416
KASIM-ARALIK 2020
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

DOSYA: 2020 ULUSAL MİMARLIK ÖDÜLLERİ

YAYINLAR



KÜNYE
DOSYA: 2020 ULUSAL MİMARLIK ÖDÜLLERİ

17. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödüllerinin Düşündürdükleri

A. Sinan Timoçin, Seçici Kurul Üyesi

Mimarlar Odası tarafından iki yılda bir düzenlenen Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri sadece mimarlık pratiklerinin değerlendirilmesi ve ödüllendirilmesi ile sınırlı olmayıp, yaşam boyu başarı ödülü anlamına gelen Mimar Sinan Büyük Ödülü, Mimarlığa Katkı Dalı ve Anma Dalı gibi geçmişten gelen bir zaman diliminin mesleki açıdan analiz edildiği bir süreç. Bu nedenle program, yarışma niteliğinden çok kapsamlı bir ödül ve sergi programı olması sebebiyle ülkemiz ulusal mimarlık alanı açısından farklı bir yerde durmaktadır.

17. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri özelinde bakıldığında önceki yıllara göre katılımın ciddi oranda azaldığı gözlemlenebilir. Bu durumun sadece son yıllarda ülkemiz ve global ekonomilerdeki negatif eğilim ve bunun sonucu olarak derinleşen kriz ve daralma ile açıklanamayacağı düşüncesindeyim. Özellikle ülkemiz özelinde bakıldığında, mimarın yapı üretim ilişkilerinde etkisinin giderek azalması, müelliflik ve tasarım kavramlarındaki inisiyatifinin hızlı bir şekilde el değiştirmesi, kamu yararına öncelik veren, kentsel kaygıları çözümünün odağına koyan tasarım anlayışının yerini giderek rant ve maksimum kar amaçlı, tüketim odaklı ve çevre dokusu ile sağladığı uyum üzerinden var olmak yerine, ekonomik bir çekim merkezi yaratma amacını çoğu zaman çevresine ve bulunduğu mimari dokuya yabancılaşarak vurgulayan bir mimarlık kabulünün yapı üretimlerine ülke politik ve ekonomik ilerleyişine paralel olarak yerleşmesi ve bunun sonucunda meslektaşlarımızın bu değişen çarkta giderek yok olmaya başladıklarını düşündürmektedir. Ülke genelinde giderek arttığını düşündüğüm bu eğilim, mimarlık mesleği, dolayısıyla Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri değerlendirme kriterleri ve kabullerinden uzaklaşan mimarlık üretimlerinin artması sonucunu doğururken, buna paralel meslektaşlarımızın katılım konusunda bir öz denetim ortaya koyduğu kanısındayım. Bu sonuca varmamın sebebi, genel anlamda sergiye gelen başvurular, paftaların hazırlanmasındaki özen ve bilinçlilik hali, fikrin sunulma biçimi ile kolay anlaşılır kılınması arasındaki güçlü ilişki gibi etmenlerin başvuru sayısı azalsa da niteliğin geçmiş dönemlere göre bir gerileme olmadığı yönünde oluşan fikrimdir.

Yukarıda bahsettiğim özelikle özel sektörde mimarın tasarımdaki inisiyatifini giderek işveren(ler)e ve/veya diğer belirleyicilere devretme ve kararlarında tek başına veya tasarım bileşenleriyle belirleyici olamama olgusunu kıran, mimar(lar)ın bizzat kendilerinin belirleyici olduğu, özgün fikir ve çözümlemelerinin ürünü olan yarışma ve yarışma sonrası elde edilen eserlerin ödül ve ödül adayları kategorisinde ciddi oranda yer almasıdır. Bu durum proje elde etme yöntemi olarak yarışmaların önemini bir kere daha göstermiştir. Bununla birlikte hem Yapı hem de Yapı / Çevre kategorisinde nitelikli kamusal alan ve rekreasyon alanı çalışmalarının da genel anlamda başvuru sayısının düştüğü böyle bir dönemde önceki dönemlere göre ciddi bir düşüş olmadığını görmek sevindiricidir. Yapı kategorisinde büyük ölçekli ve çok fonksiyonlu eserlerden çok küçük ölçekli, yerelliğe ve çevre dokusuna dahil olma kaygısı taşıyan eserlerin sergiye kattığı değer önemsenmelidir. Yapı / Koruma ve Proje / Koruma kategorilerinde gelen başvuruların diğer kategorilerde de olduğu gibi katılım açısından az olması diğer göze çarpan bir konudur. Fikir Sunumu Dalı’na gelen nitelikli fikirler, uygulanabilirliği ve önermelerin sunulmasındaki yalınlık ile tespit edilen sorunlara üretilen çözümlerin anlatımı ilerideki çalışmalara yön gösterecek niteliktedir. Yapı ve Proje Dalı başvurularında yapı kabuğu formundaki iddia ile plastik etkiyi öne çıkarmayı hedefleyen başvuruların önceki dönemlere göre daha az olmasının sergiye kattığı değer önemsenmelidir.

Mimar Sinan Büyük Ödülü başta olmak üzere, Mimarlığa Katkı Dalı ve Anma Ödülü kategorileri gibi bir eserden çok bir zaman dilimindeki sürekliliğin değerlendirildiği ödül gruplarında özellikle dijital arşivlerde kaydı bulunmayan geçmiş dönem bazı eserlere, bilgi ve belgelere ulaşılmasının zorluğu yaşansa da, bilgi toplama bakımından seçici kuruldaki değerli hocalarım başta olmak üzere ciddi bir emek sarf edildiği ve bu süreç ile birlikte küçük çapta da olsa dijital bir arşivin ortaya çıkması, son derece olumlu geçen değerlendirme sürecinin bir ürünü olmuştur.

17. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri’nin bu yıl bana anlattıklarını özetlemek gerekirse; tüm mevcut olumsuz koşullara paralel olarak başvuru sayısındaki düşüş gerçeği bir yana, başvuran eserlerin niteliklerindeki düzey sevindirici ve umut vericidir. Ödül sahipleri, ödül adayları ve sergiye katılan eserlerde kamu, özel sektör ve akademik alanlar başta olmak üzere mimarlık meslek alanının tüm unsurlarıyla ciddi anlamda olumsuz etkilere ve saldırılara maruz kalınan bu dönemde nitelikli, kente ve kamusal alana dair güçlü önermeler sunabilen eserlerin varlığını görmek; ulusal mimarlık çevrelerimizin hâlâ meslek alanlarını savunma ve mimarlık etiği adına bir duruş gösterdiğini ve bu konudaki temsilin gelecek dönemler için umut verici olduğunu düşünüyorum.

Son olarak, Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri programının mimarlık mesleği alanında ülkemizdeki en geniş kapsamlı program olduğunu tekrar ifade etmek isterim. Yukarıda da ifade ettiğim gibi günümüz olumsuz koşullarına rağmen nitelikli eserlerin sergi ve ödül programında yer almaları ne kadar önemli ise, Mimar Sinan Büyük Ödülü, Anma Ödülü ve Mimarlığa Katkı Dalı kategorilerindeki ödüller meslek yaşamı boyunca övgüyü hak eden değerli isimleri hatırlatması açısından çok anlamlıdır. Özellikle Mimariye Katkı Dalı’nda belgeleme açısından büyük önem taşıyan mimarlık fotoğrafı ve arkeoloji bilimi temsilcilerinin ödüllendirilmesi 17. Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri Programının bir diğer belirleyici unsuru olmuştur.

Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri 17. Dönem Düzenleme Komitesi başta olmak üzere, birlikte mesai yaptığımız değerli Seçici Kurul üyeleri ve tüm katılımcı meslektaşlarımıza teşekkür eder, saygılar sunarım.

Bu icerik 869 defa görüntülenmiştir.