354
TEMMUZ-AĞUSTOS 2010
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR

  • Pisa Kulesi
    Gürhan Tümer, Prof. Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü



KÜNYE
MİMARLIK

Londra Doğa Tarihi Müzesi’nin Yeni Ek Binası: DARWIN CENTER II

Nuray Özaslan

Londra’nın önemli müzelerinden Doğa Tarihi Müzesi’nin artan ihtiyaçları nedeniyle bir ek yapı için açılan yarışmayı 2001’de CF Moller Mimarlık Ofisi kazandı ve yapı Eylül 2009’da tamamlanarak hizmete açıldı. 17 milyon hayvan ve 3 milyon bitki türünden oluşan koleksiyonu barındıran yapı, hem müze, hem araştırma merkezi, hem de interaktif bir öğrenme merkezi. Küresel ısınma sonucu tahrip olan doğanın korunması gereği ve bilinemez büyüklüğü, metaforik bir ipek kozası ile temsil ediliyor. Darwin Center II’nin mimarisi, yapının işlevleri ile doğanın güncel durumu arasında metaforik ve mekânsal bir ilişki üzerine geliştiriliyor.

Darwin Center II, evrim kuramının kurucusu Charles Darwin’in 200. doğum yılı dolayısıyla 2009’da açılmak üzere bir dünya metropolü olan Londra’nın ve dünyanın en önemli müzelerinden biri olan Doğa Tarihi Müzesi’ne yapılan ek binadır. 14 Eylül 2009’da Prens William ve Sir David Attenborough tarafından ziyarete açılan bu yapı, doğa temasını mekâna yansıtan tasarımı ile dikkat çekmektedir. 2009 yılı Mies van der Rohe ödülüne aday gösterilen yapının tasarım konsepti ve mimarisi bu yazının konusudur. (1)

Doğa Tarihi Müzesi’nin ilk yapısı 19. yüzyılda Alfred Waterhouse tarafından Yeni Romanesk üslupta yapılan anıtsal bina olup, barındırdığı 70 milyon bitki ve hayvan fosili, kaya ve mineral türleri ile dünyadaki en önemli müzelerden ve öncü araştırma kurumlarından birisidir. (2) Taşıyıcı strüktürü çelik olan yapının hem iç hem de dış cephesinde kullanılan tuğlanın her olanaklı yüzeyi, müzenin doğa tarihini barındırmak ve sergilemek üzere inşa edildiğini ifşa eden hayvan ve bitki motifleri ile işlenmiştir. Başlangıçta beş bölümden (Zooloji, Entomoloji, Palaentoloji, Mineroloji, Botanik) oluşan müzeye, koleksiyonun giderek çoğalması ve çeşitlenmesi nedeniyle yeni ek binalar ve sergi alanları yapılmıştır. (3) Bütün ek yapıların tasarımında doğa temasının yorumlandığı görülmektedir.

Darwin Center II’nin tasarımında da doğanın korunması gereği ve bilinemez büyüklüğü, metaforik bir ipek kozası (cocoon) ile temsil edilir. Darwin Center bilginin temsillerini barındıran ve sergileyen özelliğinin yanısıra ziyaretçi, bilim adamı ve bilimsel nesneler arasında interaktif bir diyalog ortamı sağlar. Doğa ile ilgili araştırma konularında öncü olan merkez, aynı zamanda bilimsel bilgiye erişimi kolaylaştırarak ve araştırmaları gözlemleme olanağı vererek doğanın korunması konusunda toplumsal bir bilinç oluşturmada da öncü olur. Bilgiyi paylaşma konusundaki tutumu binanın tasarımına yansır. İçe dönük bir yapı olan Waterhouse binasının yanında yer alan ve içerdeki hareketi gösteren şeffaf bir kutunun içindeki parlak beyaz, devasa bir kabuk dikkat çeker. Eğrisel yüzeyli, içe dönük ve katı, beton kabuk ile içinde bulunduğu şeffaf dikdörtgenler prizmasının 8 kat boyunca oluşturduğu biçimsel, strüktürel ve mekânsal farklılık doğanın bilgisinin büyüklüğü ile bilimsel bilginin paylaşılabilirliğine işaret eder. Yapının mekânı ve işlevi arasında doğa teması üzerinden kurulan metaforik ilişki tasarımın ilham kaynağı olur.

Darwin Center II

Sürekli genişleyen koleksiyon ve araştırma alanı ihtiyacı anıtsal Doğa Tarihi Müzesi’nin yeni bir binayla biraz daha büyümesini sağladı ve Darwin Center II, tarihî Waterhouse binasının batı kanadına eklemlenen ve onu Darwin Center I binası ile bağlayan yeni bir araştırma merkezi ve sergileme yapısı olarak inşa edildi. İkinci aşama binası olan bu yapı için 2001’de uluslararası bir yarışma açıldı ve 59 proje arasından bir Danimarka firması olan CF Moller Mimarlık Ofisi yarışmayı kazandı. (4) CF Moller Mimarlık Bürosu, İskandinavya’nın en eski ve en büyük mimarlık ofislerinden biri olup müze yapıları konusunda oldukça deneyimlidir. (5)

Bu projeyi tasarlayan mimar Anna Maria Indrio (6) projenin konseptini, ziyaretçiler, koleksiyonlar ve araştırmacılar arasında diyaloğa imkân veren bir arayüz oluşturarak müze ve bilimsel toplum arasında yenilikçi bir adımı temsil etmek olarak açıklamaktadır. (7) Bu merkez müzenin geri kalanından oldukça farklıdır. Müzede bulunan yaşam ve yeryüzü galerileri doğal dünya hakkındaki bilgiye odaklanırken, Darwin Center II bu bilginin nasıl üretildiğini ve çağdaş toplumun ihtiyaçları ile nasıl ilişkili olduğunu araştırır. Bilimin yöntemleri ve süreçlerine vurgu yapan merkez, iletişim ve dahil olmayı önemser. Bu nedenle merkezin tasarımında interaktif öğrenme araç ve mekânlarının önemli olduğu gözlenmektedir. CF Moller Mimarlık Ofisi, bu projenin esas amaçlarından birinin ziyaretçiye bilginin dünyasını, kaynaklarını ve etkinliklerini anlatmak olduğunu belirtmektedir. Darwin Center’ın hedefi, koleksiyonlara fiziksel, entelektüel ve sanal ulaşım sağlamanın yanı sıra, bilim adamlarının çalışma dünyasına da bir göz atma olanağı sağlamaktır.

Bütün bu çeşitli amaçların çözümü ve canlı türleri koleksiyonunun nasıl temsil edileceğinin cevabı, mimar Anna Maria Indrio tarafından çarpıcı biçimde verilir: 17 milyon hayvan ve 3 milyon bitki türü koleksiyonun büyüklüğüne işaret eden, cam bir atriyumun içinde, 8 katlı, devasa bir beton koza. (Resim 1-6) Bu beton kabuk, fildişi renkli sıva ve üzerini saran bir dizi genleşme derzi ile ipek kozasına referans verir. (8) Doğayı koruma fikrinin bir temsili olan bu ikonik koza ve ziyaretçilerin dolaşımı şeffaf, geniş ön cephe sayesinde dışarıdan da izlenebilmektedir. 60 metre uzunluğunda, 12 metre genişliğinde ve 30 cm kalınlığında, 3.500 metrekareyi kaplayan Avrupa’nın en büyük sprey beton kabuğu olan kozanın içindeki dolaşım, ziyaretçilerin bilim adamlarının çalışmalarını engellemeden, laboratuar ve koleksiyon alanlarını gözlemleme olanağı sağlamaktadır. (Resim 7-15) Böylece ziyaretçi Darwin Center’ı bir bilimsel atölye olarak deneyimleyebilir. İlk katta ziyaretçiler orada bulunan veya video bağlantısı ile bağlanan bilim adamlarından güncel bilimsel programlar hakkında bilgi alabilmektedir. Günde 2.500 kişi müzedeki bilim adamlarını ileri teknoloji donanımlı laboratuarlarında çalışırken izleyebilecek ve camla ayrılmış bu bölümlerle dahili telefon aracılığı ile iletişim kurup neler yaptıkları hakkında sorular sorabileceklerdir.

Darwin Center II, bir yandan dünyamızın değerlerini keşfetme, anlamamıza yardımcı olma ve sırlarını araştırma olanağı vermeyi, bir yandan da halkı küresel ısınma gibi konularda eğitmeyi ve “sivil bilim adamları”nı teorilerini sunmaları konusunda cesaretlendirmeyi amaçlamaktadır. Doğayı, gezegenimizi ve bunların bireysel, yerel ve küresel olarak yaşamlarımızı nasıl etkilediğini anlamanın nasıl yaşamsal bir öneme sahip olduğunun altını çizmeyi amaçlayan Darwin Center, herkesi heyecanlı ve icatçı bir ruhla doğanın dünyasını keşfetmeye davet etmektedir. Ziyaretçilere bilim adamlarının bugün insanlığın karşı karşıya kaldığı sorunlarla nasıl uğraştığı gösterilmek istenmektedir.

Darwin Center’in içindeki devasa kozanın içinde yer alan Attenborough Stüdyosu’nda, “İklim Değişim Duvarı” olarak adlandırılan ve halkı küresel ısınma konusunda eğitmeyi amaçlayan 30 metrekarelik interaktif ekranlar yer almaktadır. (9) Doğa ve doğa tarihi ile ilgilenen herkes bilim adamları ile biraraya gelmeleri için teşvik edilecek ve kendi bulduklarını burada yapılan biyoloji çalışmalarına katkı sağlamak üzere getirebilecekler. Ziyaretçiler, Darwin Center’da interaktif öğrenme olanağı ve araştırma çalışmalarını kesintiye uğratmadan bilimsel araştırma etkinliklerini gözlemleme olanağı bulmaktadır. (10) Sergi koleksiyonları cam kutularda yapılan geleneksel sergileme yöntemlerinin dışında interaktif sergileme ve bilgilendirme biçimleri ile ziyaretçiye sunulmaktadır. Bir bilimsel bilgi merkezi olma iddiası o kadar güçlüdür ki, giriş sırasında her ziyaretçiye sağlanan elektronik veri depolama kartı (nature plus) sayesinde, merkezle kurulan ilişkinin ziyaretçinin herhangi bir coğrafya sınırlaması olmaksızın internet erişimi olan her yerde sürdürülmesi sağlanmaktadır. (Resim 16-19)

Alfred Waterhouse’un anıtsal yapısında yapının mimarisi ile Doğa Tarihi Müzesi programı arasında doğrudan bir mekânsal ilişki kurulmazken, doğa figüratif bir biçimde temsil edilmektedir. Oysa yeni açılan Darwin Center II binasının mimarisi ile doğa ve güncel durumu arasında metaforik ve mekânsal bir ilişki önerilmiştir. İpek kozası metaforu, merkezin bilgiye dönüşmeyi bekleyen biyolojik kaynaklarla dolu büyük bir depo olduğuna ve dolaşımın sürekliliğini sağlayan rampa ile bilimsel bilginin sürekliliği ve tarihselliğine işaret eder. Ziyaretçi ve bilim adamı rotaları kesişmemekle beraber birbirlerini birçok yerde izleme olanağı sunulması, karşılıklı bir sorumluluk ve beklenti duygusu gelişmesine neden olmaktadır. Aslında bu bir yandan da ortak sorumluluk alanı olan doğaya karşı zorunlu bir işbirliğine işaret eder. Tüm canlı ve cansız varlıkların barınağı olan doğa, artık korunması gerekendir ve devasa boyutuyla koza hem korunacak olanın büyüklüğünü hem de koruma olgusunu temsil eder.

Nuray Özaslan

Doç. Dr., Anadolu Üniversitesi, Mimarlık Bölümü

NOTLAR

1. www.miesarch.com

2. Saunders, 1988, s.301.

3. www.e-architect.co.uk

4. www.e-architect.co.uk/london

5. Merkezi Danimarka’nın Arhus kentinde olan firmanın Kopenhag, Oslo,

Stokholm, Aalborg, Wejle ve Londra’da da ofisleri ve 300 elemanı bulunmakta olup uluslararası projelerde çalışmaktadırlar.

6. CF Moller Mimarlık Ofisi’nin 1991’den beri üyesi olan Indrio, İtalyan asıllı olup

Roma Mimarlık Fakültesi’nde ve Kopenhag Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi

Mimarlık Bölümü’nde mimarlık eğitimi almıştır. (www.cfmoller.com)

7. Darwin Center II’nin projesi ile ilgili ayrıntılı bilgi ve görsel malzeme, yazarın talebi üzerine CF Moller Mimarlık Ofisi tarafından sağlanmıştır.

8. www. www.cfmoller.com

9. www.telegraph.co.uk

10. www.telegraph.co.uk/earth/environment/

 

 

KAYNAKLAR

Allinson, K. 2009, London’s Contemporary Architecture, Architectural Press, Oxford.

Saunders, A. 1988, The Art and Architecture of London, Phaidon, Londra.

Sutcliffe, A. 2006, The Architectural History of London, Yale University Press, New Haven ve Londra.

Richards, K. 2002, Architecture Parlante: The Darwin Center by HOK International, www.archnewsnow.com/features  içinde.

www.architecturesdesign.com  

www.arplus.com

www.archnewsnow.com

www.bdonline.co.uk

www.cfmoller.com

www.dezeen.com  

www.e-architect.co.uk

fisher.berkeley.edu/cteg

www.forarchitects.com

www.guardian.co.uk/science/2009/sep/14/darwin

www.mimdap.org/images/dosya/DarwinCenter

www.nhm.ac.uk

www.stlcommercemagazine.com

www.telegraph.co.uk

Bu icerik 6033 defa görüntülenmiştir.