenmesi sağlanmış hem de bu yapılarının korunması ve yeniden işlevlendirilmesi uygulamalarına örnek teşkil edebilecek bir çalışma ortaya çıkmıştır.

NOTLAR

1. Tunçoku, Selim Sarp, 2004, “Günümüzde Koruma / Restorasyon Çıkmazı”, Mimarlık, sayı:315, ss.56-59.

2. Bektaş, Cengiz, 2001, Koruma Onarım, Literatür Yayınları, İstanbul, s.127.

3. Köksal, Gül, 2012, “Endüstri Mirasını Koruma ve Yeniden Kullanım Yaklaşımı”, Güney Mimarlık, sayı:8, ss.18-23.

4. Köksal, 2012

5. Köksal, 2012

6. Başgelen, Nezih, 1998, Bir Zamanlar Samsun, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, Ofset Yapımevi, İstanbul.

7. Samsun Anıtlar Kurulu, Tescil Fişleri, Dosya No:55-00/190.

8. İpek, Nedim, Yılmaz, Cevdet, 2009, Geçmişten Geleceğe Samsun Albümü Osmanlı Dönemi, Samsun Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı, Samsun, s.77.

9. Mesci, Başak, Işıtan, Tuğba, 2011, “Tarihi Yapıların Restorasyonunda Malzeme Seçiminin Önemi: Samsun Örneği”, Samsun Sempozyumu 2011; Özen, Hamiyet, Sert, Arzu, 2006, “Karadeniz’de Unutulan Endüstri Mirası”, Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi, cilt:21, sayı:3, ss.499-508.

10. Sert, Arzu, 2004, “Endüstri Binaları’nın Yeniden İşlevlendirilmesi: Karadeniz Bölgesi Tekel Binaları’nın Analizi ve Yeni İşlev Önerileri”, KTÜ FBE, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Trabzon; Özen, Sert, 2006.

11. http://www.bulvarsamsun.com.tr/index.html [Erişim:14.04.14]

12. Mesci, Işıtan, 2011.

 

Bu icerik 20821 defa görüntülenmiştir.