331
EYLÜL-EKİM 2006
 

İNGİLİZCE ÖZET / ENGLISH SUMMARY

TÜRKÇE ÖZET

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR

MİMARLIK’tan 331



KÜNYE
MİMARLIK DÜNYASINDAN

Dünya Mimarlık Triennali’nin Ardından Görüşler…

Ahmet Vefik Alp

“Hasankeyf, Allianoi, Zeugma Sular Altında mı Kalacak?”

‘Geçmişiyle bağlarını koparan milletler yok olmaya adaydır...’

Geçtiğimiz Mayıs ayında Sofya da Dünya Mimarlık Triennali yapıldı. 22 ülkeden 152 mimar projeleriyle yarışmaya katıldı. Pierre Andre Dufetel (Fransa), Manfredi Nicoletti (Italya), Yury Platonov (Rusya), Georgi Stoilov (Bulgaristan), Kiyonori Kikutake (Japonya), Jan Hoogstad (Hollanda) ve bendenizden oluşan uluslararası jüri Fransa, Malta ve Bulgaristan’dan gelen 3 projeye Büyük Ödül verdi. Türk mimarlarından katılım yoktu.

Dikkatimi çeken Bulgar Profesör Mimar Jeco Tilev in UNESCO Büyük ödülünü kazanan ‘Seuthopolis‘ projesi oldu.

Türkiye’mizin yöneticileri, bilim adamları, düşünenleri, bizler, günlük menfaatler, kavgalar, dedikodularla uğraşıp, Bergama’da Allianoi, Dicle’de Hasankeyf, Fırat’ta Zeugma antik kentlerinin baraj inşaatları nedeniyle sular altında kalış sürecini çaresiz seyrederken, komşu Bulgaristan’ın aynı kadere mahkûm olmuş bir antik kenti kurtarmak için hazırladığı proje jürinin oybirliği ile Büyük Ödül’lerden bir tanesine layık görüldü.

Seuthopolis projesiyle Mimar Jeco Tilev 1950’li yıllarda baraj gölü nedeniyle sular altında kalan kültürü hem kurtarıyor, hem de turistik bir tesis yaratarak gelir elde ediyordu. Antik Odrissia Devletinin Başkenti, Kral III. Seuthes’in şehrinin geçmişi MÖ 4.YY a dayanıyor. Filibenin kuzeyinde Koprinka Barajı’nın su toplamasıyla suni göl altında kalan antik kent, 420 metre çaplı bir dairesel duvar içine alınıyor. Dairesel bir dalgakıranın ortasında kalan sular boşaltıldıktan sonra tarih temizlenip dünya kültürüne geri verilirken çevredeki dairesel yapı oteller, lokantalar, müzeler ile zengin bir kültürel ve turistik tesis oluşturuyor.

Projenin gerçekleşmesi bulunacak finansman fonlarına bağlı. Ancak düşüncesi bile yeterli. Mesele örümcek kafaların yerini berrak beyinlerin alması. Özetle, komşu Bulgaristan bu proje ile hem kültürüne sahip çıkabilecek, hem de turizme katkı sağlayacak, yani bir taşla iki kuş vuracak. Biz ise müzelerin soyulduğu, sarayların yağmalandığı, doğanın katledildiği, çivilerin çıktığı, dengelerin kaçtığı, içerde bocalayan, dışarıda çuvallayan, özetle nereye sürüklendiği meçhul Türkiye’mizde çok taş atıp hepsini ıskalıyoruz.

Bu icerik 1252 defa görüntülenmiştir.