402
TEMMUZ-AĞUSTOS 2018
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
KENTSEL TASARIM

Kentsel Peyzajın Sanatı mı, Bilimi mi? Amerika’da Performans Araştırmaları Akımı

Taner R. Özdil, Dr., Texas Üniversitesi Planlama ve Peyzaj Mimarlığı Bölümü

Peyzaj mimarlığı kuramını şekillendiren parametrelerden teknik ve estetik konular, kentsel mekânların kalitesine doğrudan etki ediyor. Bu iki girdinin arasındaki dengeyi sorgulayan yazar, peyzaj projelerinin performans araştırmalarına konu olmasının uygulama ile akademi arasındaki mesafeyi kapatmada etkili olacağını savunuyor.

 

Amerika Birleşik Devletleri’nde ‘ilk ortaya çıkışı’, 1850’li yıllarda Fredick Law Olmstead ve Calvert Vaux’un New York'da tasarlayıp uygulamaya geçirdiği Central Park ve benzeri projelere dayandırılan peyzaj mimarlığı, geçen 160 yılı aşkın süre içinde kavramsal, metodolojik ve profesyonel alanlarda tartışmasız mesafeler kat etti. Süreç içerisinde ilgi alanları, tarımdan bahçe sanatına, av alanları tanımlamaktan manzara yaratmaya, park ve rekreasyon alanları oluşturmaktan kentsel geliştirme ve dönüşüme, doğal kaynakların korunmasından çevre restorasyonunu da içine alacak kadar genişleyen peyzaj mimarlığı kuramı günümüzde ekolojinin sunduğu çeşitlilik kadar yeni çalışma alanlarına da imza atmak girişiminde. Disiplin, özellikle de son yarım yüzyıldır, bu yazıda fotoğraflarla da örneklendirilen, Dallas AT&T Performans Sanatları Merkezi (Resim 1), Seattle Freeway Parkı (Resim 2), Miami Lincoln Road Yaya Bölgesi (Resim 3) ve Los Angeles Pershing Meydanı (Resim 4) gibi örneklerde de ifadesini bulan birbirinden oldukça farklı ve güncel, ancak gün geçtikçe klasikleşen kentsel mekân üretme uygulamalarına öncülük etmeye başlıyor.

Doğal ve yapılı çevre dengelerinin sürdürülebilir olup olmadığının temelden sorgulandığı 21. yüzyılda, bir akademik ve profesyonel çalışma alanı olarak peyzaj mimarlığı yeniden tanımlanıyor. Faaliyet alanını açık alan tasarımı, planlama, uygulama ve hatta işletmesine kadar genişletirken, bunu doğal / yapılı çevre dengelerini kurarak, çevresel sağlık ve güvenliği kollayarak, yani bir anlamda doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanımının sorumluluklarını da üzerine alarak, bilim ve sanatın kesiştiği bir disiplin ve çalışma alanı olma yolunda hızla ilerliyor.

2015 verilerine göre, Birleşik Devletler’de kentler, artık nüfusun % 80’den fazlasını barındırıyor. Kentsel yoğunlaşma, bir yandan açık ve yeşil alanlara olan ihtiyaç ve talep artışını körüklerken bir diğer yandan da bu tür kaynakların yapılı çevre içerisinde daha da kıtlaşmasına sebep oluyor. Bu eğilim günümüzde, özellikle kentsel peyzajın rolünün, katmakta olduğu estetik değerin çok ötesinde ele alınması, artık daha konsantre yaşam alanları içerisindeki işlevlerinin açığa çıkarılması ihtiyacını doğuruyor.(1) Tam da bu nedenle kentsel form ve fonksiyonun bir bileşeni olarak peyzaj projelerinin kentsel yaşam üzerindeki ekonomik, çevresel, sosyal ve estetik etkilerinin değerlendirilmesi akademik bir egzersizden çok bir gereklilik olarak ortaya çıkıyor.

Özellikle 2000’li yıllarla birlikte, küresel düzeyde etkinlik kazanan “evresel uyanış”, tasarım ve planlama alanlarında sürdürülebilir ve ‘yeşil tasarım’ uygulamalarına geliştirilen duyarlılık, bizleri hızlı kentleşme, doğa ve insan kaynaklarının eşitsiz dağılımı, olağan dışı tüketim kalıpları, iklim değişiminin yanı sıra hızlı ekolojik ve çevresel bozulma konularına daha duyarlı hale getirdi. Bu gelişmeler, akademiye ve uygulamacılara peyzajı anlama, tasarlama, inşa ve işletmenin iki önemli yüzü olduğunu, yani sanatsal boyuta harcanan mesai kadar bilimsel boyuta da vurgunun gerekliliğini hatırlattı. Çok aktörlü çevre duyarlı yaşam alanı üretme sürecinde, peyzaj mimarlığı profesyonellerinin ve örgütlerinin, özellikle de karmaşık kentsel alanlarda ancak sağlam verilerle temellendirilmiş bilgi odaklı uygulamalarla tartışmanın ön saflarında yer alabileceğinin farkına varmasına sebep oldu.

Peyzaj performansını araştırma ve geçmiş proje deneyimlerinden bir bilgi birikimi üretme pratiği, yalnızca akademi ile uygulama arasındaki mesafeyi kapatmak için değil, aynı zamanda kentsel tasarımın peyzaj mimarlığı disiplininin operasyon alanının bir parçası olduğunu vurgulaması açısından da önemli bir rol oynadığını söylemek mümkün. Bu çerçevede, kentsel mekân üretme ve şekillendirme sürecinde kapsamı genişleyen rollerimizi tekrar tanımlamak, süreci daha iyi anlamak ve şekillendirebilmek için peyzaj mimarlarının “sanat ve bilim” sözcük takımına her zamankinden daha fazla tutunması gerekiyor.

Her ne kadar peyzaj performansı, ilgili yazında, birçokları için göreceli olarak yeni bir kavram gibi işlense de; proje değerlendirme, tasarım ve planlama alanları için pek de yeni sayılmaz. Bu türden çalışmaların kuramsal altyapısı mimarlık alanında 1960’ların sonlarındaki davranış bilimsel arayışlara kadar uzanır.(2) Proje değerlendirme ve performans analizleri, 1970’lerin seçme tasarım yazınında kendini göstermeye başlamış ve bağlantılı tasarım alanları da 1980'li yıllarla birlikte Post Occupancy Evaluation-POE (Yerleşim Sonrası Değerlendirme-YSD) çerçevesinde bu fikre mesai harcamaya başlamıştır. POE, özetle verili bir kullanım alanında fiziksel tasarım ögelerinin performans değerlendirmesi olarak tanımlanır.(3) Bu çerçevede yapılan proje değerlendirme çalışmaları, projenin hangi alanlarda başlangıçta tasarlanan kullanım hedeflerine ulaşabildiğine dair bir değerlendirme yaparak gelecek uygulamaları bilgilendirmeyi hedefler. Peyzaj projelerinin olumlanan kalitelerinin anlaşılması projelerde çevresel, ekonomik, sosyal ya da estetik eşik düzeylerin saptanmasına ve gelecek projelerde tasarım hedeflerinin şekillenmesinin yanı sıra tasarım ilke ve elemanlarının seçiminde bir referans oluşturacaktır.(4)

POE analitik çerçevesinden etkilenen proje değerlendirme ve performans çalışmaları, mimarlık yazınını takiben 1990’lı yıllarda peyzaj mimarlığı yazınında da belirgin bir şekilde yer bulmaya başladı. Peyzaj mimarlığı, ilk etapta bu tür araştırmaları, uygulama ile akademi arasındaki mesafeyi gidermenin bir yöntemi olarak vurguladı.(5) Projelerin ve proje performans ölçümlerinin peyzaj mimarlığı disiplininin katkılarını tanımlamada gerekli bir iletişim aracı yapma düşüncesi, 1990’lı yıllarla birlikte ivme kazandı.(6) Aynı yıllarda, özellikle, People Places ve A Case Study Method for Landscape Architecture gibi öncü yayınlar ve çalışmalar, peyzaj projelerinin sistematik dökümantasyonu ve değerlendirmesinin değerini hatırlattı ve bu doğrultuda bir yöntem arayışının başlamasına önayak oldu.(7)

2000’lerle birlikle daha da önplana çıkan çevre duyarlılığı, sürdürülebilirlik ve ‘yeşil hareketin’ yanında verilere artan erişilebilirlik, çevresel, sosyal, ekonomik, fizyolojik ve estetik faktörlere değinen kapsamlı çalışmaların önünü açtı. Bu dönemdeki akımlar peyzaj mimarlığı düşünce dünyasında neyi, ne amaçla, ne şekilde yaptığımızı sorgulamak kadar uygulamaya geçirdiğimiz projelerle ne tür sonuçlar alabildiğimizi sistematik bir şekilde saptamaya, bir anlamda bunların sorumluluğunu almaya da bizleri yönlendirdi. 12. yüzyılın başlangıcı, peyzaj mimarlığına proje performans ve değerlendirme açısından yeni bir anlayış getirdi. Akademi kaynaklı tasarım değerlendirme ve performans analizlerindeki gelişmenin(8) ve mesleki kurumların(9) girişimci çabalarının yanı sıra peyzaj mimarlığı firmalarının tamamladıkları projelerin öz-değerlendirmeleri, dökümantasyon ve basımı da yaygın bir pratik haline geldi.(10) Son yıllarda, peyzaj mimarlığı tarihinde ilk kez sistematik dökümantasyon, değerlendirme, derecelendirme ve / veya değer sorgulaması, akademi ile uygulamayı bir araya getiren örgütlenmelerin(11) kurumsal çabalarının bir parçası haline geldi.

Amerika’da kentsel mekân üretme sürecinde faaliyet gösteren, mimarlık, peyzaj mimarlığı, planlama, inşaat ve gayrimenkul gibi alt uygulama alanlarında çalışan profesyonel meslek gruplarının bilinçlendirilmesi, sürekliliği, güncel bilgi ile donanımı, güçlendirilmesi ve geleceğe dönük adaptasyonunu sağlamak amacıyla, son yıllarda kâr amacı gütmeyen mesleki dernek ve vakıflar kuruldu. Bu kurumlar, araştırma, dökümantasyon ve yayıma yönelik bu türden değerlendirme veritabanı oluşum çalışmalarına ağırlık veriyor. Mesela Amerikan peyzaj mimarlarının kurdugu ve peyzaj mimarlığı profesyonelleri arasında dayanışmayı önceleyen Peyzaj Mimarlığı Vakfı (LAF) ile tarihi, doğal ve kültürel peyzajın korunması ve mesleki bilinçlenme hedefleyen Kültürel Peyzaj Vakfı (TCLF) bu türden değerlendirme veri tabanı oluşumu girişimlerine ön ayak olan kurumların başını çeken örneklerdir. Peyzaj mimarlığı alanında olduğu gibi benzer girişimler gayrimenkul profesyonellerinin aktif bir sekilde rol aldığı Urban Land Institute (ULI), mimarların örgütlenmesine öncülük yaptığı Amerika Yeşil Yapı Kurulu (USGBC) ve Amerika’daki çevre korumayı misyon edinmiş Amerika Çevre Koruma Dairesi (EPA) gibi kurum ve kuruluşların alt yapısını hazırladıkları çeşitli performans değerlendirme ve saha araştırmaları veri tabanlarına açık erişim mümkün.

Bu çabaların bazıları, proje uygulama sonrası performansın (ekonomik, çevresel ve/veya sosyal koşullar) dökümantasyonuna odaklanırken –örneğin, Peyzaj Mimarlığı Vakfı’nın (LAF)(12) Vaka Çalışması Araştırma Programı (CSI), Sürdürülebilir Yerleşke İnisiyatifi’nin (SSI) Pilot Programı, yapılaşma öncesi alan koşulları ve çevresel faktörlere ağırlık veriyor.(13) Diğerleri, örneğin, Kültürel Peyzaj Vakfı’nın (TCLF) “Dışarıda Ne Var?”(14)  veritabanı, uygulaması yapılmış peyzaj projelerinin kültürel ve tarihi boyutları üzerine tespitler yapıp özet bilgiler sunuyor. Urban Land Institute (ULI) “Vaka Araştırmaları: Yenilikçi Yaklaşımlar ve Örnek Uygulamalar” adı altında, kentsel yenileme ve gayrimenkul projelerinin değerlendirmelerine öncülük ediyor. Yine, Amerika Çevre Koruma Dairesi (EPA) sürdürülebilir yerleşmeler, yeşil altyapı ve yağmur suyu yönetimi gibi kategoriler altında uygulanmış projelerin birer değerlendirmesini vaka araştırmaları çerçevesinde sunuyor. Benzer çizgide örnek uygulamalar veritabanını, uluslararası düzeyde de Leedership in Energy and Environmental Design (LEED) olarak bilinen, Amerika Yeşil Yapı Kurulu (USGBC) sertifika programı ve puanlama sistemiyle bir derleme sunuyor. Bahsi geçen kurum ve girişimlerin, doğrudan ele aldığı kentsel peyzaj projeleri performans verileri hızla büyüyerek kayda değer bir deneyim aktarma havuzu oluşturuyor.

2016 yılı itibarıyla, Peyzaj Mimarlığı Vakfı'nın (LAF) “Alan Çalışması Araştırma Programı” 100’ün üzerinde alan çalışmasına ulaştı; “SSI Pilot Programı” hâlihazırda 46 projeye ve TCLF'ın “Dışarıda ne var?” programı 1900’ün üzerinde peyzaj projesi künyesine ulaşmış durumda. Yanı sıra, bu programlar tarafından doğrudan desteklenmeyen, fakat bir o kadar alana katkıda bulunan akademik vaka araştırmaları, dünyanın çeşitli bölgelerinde peyzaj mimarlığı yazınında yer almaya başladı.(15) Görünen o ki, peyzaj mimarlığı performansını her adımda bir proje ele alarak belgeleme ve değerlendirme çabası, hem uygulamadaki aktörler hem de araştırmacılar için giderek daha fazla gündelik bir egzersiz haline geliyor. Bu gelişmeler elbette ümit verici fakat tüm bu hesaplamalar, ratingler, sayılar ve benzeri ile kimse yorgun düşmemeli. Bilinmeli ki, peyzaj mimarlığı uygulamalarının odağını hâlâ yaratıcılığa yaptığı vurgu ile peyzaj “sanatı” belirliyor ve hem akademi hem de uygulamacılar peyzaj projelerinin bilimsel yanını veri ve bilgi ile desteklemede belki de yeterince atak davranamıyorlar.

Hizmet verdiğimiz kamunun tercihleri çeşitleniyor ve kentlerin karmaşıklık düzeyi giderek artıyor. Bu süreçte kentsel formu ve ekolojiyi şekillendirmek üzere tasarım ve plancılara yapılan çağrı giderek daha yüksek sesle dillendiriliyor. Çoğu kentsel peyzaj projeleri, kent çeperlerindeki benzerleriyle karşılaştırıldığında daha dar alanlarda gerçekleştirilebiliyor ve bu projelerin kente etkileri, kente kattıkları, değer ve performanslarının değerlendirilmesi, kentsel alan peyzajının önemini belgeleyebilmek adına önem kazanıyor. Özellikle de spekülatif kazanç vadeden gayrimenkul projeleri ile yarışabilir olması için yaşanabilir kentsel açık ve yeşil alan üretmenin avantajlarının, kanıtları ile birlikte ortaya konulması gerekiyor. Bir başka ifadeyle, kentsel yoğunlaşma sürecinde, kamu ya da özel inisiyatifle olsun, açık alan üretiminin kentsel rant vadettiği öne sürülen uygulamalar karşısında giderek daha fazla savunulması gerekiyor. Tam da bu noktada peyzaj projelerinin performans değerlendirmesini hedefleyen araştırmalar, kapsamlı ve genellenebilir bilgi sunabilmek için ve peyzaj mimarlığının kentsel mekân üretme sürecinde artan rolünün mimarlık, planlama ve tasarım gibi komşu disiplinlerle ve belki de daha önemlisi kentlilerle iletişimini kurgulayabilmek için kaçınılmaz bir faaliyet haline gelmesini gerektiriyor.

Peyzaj mimarlığı projelerinin ampirik veri ile değerini ve faydalarını belgelendirmek ve iletişimini kurmak, özellikle de kentsel alan içerisinde uygulamaya geçen projeler sözkonusu olduğunda, çok açık ki ciddi zorluklar barındırıyor. Bu zorluklar, tabii ki peyzaj bilimindeki ilerleme takip edilip bu tür çalışmaların artırılarak, tekrarlanabilir teknik ve metotların geliştirilmesi ile her bilim alanında olduğu gibi üstesinden gelinmeye çalışılabilir. Burada daha önemli kilit soru, incelenen kentsel peyzaj projesinin veya projelerinin sınırları içerisinde sahip olduğu özelliklerin değerlendirilmesi ile kısıtlı kalmayıp, varlığı ve yarattığı aktivite ile yakın yapılı çevrede, çevreleyen semte ve hatta kentsel alanın bütününde yarattığı etkinin açığa çıkarılmasında yatıyor. Özellikle kentsel peyzaj çerçevesinden bakıldığında, kademeli olarak bu değerlerin (ekonomik, çevresel, sosyal ya da estetik) sistematik metotlarla açığa çıkarılması ve ölçülebilir verilere dönüştürülmesi sadece yerel dinamikleri etkilemekle kalmayıp peyzaj projelerinin şehirsel, bölgesel, ülkesel ve belki de daha uzun vadede küresel etkilerini anlamakta gerekli adımları atabilmeyi sağlayacaktır.(16) Örneğin, halihazırda performans değerlendirilmesine konu olmuş kentsel mekânı şekillendiren Dallas’ın AT&T Performans Sanatları Merkezi (Resim 1), Chicago'nun Milenyum Parkı (Resim 5), Seattle'ın Olimpik Heykel Parkı (Resim 6) Dallas'ın Klyde Warren Parkı (Resim 7) ya da Fort Worth’ün Sundance Square Plaza’sı (Resim 8) gibi etkileri, sınırlarının ötesine geçmiş projeleri sistematik olarak değerlendirmeden ve kattıkları ekonomik, sosyal, çevresel ve estetik değerlerin boyutlarını kavramadan, yeni yüzyılda yaşanabilir kentler iddiamızı nasıl hayata geçirebiliriz? Bu çerçevede, disiplinin ilerlemesine belki de içsel katkılarda bulunmuş Seattle’ın Freeway Park’ı (Resim 2), Miami Beach’in Lincoln Yolu (Resim 3), Los Angeles’ın Pershing Meydanı (Resim 4), New York'un High Line Parkı ve gelecege yönelik Lowline projesi laboratuvarı gibi örneklerin yeni bilgi ve yöntemler ışığında bir değerlendirmelerinin yapılması da kaçınılmaz olacaktır. Bilinmeli ki, bu değerlendirmeler aynı zamanda kentsel peyzajın kentsel ekoloji, doğal çevre ve form üzerindeki etkisinin de bir değerlemesi anlamına gelecektir.

21. yüzyılda, peyzaj mimarlığı disiplini ve profesyonel uygulamaları evriliyor ve çeşitleniyor. Performans ve değer araştırmaları, gelecek tasarımları şekillendirmek üzere geçmişten çıkarılacak dersler, peyzaj mimarlığının giderek daha fazla oranda kaçınılmaz bir boyutu olması bekleniyor. Bu türden bir araştırma çizgisi, birikimi yapılacak bilgi, yalnız yeni nesil uygulamacı ve araştırmacıları yetiştirmeye katkı yapmayacak; aynı zamanda ve belki çok daha önemlisi, peyzaj mimarlığı biliminin, profesyonel uygulamalarının ve kapsamının bilgi temelli bir aktivite olarak yeniden tanımlanabilmesine de katkı sağlayacaktır. Tam da bu nedenle, ortaya konulan araştırmaların amacı, uygulamadaki aktörleri ve akademisyenleri ile bizlerin, mesleki kimliğimizin vurgulanmasında kendi kendini doğrulayan kehanetler sunmasının ötesine geçmek zorunda. Peyzaj mimarlığı, performansının ampirik metotlar ve sistematik araştırma ile ölçümlemesinin değeri, peyzaj mimarı olmayan kesimlerle ve komşu disiplinlerle ve profesyonellerle peyzaj mimarlığının komünikasyonunu geçerli bir dil ve iyi tasarlanmış veriler / metotlar üzerinden kurmakta yatıyor. Her ne kadar bu araştırmalar kısa ve orta vadede özel sektörün kentsel peyzaja yatırımını meşrulaştırmaya yarayacak olsa da, uzun vadede bu araştırmalar peyzaj mimarlığının kamuya, kamusal alana ve küresel çevre dinamiklerine kattığı değerin komünikasyonunun dayanaklarını da oluşturacaktır.

Bu çerçevede yanıtlanmayı bekleyen son bir soru şudur: Sağlıklı, aktif ve tatminkâr bir hayat yaşamanın, temiz hava solumak için karbon salınımını kısıtlamanın, insan tüketimi için enerji ve veya besin üretmenin veya kent formunun bir parçası olarak suyun arıtılmasının “değeri” nedir? Bu tür zor soruların yanıtlarını henüz net olarak veremiyoruz. Bu gibi zor sorular, elbette ki gelecek kentsel peyzaj araştırmalarının da konusu olacaktır ve bu soruların yanıtları peyzaj mimarlığının dayandığı “sanat” ve “bilim” bileşkesini güçlendiren yapı taşlarını oluşturmalıdır.

* Bu yazıya konu olan kentsel peyzaj performans çalışmaları üzerine bir ilk değerlendirme yazar tarafından American Society of Landscape Architecture blogunda İngilizce olarak yayınlanmıştır.

Teşekkür: Yazar, performans çalışmalarını destekleyen ve yazarın fikirlerinin şekillenmesine katkıda bulunan, özellikle Peyzaj Mimarlıği Vakfı’na, proje firmalarına, Texas Universitesi-Arlington araştırma grubu üyelerine, asistan öğrencilere ve Hülya Özdil’e teşekkür eder.

NOTLAR

1. Hough, Mark H., 2014, “Does Beauty Still Matter?”, Planetizen. URL1. www.planetizen.com/node/69066 [Erişim: 15.01.2017]

2. Hall, Edward T., 1966, The Hidden Dimension: Garden City, Doubleday, New York. Sommer, Robert, 1969, Personal Space: The Behavioral Basis of Design, Prentice-Hall, New Jersey. Preiser, Wolfgang F. E.; Rabinowitz, Harvey Z.; White, Edward T., 1988, Post Occupancy Evaluation, Van Nostrand Reinhold, New York.

3. Preiser; Rabinowitz; White, 1988.

4. Özdil, Taner R.; Modi, Sameepa; Stewart, Dylan, 2015, “A ‘Texas Three-Step’ Landscape Performance Research: Learning from Buffalo Bayou Promenade, Klyde Warren Park, and UT Dallas Campus Plan”, Landscape Research Record, sayı:2, ss.117-131.

5. LAF'ın 1966 yılındaki kuruluş misyonu için bakınız: “A Declaration of Concern”, URL2. www.lafoundation.org/about/declaration-of-concern/ [Erişim: 20.09.2011]

6. Whyte, William H., 1990, The Social Life of Small Urban Spaces (video). Bookout, Lloyd W.; Beyard, Michael D.; Faden, Steven W., 1994, Value by Design: Landscape Site Planning and Amenities, The Urban Land Institute, Washington. Woodfin, T.; Özdil, Taner R., 1998, “Design Award Archive as a Teaching and Research Tool”, CELA Conference Proceedings, Arlington, Texas.

7. Marcus, Clare Cooper; Francis, Carolyn, 1998, People Places: Design Guidelines for Urban Open Space, Van Nostrand Reinhold, Londra. Francis, Mark, 1999, A Case Study Method for Landscape Architecture, Landscape Architecture Foundation, Washington.

8. Crompton, John L., 2001, “The Impact of Parks on Property Value: A Review of the Empirical Evidence”, Journal of Leisure Research, cilt: 33, sayı:1, ss.1-31. Francis, Mark, 2003, Urban Open Space: Designing for User Needs, Island Press, Washington. Özdil, Taner R., 2008, Economic Value of Urban Design, VDM Verlag Dr. Müller, Münih. Lovell, Sarah Taylor; Johnston, Douglas M., 2009, “Designing Landscapes for Performance Based on Emerging Principles in Landscape Ecology”, Ecology and Society, cilt:14, sayı:1.

9. Urban Land Institute (ULI), Development Case Studies için bakınız: URL3. http://casestudies.uli.org [Erişim: 20.3.2016]. U.S. Green Building Council (USGBC). LEED için bakınız: URL4. www.usgbc.org/leed  [Erişim:20.03.2016]

10. Laurie, Olin; McGlade, Dennis C.; Bedell, Robert J.; Sanders, Lucinda R.; Weiler, Susan K., 2008, Olin: Placemaking, Monacelli Press, New York. Landscape Infrastructure: Case Studies by SWA, 2010, Birkhauser, Basel. “Currents: Engaging”, URL5. www.sasaki.com/media/files/currents_engaging.pdf  [Erişim: 10.11.2017]

11. Bu çerçevede başı çeken örnekler: Landscape Architecture Foundation, “Case Study Briefs. Sustainable Sites Initiative” için bakınız: URL6. http://landscapeperformance.org/case-study-briefs [Erişim: 15.03.2016]. Environmental Protection Agency (EPA), “Case Studies & Best Practices” için bakınız: URL7. www.epa.gov/science-and-technology/sustainable-practices-science [Erişim: 20.03.2016]. The Cultural Landscape Foundation (TCLF) “What’s Out There” için bakınız: URL8. https://tclf.org/landscapes [Erişim: 20.03.2016]

12. URL6.

13. Sustainable Sites Initiative (SSI) Certified Sites için bakınız: URL9. www.sustainablesites.org

14. URL8.

15. Örneğin Landscape Architecture Journal ve Landscape Architecture Frontier isimli Çin’de yayımlanan iki derginin 2015 yılında performans çalışmalarına ayırdığı özel sayılarına bakılabilir. Ayrıca, Özdil, Taner R., 2016, “Social Value of Urban Landscapes: Performance Study Lessons from Two Iconic Texas Projects”, Landscape Architecture Frontiers, cilt:4, sayı:2, ss.12-29.

16. Özdil, Taner R.; Stewart, Dylan, 2015, “Assessing Economic Performance of Landscape Architecture Projects: Lessons Learned from Texas Case Studies”, Landscape Architecture, ss.70-86.

Bu icerik 3782 defa görüntülenmiştir.