ETKİNLİK
Italo Calvino 100+1 Yaşında! Kenti Edebiyata, Edebiyatı Kente Yerleştirmek
Sevil Enginsoy Ekinci, Dr., Mimar, Mimarlık Tarihçisi
Italo Calvino’nun 101. yaş günü Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde geniş katılımlı bir sergi ve takip eden bir dizi etkinlikle kutlandı. Calvino’nun eserlerinin edebiyattaki önemli yerinin yanında kent üzerine gelişen anlatıları, farklı ilgi ve deneyimlerden katkılarla kuramsal ve eleştirel okumalara ve yorumlamalara da kapı açtı. Kutlamanın mimarlarından Sevil Enginsoy Ekinci, sergideki işleri ve süreçleri tanıtırken, kutlamada biraraya gelen anlatıları İstanbul bağlamında yeniden okuyor.
I.
Italo Calvino’nun 101. yaşını 23 Şubat-29 Mart 2024 tarihleri arasında heyecanlı ve kalabalık bir grup halinde biraraya gelerek Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde kutladık.
[1] Mimarlığın, tasarımın ve sanatın edebiyatla nasıl ortaklıklar kurabileceğini araştırarak, tartışarak ve paylaşarak ürettiğimiz “Italo Calvino 100+1 Yaşında!” isimli bir sergi ve onun etrafında şekillenen bir dizi etkinlik ile gerçekleştirdik bu kutlamamızı.
[2] Amacımız, zengin Calvino külliyatını birikim, ilgi ve deneyim farklılıklarımızdan beslenen, çoğulluğu ve çeşitliliği önemseyen bir kapsamda, güncel kuramsal ve eleştirel yaklaşımlarla Türkiye’den yeniden okumak ve yorumlamaktı.
Böyle bir kutlama fikrini Bilge Bal ile birlikte
Arredamento Mimarlık Tasarım Kültürü Dergisi’nin Ocak-Şubat 2024 sayısında aynı başlık altında yayımlanan bir dosya için geliştirmiştik ilk önce.
[3] Çoğumuz her iki kutlamaya da katıldık, bazılarımız ise sadece dergide ya da sadece Kıraathane’de yer aldı.
Bilge Bal, Gökçen Erkılıç, Ilgın Hancıoğlu ve Onur Kutluoğlu ile E S Kibele Yarman, dergi için ürettikleri işlerini Fırat Erdim, Murat Germen ve Ertuğ Uçar’ınkilerle birlikte sergi mekânına uyarladılar hatta mekâna özgü hale getirdiler. Hancıoğlu ve Uçar, katkılarını eskiz defterleriyle daha da zenginleştirdiler. Aslıhan Demirtaş, dergideki yazısından hareketle yeni bir iş tasarladı. Levent Şentürk, Ayşenur Telli ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğrencileriyle bir ekip kurdu ve tümüyle farklı bir ürünle katkıda bulundu. Ben, dergideki yazımın ait olduğu bir nesneye duyduğum ilgiyi Gülsen Şenol ile paylaştığımı keşfettim ve böylece birlikte, Ege Özmen’in de katkısıyla, bir video ürettik. Ayrıca Şenol, ortak ilgimizin bir örneğini, Erdim’in işinin sergilendiği buluntu nesneyi de ödünç verdi. Ali Artun, Ci Demi ve Elif Kendir Beraha, Ceren Balkır Övünç ile Nilay Yurtsever’den oluşan fOlkolektif daha önce ürettikleri işlerine Calvino gözünden yeniden bakarak serginin birer parçası oldular. Evrim Kavcar ve Waseem Ahmad Siddiqui ise sergi için ürettikleri işleriyle aramızdaki yerlerini aldılar (
Resim 1-12).
II.
Sergi, Calvino’nun kitapları, yazıları arasında en yoğun ilişkiyi
Görünmez Kentler [4] ile kuruyordu. Fırat Erdim’in öğrencilerinin İstanbul kartpostalları, Gökçen Erkılıç’ın interaktif İstanbul haritası, Murat Germen’in İstanbul fotoğrafları ve Ertuğ Uçar’ın eskiz defterlerindeki İstanbul sokakları, Calvino’nun görünmez kentlerinde dolaşırken, görünür İstanbul’un yanındaki / ardındaki görünmezliğinin ya da zihinsel / düşsel görünürlüğünün peşine düşüyordu. Levent Şentürk’ün ve Ayşenur Telli’nin öğrencileriyle birlikte ürettiği iş ise görünmez kent öykülerine her seferinde yenilerinin eklendiği, kartla oynanan bir oyuna dönüştürüyordu kitabı. Sergiyle örtüşen etkinliklerimizden bir atölyede bu oyunu oynamış, başka bir atölyeyi ve bir konuşmayı da,
Görünmez Kentler’i döne döne, tekrar tekrar okumanın bedensel / mekânsal deneyimine ve tartışmasına ayırmıştık.
[5]
Görünmez Kentler’e sergide eşlik eden diğer Calvino kitaplarından
Kesişen Yazgılar Şatosu’nda
[6] tarot kartlarıyla anlatılan hikâyeler, Şentürk’ün, Telli’nin ve öğrencilerinin oyununun kurgusuna da birer referanstı. Bu oyun-iş gibi, sergide Calvino’nun birden çok kitabına, metnine bağlanan başka işler de vardı. Bilge Bal,
Atalarımız [7] üçlemesinden “Ağaca Tüneyen Baron”a ve
Dere Tepe Ters’e bakıyor, bakarken de, Calvino’nun kuş-insanı, fantastik ağaç canlısı
Cosimo Piovasco di Rondò’dan ilhamla Boğaz’ı açık havada
Gri Balıkçıl’ın gözünden çizerek dolanık bir deneyim kaydı tutuyordu.
Cosimo’nun başka bir türdeşi Waseem Ahmad Siddiqui, hafifleyen bir bedenin yol güncesinden parçalı, otobiyografik bir kayıt sunuyordu. Evrim Kavcar, üçlemenin sonuncu öyküsü “Varolmayan Şövalye”den Gurdulù’nun serüvenini seramik kili / plastilinden figürinler formunda dokunsallıkla öyküleştiriyordu.
Onur Kutluoğlu ile E S Kibele Yarman’ın dijital kolaj baskısının “Sıfırzaman ve Diğer Qfwfq’lar”ı doğrudan alıntıladığı, Ali Artun’un soyut metal yerleştirmesinin “Uzayın Formu” üzerinden bağ kurduğu
Bütün Kozmokomik Öyküleri [8] de Calvino’nun sergide birden çok kere karşımıza çıkan bir başka kitabıydı.
Diğer işler ise, Calvino’nun farklı farklı kitaplarından seçtikleri cümleleri bazen de paragrafları işaretliyordu. Benim, Gülsen Şenol ile birlikte ve Ege Özmen’in katkısıyla ürettiğim video
Klasikleri Niçin Okumalı? [9] kitabındaki “Francis Ponge” bölümüne; Ilgın Hancıoğlu’nun dijital baskı harita çizimleri ve Boğaziçi’ni bir günlük / harita olarak kaydeden eskiz defteri
Kum Koleksiyonu’ndaki
[10] “Haritadaki Yolcu” denemesine; Ci Demi’nin İstanbul fotoğrafları
Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler’deki
[11] “Yanlış Durak” öyküsüne; Aslıhan Demirtaş’ın pamuk ipi, tel, fotoğraf ve baskı çizimden oluşan yerleştirmesi
Palomar’ın
[12] “Bir Dalganın Okunuşu” ve “Sonsuz Çayır” bölümlerine; Elif Kendir Beraha, Ceren Balkır Övünç ile Nilay Yurtsever’den oluşan fOlkolektif’in mum, çam, bakır tel, sabun bazı, yün ip, epsom tuzu, çelik çubuklar ve lehim teli kullanarak ürettikleri maketleri de
Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu’daki
[13] “Oracıkta Sonunu Bekleyen Öykü Hangisi”ne koyuyordu işaretlerini.
Calvino’nun
Görünmez Kentler dışındaki tüm bu romanlarının, öykülerinin ve denemelerinin ortak konusu olan insandan başkayı yine sergiyle örtüşen etkinliklerimizden bir konuşmada ve bir de atölyede ele almıştık.
[14]
III.
Sergi, Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nin birinci katında bulunan karşılıklı iki mekânı kullanarak iki bölümden oluşuyordu. Sağdaki, Meşrutiyet Caddesi ve Yemenici Abdüllatif Sokağı köşesini kaplayan bölümün girişine adım atan ziyaretçileri, İstanbul’da vahşice süren kentsel yıkımların birinden kurtarılan bir dizi ahşap posta kutusunun sonraki yaşamlarına dair benim, Gülsen Şenol ve Ege Özmen ile ürettiğim “Peki sonra?
Post-posta döneminde
post-posta kutusu olarak posta kutusu” isimli video karşılıyordu. Videodaki posta kutuları, giriş mekânının ana mekâna bağlandığı köşede asılı başka bir buluntu metal posta kutusuyla bakışıyordu uzaktan. Bu kutunun içinde ise Fırat Erdim’in Iowa State Üniversitesi’ndeki öğrencilerinin kendi İstanbullarını yazıp, çizip ona / bize / ziyaretçilere gönderdiği, “Görünmez Kentlerin Arasındaki Boşluk” kartpostalları vardı.
Giriş mekânındaki balkon kapısının camlarını yarı-geçirgen bir kat olarak kaplayan Bilge Bal’ın “Gri Balıkçıl, Boğaz’ın Bir Kısa-Kesiti” isimli işi, Ilgın Hancıoğlu’nun ana mekândaki “Boğaziçi Günleri” eskiz defterine ve onun video animasyonuna doğru uzanıyordu. Uzanırken de, hemen bitişiğindeki Hancıoğlu’nun “Harita Bakışı”, “Haritacı Yaklaşımı” ve “Yaklaşan Harita” isimli dijital baskı çizimlerini ana mekândaki diğer haritalara bağlıyordu. Bunlardan biri, Waseem Ahmad Siddiqui’nin bu mekânın çıkmasının pencerelerinde uçuşan iki haritasıydı. Ayrıca Siddiqui, “Libya’da Akdeniz” fotoğrafıyla da Bal’ın ve Hancıoğlu’nun işlerinin İstanbul Boğaz’ında deniz ve kara arasında hareket / seyir halinde olmalarına eşlik ediyordu. Annesinin mektubu ise, sergideki posta kutularına izleri sinmiş nice mektupları çağrıştırıyordu.
Siddiqui’nin haritalarının yanıbaşında da Gökçen Erkılıç’ın “İstanbul’da
Görünmez Kentler’i Gördüğümü Zannettiğim Yerler Haritası” vardı. Bu interaktif harita üzerinden ulaşılabilen on yer, hemen bitişiğindeki Ertuğ Uçar’ın, Calvino’nun dolaştığını hayal ettiği Babil Sokak da dahil, on eskiz defterindeki on yerle ve onların da bitişiğindeki Ci Demi’nin yedi fotoğrafındaki yedi yerle birleşiyordu. Böylece neredeyse tüm mekân, görünürken de, görünmezken de, sesle, kokuyla, temasla hissedilen, hayalin içinde gerçek, gerçeğin içinde hayal olan bir İstanbul haritasına dönüşüyordu.
Serginin diğer bölümünde ise, yer ölçeğindeki işler kozmolojik ölçekte olanlarla, somut işler soyut olanlarla, iki boyutlu işler üç boyutlularla birlikte yer alıyordu. Girişin sağındaki ana mekânda, Onur Kutluoğlu ile E S Kibele Yarman’ın uçan, kaçışan imgelerle sarmalanmış “Yeryüzü kıtaları gezegenimize düşen ay parçalarından başka bir şey değildir.” alıntısıyla biten dijital kolaj hikaye bandının tam karşısında ikili sıra halinde Murat Germen’in “Dokunma!” başlıklı işi diziliydi. Her biri, Germen’in İstanbul’a karşı işlenmiş kentsel suçları belgeleyen fotoğraflarından türetilmiş foto-kolajdı. Bu iki duvar arasında da yukarıdan asılı bir halde mekânda salınan, dönen Ali Artun’un “Kozmokomik” isimli metal konstrüksiyonu vardı. Onun çaprazına ise, Aslıhan Demirtaş’ın çelik bir askıdan sarkan tığ işi “Dalgamobil”i ile “Düzenli ve düzgün kozmos ya da oluşum halindeki dağınık evren” başlıklı yedi geometrik çizim ve bir siyah-beyaz dalgalı deniz fotoğrafından oluşan “Hiberbolik Domestik”i yerleşmişti. Tümünün ortasında ve mekânın Yemenici Abdüllatif Sokağı’na açılan pencereli köşesine serpiştirilmiş pleksiglas kutular içinde de Evrim Kavcar’ın on tane fantastik figürini karşılıyordu bizi.
Girişin karşısındaki küçük mekânın bir duvarına dizilmiş pleksiglas kutularda ise istiflenmiş oyun kartları vardı. Diğer duvara, Elif Kendir Beraha, Ceren Balkır Övünç ile Nilay Yurtsever’den oluşan fOlkolektif’in “Arlanmaz Araziler”e yerleştirdiği maketleri asılıydı. Bu hayali araziler, bir yandan tam karşılarındaki Levent Şentürk’ün, Ayşenur Telli’nin ve öğrencilerinin oyun kartlarından türemiş ve türemeye devam eden hayali şehirlerle bakışıyor, bir yandan da uzaktan serginin diğer bölümündeki “Gri Balıkçıl, Boğaz’ın Bir Kısa-Kesiti”ni süzüyordu, tabii o kesit de, bu arazileri.
Böylece sergi, Calvino’nun dilden dile çeviri üzerine yazdıklarını, kendi yaptığı çevirileri ve kitaplarının çevirilerini dikkate alarak coğrafyadan / coğrafya ötesinden imgeye, imgeden kelimeye, kelimeden çizgiye, kile, ipliğe, örgüye, kâğıt yaprağına, haritaya, oyun kartına, kartpostala, mektuba, posta kutusuna, makete, metal konstrüksiyona, fotoğrafa, hareketli imgeye, bedene her türlü çevirinin yaratıcı olanaklarını araştırıyor, deniyordu. Bunu yaparken de, yine Calvino’nun denemelerini, öykülerini ve romanlarını izleyerek, insanı ve en geniş anlamıyla insandan başkayı, eşyayı / nesneyi / şeyi, hayvanı, bitkiyi, denizi, yeryüzünü, gökyüzünü, kozmosu, soyut ve zihinsel olanla somut ve duyumsal / bedensel olanı, hayali, fantastik ve masalsı olanla gerçek olanı biraraya getiriyordu.
IV.
Bitiminden beş aya yakın bir süre geçtikten sonra bugün sergimize ve iki konuşma, üç atölye ve beş sanatçı buluşmasından oluşan etkinliklerimize yeniden ve haliyle mesafelenerek bakarken artık eminim: Calvino’nun pek çok öyküsünün ve romanının ana karakterleri, denemelerinin de konuları olarak karşımıza çıkan, yeryüzüne ve gökyüzüne dolanan, bulanan kentler, sergimize ve etkinliklerimize dahil olurken Kıraathane’ye yayılıyor ve oradan da İstanbul’un sokaklarına, caddelerine, kaldırımlarına, merdivenlerine, meydanlarına, duvarlarına, yıkıntılarına, inşaatlarına, arazilerine, köprülerine, Haliç’e, Boğaz’a, dalgalarına, gemilerine, plastik şişelerine, denizanalarına, fitoplanktonlarına, balıklarına, kuşlarına, kedilerine, bulutlarına, ağaçlarına, elektrik direklerine, sokak lambalarına, arabalarına, sandalyelerine, posta kutularına doğru açılıyor, akıyordu. Böylece Calvino’nun kentleri İstanbul’a, İstanbul da Calvino’nun kentlerine karışıyordu.
Sevil Enginsoy Ekinci, Dr., Mimar
NOTLAR
[1] “Italo Calvino 100+1 Yaşında!”, Küratörler: Bilge Bal, Orhan Cem Doğan ve Sevil Enginsoy Ekinci, Sponsorlar: Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi (sergi ve etkinlik mekânı sponsoru), +GF+ (ana sponsor), Mimarizm (medya partneri), Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi, 23 Şubat-29 Mart 2024. Serginin kataloğu için bkz.: https://drive.google.com/file/d/1f9gCzc_JNmy932KyJcoU_a68qOiCSsSD/view
[2] Sergi katılımcılarının ve etkinlik konuşmacılarının / yürütücülerinin isimleri şöyleydi: Barış Arman, Ali Artun, Bilge Bal, Ci Demi, Aslıhan Demirtaş, Sevil Enginsoy Ekinci ve Gülse Şenol (ve Ege Özmen), Fırat Erdim (ve Micah Berger, Run-Qiang Lin, Luke McDonell, Peter Miller, Samarth-Vish Vachhrajani), Armağan Ekici, Gökçen Erkılıç, fOlkolektif: Elif Kendir Beraha - Ceren Balkır Övünç - Nilay Yurtsever, Murat Germen, Ilgın Hancıoğlu, Evrim Kavcar, Onur Kutluoğlu ve E S Kibele Yarman, Waseem Ahmad Siddique, Levent Şentürk ve Ayşenur Telli (ve Ali Yasin Altıparmak, Emine Atılgan, İrem Başülmez, Filiz Baykal, İsmail Gökhan Çatal, Dilay Dinç, Ömer Ege Güvendi, Ece Güvercin, Özge Karaman, Earta Pireva, Hatice Sarıkaya, Metehan Şahin, Havva Begüm Yılmaz, Ayça Yiğit) ve Ertuğ Uçar.
[3] Bal, Bilge; Enginsoy Ekinci, Sevil (konuk editörler), “Dosya: Italo Calvino 100+1 Yaşında!”, Arredamento Mimarlık Tasarım Kültürü Dergisi, 362, Ocak-Şubat 2024, ss.42-94. Dergideki sırayla, dosyamıza katılanların isimleri ve katkılarının başlıkları şöyleydi: Ertuğ Uçar / “Babil”, Murat Germen / “Kent, Mimarlık ve Suç Üzerine”, Erdem Ceylan / “Görünmez Kementler”, Ömür Harmanşah / “Calvino’nun Rotası: Kentler ve Arzu”, Ilgın Hancıoğlu / “İçinde Kaybolduğumuz Resimler: Perspektif, Haritalar ve Gezinti Üzerine”, Aslıhan Demirtaş / “Dalga Yaşıl”, E S Kibele Yarman ve Onur Kutluoğlu / isimsiz, Levent Şentürk / “Calvino: Ourobos, Kozmetik, Sarmal”, Armağan Ekici / “Calvino / Karasu”, Bilge Bal / “Bir Su Kuşu, Boğaz’ın Bir Kısa-Kesiti”, Gökçen Erkılıç / “İstanbul’da Görünmez Kentler’i Gördüğümü Zannettiğim Yerler Haritası”, Fırat Erdim / “Görünmez Kentlerin Arasındaki Boşluk”, Sevil Enginsoy Ekinci / “Calvino’nun Mektuplarını Okuyarak, Posta Kutularına Bakarak Mimarlık Tarihi Yazmak Üzerine Yazmak”.
[4] Calvino, Italo, 2019, Görünmez Kentler, (çev.) Işıl Saatçioğlu, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
[5] Calvino Atölyeleri 1: “Calvino’nun Görünmez Kentler’inden Bir Kart Oyunu”, Yürütücü: Ayşenur Telli, Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi, 24 Şubat 2024; Calvino Atölyeleri 2: “Calvino’dan Performatif Okumalar”, Yürütücü: Barış Arman, Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi, 9 Mart 2024; Calvino Konuşmaları 2: “Görünmez Kentler’i Tekrar Tekrar Okumak”, Konuşmacılar: Fırat Erdim ve Ertuğ Uçar, Moderatör: Sevil Enginsoy Ekinci, Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi, 11 Mart 2024.
[6] Calvino, Italo, 2017, Kesişen Yazgılar Şatosu, (çev.) Semin Sayıt, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
[7] Calvino, Italo, 2023, Atalarımız: İkiye Bölünen Vikont, Ağaca Tüneyen Baron, Varolmayan Şövalye, (çev.) Rekin Teksoy, Filiz Özdem ve Neyyire Gül Işık, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
[8] Calvino, Italo, 2007, Bütün Kozmokomik Öyküler: Sıfır Zaman ile Yayımlanmış, Yayımlanmamış Bütün Kozmokomikler, (çev.) Eren Yücesan Cendey ve Şemsa Gezgin, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
[9] Calvino, Italo, 2017, Klâsikleri Niçin Okumalı, (çev.) Kemal Atakay, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
[10] Calvino, Italo, 2008, Kum Koleksiyonu, (çev.) Kemal Atakay, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
[11] Calvino, Italo, 2023, Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler, (çev.) Kemal Atakay, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
[12] Calvino, Italo, 2003, Palomar, (çev.) Rekin Teksoy, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
[13] Calvino, Italo, 2015, Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu, (çev.) Eren Yücesan Cendey, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
[14] Calvino Konuşmaları 1: “Calvino / İnsandan Başka”, Konuşmacılar: Aslıhan Demirtaş ve Armağan Ekici, Moderatör: Elif Kendir Beraha, Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi, 5 Mart 2024; Calvino Atölyeleri 3: “Boğaz’ın Bir Kısa-Kesitini Calvino ile (D)Okumak”, Boğaz Hattı, 16 Mart 2024.
Bu icerik 468 defa görüntülenmiştir.