318
TEMMUZ-AĞUSTOS 2004
 
MİMARLIK'tan

UIA 2005 İSTANBUL’A DOĞRU

MİMARLIK DÜNYASINDAN



KÜNYE
DÜŞÜNCELER

Bodrum İleriye mi Gidiyor, Geriye mi?

Ender Özışık

Mimar

Bodrum Belediyesi’nin girişinde sergilenen eski Bodrum fotoğrafları arasında gördüğümde dikkatimi çeken bu fotoğraf, 1932 tarihiyle o zamanki Belediye Binası’nı gösteriyor. Gerçi fotoğrafın içinde zaman ve mekâna dair kanıt yok ama, fotoğraf sahibinin fotoğraf altı yazısını kanıt kabul ediyorum.

Arkadaşlar, meslektaşlar, kenttaşlar, bu fotoğrafı gördüğümde çok heyecanlandım; çünkü bina modern mimarinin bütün özelliklerini barındırıyor: Yapı kütlesi iç içe geçen küplerden oluşuyor, dam düz, çatı ve teras korkuluklarında yataylık vurgulanmış, açıklıklar (kapı ve pencereler) geniş ve ferah iç mekânlara işaret ediyor, anlaşıldığı kadarıyla birden fazla renk kullanılmış ve o saatin zarafeti, binaya entegrasyonundaki incelik... Hani nasıl söylenir: Hokka gibi oturmuş.

Modern mimarinin kübik form ve düz dam özellikleri, Bodrum’un geleneksel mimarisiyle örtüşüyor; onun için Bodrum’da modern mimarlık yapmak armut sepetine elma eklemek değil, tam tersine yerel yapı dilini zenginleştirmek, geliştirmek ve çağdaşlaştırmak anlamına geliyor. Lakin yıl 2004. Bodrum Koruma Amaçlı Revizyon İmar Planı hükümlerine göre siz bugün böyle bir yapı yapamazsınız: Binanızı zeminden yaklaşık 120 cm yükseltemezsiniz (+50 cm sınır); +6,50 kotunu aşamazsınız (Saat kulesi aşıyor); renk kullanamazsınız ve en önemlisi benzer açıklıklar tasarlayamazsınız. (Bugün pencereler maksimum 1 m² olacak. Fotoğraftakiler yaklaşık 2 m²) Saatin altındaki doğrama, onay almanız imkânsız bir detay. Yani, bugün 1932 model modern mimarlık yapamazsınız. Peki ne yapabilirsiniz? İfadenin acımasızlığı için affedin ama, ancak geçmişin kötü taklitlerini yapabilirsiniz.

80’lerdeki hızlı yapılaşma ve kooperatifleşme furyasının yarattığı yaşam çevresi kalitesi endişesi Bodrum’da özgün mimarlık yapmayı neredeyse imkânsız kılacak tutucu kurallar silsilesi getirdi. Yaşanan çevre kalitesi endişesinin yersiz olduğunu iddia edemeyiz. Lakin mevcut kurallarla da Bodrum’da dünya mimarlık literatürüne girecek binalar üretmek handiyse imkânsız. Ben bir mimar olarak kendimi mesleki cendere altına alınmış hissediyorum.

Nedir bu açmazın çaresi? Var mı bir bilen? Düşüncelerinizi dergiye bekliyoruz.

Bu icerik 3290 defa görüntülenmiştir.