Büyükdere İstanbul'un kozmopolit semtlerinden biri. Bir zamanlar, insanlar ilk defa denize girmeye başladığı yıllarda parsellenerek yazlıklar yapılarak oluşmuş ilk sayfiyelerden. 4 bini Rum olmak üzere 4500 kişi yazları burada yaşamış. Oteller de var o zaman. Dört de kilise... Sonra kışın da yaşanmaya başlanmış. 1940'larda buraya gelenlere, şimdi eski Büyükdereliler deniyor. Kimler yok ki şimdi? Karadenizli balıkçılar, Anadolu'nun her yerinden gelen insanlar, Avrupalılar, yeni Büyükdereliler... Hatırı sayılır bir Ermeni nüfus da var. Turistler de eksik değil. Yukarısındaki en güzel manzaralı gecekondular olarak anılan Kocataş'ın çarşı pazarı da burası.

Büyüdere sahilinde Lamartin'in yaşadığı Bristol Oteli ile La Scala'nın meşhur tenoru Emilio de Marchi'nin yalısı arasında asırlık çınarları olan bir park var. Burası eskiden Aile Bahçesi adlı bir açıkhava tiyatrosu, daha önce de Büyükdere Plajı’ymış aslında. 1970'lerde, buradaki Hamid-i Evvel Vakfı’na ait birkaç parsel Çelik Gülersoy'un gayretiyle Büyükdere halkına kazandırıldığı için bu adı taşıyor. Mahalleli sahiplenmiş, o yıllarda yeni çınarlar dikilmiş. İçinde Büyükdere Spor Kulübü'nün çay bahçesi, Güzelleştirme Derneği ve bir de muhtarlık ve bir kütüphaneyi barındıran sevimli bir ahşap kulübe... Hemen yanda şimdi "Kazıklı Yol"a bakan çay bahçeleriyle dolu eski rıhtım. Büyükdere'nin kalbinin attığı yer. Derken bir gün Büyükşehir zabıtası gelip muhtarlığı yıkıyor, enkazını da öylece bırakıp gidiyor. Sebep? Parkın yanı başındaki, bir zamanlar Sarıyer Kaymakamlığı olan köşk ve önündeki yalı bir turizm yatırımcısına satılmış, otel olacakmış. Otopark olarak da parkı oluşturan parsellerden biri 49 yıllığına kiralanmış otele. Şaşırtmayan bir gelişme. Ağaçları kesip otopark yapacaklar. Ama artık eskisi gibi sessiz kalmıyor toplum neyse ki... Bu parkta Büyükdere Forumu toplanıyor. Gezi'yi izleyen forumların en süreklilerinden biri. “Diren Sarıyer” başlığı altında, Kuzey Ormanları Savunması'nı yürüten, 3. Köprüye Karşı Yaşam'ı savunan, "Ağaç Katliamına Karşı Suç Duyurusu"nu bisikletli eylemleriyle duyuran, karar alıp uygulayabilen, küçük olsa da etkin bir grup. Yanı başlarındaki biteviye okey taşı şıngırtısıyla sağır olmuş kitleye bir şeyler duyurup, çevre ve vatandaşlık bilincini yayıyorlar ellerinden geldiğince. Sessiz kalmıyorlar enkaz bırakıp giden bu işgal girişimine karşı. Önce enkazı kaldırıp temizliyorlar ve kendi olanaklarıyla bulup getirdikleri çiçek ve fidanlarla, imeceyle bir çiçek bahçesi olarak düzenliyorlar parkın bu kısmını da. Aralarında peyzaj mimarları, orman mühendisleri bulunsa da, örgütlenen ve haklarına sahip çıkan bir mahalle halkının katılımcı tasarımı bu kuşkusuz: Gezi ruhu Büyükdere Parkı'nda çiçekleniyor.

Fotoğraflar: Zafer Akay, Diren Sarıyer Facebook Sayfası