Ülkenin “en uzun soluklu” mimarlık yayınına 2024 Ulusal Mimarlık Ödülleri için hazırlanmış sayı ile veda etmek, benim için elbette çifte veda. Dönemin mimarlık gündemini süzgecinden çok sesli bir yansımayla geçiren bu alanlar, Odadaki ana çalışma aksımı oluşturuyordu. Mimarlığın ideal duruşuna yön veren işlere değen ellerden biri olmak, her iki alanın dinamik ve kendini yenilemekten çekinmeyen yönlerini daima hatırlattı. Bugün ise MİMARLIK mesleki bir söylem oluşturma hedefiyle başladığı yayın hayatını, ulusal ve uluslararası mimarlık gündeminden düşürdüğü izdüşümlerin ve özgün değerlendirmelerin görünürlük kazandığı seçkin bir ortam olma göreviyle sürdürüyor. Köklerini Odanın kolektif üretkenliğinden besleyen bu yayında canlılığı sürdürmek kıymetli.

Ortak kaygıyla hareket eden bireylerin örgütlediği kolektif söylemler bugünün mimarlık ortamında ayrıca önem kazanıyorken, bu vesileyle MİMARLIK’ın imkan verdiği bu zeminin devamlılığı adına katılımın çok önemli olduğunu bilmemiz gerekir. Tartışılan her konu ve söylenen her söz kolektif bir üretimin inşası adına emeği kıymetlendirecek.

MİMARLIK kente ve mimarlığa mesleki örgütsel meşruiyet çerçevelerinden ve toplumu öncelikleyen bir düzlemden yaklaşmaya devam edecek, köklerinden aldığı uzun solukla.