324
TEMMUZ-AĞUSTOS 2005
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

UIA 2005 İSTANBUL



KÜNYE
DÜNYADAN

Mekândan Öte Gösterge, Las Vegas’ı Yeniden Görmek

Ekim Tan

Mimar, Kentsel Tasarımcı (Delft Teknik Üniversitesi)

“Ben post-modernist değilim, hiçbir zaman da olmadım. Bu bir yanlış anlaşılma.” Robert Venturi ve eşi Denise Scott Brown, ‘Göstergeler ve Sistemler Olarak Mimarlık’ başlıklı yeni kitaplarının tanıtımı için Hollanda’daydılar. Hollanda Mimarlık Enstitüsü’nde (NAI) geniş bir izleyici kitlesi ve doktora öğrencileri ile gerçekleştirilen semineri Ekim Tan aktarıyor.

Scott Brown düşüncelerini NAI’de şöyle aktardı: ”Meslek hayatımızda yarattığımız ve mimarlık ve şehir planlama konusunda yazdığımız şeylerin ipuçları, Bob’un ilk binası olan ‘Mother’s House’da bulunabilir: Karmaşıklık ve çelişkiden iletişimsel mimariye, kamusal iç mekânlardan ‘süslenmiş hangar’’a (decorated shed).” Son kitaplarında ise 1972’de yayımlanan ‘Las Vegas’tan Öğrenmek’ kitabında ortaya çıkan güçlü söylemden yola çıkarak –bu kitap zamanında birçok insan için bir uyarıcı olduğu halde, daha çok Amerika bağlamında geçerliydi- mekândan çok gösterge / mekânın ötesinde gösterge olan bir mimariyi vurguluyorlar. Göstergeler, ikonlar ve işaret panolarının mimarisini savunmalarına rağmen, sembollerin binanın işlevinden daha önemli olması fikrine de karşı çıkıyorlar. Örneğin Scott Brown, Koolhaas’ın Pekin’deki CCTV binasını insanların yaşamları ile oynamak pahasına bir gösterge sistemi oluşturmasından dolayı eleştirmektedir: “Bu pencerelerin arkasında insanlar yaşayacak ve çalışacak. Rem’in yaklaşımı yerine ben binanın işini yapmasını ve bunun üzerine sembolizmin eklenmesini tercih ederdim; çünkü sembolizmin de gerekli olduğuna kesinlikle inanıyorum. Bunları iki gun önceki akşam yemeğinde ona söylediğimde gülümsedi. Nazikti ama aynı fikirde değildi.”

Bu eleştiri Venturi’lerin görüşünü açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Modernizmi eleştiren diğer birçoklarının tersine, onlar sonuna kadar işlevselciliği savundular; fakat yanısıra göstergeler diliyle ifade ettikleri bir sosyal kaygıya da sahiptiler. Bu kullanıcıya ulaşma çabası olarak algılanmalıdır. Onların ikonografileri iletişim alanlarıdır. Bu konudan bahsederken Scott Brown mimarların sosyolojiyi algılama biçimlerinde ortaya çıkan tehlikeye dikkat çekti: “Sosyologlar mimarlara sosyal sorulara yanıt vermek için doğru araçlara her zaman sahip olamayacaklarını söyledikleri zaman mimarlar dönüp şöyle söylediler: ‘Tamam o zaman. Biz de bundan sonra canımızın istediğini yaparız.’ Bu korkutucu bir yanlış anlamadır.”

Amerikalı / Güney Afrikalı çift ile bu görüşmeden sonra, davetli Hollandalı mimarlar sırayla sahneye çıktılar ve eserlerinden kısa izlenimler sundular. Sjoerd Soeters söze Hollanda’da ‘tasarım polisi’ tarafından kontrol edilen ‘baskıcı Stalinist modernist ortamda’ post-modernist olmanın zorluğundan şikayet ederek başladı. Yine de bu tasarım polisinin Soeters’in işini yapmasını şimdiye kadar engellemediği sunduğu çok sayıda proje örneklerinden anlaşılıyordu. Maalesef ziyaretçilerin çoğunluğunun aklında muhtemelen bu projeler yerine baskın şovmen Soeters’in tahrik edici tavırları ve pointer yerine silah kullanarak yaptığı şaka kalacaktır – ki bu şakaya Venturi’ler de dahil kimse anlam veremedi.

Liesbeth van der Pol polder(1) ‘da bir konut projesi sundu ve kendi işinin güzel şeyler yaratmak olduğunu vurguladı: “Göstergeler ve insanlarla iletişim kurmak umurumda değil. Benim binalarım konuşmazlar.” Bu tavır iletişim kurmayan bir binanın imkânsızlığını belirten izleyicilerin tepkisine yol açtı. Scott Brown ve Venturi sakin ve nazik tavırlarını korumakla birlikte tartışmanın gidişatını yapının cephe kaplamasına çevirdiler.

Son olarak, Haiko Meijer, Onix’in vizyonunu özenle seçilmiş iki proje ile anlattı: “Süslenmemiş hangar” (un-decorated shed) ve “anlamını arayan yapı”. Sunumu izleyen tartışmalar da stil ve güzellik yerine fiziksel çevrenin deneyimlenmesi üzerineydi. Venturi, Meijer’in tasarım yöntemini “alçakgönüllü ama iletişimsel” olarak tanımlayarak, 21. yüzyıl mimarlığını üretmesinden dolayı tebrik etti. Bu yorum Venturilerin varolmaya devam eden canlı “modernist” eğilimini ortaya koyuyor. Bu modernist eğilim, meslek yaşamları boyunca baskın ve dolayısı ile sıkıcı görüşlere karşı eleştirel bir tavır takınmalarını ve sürekli olarak yeni bakış açıları aramalarını sağlıyor.

(1)Polder: Hollanda ve Belçika’da deniz seviyesinden aşağıda bulunan ve denizden setlerle ayrılarak kurutulmuş ekim toprağı

Bu icerik 5429 defa görüntülenmiştir.