335
MAYIS-HAZİRAN 2007
 

İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY

TÜRKÇE ÖZET

MİMARLIK DÜNYASINDAN

FORUM

YAYINLAR

  • Delik Binalar
    Gürhan Tümer Prof. Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü

Mimarlık’tan 335



KÜNYE
GÜNDEM

İstanbul (Kent) Müzesi Projesi ve Darphane-i Amire

Derleyen: N. Müge Cengizkan

Darphane binalarının Tarih Vakfı’na tahsisi ile başlayan sürece kısaca bir göz atalım: Bilindiği gibi, Topkapı Sarayı dış bahçesinde bulunan binalar, 1996 yılında İstanbul’da yapılan Birleşmiş Milletler Habitat-II zirvesi sırasında, öncelikle toplantıdaki ana sergilere evsahipliği yapmak, sonrasında ise içinde İstanbul Müzesi ve Toplumsal Tarih Merkezi kurulması için Tarih Vakfı’na 49 yıllığına tahsis edilmişti. Daha önce Topkapı Sarayı’nın müze olarak halka açılmasından sonra 1967 yılına kadar Darphane olarak kullanılan binalar, bu hizmetin sona ermesiyle boşaltılmış; 1981 yılına kadar 14 yıl boyunca kaderine terkedilmişti. 1981 yılında Hazine’den Kültür Bakanlığı’na devredilen binalardan bazıları Konservasyon Laboratuarı ve İstanbul Rölöve Müdürlüğü olarak kullanılmaya başlanmıştı.

Tarih Vakfı, tahsisten sonra, Mart 1995 - Nisan 1996 tarihleri arasında 10 ay gibi kısa bir sürede, 28 yıl boyunca tamamına yakını terkedilmiş, çatı ve duvarlarının büyük bölümü çökmüş, içinde metrelerce yüksekliğinde çöp ve cüruflar birikmiş ve makine ve teçhizatının hemen tümü hurdacılara satılarak boşatılmış olan binaları Habitat II zirvesine hazır hale getirmiştir. Restorasyon çalışması, bu işe ait projelerin 1997-1998 döneminde tamamlanıp Koruma Kurulu’nca onanmasından sonra, 1998-2001 yılları arasında gerçekleştirilecek bir iş olarak planlanmış, fakat hukuki süreçler nedeniyle bu aşamaya gelinememiştir. Öte yandan, bu dönemde ve daha sonra yapılanlar sayesinde Darphane’nin genel bakımı sağlanmış, 8.000 m3 curuf ve moloz arkeologlar denetimindeki yüzey temizlendiğinden sonra özgün zemin ortaya çıkarılmış, geçici çatı örtüleri ile mekanlar korunmuş; Darphane’ye ait elde kalan makine teçhizatı korunup sergi mekanının parçası haline getirilerek mekanın ruhuna sadık kalındığının göstergelerinden birisini oluşturmuştur.

Yaklaşık 3,5 milyon USD yatırımla ‘adam edilen’ darphane binaları, Habitat II sırasında “Dünya Kenti İstanbul”, “Anadolu’da Konut ve Yerleşme” ve “Darphane’den İstanbul Müzesi’ne” gibi üç büyük ve kapsamlı sergiye, 2007 yılına kadar ise, bir milyonun üzerindeki izleyiciye ve 600 kültür-sanat etkinliğine evsahipliği yapmıştır. Yapılar o zamandan beri önemli kültür merkezlerinden biri, sivil toplum örgütleri için buluşma noktası ve sanatsal üretim merkezi olarak İstanbul’un kentsel ve kültürel yaşamında önemli bir yer edinmiştir.

1996 yılından bugüne Darphane’de, Tarih Vakfı’nın yönetiminde, aralarında İstanbul Bienali sergi ve toplantıları, UIA 2005 Dünya Mimarlık Kongresi sırasında “Art-Nouveau” sergisi ve etkinlikleri, Vakfın kendisinin hazırladığı kapsamlı “Üç Kuşak Cumhuriyet”, “Aile Albümleri”, “Türkiye’de İnsan Hakları ve Sivil Toplumun Gelişimi” gibi sergiler, “Türkiye-Avrupa Kültür İlişkileri Uluslararası Forumu” gibi sivil toplum kuruluşu etkinlikler, Mozart Günleri gibi konserler, Sözlü Tarih Konferansları gibi toplantıları düzenlenmiştir. Tarih Vakfı, 250’ye yakın süresiz yayın ile, Toplumsal Tarih ve İstanbul gibi uzun yıllardır herkesin ilgiyle izlediği süreli yayınları, yayın etkinliği içinde başarıyla gerçekleştirmektedir.

Merkezî yönetim, yerel yönetim ve sivil toplum ortaklığıyla kurulması kararlaştırılan İstanbul Müzesi’nin mekânı olarak kabul edilen tarihî Darphane binaları, bugünlerde, Vakfın elinden alınmaya çalışılmaktadır. Darphane binalarının yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ve “mail-i inhidam” durumunda olduğu gerekçesi ile Şubat 2007 tarihine kadar boşatılması talep edilmiştir. Vakfın Ocak 2007’de İTÜ Deprem ve Yapı Araştırmaları Merkezi’ne yaptırdığı bilirkişi incelemesi ise durumun tersini göstermektedir. Rapor, şu gerçeğin de altını çizmektedir: Gerçekte, “mail-i inhidam” tanımı, onarılamayacak derecede hasarlı ve ani “toptan göçmeye / yıkılmaya yakın” yapılar için kullanılmaktadır; yani, bu tür yapıların onarılması ya da güçlendirilmesi mümkün olmadığı gibi, doğru da değildir.

Tarih Vakfı, Mart ayı başında tahliye edilmiş; mahkeme ‘yürütmeyi durdurma’ kararı vermesine rağmen binalar mühürlenmiş, Vakıf kullanım hakkı kendisine ait olan yapıya ancak Nisan ayı başında geri dönebilmiştir. Vakıf, tarihî Darphane binalarında İstanbul Müzesi'nin kurulmasının, 1996 yılından bu yana engellenmeye çalışıldığını belirtmektedir. 1996-2002 yılları arasında, Koruma Kurulu kararları ve buna bağlı olarak devam eden yargı süreci, İstanbul Müzesi projesinin hazırlanmasını da uygulanmasını da engellemiştir. Dava süreci 2002 sonunda tamamlanmış, o tarihten sonra da Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Tarih Vakfı arasında sorunun çözümü ve engellerin kaldırılması için sayısız görüşme yapılmıştır. 2,5 yılı bulan görüşmeler sonrasında, Kasım 2005'te Kültür ve Turizm Bakanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Tarih Vakfı Başkanı’nın imzaladıkları, “İstanbul Müzesi'nin bu üç kurum ortaklığıyla, Darphane binalarında yapılması kararı” verilen ortak protokol, ne yazık ki yürürlüğe girmemiştir.

2006 Temmuz ayında, Bakanlık tarafından İstanbul Müzesi için bir başka mekân gösterilmesi teklif edilmiş, bu teklif Vakıf tarafından kabul edilmiş, ancak Bakanlık sözünü yerine getirmemiştir. Kasım 2006'da, Vakıf yönetimi ile Bakanlık arasındaki görüşmelerde yeni bir mutabakat oluşturulmuş, İstanbul Müzesi'nin Bakanlık müzesi olacağı, kuruluşta Bakanlık ile Vakfın birlikte çalışacağı, işletmenin ise Bakanlık, Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Vakfın ortaklığıyla gerçekleşeceği kabul edilmiş, bunun için yeniden bir protokol hazırlanmış, ancak protokolün görüşmeleri sürerken, bu defa, ‘binaların çökme riski taşıdığı’ ve ‘bir an önce tahliye edilmesi’ gerektiğine ilişkin bir rapor ve buna dayalı tahliye kararı gündeme getirilmiştir.

* * *

İstanbul gibi özel bir kentin, kendisine yaraşır bir kent müzesine sahip olması için çalışmaya başlamak ve güçleri birleştirmek gerekirken, şimdi, müzenin mekânı olarak belirlenen tarihî Darphane binaları üzerinde yeni oyunlara başvurulması, bu tarihî yapıları ve daha da önemlisi İstanbul Müzesi’nin kurulmasını olumsuz etkileyecektir.

Türkiye’nin endüstri arkeolojisinin iyi örneklerinden biri olan Darphane yapıları, KA-BA Eski Eserler Koruma ve Değerlendirme Grubu’nun da katkısı ile Türkiye’deki “en iyi endüstriyel mirası koruma” örneklerinden birini teşkil etmektedir.

Bugün, İstanbul'un çok önemli bir girişimi ve 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul'un en önemli projesi olan İstanbul Müzesi projesi düşüncesi tehdit altındadır. Bugün, Darphane-i Amire yapıları nedensiz biçimde yıktırılma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

(Daha ayrıntılı bilgi için şu adres ziyaret edilebilir: www.tarihvakfi.org.tr/darphane/hukuk)

Bu icerik 6845 defa görüntülenmiştir.