2013 yılı sonbaharında Türkiye önemli değerlerini, kültür-sanat-bilim-mimarlık-planlama alanlarındaki çalışmaları ile yaşamımızda iz bırakmış aydınlarını ard arda yitirdi. Mimarlık camiasında saygınlık kazanmış Oktay Ekinci, Emre Madran, Fazıl Aysu, Arman Güran, Hakkı Önel, Ekim ile Aralık ayları arasında aramızdan ayrıldılar.

13 Kasım 2013’te de meslek hayatının hemen tümünü başkent Ankara’nın Cumhuriyetten bu yana en kapsamlı gelişme planına ve uygulanmasına adamış olan mimar-plancı Haluk Alatan’ı yitirdik. Alatan 1969-1984 yılları arasında tam 15 yıl “Ankara 1990” Metropoliten Alan Nazım Planı’nı hazırlayan, plan kararlarının coğrafi mekânda gerçekleşmesi için çok yönlü bir mücadele veren, her türlü zorluklara direnen bir kamu planlama bürosunun başkanı olarak hizmet yapmış bir insandı. 1990 hedef yılı için 3,6 milyon nüfuslu bir Ankara’yı öngören geniş kapsamlı, metropoliten ölçekteki bu planın, merkezî ve yerel yönetim, üniversiteler ve meslek Odalarının tam desteği ve hatta katılımıyla mekâna yansıtılması baştan itibaren amaçlandı ve bu amaçlar büyük ölçüde gerçekleştirildi. “Ankara 1990 Yapısal Planı” 1982 yılında Ankara Belediyesi’nin uygun görüşü alındıktan sonra İmar ve İskân Bakanlığı’nca onaylandı ve başkentin dördüncü planı olarak tescil edilmiş oldu. Ancak yönetsel yeni düzenleme uyarınca planlama görev ve yetkisi 1984’te Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne devredildi ve başkentin planlama tarihinde çok önemli bir planlama-uygulama deneyimini gerçekleştiren Ankara Metropoliten Alan Nazım Planı Bürosu kapatıldı ve bir dönem böylece sona erdirildi.

Haluk Alatan 1993-96 yılları arasında Uluslararası Plancılar Birliği’nin (ISOCARP) başkanlığını yaptı. 1998’de ISOCARP’ın “Kıyıların Korunması ve Yönetimi” konulu uluslararası kongreyi düzenledi ve yurtdışından övgüler aldı. 1990’ın başında Birleşmiş Milletler Habitat programının desteklediği Bağdat planlama çalışmasına davet edildi ve yaklaşık bir yıl orada görev yaptı. 1990’lar sonundaki bir koalisyon hükümeti döneminde daha önce emekli olmuş olan Alatan, bu defa Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nda müsteşar yardımcılığına atandı. Kısa bir süre ikinci kez kendi bakanlığında hizmet eden Alatan sağlık sorunu nedeniyle tekrar emekli oldu.

Mimar ve plancı olarak engin mesleki birikimi ve yetenekleri yanında Alatan, insani özellikleri, kültürel ve sanatsal nitelikleriyle de temayüz etmiş Ankara-Hacettepeli gerçek bir aydındı. Mesleğine ve Ankara’nın planlı bir başkent olmasına büyük bir sevgiyle bağlanmış bir mimardı… Ankara’nın planlama tarihine ilgi duyanlar, bilinçli meslek camiası ve vefalı Ankaralılar onu saygı ve sevgiyle hatırlayacaklardır.