359
MAYIS-HAZİRAN 2011
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • Bir Yanılsama: EK
    Murat Şahin, Yrd. Doç. Dr., Yeditepe Üniversitesi, Mimarlık Bölümü

YAYINLAR



KÜNYE
ETKİNLİK

SİNAN ÖDÜLLÜ MİMARLAR PROGRAMI 2010-2012: Mimarlık Düşününden Pratiğine Mehmet Konuralp Mimarlığı Değerlendirildi

Derleyen: A. Derin İnan, Dr., Mimar

Mimarlar Odası’nın Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri kapsamında Sinan Ödülü’ne değer görülen mimarlar için düzenlediği ve bu yıl ikincisi gerçekleştirilen “Sinan Ödüllü Mimarlar Programı” kapsamında, Mehmet Konuralp ve mimari üretimlerine ilişkin bir panel ve sergi düzenlendi.

“Mehmet Konuralp Mimarlığı” paneli, 2 Nisan 2011 tarihinde MSGSÜ Sedad Hakkı Oditoryumu’nda, sergi açılışı ise aynı günün akşamı Mimarlar Odası İstanbul BK Şubesi’nin Karaköy Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. 19 Nisan, Salı gününe kadar açık kalacak sergi, daha sonra duyurulacak program dahilinde Türkiye kentlerinde gezilebilecek.

Mehmet Konuralp Mimarlığı Paneli

Yoğun bir ilgiyle izlenen panelin açış konuşmasını yapan Mimarlar Odası Genel Başkan Yardımcısı Erkan Karakaya programın önemini vurgularken, bu ödülü alan mimarlar üzerine düzenlenen sergi, panel ve kitap çalışmalarının mimarların topluma tanıtılmalarında çok önemli bir yeri olduğunu vurguladı. Panelin ilk konuşmacısı olarak söz alan AA, Architectural Association Mimarlık Okulu profesörlerinden ve Konuralp’in İngiltere’de okuduğu dönemlerde hocası olmuş olan John Winter “Uluslararası Ortamda Konuralp Mimarlığı” adlı bir sunuş gerçekleştirdi. Sunuşunda İngiltere’de mimarlık ortamının Konuralp’in öğrencilik yılları, yani 1960’lardaki değişiminden bahsederken bir yandan da mimarlık mesleğine karşı genel görüşlerini paylaştı. Bu kapsamda Konuralp’in mimarlığının da inandığı değerlerden ödün vermeyen ve her ürününde kalitesini ortaya koyan bir mimarlığa imza attığını belirtti.

Panel yöneticiliğini, 1994 yılı Ulusal Mimarlık Ödülleri’nde “Sinan Ödülü” sahibi ve aynı zamanda Mehmet Konuralp’i ödüle değer gören Seçici Kurul’un da başkanı olan Doğan Tekeli yürüttü. İlk oturumun konuşmacıları Türkiye’nin değerli mimarlık tarihçileri Doğan Kuban, Afife Batur ve Günkut Akın idi. Tekeli seçici kurulda oybirliği ile Sinan Ödülü’ne değer görülen Konuralp’i bir kez daha kutlarken, ödül programının ülkemizde mimarlık üretiminin bir dökümünü sunması ve belgelenmesi açısından öneminin gözden kaçmaması gerektiğini vurguladı.

Birinci oturumda ilk sözü alan Doğan Kuban “Mehmet Konuralp Mimarlığı Üzerine Gözlemler” adlı sunuşunda, Konuralp’in Türkiye’de modernizmi temsil eden mimarların en önemlilerinden biri olduğunun altını çizdi. Türkiye’de farklı dönemlerde modernizme karşı geliştirilen tutumlara değinen Kuban, aslında uluslararası ortamdan farklı olarak Türkiye’de 1980 sonrasındaki mimarlık üretiminin de modern çizgide ilerlediğini belirtti. Ünlü ve başarılı mimarlarımızı yeterice tanımadığımızdan, tutarlı bir mimarlık eleştirisi geleneği de geliştiremediğimizi vurgulayan Kuban, Konuralp’in Sagra Evi, Maçka Sanat Galerisi, Karayolları Bölge Müdürlüğü Binası, Atv-Sabah Gazetesi Binası ve İş Bankası Adana Şubesi Hizmet Binası gibi belli başlı yapıları üzerinden Konuralp mimarlığının rasyonel kompozisyonları, geometrik düzenleri arkasında yatan detaylardaki zenginliklere ve modern tutuma değindi.

Kuban’dan sonra sözü alan Afife Batur, “Türkiye Mimarlığı Bağlamında Konuralp” başlıklı sunuşuna başlamadan Mimarlar Odası Ulusal Mimarlık Ödülleri’nin mimarlığın Oskarları olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ancak bu konuya gerek kamuoyunun gerekse de mimarların yeterli heyecan ve ilgi göstermemelerinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Konuralp yapıtına kavramsal bir okuma getirmeyi amaçladığını ve buradan hareketle nesnel kurallara dayalı, temel geometrik kurguları benimseyen ve teknolojiyi özümseyen Konuralp mimarlığının metaforlar aracılığıyla ortaya koyduğu tasarım çeşitliliği ve detaycılığına değineceğini belirtti. Teknolojinin kavramsal bağlamının hizmete sokulması ile oluşan bu detaycılığın Konuralp yapıtının bütününü sessizce zenginleştirdiğinin altını çizen Batur, bu zenginliğin Fenerbahçe Eğlence Sitesi projesine yön veren “klostrofobi” metaforu, Sevim Butik projesindeki “troglodytic” (mağra) metaforu ve Çerkezköy Tekstil Fabrikası yapısında çelik makas sistemi uygulamasından ortaya çıkan “vertebra” metaforu ile desteklenerek yapıların iç programlarının anlam çekirdeği ile kurdukları ilişkilere dair detaylı bir okuma gerçekleştirdi.

Batur’dan sonra söz alan Günkut Akın “Konuralp Mimarlığı’nda Teknoloji ve Kent” başlıklı sunuşunda Konuralp mimarlığını ve yapılarını uluslararası bağlam çerçevesinde değerlendirdi. Konuralp’in mimar olarak bir imgesi olduğu ve bu imgenin modernizm, teknoloji ve brütalizm kavramları tarafından tanımlandığını öne süren Akın, bu kavramlara bu söylemlerin içinde yer almayan “estetik duyarlılık” kavramının da eş zamanlı olarak girmesi gerektiğini savundu. Bu özelliğin de Konuralp’in öğrencilik yıllarında İngiltere’de öne çıkan brütalist akımın işleyiş mekanizmalarında gözlemlenen erken dönem modernizm monotonluğunun ve zorunluluk kavramının yıkılarak yerini farklı bir işlevsel zenginliğe bırakmasına paralellik gösterdiğinin altını çizdi. Günkut Akın, Konuralp mimarlığında varolan ve bir zorunluluktan çıkmayan bir “düş”ün peşinden gidilmesi, belki “keyfi” bir karar olarak görünse de, bu özelliğin Konuralp mimarlığından öğrenilmesi gereken en önemli niteliklerinden biri olduğunu belirterek sözlerini noktaladı.

İkinci oturumun konuşmacıları ise Han Tümertekin, Ela Güngören ve Behruz Çinici oldu. “Rol Modeli Olarak Mehmet Konuralp” başlıklı sunuşunda Han Tümertekin, 1976 senesi gibi Türkiye’nin zor ve karamsar bir döneminde mimarlık eğitim hayatına başlayan biri olarak Mehmet Konuralp’in bir ümit olduğunu ve Konuralp mimarlığının kendi eğitim sürecinin farklı aşamalarında yeni ve daha önceden görmediği farklı değerler keşfetmesine olanak sağlayan bir sürekliliği barındırdığının altını çizdi. Ayrıca, özellikle uluslararası tanınırlık kazandıktan sonra da katıldığı birçok uluslararası ortamlardan kendisinden önce Konuralp’in geçmiş olduğunu gördüğünü ve bu anlamda da mimarın hem kendisi hem de o dönem mimarları için yol gösteren bir figür, bir rol model olarak görüldüğünü belirtti.

“Tasarımdan Söyleme Konuralp Mimarlığı” başlıklı sunuşunda Ela Güngören, Konuralp mimarlığında tasarım felsefesi ve mantığının mimarlığın yaratı sürecine olan katkılarını, yani Konuralp’in tasarımcı ve düşünür kimliğini yapılarının yanı sıra, Konuralp’in bugüne kadar kaleme almış olduğu söyleşi, yazı ve otobiyografilerinden derlediği notlar eşliğinde sundu. Konuralp mimarlığının semantik bir problemi de her zaman içinde barındırdığına dikkat çeken Güngören, mimarın kullandığı farklı metaforlar ve simgeleşen işlevselliklerin kendi içinde tutarlılığı olan bir mimarlık yapıtı dizisi ortaya koyduğunu söyledi.

Oturumun son konuşmacısı olan Behruz Çinici ise “Konuralp Tanıklığı, Kırk Yıl” adlı sunuşunda Konuralp ile arkadaşlığını ve Konuralp mimarlığını esprili bir dille anlattığı anıları eşliğinde özetledi. Konuralp’i “Mimaran-ı Cumhuriyet” (Cumhuriyet’in mimarı) olarak değerlendiren Çinici, mimarın çağdaş mimarlık ortamında hem yurt içinde hem de yurt dışında seçkin bir yeri olan yenilikçi bir mimar olduğunu belirtti.

Son sözü alan Mehmet Konuralp, kendisinin mimarlığa olan katkılarından öte, mimarlığın kendisine neler kattığından bahsetmek istediğini belirterek, gerçekte de mimarlığın, mimar öznelerinden (‘persona’dan) çok, içinde bulundukları çevre ile birlikte düşünüldüğünde hayat kazanan ‘personare’ler sayesinde zenginleştiğini vurguladı ve bu etkinliğe katkısı geçen herkese teşekkürlerini sundu.

Mehmet Konuralp Mimarlığı Sergisi

Mehmet Konuralp’in 1968 yılından başlayarak sürdürdüğü mimarlık pratiği içerisinde öne çıkan yapı ve projelerinden oluşan sergide ayrıca, bu pratiğin yanı sıra sürdürdüğü mimarlığa ilişkin yazıları ve mimarlık eğitimine katkıları da yer alıyor. Uygulanan ya da proje düzeyinde kalan çok sayıda yapının maketin yer aldığı sergide, mimarın tasarladığı endüstriyel tasarım ürünü nesnelerin maket, çizim ve birebir ölçekli üretimlerine de yer verilmiş. Serhat Kiraz’ın küratörlüğünde hazırlanan sergi, gerek içeriği gerekse tasarımı ile bir mimarın farklı ölçeklerdeki üretimlerini biraraya getiren nitelikli bir üretim / gösterim.

Sinan Ödüllü Mimarlar Programı Hakkında Bilgi için:

www.mo.org.tr/ulusalsergi

Fotoğraflar: N. Müge Cengizkan

Bu icerik 5718 defa görüntülenmiştir.