318
TEMMUZ-AĞUSTOS 2004
 
MİMARLIK'tan

UIA 2005 İSTANBUL’A DOĞRU

MİMARLIK DÜNYASINDAN



KÜNYE
KENTSEL YENİLEME

Macaristan’da Kentsel Koruma-Yenileme ve Kültürel Miras: BUDAPEŞTE ÖRNEĞI

Özge Yalçıner

Araş.Gör., Gazi Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

Budapeşte, tarihi kentlerin bütüncül bir politika çerçevesinde korunması ve yenilenmesi durumunda nasıl yeniden canlanabileceğini ve sadece turizmin hizmetine değil, günlük yaşama da kazandırılabileceğini gösteren örnek bir kent. Yazıda, yasal çerçeveler, bunların yerel ve merkezi yönetimler tarafından nasıl uygulandığı, yapıdan kente uzanan dönüşüm çalışmalarında izlenen ilkeler, yeniden-programlama ve yeniden-mimari uygulamaları, kentsel programların nasıl sosyal programlarla desteklendiği, temel eğitimden yüksekokula kadar koruma bilincini aşılamak üzere konulan dersler ve bu canlılığı destekleyecek olan turizm potansiyelinin hangi kanallarla oluşturulduğuna değiniliyor. Türkiye’de, İstanbul gibi bir metropolde bile uygulanabilecek bu sosyal programa daha dikkatli bakmak gerekiyor...

Bu yazıda, tarihi geçmişi çok zengin olan Macaristan’daki kentsel koruma ve yenileme çalışmalarındaki pratikler, programlar, yasal çerçeve konularına kısaca değinmek ve Budapeşte özelinde UNESCO Kültürel Miras Listesi’ndeki alanlar, Budapeşte’nin kentsel ve tarihi çevresinin gelişimi, bu alanların değeri, koruma ve yenileme çalışmalarının irdelenmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, Macaristan’daki kentsel-kültürel mirasın 21. yüzyıl AB üyesi bu ülkede koruma konusunu etkileyen faktörler analiz edilecek, eğilimler ortaya konacaktır. Bu analiz 3 genel başlık altında incelenecektir: “Yasal ve Organizasyonel Geçmiş, Süreç”, “Koruma Konusunda Yeni Fikirler ve Uygulamalar”, “Yeni Programlar ve Yönler”. Ülke genelinde yasal çerçevenin nasıl değiştiği, yapı özelinden kent ortamına, kültürel ortama nasıl geçildiği, yerel yönetimlerin rolü, Avrupa Konseyi ile koruma ve sivil toplum kuruluşları konusundaki işbirliklerine değinilecektir. Koruma konusunda yeni fikirler ve uygulamalar kısmında çok ortamlı, katılımcı çevreler, yeni girişimciler, restorasyon konusundaki süreçten söz edilecek, “yeni programlar ve yönler” başlığı altında tarihi anıt korumasından grup restorasyon programlarına ve kentsel rehabilitasyona yönelen süreçten kısaca bahsedilecektir.

Bir Ortaçağ kenti olan Budapeşte, Tuna Nehri’nin böldüğü iki yakadan oluşmaktadır: Buda ve Peşte. Buda kısmı eski kent merkezidir, yol dokusu organiktir ve tüm yollar kiliseye çıkar. Peşte kısmı yeni kent merkezidir ve yol dokusu ızgara (grid) planlıdır. Eski kentte iklimden dolayı sokaklar daha çok güneye açılmaktadır.Tüm cadde, sokak ve meydanlarda asfalttan çok, taş parke kaplama kendini göstermektedir. Yapıların mimarisi önce Rönesans, Barok, daha sonra da Komünizm etkisinde kalmıştır. Ancak son 10 yılda, küreselleşmenin de etkisiyle modern yapıları ve ofis binalarını görmek mümkündür. Genelde kentlerde yapılar 1-2 katlıdır, Budapeşte’de bu 5-6 kata kadar çıkmaktadır. Bu yapılar taş olup büyük ve yüksek pencerelidir. Çatı eğimleri Türkiye’deki yapıların çatılarına oranla oldukça diktir. Ayrıca, bu kentlerdeki eski yapılarda bazen anıtsal nitelikte yapılmış süslü Barok balkonlar bulunur. Mayıs 2004’te AB’ye tam olarak katılan Macaristan’da kentsel planlama ve koruma konusuna önem verilmektedir.

_______________________________________________________________

MACARİSTAN İLE İLGİLİ BİLGİLER

Macaristan, Orta ve Doğu Avrupa’da yer alan, nüfusu 10 milyon civarında olan bir ülkedir. (Resim 1) Konum olarak 45o- 48o enlemleriyle 16o - 22o boylamları arasındadır. İklim olarak orta kuşakta karasal iklim hakimdir. Özel konumda olan bu ülkede deniz olmadığı için gerçek karasal iklim görülür. Batı Avrupa’da görülen, her mevsimi yağışlı ve kışlarının sert olmadığı okyanus ikliminden farklı olarak, deniz etkisine kapalı olan Macar ovalarında yaz yağışları görülür. Onun içindir ki yazın her yer yemyeşildir. Ülkenin deniz sevisinden yüksekliği incelendiğinde topraklarının % 84’ü 200 metrenin altındandır. Macaristan’ın içinden Tuna ve Tisza nehirleri geçmektedir. Tabii ülke içerisinde bazı iklim farklılıkları görülebilmektedir, özellikle güneydeki Pecs, Szeged gibi kentlerde mikroklimatik etkilerle ılıman bir iklim görülmektedir. Bu da özellikle yazın o kentlerde yaşayanların Akdeniz kentlerindeki gibi akşamları sokaklara çıkmasını, açık havada kafelerde oturmasını sağlamıştır. Ancak, yine de ülkenin tümünde kentleri şekillendiren, sokakları ve binaları etkileyen, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine benzer şekildeki soğuk hava koşullarıdır.

__________________________________________________________________________

Resim 1. Macaristan ve önemli kentleri

http://lonelyplanet.com/destinations/europe/hungary/ (15.12.2003)

BUDAPEŞTE KENTİNİN ÖZELLİKLERİ VE KÜLTÜREL MİRAS

Budapeşte, Doğu Avrupalı kimliği ile Batı modernizmini birleştiren, köklü kültürel hayatı, zengin mimari yapısı, çok sayıda kaplıcasıyla, Tuna Nehri’nin ikiye böldüğü alımlı bir köprüler kentidir. Yüzölçümü 525 km2 dir. 2 milyon nüfusuyla Orta ve Doğu Avrupa’daki başkentlerin en büyüklerindendir. (1) Budapeşte topraklarının tarihteki ilk adı “Pannonia” dır. (2) En önemli kenti ise, kalıntılarına Eski Buda’da rastlanabilecek “Aquincum” dur. Keltler ve Romalılardan sonra, 9. yüzyılda bölgeye akın eden 7 Macar kabilesiyle Macaristan’ın ilk temelleri atılmıştır. 13.yüzyılda Tatarlar tüm bölgeyi harabeye çevirmiş, 16. ve 17. yüzyıllarda Türkler sahneye çıkmışlardır. Budin ve Peşte şehirlerinin Osmanlı İmparatorluğu yönetimine girdiği 150 yıllık dönemde, ayakta kalan kiliselerden çevrilen camiler ve hamamlar olmuştur. 19. yüzyıl ise, şiddetle bastırılan bir bağımsızlık savaşına ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun oluşumuna tanık olmuştur. 1. ve özellikle 2. Dünya Savaşı’nda ise sadece yapılar değil, şehirdeki tüm köprüler de yıkılmıştır. (2) Ama bu yıkımların hiçbirinin, bu kenti yıldırmayı başaramadığı ortadadır. Saraylar, köprüler, kiliseler, bulvarlar ve meydanları onarılmış, bakımlı bir halde bugün milyonlarca turisti ağırlamaktadır.

Buda tarafının topografyası hareketli, yapıları tarihi ve Saray bölgesinin haricinde konut alanları ağırlıktadır. Kalburüstü kesim daha çok burada ikamet eder ve sanat faaliyetleri de genelde Buda tarafında görülür. Peşte ise düzlükte yer alır. Gece kulüpleri, iş merkezleri, stadyumlar, birbirine bitişik bloklar halinde sıralanan büyük kasvetli apartman binaları burada yer alır. Ülkenin tek havaalanı Ferihegy, Peşte tarafındadır. Havaalanına giden yolda 1948’de başlayan 1990’a kadar süren Komünizm döneminden geriye kalan bloklar görülmektedir. Buda tarafındaki tarihi yapı ve anıtlar resimlerde görülmektedir.

Resim 2. Gellert Tepesi ve Özgürlük Heykeli

Resim 3. Buda Kraliyet Sarayı ve Tarih Müzesi, Ulusal Galeri ve Kütüphane

Resim 4. Matyas Kilisesi

Resim 5. Balıkçılar Burcu

Buda’yı Peşte’ye bağlayan tarihi Elizabeth Köprüsü (Resim 6), Zincirli Köprü (Resim 7), Bağımsızlık Köprüsü ve Margit Köprüsü’nün yapımı 1850’lilere dayanmaktadır; ancak 1945’te Almanlar tarafından bombalanmış, orijinal yapısını koruyan bölümlerle birlikte yenileri yapılmıştır. Peşte tarafındaki tarihi yapı ve anıtlar resimlerde görülmektedir.

Resim 6. Elizabeth Köprüsü

Resim 7. Zincirli Köprü

Resim 8. Parlamento Binası

Resim 9. St. Istvan Bazilikası

Resim 10. Kahramanlar Meydanı

Resim 11. Gerbaud Cafe

Resim 12. Opera Binası

BUDAPEŞTE KÜLTÜREL MİRAS ALANI

16 Kasım 1972’de UNESCO Genel Konferansı, Dünya Kültürel ve Doğal Mirası Koruma üzerine bir Konvansiyon imzalamıştır. 15 Ekim 1985’te Başbakanlık Konseyi, Macaristan’da bu Konvansiyonu benimsemiştir (Kanun no: 21). (3) UNESCO Dünya Mirası Komitesi, 7-11 Aralık tarihlerinde Paris’te yaptığı toplantıda UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne Budapeşte’yi şu şekilde almıştır: “Budapeşte, Tuna Nehri’nin panorama veren her iki kıyısı ve Buda Sarayı Bölgesi”. Macaristan’da, Budapeşte Dünya Mirası Alanı, 5 Kasım 1989’da, 960.488/2989 ve 58.407/1989 sayılı kanunlarla, Ulaşım, İletişim ve Bayındırlık Bakanı ve Kültür Bakanı tarafından Anıtları Koruma Yasası (Madde 5, Bend 1, 31 Ocak 1967) yetkisi altında kabul edilmiştir. (Buda Sarayı Bölgesi daha önceden ulusal anıtları koruma bölgesi olarak deklare edilmişti.)

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’nin Dünya Mirası Alanı’nın sınırları Resim13.’teki gibidir. Genel olarak: Tuna Nehri’nin panorama veren iki kıyısı Margit ve Petofi Köprüleri arası, Margit Adası, Peşte tarafı ve nehre açılan meydanları, kuzeyde Katona József Caddesi ile Petofi Köprüsü arası, Buda tarafında ise Gellert ve Var Tepeleri ile Fő Caddesi ve Frankel Leó Caddesi- Komjádi Béla Caddesi’ne kadar...

Resim 13. Kültürel Miras Haritası

http://owhc-ceer.fph.hu/eng/bp/index.html (10.11.2003)

BUDAPEŞTE DEKLARASYONU

Birleşmiş Milletler, 2002 yılını Kültürel Miras yılı olarak seçmiş ve Dünya Mirası Komitesi, kuruluşunun 30. yılını Budapeşte’de kutlamıştır. Bu kapsamda Dünya Mirası üzerine Budapeşte Deklarasyonu 28 Haziran 2002 de yayınlanmıştır. (4) Bu deklarasyonda:

* Dünya Kültürel ve Doğal Mirasını Koruma Konvansiyonu’na (UNESCO, 1972) henüz katılmamış ülkeleri davet etmek;

* Koruma-geliştirme-sürdürülebilirlik çerçevesinde sosyal ve ekonomik kalkınmayı ve halkların yaşam kalitesini arttırmayı sağlamak;

* Dünya Mirasına zarar verenlerin insan ruhuna ve dünyaya zarar verdiklerini anlatmak;

* Toplulukların her düzeyde Dünya Mirasını koruma ve yönetimi ile ilgili aktif katılımlarını sağlamak;

* Dünya Mirası Listesi’ni geliştirmek;

* Toplum bilincini yükseltmek ve iletişimle Dünya Mirası’na destek sağlamak;

ana maddeleridir. 11 şehir imza atmıştır.

BUDAPEŞTE’NİN KENTSEL GELİŞİMİ VE SOSYOLOJİK BİR BAKIŞ

Budapeşte, Avrupa başkentleri arasında 1873 yılında kurulmuş genç kentlerdendir. 19. yüzyılın sonlarında sanayiinin gelişimiyle birlikte kente, kırsal kesimden işgücünün toplu bir göçü sözkonusu olmuştur. 1890-1900 yıllarında nüfus % 45 artmıştır. Sanayiinin ve nüfusun gelişimiyle düşük kalitede konut yapımı başlamıştır. Bu konutlar kent merkezindeki konutların kalitesiyle ve oturanların sosyal statüsüyle taban tabana zıttır. (1)

Savaş zamanında Budapeşte’nin büyümesi yavaşlamıştır. Göçün yönü banliyölere doğru değişmiştir. Orta gelirli aileler kent merkezinden çeperlere doğru taşınmaya başlamış, kırsal kesimden göçen işçi aileleri de banliyölere gelmeyi tercih etmişlerdir.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Budapeşte, sol görüşlü banliyöler ve sağ görüşlü kent merkezindeki burjuva kesimini dengelemeye çalışmıştır. 1940’ların sonunda sosyalist rejimle birlikte arazi ve yapı mülkiyetleri kamunun eline geçmiş, ticari faaliyetler yasaklanmıştır. Ağır sanayiye önem verilmiş, işçi göçü yine artmış ve 1950’lilerde kentin nüfusu ikiye katlanmıştır.Göç dalgasıyla küçük üniteler halinde yüksek katlı konut blokları inşa edilmiş, kent merkezi ve tarihi dokudaki yapılar önemini yitirmiştir. (1) (Resim 14)

Resim 14. Yüksek katlı konut blokları

1970’lerin sonu ve 80’lerin başında pek çok Batı Avrupa ülkesinde olduğu gibi sanayi gerilemiş, hizmetler, ticaret ve turizm sektörü artmaya başlamış, yeni bir ekonomi gelişmeye başlamıştı.

1980’lerde kentte sosyal ayrım net olarak görülmekteydi. Halkın Chicago olarak adlandırdığı Doğu Tren İstasyonu’nun arkası, en kötü “slum” ve çingene mahallesiydi. (Resim 15) Buda tarafında, kale ve çeperinde en zengin kısım oturmaktaydı. Peşte’de Tuna’ya yakın kısımlar ve kent merkezi çekirdeği, üst ve orta gelir kesimin konutlarıyla dolu olup çeperlere doğru gelir seviyesi düşmekteydi. En çok üniversite mezunu, çalışan kişiler de Buda tarafında tarihi apartmanlarda oturuyorlardı ve buradaki daire büyüklükleri ve fiyatları fazla idi.

Resim 15. Budapeşte kenti ve mahalleleri

Kovács, Z., 1998.

1989’da kapitalist düzene geçen ülkede müthiş bir özelleştirme hareketi görüldü. Fabrikaların kimisi satıldı, kimi yabancı sermayenin eline geçti. Kayıtlı işsizlik 1990’da 24.000 kişi iken, 1993’te 705.000 kişiye fırladı. Komünizmin konut blokları, inanılmaz ucuz ve uzun vadeli kredilerle özel mülkiyete geçti. (1) Ailelerin ekonomik güçleri farklılaşmaya başladı; Buda tarafında ve Peşte’nin merkezindeki tarihi apartmanlar restore edilerek değerlendirilmeye başlandı.

Resim 16. Tarihi apartman blokları

BUDAPEŞTE’DE KENTSEL KORUMA KONUSUNDA YASAL GEÇMİŞ VE SÜREÇ, YENİ FİKİRLER VE UYGULAMALAR

YASAL GEÇMİŞ

Budapeşte’de tarihi ve kültürel mirasın korunması konusunun yasal platformdaki tartışmaları yüzyıldan fazla bir zamana dayanır. Tarihi yapıların korunması (Bu ve bundan sonraki tüm “koruma” yazan terimler “conservation” anlamında kullanılmıştır) ve envanterinin çıkarılması, bu konularla ilgili enstitüler ve sistemler, 19. yüzyıldan bu yana faaliyettedir. Tarihi araştırma, mimari deneyler, özel koruma teknolojilerinin geliştirilmesi gibi koruma pratikleri, Budapeşte’de en belirgin olarak 1960-80 arası görülmüştür. O zamanki merkezi yönetim “kamu yararı” adına tarihi mirası koruma konusunda bir takım atılımlar yapmıştır. (5) 1989-90’daki demokratik değişimler, tarihi miras ve yönetimi konusunda değişik seçenekler getirmiştir. Özel mülkiyete geçen yapılarda koruma, restorasyon, yenileme ve tasarım açısından alternatifler geliştirilmiştir. O zamandan günümüze kentsel planlama ve koruma çok katmanlı, yenilikler ve teknolojinin fazlaca görüldüğü bir durum halini almıştır.

1. Yapı Korumasından Bütüncül Kentsel Korumaya Doğru

Kültürel miras politikası yaklaşımındaki değişiklikler “tarihi anıt” korumadan bütüncül kentsel koruma, planlama ve inşasına doğru olmuştur. (5) “Tarihi anıtlar”ı koruma işi otuz senedir Yapı ve Kentsel Gelişim Bakanlığı’na bağlı iken, 1990’daki rejim değişikliğinden sonra Kültürel Miras Bakanlığı kurulmuş ve bu konu (Bu bakanlığın isminden de anlaşılacağı gibi) bu yönetime devredilmiştir. Sanat tarihçileri, mimarlar, plancılar, arkeologlar vb. profesyoneller, bu bakanlıkta çalışmakta veya danışmanlık yapmaktadırlar.

1998 seçimlerinden sonra “inşaat”, “kentsel gelişme” ve “koruma” konuları ise Çevre Bakanlığı’ndan alınmış, Tarım ve Bölgesel-Kentsel Gelişme Bakanlığı’na verilmiştir. Yasal çerçeve açısından 1989 yılında “Tarihi Anıtları Koruma” Yasası, 1997 yılında ise “Yapılı Çevrenin Korunması ve Gelişimi” Yasası kabul edilmiştir.

Önceden tarihi anıtların korunması ile ilgili finansal destek, çevre koruma sistemi üzerine kurulu iken, 1998’deki değişiklikten sonra Milenyum Tarihi Anıt Programı ile mimari mirasın korunması konusundaki finansman ayrı bir ekonomik sistem olmuştur. Bu program, kültürel olaylar, restorasyon konuları, müze, arşiv, film vb. konularla paralel yürümektedir. Bunun amacı, “tarihi” yapıların diğerlerinden izole edilmemesini ve kültür aktiviteleriyle desteklenmesini sağlamaktır.

2. Yerel Yönetim ve Koruma

Budapeşte Büyükşehir Belediyesi, 23 ilçe belediyesi ile birlikte çalışmaktadır.(3) Kültürel Miras alanında bulunan tüm anıtlar, tüm binaların bakımı, onarımı ve geliştirilmesi, diğerleriyle uyumu ve görünümü, kentin genel görünüşüne ve siluetine etkisi ile ilgili konularda Bayındırlık Bakanlığı görevlidir. Bu özel alan için kent planında özel işaretlemeler yapmak zorunludur.

Ayrıca, Budapeşte Büyükşehir Belediyesi LXII sayılı (1994) Kanun’la şu işlerle görevlidir (63/A Maddesi): Başkentin kentsel gelişim ve rehabilitasyon programlarını, master planını yapmak; kent planı yasalarını uygulamak; Kanun’un belirttiği özel koruma bölgelerini, tarihi alanları, Kültürel Miras Alanı’nı denetlemek; korunan kültürel ve tarihi değerlerin bakımı ve yenilemesi konusunda gerekli şartları sağlamak.

Yukarıdaki görevlerin uygulaması Büyükşehir Belediyesi’nin Yerleşim Mirasının Korunması Bölümü’nün işidir. Bu bölüm, Dünya Mirası Koruma Organizasyonu ile bağlantılıdır. Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle işbirliği içerisindedir. (2)

Büyükşehir Belediyesi, kentsel koruma konusunda mülkiyet sahiplerini sürekli denetlemektedir. Daha önceden kamuya ait kiralık konutların içinde oturanlara düşük fiyatla satılmasından sonra, bu mülk sahipleri, yapılarını korumak ve geliştirmekle yükümlü olmuşlardır. Ancak yerel yönetimler de bu yapıların korunmasında ve renovasyonunda finansal destek olmaktadırlar.

Budapeşte Büyükşehir Belediyesi geliştirdiği finansal destek ve kredi programıyla 2001’de Eurocities Yaratıcı Kentsel Stratejiler Ödülü’nü almıştır. (6) Merkezi hükümetten, bölge idaresinden gelen gelirler, mülklerinden gelen gelirler ve toplanan vergiler bu finansal programın kaynağını oluşturmaktadır.

Budapeşte Büyükşehir Belediyesi’nin elinde şu an konut yapısı bulunmamaktadır. Konutların büyük çoğunluğu özel mülkiyette ve ilçe belediyelerinin yönetimindedir. Bazı atıl durumda olan tarihi konutları Büyükşehir Belediyesi, 2001’den bu yana satın almakta ve sosyal yardım programı ile yardıma ihtiyacı olanları yerleştirmektedir. Belediye 1996 yılında Kentsel Yenileme Fonu’nu yaratmış, 1.770 konuta 8.3 milyon Euro destek sağlamıştır. 2001 yılında ise tarihi yapıların onarılması konusunda ilçe belediyesi ve mülk sahiplerine 592.000 Euro finansal yardım yapmıştır. (6) Kent merkezinde yığılmayı önlemek ve daha yaşanabilir kılmak üzere “Kentsel Yenileme” Programı yaratılmıştır; bu program tarihi dokularda yenileme faaliyetlerini geliştirmeye devam etmektedir. (Resim 17)

Resim 17. Koruma-yenileme çalışmaları

http://www.budapest.hu/engine.aspx?page=meetbudapest&bs-long-content=2 (15.12.2003)

3. Avrupa Konseyi ve Sivil Toplum Kuruluşları ile Birlikte Bütüncül Koruma

1989’dan bu yana, Doğu Avrupa ülkeleri ile işbirliği içinde olan Avrupa Konseyi, Granada Konvansiyonu ile altı çizilen bütüncül koruma fikrini Budapeşte’de de uygulamaya çalışmaktadır. Gerek yasal konularda gerekse uygulamada söz hakkı sahibidir. Bu konuda sivil toplum kuruluşlarının (STK) önemli rolü bulunmaktadır. 1980’den bu yana mahalle birlikleri, konutların ve tarihi dokunun, anıtların korunmasında ön ayak olmuş, yerel yönetimle işbirliği yapmaktadırlar. (5)

KORUMA FİKİRLERİ VE PRATİĞİNDE DEĞİŞİMLER

Kentsel gelişme ve koruma, tarihi çevrede yeni fikir ve uygulamalarla kalkınacaktır. Aşağıdaki konular bu konseptin üzerine geliştirilmiştir.

1. Çok Katılımlı Çevrelerin Başarıları

Demokratik sistemin evrimi, kentsel koruma ve yönetimde değişiklikler getirmiştir. Tarihi dokunun korunmasındaki monoblok sistem gitmiş; yeni oluşan aktörlerin işbirliği sözkonusu olmuştur. Yukarıda bahsedilen, merkezi ve yerel yönetimin aktörleri, STK’lar ve halk, çok katılımlı bir ortam yaratmışlardır. Tarihi yapıların korunmasında yerel yönetim ve özel sektör işbirliği yapmaktadır.

2. Yeni Yatırımcılar

1990’dan sonra koruma konusunda özel sektörün çabaları görülmüştür. Sponsor olarak kamusal mekânların restorasyonlarında yer aldıkları gibi, kendilerinin yer seçimleri de merkezdeki tarihi yapılarda olmuş ve bu yapıların dışını onararak içini modernize etmişlerdir. Ayrıca koruma, restorasyon gibi konularda yapı işçilerinin eğitimlerini üstlenmektedirler.

3. Restorasyon Sürecindeki Değişimler

Yukarıda anlatılan çok aktörlü koruma olgusu, restorasyon sürecinde değişimlere yol açmıştır. Daha yaşanabilir tarihi yapılar için binanın teknik kalitesi, tesisat yönetimi, restorasyon teknikleri, malzeme kullanımı konularında konfor ve işlevsellik düşünülerek yeni ve teknolojik değişikliklere gidilmeye başlanmıştır. (5) (Resim 18)

Resim 18. Restore edilmiş teknolojik yapılar

YENİ POLİTİKA VE PROGRAMLAR

Kentsel koruma ve yönetimini etkileyen yeni politika ve programlar aşağıda belirtilmiştir:

1. Tarihi Dokunun Korunmasındaki Gelişimler

2000 yılından bu yana sadece 19. yüzyıl yapıları değil, 20. yüzyıl yapıları da koruma altına alınmaya başlanmıştır. Bunlar okul, sayfiye evleri, mezarlık ve bazı özellikli işçi evleri ve benzerleridir. Böylelikle 1951’de ilk hazırlanan tescil listelerine yenileri eklenmiş, mevcut listeye 400 adet 20. yüzyıl yapısı dahil olmuştur. (5)

2. Grup-Restorasyon Programları

1980’lerden bu yana değişik paketler halinde çıkarılan restorasyon programları başarı sağlamış, özellikle büyük konakların ve bazı köy evlerinin restorasyonları hızla yapılmış, bu yapılar ve bunların olduğu sokaklar turistik çekim merkezleri olmuşlardır. (Resim 19) Bu eforlar, geliştirilerek devam edecektir.

Resim 19. Sokak bazında restorasyon

3. Kentsel Rehabilitasyon

Buda Sarayı ve etrafındaki mahallelerin rehabilitasyonu ile “slum” bölgeleri olmaları engellenmiştir. Budapeşte tarihi kent merkezindeki 19. yüzyıl konutlarından yaklaşık 200.000 daire adım adım yenileme programına dahil olmuştur. (5) Ancak, bu alanlarda yaşayan düşük gelirli ailelerin oturduğu yapıların bir kısmı hâlâ çok bakımsız bir halde durmaktadır.

1997’de başlayan “Kentsel Rehabilitasyon Programı”nda çalışanlar, “eylem alanları” adını verdikleri alanlara konsantre olmuşlar ve bu alanlardaki özel mülkiyetteki konutların renovasyonu için finansal vb. destek olmaya çalışmaktadırlar; ancak yine de kaynaklar az gelmekte, Mayıs 2004’te Avrupa Birliği’ne giren ülkede, AB’den gelecek fonları hızla beklemektedirler.

SONUÇ

Tarihi geçmişi çok zengin olan Macaristan’da, Budapeşte kentinin tüm tarihi kentsel dokusu, II. Dünya Savaşı’nda yerle bir olmuştur. Savaştan sonra Komünizm döneminde her türlü kentsel faaliyet ve koruma işlemi devlet eliyle yapılmıştır; zaten o dönemde tüm mülkiyet bilindiği gibi devlete aittir. 1990 yılında rejim değişikliğine giden ve açılarak Cumhuriyet olan ülkede geçen 14 senede koruma dahil her konuda müthiş bir aşama kaydedilmiştir. Kamuya ait her türlü yapının özelleştirilmesine gidilmiştir. Ancak, fakir olan halka devlet, konutu için her türlü yardımı yapmıştır. Budapeşte Belediyesi sosyal yardım programları ile tarihi doku içindeki konutları restore ederek ihtiyacı olanları bu konutlara yerleştirmiştir. Kıt kaynaklarla her türlü fon yaratılmaya çalışılmış, Avrupa Konseyi’nden yardım alınmış, Avrupa Birliği katkılarıyla, Eurocities finansmanlarıyla tarihi doku ayağa kaldırılmıştır. Ayrıca 1990’dan sonra ülkeye gelen yabancı şirketler ve yerli şirketler, koruma konusunda, yapıların restorasyonlarında sponsor olmuşlardır. Binaların dışı aynen eski halindeki gibi onarılmış, içine ise modernizasyona gidilmiş, konfor ve işlevsellik düşünülerek çağdaş malzemelerle onarılmış ve yenilenmiştir.

Yerel yönetim güçlenmiştir, söz hakkı ondadır; ancak bölge idaresi ve Kültürel Miras Bakanlığı denetleyicidir. Akıllı ve çalışkan yöneticiler, önce korunacak yapıların envanterini çıkarmışlar, bu envanter göz önüne alınarak koruma yasaları oluşturmuşlardır. Yerel yönetimler yasaları yürütmekte, merkezi yönetim de denetlemektedir. Şüphesiz sivil toplum kuruluşlarının da koruma konusunda önemli katkısı bulunmaktadır.

Macaristan’ın koruma konusunda, dünyada geçmişten bugüne imzalanan tüzük, bildirge ve konvansiyonlarda hep imzası bulunmaktadır. En son 2002 yılında Dünya Mirası Komitesi Budapeşte’de toplanmış, Budapeşte Deklarasyonu’nu yayınlamıştır. Ayrıca ICOMOS, World Heritage Review dergisinin bir sayısını Budapeşte Kültürel Mirası’na ayırmıştır.

1997’de Yapılı Çevrenin Korunması ve Gelişimi, 1998’de Korunacak Kamu Yapılarının Kültürel Faaliyetlerle Yaşatılması gibi yasal düzenlemelere gidilmiş, 5-6 senede önemli ve hızlı aşamalar kaydedilmiştir. 20. yüzyıl yapıları da koruma altına alınmış; önemli arkeolojik değerler günışığına çıkarılarak modern örtü vb. teknolojik sistemlerle korunması sağlanmıştır.

Okullardaki eğitimde de temel eğitimden yüksekokula kadar koruma bilincini aşılamak üzere dersler konulmuştur. Budapeşte Teknik Üniversitesi ve Eötvös Lorand Üniversitesi’ndeki mimarlık, şehircilik ve restorasyon kürsülerinin yanısıra “college” adı verilen meslek yüksekokullarında teknikerler yetiştirilmektedir.

Son olarak Budapeşte, her türlü turizm katalogunda, internet sitelerinde, seyahat ilanlarında iyi bir şekilde tanıtılmakta, tarihi mekânlarının resimleri ön plana çıkartılarak turizmden çok iyi bir gelir elde etmektedir. Turizmden elde edilen gelir her yıl ikiye katlanmaktadır. Mayıs 2004’te Avrupa Birliği’ne tam üye olan ülkenin koruma, yaşatarak koruma ve turizm konularında daha fazla gelişeceği şüphesizdir.

KAYNAKLAR

1. Kovács, Z., 1998, "Ghettoization or Gentrification? Post-socialist Scenarios for Budapest", Netherlands Journal of Housing and The Built Environment, Vol: 13, pp. 63-82.

2. Saroğlu, A., Aralık 1998, “Tuna’nın Soylu Prensesi Budapeşte”, Gezi Traveler, Yıl:2, Sayı:15, ss. 50-74.

3. Kültürel Miras Web Sitesi, http://owhc-ceer.fph.hu/eng/bp/index.html (10.11.2003)

4. Budapest Declaration Web Site, http://owhc-ceer.fph.hu/eng/bpdok/dok2.html (15.12.2003)

5. http://www.arcchip.cz/w03/w03_ero.pdf (10.11.2003)

6. Budapest Portal, http://www.budapest.hu/engine.aspx?page=meetbudapest&bs-long-content=2 (15.12.2003)

7. http://lonelyplanet.com/destinations/europe/hungary/ (15.12.2003)

Fotoğraflar:

(aksi belirtilmedikçe)

Özge Yalçıner Arşivi

Bu icerik 10547 defa görüntülenmiştir.