371
MAYIS-HAZİRAN 2013
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • Kadıovacık
    Ülkü İnceköse, Selim Sarp Tunçoku, Tonguç Akış
    Yazar sırası ile, Öğr. Gör. Dr. / Doç. Dr. / Öğr. Gör. Dr., İYTE Mimarlık Bölümü



KÜNYE
MİMARLIK 50 YAŞINDA

Mimarlık Dergisi 50 yaşında

Aydan Balamir, Mimarlık dergisi, Ekim’92 – Ekim’94 arasında Dergi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü

Mimarlar Odası'nın dergisi Mimarlık, Yayın Komitesinde görev yapmış olanlar için bir okul işlevi görmüştür. Dergi Komitesindeki uğraşını daha sonra yayıncılık, editörlük gibi alanlara yöneltenler az değildir. Kulvar değiştirmese de, Yayın Komitelerinde görev alanların düşünce üretme, diyalog ve yayın dili yönünden bilendiğine inanırım. Mimarlık Dergisi Yayın Komitesi’nde, aralıklarla dört kez görev aldığımı anımsıyorum. Birincisi, 1984-85 arasında; daha sonra 1992-1996 ve 1998-2000 dönemlerinde ve son olarak da 2002-2004 yılları arasında.

1980 sonrası ortamda derginin 1970’li yıllardaki toplumcu yayın çizgisi sürdürülemez olunca, uluslararası mimarlık ortamlarında o sıralar egemen olan “modernizm tartışması” derginin ana ekseni olmuştu. Derginin çeviri ve derleme ağırlıklı metinlerle, kabuğuna çekilmiş mimarlık ortamını dünyadaki tartışmalardan haberdar etme rolünü üstlendiği yıllardı. Zorluklar karşısında ekip ve boyut olarak küçülen dergi, 1985 yılında ancak iki sayı çıkabilmişti. 1980’li yılların devamında Oda’nın yeni yapılanma süreci tamamlandıkça, Türkiye’de yeni mimarlık pratiklerinin sunumu ve tartışılmasına geniş yer verilmeye başlandı.

1990’lı yılların başında, derginin yine bir yıl içinde iki sayısının çıkabildiği 1991 yılıydı, Yavuz Önen genişletilmiş bir Yayın Kurulu oluşturarak, süresiz bir tartışma platformu sonunda yeni bir çizgi oluşması dileğini aktardı. Aylarca toplanıp sadece konuştuğumuzu ve birbirimizi tanımaya çalışarak, bu malzemeden nasıl bir ürün çıkabileceğini aradığımız ilginç bir dönemdi. Bu arayışın öyküsü ayrıca yazılmalı... Bu uzatmalı arayış döneminden sonra, 1998-2000 ile 2002-2004 dönemleri derginin artık aradığını bulduğu, profesyonelleşme dönemleridir. İlki İstanbul’da ikincisi yeniden Ankara’da üslenen derginin bu iki dönemindeki farklı formatları, her yeni Yayın Komitesiyle birlikte yeniden tanımlanıp yeni bir pozisyonu görünür kılmasına örnektir. Arayış bunalımlarının son birkaç dönemde durulduğunu gözlüyorum. Bu bir yandan ciddi bir kurumsallaşmanın göstergesi olarak olumlu, diğer yandan ise Oda dinamiklerinin de giderek durulduğunu göstermesi bakımından düşündürücüdür. 50 yaşın olgun güzelliğini bir doz gençlik aşısıyla yükseltmenin zamanıdır diye düşünüyorum.

Bu icerik 4724 defa görüntülenmiştir.
Aydan Balamir